Husilerin çatışmayı tırmandırması, Yemenliler açlıkla karşı karşıya bırakıyor

Hudeyde’nin güneyindeki el Hoha bölgesindeki yerinden edilenlerin kaldığı kampta eğitim için ayrılmış çadırların biri (AFP)
Hudeyde’nin güneyindeki el Hoha bölgesindeki yerinden edilenlerin kaldığı kampta eğitim için ayrılmış çadırların biri (AFP)
TT

Husilerin çatışmayı tırmandırması, Yemenliler açlıkla karşı karşıya bırakıyor

Hudeyde’nin güneyindeki el Hoha bölgesindeki yerinden edilenlerin kaldığı kampta eğitim için ayrılmış çadırların biri (AFP)
Hudeyde’nin güneyindeki el Hoha bölgesindeki yerinden edilenlerin kaldığı kampta eğitim için ayrılmış çadırların biri (AFP)

İran destekli Husi milislerinin barış önerilerini reddetmesi ve Yemen'deki askeri çatışmaların devam etmesi nedeniyle, yerinden edilen kişi sayısında yaşanan önemli artış ve mal taşıma yollarının kapatılmasıyla birçok ailenin açlıkla karşı karşıya kalmış durumda. Yemen meşru hükümetinin birçok bölgenin kontrolünü geri alması ve yerel para birimindeki düşüşü durdurmasına rağmen, uluslararası raporlara göre ülkedeki insani durum kötüleşiyor.
Tahıl hasat mevsiminin başlaması nedeniyle ülkenin kırsal kesimlerinde gıda arzında bir artış yaşanacağı beklentisi ve gıda ürünlerinin fiyatlarının da yüzde 30 oranında düşüşe rağmen yoksulluk hat safada.
Kıtlık Erken Uyarı Sistemleri Ağı (FEWS NET) tarafından yayınlanan raporda, gelir getirici fırsatların olmaması ve gıda fiyatlarındaki artışın, bu yılın ortasına kadar ortalamanın altında bir satın alma gücüne yol açacağı belirtilerek, yaygın kriz sonucunun uluslararası Gıda Güvensizliği Sınıflandırmasının üçüncü aşamasında devam ettiği aktarıldı.
Büyük ölçekli gıda yardımıyla bile, en çok etkilenen ailelerin acil durumlarla karşı karşıya kalma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtildi. Bu da Uluslararası Gıda Güvensizliği Sınıflandırmasının dördüncü veya felaket olarak nitelendirdiği sınıflandırmanın beşinci aşamasına girmek demek.
Raporda, Yemen'de devam eden çatışmaların son aylarda yüksek düzeyde nüfusun yerinden edilmesine neden olduğu bildirildi. Özellikle Eylül-Kasım ayları arasında Marib’de 45 binden fazla kişi yerinden edilirken, Kasım ayında ise Hudeyde’de 25 bini aşkın kişi yerlerinden edildi. Çatışmalar, yaklaşık iki milyon yerinden edilmiş insanı barındıran Marib’e de sıçradı. Ayrıca, Hudeyde’nin güneyindeki ana ticaret yoluyla Aden’den ülkenin kuzeyine mal taşımak için kullanılan cephe hatlarının değişmesi ve kapatılmasıyla nakliye maliyetleri artarken bu durum fiyatlar üzerinde bir baskıya yol açabilir.
Rapora göre, yerinden edilmiş kişilerin sayısındaki artış ve yerinden edilmiş ailelerin ihtiyaçların artması nedeniyle insani ihtiyaçlarda bir artış bekleniyor. Ayrıca, yerinden edilmiş birçok ailenin, özellikle Hudeyde’deki Hays veTuhayta ilçelerinin yanı sıra, Taiz vilayetindeki Makbana bölgesindeki aktif çatışma ve erişim kısıtlamalarından etkilenenler arasında gıda tüketimi boşluklarıyla karşılaşması bekleniyor.
Gelir getirici fırsatların olmamasıyla birlikte satın alma gücünün zayıf olması nedeniyle çatışmadan doğrudan etkilenen bölgelerde ve kırsal alanlardaki hanelerde yoksulluğunu boyutu katlanıyor.
Raporda, Ağustos-Kasım 2021 döneminde değerinin yüzde 50'sini kaybettikten sonra ulusal paranın fiyatında meydana gelen iyileşmeyle, Yemen riyalinin uluslararası kabul görmüş hükümet tarafından kontrol edilen bölgelerde toparlandığı belirtildi. Bu toparlanmanın Aralık ayı başında Aden'de Merkez Bankası liderliğini değiştirmesinden sonra başladığını ve bunun devam ettiği kaydedildi. Bu iyileşme Yemen ekonomisini desteklemek için büyük bir yeni döviz mevduatını güvence altına almak için bağışçılarla devam eden müzakerelerle gerçekleşti.
Rapora göre, genel olarak Aralık ayı başlarında Husi milisler tarafından kontrol edilen bölgelerdeki resmi istasyonlardaki yakıt mevcuttu. Erişilebilirliğin, Eylül ve Ekim 2021'de Kızıldeniz limanlarından yapılan yakıt ithalat seviyelerindeki hafif artıştan kaynaklanabileceği bildirildi. Bununla birlikte resmi istasyonlar Aralık ayı sonunda kapatıldı. Kasım ayındaki çok düşük ithalat hacimleri göz önüne alındığında, önümüzdeki Mayıs ayına kadar olan dönemde resmi istasyonlarda periyodik yakıt sıkıntısı yaşanması bekleniyor. Bu da insanları ticari istasyonlardan daha yüksek fiyatlarla yakıt satın almaya zorluyor.
Diğer yandan, devlet kontrolündeki bölgelerde, yerel para biriminin değer kazanması ve küresel petrol fiyatlarındaki düşüşün yanı sıra resmi benzin fiyatları Aralık ayında yüzde 30 düşüş yaşadı. Buna rağmen, fiyatlar geçtiğimiz yılın başına göre yüzde 50 daha yüksek.
Kırsal alanlara da değinen raporda, yakın zamanda tamamlanan veya devam eden büyük tahıl hasadı göz önüne alındığında, birçok hanenin kendi mahsullerini üretmesinden dolayı geçici bir artış yaşamasının muhtemel olduğunu belirtiliyor. Bu arada, hükümet kontrolündeki bölgelerde ihtiyaçları için piyasaya bağımlı olan hane halklarının, para biriminin son zamanlarda değer kazanmasının ardından düşen fiyatlar nedeniyle gıdaya erişimde bir miktar iyileşme görmesi muhtemel. Ancak fiyatlar hala ortalamanın oldukça üstünde.



