Pakistan ile Taliban arasında diplomatik kriz

İki ülke arasındaki sınır çitini kaldırma girişimleri krize neden oluyor

Ağustos ayında Afganistan sınırında konuşlu Pakistan devriyesi (AP)
Ağustos ayında Afganistan sınırında konuşlu Pakistan devriyesi (AP)
TT

Pakistan ile Taliban arasında diplomatik kriz

Ağustos ayında Afganistan sınırında konuşlu Pakistan devriyesi (AP)
Ağustos ayında Afganistan sınırında konuşlu Pakistan devriyesi (AP)

İslamabad ve Kabil’den kaynaklar, Şarku'l Avsat'a verdikleri demeçte, Pakistan Ordusu’nun Pakistan Talibanı'nın Afganistan'da bulunduğu mevkilere top atışının iki ülke arasındaki ilişkilerde gerginliğe neden olduğunu bildirdi.
İslamabad, Afganistan Taliban unsurlarının iki ülke arasındaki barikatları  kaldırma hamlesine sert yanıt verdi. Söz konusu çitler, militan ve terörist hareketliliğini kısıtlamak için son beş yıl içerisinde Pakistan Ordusu askerleri tarafından inşa edilmişti.
Pakistan ile Afganistan toprakları, 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki uluslararası sınır ile birbirinden ayrılıyor. Durand Hattı, aynı etnik kökenden gelen kabileleri, aşiretleri ve aileleri birbirinden ayırıyor. Taliban’ın Afganistan'daki zaferi ardından Pakistan Talibanı’nın Afgan topraklarında yeniden faaliyete geçme olasılığını büyük bir tehlike olarak gören Pakistan Ordusu, bu nedenle Pakistan Talibanı’na karşı sınır ötesi harekâtlar yürütüyor. Zirâ Pakistan Talibanı’nın Afgan topraklarında yeniden toplanma sürecinde olduğu söyleniyor.
Afganistan ve Pakistan’daki destekçileri ise uluslararası sınırlardaki hareketliliğine yönelik herhangi bir uluslararası kısıtlamayı tanımaması yönünde Taliban’a baskı uyguluyor.
Uluslararası haber ajanslarının naklettiğine göre bir Afgan yetkili, Durand Hattı'nın Peştun aileler ve aşiretleri birbirinden ayırdığını, bu nedenle bu ailelerin uluslararası sınırlar ötesindeki hareketliliğinin kısıtlanmasına izin verilmemesi gerektiğini ifade ediyor.
Taliban'ın çiti kaldırma girişimlerine yanıt veren Pakistan Ordusu Sözcüsü, “Bu çitlerin temeline şehit kanı bulaştı. Bunlar yerde kalmayacak” vurgusunda bulundu. Pakistan ve Afganistan sınır meselesini müzakereler ve diplomasi yardımıyla çözmeyi kabul etmiş olsa da şuana kadar aralarında bu yönde resmi adımlar kaydedilmedi. Pakistanlı yetkililer, Pakistan'ın Kabil yetkililerine şikayette bulunması ardından çitlerin kaldırılmasına yönelik başka bir olay kaydedilmediğini aktardı.
1990'lardan bu yana hiçbir Afgan hükümeti Durand Hattı’nın meşruiyetini tanımazken Afganlar da 19. yüzyılda İngiliz sömürge hükümeti tarafından çizilen uluslararası sınırların meşruiyetini her zaman sorguladı. Diğer yandan Pakistan hükümeti ise bu hattı temel sınır hattı varsayıyor.
Diplomatik ve askeri uzmanlar, İslamabad ve Kabil'in askeri ve diplomatik krizin eşiğinde olduğunu düşünüyor.
Pakistan'a yönelik asıl tehdit, son derece istikrarsız şekilde Taliban rejimi tarafından yönetilen Afganistan tarafından kaynaklanıyor.
Taliban rejimi ise Pakistan'a yönelik güvenlik tehdidi teşkil eden Pakistan Talibanı’na yönelik önlem alma konusunda isteksiz davranıyor. Ancak Pakistanlı birçok uzman, Taliban’ın Pakistan yardımlarının Afganistan Talibanı’nın hayatta kalması için ne derece önemli olduğunu bildiğini vurguluyor.



