Cezayir'de boşanma ve muhâlea davalarında korkutan artış

Toplumda evlilik ve aile yapısını etkileyen olumsuz ve tehlikeli değişimler

Cezayir mahkemeleri boşanma ve muhâlea davalarıyla dolup taşıyor (APS)
Cezayir mahkemeleri boşanma ve muhâlea davalarıyla dolup taşıyor (APS)
TT

Cezayir'de boşanma ve muhâlea davalarında korkutan artış

Cezayir mahkemeleri boşanma ve muhâlea davalarıyla dolup taşıyor (APS)
Cezayir mahkemeleri boşanma ve muhâlea davalarıyla dolup taşıyor (APS)

Ali Yahi
Cezayir Adalet Bakanlığı tarafından boşanma ve muhâlea* üzerine sunulan istatistikler, alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Verilere göre, sosyal doku yok olma tehdidiyle karşı karşıya. Muhâlea sayısındaki korkunç artış, boşanma davalarını gölgede bıraktı.

Rekor seviyeler
Boşanma ve muhâlea sayıları, rekor seviyelere ulaştı. Geçtiğimiz yılın yalnızca altı ayı içerisinde muhâlea sayıları 10 bine ulaşırken 44 bin boşanma davası açıldığı tespit edildi. Adalet Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada son bir buçuk yıl içinde boşanma davalarının sayısının 100 bini aştığı bildirildi. Bu sayının muhâlea vakalarını aştığına işaret edildi. Yıllar önce Cezayir toplumunda bir tabu olan ve vakaların bir elin parmaklarını geçmediği muhâleanın bugün yaygın bir fenomene dönüştüğü vurgulandı.
Bakanlığın açıklamasında, Cezayir’de evlilik birliğinin boşanma yoluyla sonlandırılmasında ürkütücü bir artış gösterdiğine dikkat çekildi. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, vaka sayısının 65 bin olduğu 2019 yılına göre 800 vakalık artışla boşanma sayısı 2020 yılında 66 bine ulaştı. 2019 yılında 13 binden fazla olduğu muhâlea vakalarının 2020 yılında 15 bin vakayı aştığı tahmin ediliyor.

Sosyal koşulların bir yansıması mı?
Boşanma ve muhâlea davalarındaki artışın sebepleri, Cezayir toplumunda evlilik ve aile sistemini etkileyen olumsuz ve tehlikeli değişiklikleri ortaya çıkaracak şekilde çeşitlilik göstermektedir. Cezayir İmamlar Sendikası başkanı Cellul Hacimi, meseleyi gayrimüslim toplumlara kıyasla boşanmanın daha kolay olmasına bağlıyor. Ancak muhâleaya gelince mesele uygulamanın gözden geçirilmesini gerektirdiğine işaret eden Hacimi, barınma, işsizlik, uyuşturucu etkisi, iktidarsızlık ve cinsel soğukluk sorunlarına değindi.
Öte yandan, kadın ve çocuklarla ilgilenen bir derneğin başkanı olan Kerime Ambali, boşanma eğrisinin tırmanmasının birçok nedeni olduğunu ve bunların en önemlilerinin her iki tarafın da bir aile kurmak istememesinden kaynaklandığını belirtti. Eşlerin ebeveynlerinin müdahalesi ve sosyal medyanın yaygınlaşması ışığında her iki tarafta da sadakatsizliğin artmasının bu nedenler arasında yer aldığına işaret etti. Boşanma ya da muhâlea yoluyla evlilik birliğinin sonlandırılması sayılarının yalnızca kötüleşen sosyal koşulların bir yansıması olduğunu söyledi.