Gazze ateşkesi: Geri çekilmeler anlaşmayı tehdit ediyor ve müzakereleri kurtarmak için ertelenmesi talep ediliyor

İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: Geri çekilmeler anlaşmayı tehdit ediyor ve müzakereleri kurtarmak için ertelenmesi talep ediliyor

İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)
İsrail tanklarının Gazze Şeridi'nin güneyine girmesinin ardından, geçici mülteci kampındaki derme-çatma çadırların arasında enkazın üzerinde oturan bir kadın (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi’nde işgal ettiği yeni bölgelerden çekilme görüşmelerinin son iki aydır tıkanması, Katar’ın başkenti Doha'daki (yedinci gününe giren) ateşkes müzakerelerini yeni bir ‘karanlık tünele’ soktu. Hamas Hareketi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti tarafından önerilen yeniden konuşlandırmayı reddetti.

Medyada yer alan sızıntılara göre arabulucular, özellikle Washington, müzakerelerin sonuna kadar çekilme maddesinin ertelenmesini talep ettiler. Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar bu durumu, müzakereleri ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin istemediği yeni bir başarısızlıktan kurtarmak için son bir girişim olarak görüyorlar ve bu yüzden Netanyahu'ya esneklik göstermesi için baskı yapabileceğini düşünüyorlar. Uzmanlara göre bunun aksi bir durum söz konusu olursa Hamas, İsrail'in bu şekilde kalmasının, sürgün planını hızlandırmak, olası ateşkesin sona ermesinden sonra askeri bölgeler dayatmak ve anlaşmayı bozmak için bir manevra olduğunu düşünerek bunu reddedecek.