Benin hükümeti, pazar günkü darbe girişimi sonucunda can kayıpları olduğunu doğruladı

Pazartesi günü Cotonou'daki Benin TV ve Radyosu'nun genel merkezinin yakınında bir askeri araç (Reuters)
Pazartesi günü Cotonou'daki Benin TV ve Radyosu'nun genel merkezinin yakınında bir askeri araç (Reuters)
TT

Benin hükümeti, pazar günkü darbe girişimi sonucunda can kayıpları olduğunu doğruladı

Pazartesi günü Cotonou'daki Benin TV ve Radyosu'nun genel merkezinin yakınında bir askeri araç (Reuters)
Pazartesi günü Cotonou'daki Benin TV ve Radyosu'nun genel merkezinin yakınında bir askeri araç (Reuters)

Benin hükümeti, dün yapılan acil kabine toplantısının ardından, pazar günü gerçekleşen başarısız darbe girişimi sırasında ülkede çok sayıda kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Yetkililer darbe planlayıcılarından bazılarını tutuklarken, diğerleri hala firarda. Bölge ülkeleri, özellikle askeri açıdan Benin'e destek olmak için harekete geçiyor.

Hükümet Genel Sekreteri Edward Owen-Oro, Kabine toplantısının tutanaklarında, "İsyanı düzenleyen küçük bir grup asker, Cumhurbaşkanı'nı devirmeyi, Cumhuriyet kurumlarının kontrolünü ele geçirmeyi ve mevcut düzene meydan okumayı planlıyordu" ifadelerini kullandı.

Owen-Oro, "Başlangıçta bazı generalleri ve üst düzey ordu subaylarını etkisiz hale getirmeye veya kaçırmaya çalıştılar" diye belirtti.

Hükümete göre pazar sabahı, Cumhurbaşkanı Patrice Talon'un konutu önünde Cumhuriyet Muhafızları ile darbeciler arasında "şiddetli çatışmalar" çıktı ve "her iki tarafta da kayıplar" yaşandı.

frg
Pazartesi günü Cotonou'daki Benin ulusal televizyon istasyonunun merkezinin yakınında bir askeri araç (AFP)

Hükümet ayrıca, darbecilerin bir başka saldırısında "ölümcül şekilde yaralanan" cumhurbaşkanının Genelkurmay Başkanı Orgeneral Bertin Bada'nın eşinin de hayatını kaybettiğini bildirdi.

Benin hükümeti, Nijerya'nın darbe girişimini engellemek amacıyla pazar günü Benin'de hava saldırıları düzenlediğini açıkladı.

Kabine toplantısının ardından, darbecilerin iki Beninli subayı, bir generali ve bir albayı kaçırdığı, ancak dün sabah kaçırılanların serbest bırakıldığı belirtildi.


Trump, Meksika'yı su sınırı anlaşmazlığı nedeniyle yüzde 5 gümrük vergisi artışıyla tehdit etti

Başkan Donald Trump, Beyaz Saray'da çiftçilere destek konulu yuvarlak masa toplantısında konuşuyor (AP)
Başkan Donald Trump, Beyaz Saray'da çiftçilere destek konulu yuvarlak masa toplantısında konuşuyor (AP)
TT

Trump, Meksika'yı su sınırı anlaşmazlığı nedeniyle yüzde 5 gümrük vergisi artışıyla tehdit etti

Başkan Donald Trump, Beyaz Saray'da çiftçilere destek konulu yuvarlak masa toplantısında konuşuyor (AP)
Başkan Donald Trump, Beyaz Saray'da çiftçilere destek konulu yuvarlak masa toplantısında konuşuyor (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün Meksika'yı su paylaşım anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, Meksika'ya ilave %5 gümrük vergisi uygulamakla tehdit etti.

Trump, Truth Social'da paylaştığı bir gönderide, "ABD, Meksika'nın 31 Aralık'a kadar 200.000 dönümlük suyu serbest bırakmasını talep ediyor, geri kalanı da kısa süre sonra bırakılacak," ifadelerini kullandı. Trump, "Meksika henüz bir yanıt vermedi, bu da bu çok ihtiyaç duyulan suyu hak eden Amerikalı çiftçilerimize karşı büyük bir haksızlık" diye ekledi.

Trump ayrıca, ticaret politikaları ve gümrük vergilerinden zarar gören önemli bir destek tabanını hedef alan Amerikalı çiftçiler için 12 milyar dolarlık bir yardım paketi açıkladı. Beyaz Saray'da tarım üreticileriyle yaptığı toplantıda, "Amerikalı çiftçileri korumak ve savunmak için hayati adımlar attığını" ifade etti.

Trump, başkanlık seçimlerinde ikinci dönemini güvence altına alan, ancak uyguladığı kapsamlı gümrük vergilerinden ciddi şekilde etkilenen çiftçilere yardım etme konusunda artan bir baskıyla karşı karşıya. Trump'ın ocak ayında iktidara dönmesinden bu yana, birçok Amerikalı çiftçi, Trump'ın ithal tarım ürünlerine uyguladığı gümrük vergilerine yanıt olarak ticaret ortaklarının aldığı misilleme önlemlerinden olumsuz etkilendi.

Trump, toplantı sırasında "Çiftçilerimizi seviyoruz ve bildiğiniz gibi çiftçilerimiz de beni seviyor" dedi. Çiftçilere yönelik 12 milyar dolarlık yardım paketinin, gümrük vergilerinden elde edilen gelirin "nispeten küçük bir kısmından" finanse edileceğini açıkladı.


Trump, X platformuna verilen para cezasına ilişkin: Avrupa çok dikkatli olmalı

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, X platformuna verilen para cezasına ilişkin: Avrupa çok dikkatli olmalı

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Avrupa Birliği'nin X platformuna kestiği para cezasına ilişkin yaptığı açıklamada, 100 milyon doları aşan para cezasının "doğru bir karar" olduğuna inanmadığını söyledi.

Trump, X platformuna verilen cezayı daha sonra ele alacağını belirterek, "Avrupa'nın çok dikkatli olması gerektiğini" vurguladı.

Beyaz Saray'da gazetecilere, "Bunu nasıl yapabildiklerini anlamıyorum" dedi. Reuters'a göre Musk'ın bu konuda kendisinden yardım istemediğini de vurguladı.

Avrupa Birliği dün, Brüksel'in Elon Musk'ın X platformuna 120 milyon avro (140 milyon dolar) para cezası vermesinin ardından Musk'ın bloğa yönelik çevrimiçi saldırısını kınadı.

AB sözcüsü Paola Pinho, "Bu, savunduğumuz ve tamamen çirkin ifadelere izin veren ifade özgürlüğü kapsamına giriyor" dedi.

Musk, para cezası hakkında X hesabından şu yorumu yaptı: "AB lağvedilmeli ve egemenlik ülkelere geri verilmeli ki, hükümetler halklarını daha iyi temsil edebilsin."

Başka bir gönderide şöyle devam etti: "Avrupa'yı seviyorum ama AB denen bürokratik canavarı sevmiyorum."

AB'nin büyük teknoloji şirketlerinin ihlallerini takip etme kararlılığının sınaması olarak görülen yüksek profilli bir soruşturmanın ardından, dünyanın en zengin adamına ait sosyal medya platformu, cuma günü AB'nin dijital düzenlemelerini ihlal ettiği gerekçesiyle para cezasına çarptırıldı.

Trump yönetimi cezayı hemen eleştirdi.

Trump, Musk'a federal iş gücünün azaltılması ve harcamaların kısılması yönündeki çabalara liderlik etme görevini vermişti, ancak daha sonra aralarında anlaşmazlıklar çıktı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, cezayı "tüm Amerikan teknoloji platformlarına ve Amerikan halkına yönelik bir saldırı" olarak nitelendirdi.