İki Filistinli kaynak cumartesi günü, Doha’daki müzakerelerin, İsrail'in cuma günü sunduğu, İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması ve konumlandırılması için hazırladığı çekilme haritasında ısrar etmesi nedeniyle, karmaşık zorluklarla karşı karşıya olduğunu bildirdi. Bu plan, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 40'ından fazlasında kalmasını öngörüyor, ancak Hamas bunu reddediyor.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan kaynaklardan biri, ‘Hamas’ın müzakere heyetinin İsrail'in sunduğu haritaları kabul etmeyeceğini, çünkü bu haritaların Gazze Şeridi'nin yaklaşık yarısının yeniden işgalini meşrulaştırdığını ve İsrail'in insani olduğunu söylediği ve Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alacak ve yaklaşık 600 bin Filistinliyi barındıracak olan şehre atıfla Gazze Şeridi'ni Nazi kampları gibi geçiş noktaları ve seyahat özgürlüğü olmayan izole bölgeler haline getirdiğini’ vurguladı.

Diğer kaynak, Hamas'ın İsrail güçlerinin 2 Mart'tan sonra, yani iki ay süren ateşkesin çökmesinden sonra yeniden kontrol altına aldığı tüm bölgelerden çekilmesini talep ettiğini belirtti. İsrail’i, ‘soykırım savaşını sürdürmek için oyalamaya devam etmek ve anlaşmayı engellemekle’ suçladı.

Kaynak, Katarlı ve Mısırlı arabulucuların ‘taraflara, ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un Doha'ya gelene kadar çekilme müzakerelerini ertelemelerini’ istediklerini, ancak ‘yardımlar ve esir takası konusunda ilerleme’ kaydedildiğini belirtti.

ABD merkezli haber sitesi Axios, bazı kaynaklardan, ABD'nin Hamas'tan İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesini tartışmayı ertelemesini ve diğer konulara geçmesini istediğini, böylece esir takası anlaşması müzakerelerinin çökmesini önlemeye çalıştığını aktardı.

juı
Yaralıları Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan Kızıl Haç kliniğine taşıyan Filistinliler (AFP)

Reuters, cumartesi günü Filistinli ve İsrailli kaynaklardan benzer bir doğrulama aktardı. Doha görüşmelerinin, İsrail’in Gazze Şeridi’nden çekilmesi konusunda tıkanma yaşadığını, Hamas Hareketi’nin İsrail'in önerdiği çekilme haritalarını reddettiğini, çünkü bu haritaların toprakların yaklaşık yüzde 40'ını İsrail kontrolünde bırakacağını, bunların arasında güneydeki Refah bölgesi ve Gazze'nin kuzeyindeki ve doğusundaki diğer bölgelerin de bulunduğunu belirtti. Kaynaklar, ‘görüşmelerin devam etmesinin beklendiğini’ ifade ettiler.

Mısır Dışişleri Konseyi üyesi Reha Ahmed Hasan, İsrail'in, güneydeki Morag Ekseni de dahil olmak üzere birçok yerden çekilmeyerek Filistinlileri sürmeye devam etmek gibi kendi şartlarını dayatmak istediğini düşünüyor. Kuzey bölgesini askeri olarak kontrol altına alarak buradaki nüfusu sürme olasılığı olduğunu ifade eden Hasan, böylece ateşkes sona erdikten sonra Filistinlilerin sürülmesinin kolaylaşacağına dikkati çekti. Hasan, ABD'nin İsrail'e baskı yapmamasının müzakerelere zarar verdiğini ve bu tür konuların ertelenmesinin bir fayda sağlamayacağını, bunların erken çözülmesi gerektiğini, çünkü bu konuların belirleyici olduğunu vurguladı.

Hasan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Anlaşmaya varılmasının gecikmesi, engellerin devam etmesi ve Filistinlilerin hedef alınması nedeniyle, direnişin İsrail'e teslim olmasını isteyen bir manevra ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz ve Hamas bunu kabul etmeyecektir. ABD’nin İsrail'e baskı yapmaktan başka seçeneği yok. Özellikle Kahire'nin talep ettiği Mısır sınırındaki Philadelphia (Salahaddin) Koridoru’ndan çekilme gibi henüz çözülmemiş ve belirsizliği devam eden başka konular da var.”

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal, Hamas'ın talebi olan İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesinin gerçekleşmemesi halinde bunun müzakereleri engelleyebileceğini düşünüyor. Nazzal, çekilme maddesinin ertelenmesinin müzakereleri kurtarmak için yapılan bir girişimden ibaret olduğunu ve Netanyahu hükümetinin çekilme gibi siyasi konularda taviz vermediği sürece, Washington veya İsrail'in iddia ettiği gibi anlaşmanın yakın zamanda imzalanmayacağını belirtti.

Cuma günü ABD ziyaretinden dönmeden önce, ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, perşembe günü yaptığı açıklamada, “Birkaç gün içinde (anlaşmayı) tamamlayabileceğimizi umuyorum” ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta Beyaz Saray'da Netanyahu ile iki kez görüşen Trump, yakın zamanda ateşkes sağlanacağına dair açıklamalarını yineledi ve bu haftayı (yani birkaç gün sonra) olası bir tarih olarak belirledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da perşembe günü yaptığı açıklamada, anlaşmaya varılması konusunda ‘büyük umutları’ olduğunu söyledi.

dfgthy
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye’ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Ancak sahada durum bu umutların aksine gelişiyor. Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmud Basal yaptığı açıklamada cumartesi günü 20'den fazla Filistinlinin öldüğünü ve İsrail ordusunun son 48 saat içinde Gazze Şeridi'nde ‘yaklaşık 250 terörist hedefi vurduğunu’ söyledi.

Hamas, İsrail ordusuna karşı operasyonlarını sürdürürken, İsrail ordusu cuma günü, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde çıkan çatışmalarda Golani Tugayı'na bağlı keşif biriminden bir subayın öldürüldüğünü, ayrıca Gazze'nin kuzeyinde çıkan çatışmada iki askerin yaralandığını açıkladı. Bu açıklamadan iki gün önce Gazze'nin güneyinde kaçırılmak üzere olan bir İsrail askerinin öldürüldüğü bildirilmişti.

Birleşmiş Milletler (BM), cumartesi günü yaptığı ortak açıklamada, Gazze'deki yakıt kıtlığının kritik seviyelere ulaştığı konusunda uyarıda bulundu. BM’nin aralarında İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Gıda Programı (WFP) da bulunduğu yedi ayrı kuruluşu tarafından yapılan ortak açıklamada, “Yakıt, Gazze'de hayatta kalmanın bel kemiğidir” denildi.

Bu olumsuz gelişmeler devam ederken Reha Ahmed Hasan, Trump'ın dün değil, bugün bir anlaşma sağlayabileceğini düşünüyor. Hasan’a göre ABD'nin tutumu, İsrail'e baskı uygulayarak bir anlaşma sağlamaya ve Gazze'yi yerinden etme ve yok etme planlarından vazgeçmeye yönelik gerçek bir adım atarak tüm bu sorunları sona erdirebilir.

Bu görüşe katılan Nizar Nazzal da Washington'ın, Nobel Barış Ödülü almayı uman Trump'ın çabalarının başarısız olmaması için müdahale edeceğini ve Netanyahu'yu daha geniş çaplı yayılma haritasını kabul etmeye zorlayacağını (bu cümle tuhaf geldi ama böyle yazıyordu) vurguladı. Ateşkes yapılmaması halinde İsrail Başbakanı’nın popülaritesinin daha da zarar göreceği ve İran'a karşı savaşından elde ettiği son siyasi kazanımlarını kaybedebileceği uyarısında bulunan Nazzal, bu nedenle Netanyahu'nun çıkarlarına en uygun olanın anlaşmayı geçici olarak kabul etmek olduğunu belirtti.