Yasal reformlar
Sosyoloji Profesörü Abdulgani Dureys, yasal reformların kadınları muhâlea talep ederek, özgürlüğünü parayla satın almaya teşvik ettiğini düşünüyor. Bazı kadınların kendilerini, erkeklikten adı dışında başka hiçbir şey taşımayan kocalarla kendilerini aynı çatı altında bulduklarını söyleyen Dureys, bu durumun da alternatif bir çözüm olarak onları muhâlea istemeye ittiğini ifade etti. Abdulgani Dureys, boşanmanın, evlilik sorunlarını çözme konusunda tüm yöntemleri tüketen birçok kadın için bir çıkış noktası haline geldiğini de sözlerine ekledi. Cezayirli kadınların son zamanlardaki özgürlükçü eğiliminin ve bunun sonucunda ortaya çıkan ekonomik bağımsızlığın, bu fenomenin büyümesine katkıda bulunduğunu ifade etti. Durumun Cezayir toplumu için tehdit edici bir hale geldiği konusunda uyardı. Ancak "Bazı meşru davalarında buna izin verilebilir olduğunu düşünüyorum" dedi.

Aile hukuku
2005 yılında, 1984 yılında çıkarılan aile kanunu değiştirilmiş ve “Ailenin reisi erkektir” ibaresi kaldırılmıştır. Aynı şekilde, ‘erkeğin birinci kanunda yer alan boşanma ve muhâlea hükümlerine itiraz veya temyiz hakkını’ da elinden aldı. 54’üncü maddede, “Kadın, kocasının rızası olmaksızın, mali bir bedel karşılığında muhâleada bulunabilir” ibaresi yer almaktadır. Eşler muhâleanın maddi karşılığı konusunda anlaşamazlarsa, hakim, mehr-i misl değerini geçmeyecek bir miktarın ödenmesine hükmeder. 53. madde ayrıca, kadının nassda belirtilen 10 nedenden dolayı muhâle talep edebileceğini belirtmektedir: Dört aydan fazla bir süre yatakları ayırmak, kocanın ailenin onuruna leke süren bir suçtan hüküm giymiş olması, yüz kızartıcı suçlar işlemiş olması, haysiyetsiz bir yaşam sürmek ve eşler arasında şiddetli geçimsizlik bu sebepler arasında yer alıyor.

Usul ve esasa ilişkin kısıtlamaların belirlenmesi
Cezayir İnsan Haklarını Savunma Birliği, kadın ve erkeğin, boşanma ve muhâlea işlemlerinin kolaylığından faydalanarak yuvalarını ve toplumun yapı taşı olan aile yapısını yok etmemesi için, ayrıca iki olgunun karşı tarafın rızası olmadan gerçekleştiği göz önüne alındığında, usul ve esasa ilişkin kısıtlamaların getirilmesi gerektiğini vurguladı. Boşanma ve muhâlea sınırlandırılması için bir takım usul ve şartları belirlemek üzere aile hukukunun yeniden gözden geçirilmesinin ayrıca evlilik ve aile danışmanlığında, sorunları ve anlaşmazlıkları tırmanmadan ve mahkeme koridorlarına ulaşmadan zamanında ele almak için uzmanlıkların oluşturulmasının gerekli hale geldiğine işaret etti.

Birçok dönüşüm
Öte yandan gazeteci Nebil Süleymani, son yirmi yılda Cezayir toplumunun yapısında birçok dönüşümün gerçekleştiğini belirtti. Süleymani’ye göre ilk etapta aile dokusunda ve herhangi bir şey suyu bulandıramadığı güçlü bağlara sahip ilişkilerde sarsıntılara yol açan fenomenler üretildi. İkinci olarak son yıllarda genel olarak toplumda ve özelde Cezayir insanında meydana gelen değişimler, boşanma oranlarında artışa büyük katkı sağladı. Bu, birçok dalları olan bir faktördür. Bunlardan en belirgin olanı belki de evlilik anlayışının değişmesidir. Yeni evliler ya da evlilik yolunda olanların birçoğunun evlilik konusunda farklı görüşlere sahip olduğunu söyleyen Süleymani, “Evlilik artık hali vakti yerinde insanlar için bir moda, yoksullar için ise zorunlu bir sıkıntı haline geldi” ifadelerini kullandı.
 “Günümüz gençlerinin çoğu, dostluk, saygı ve sorumluluk üzerine kurulu evlilik bağının değerinin ve kutsallığının farkında değil” diyen Nebil Süleymani ayrıca boşanma sebeplerinden bazılarının önemsiz olabildiğine dikkat çekti. Cezayirli ailelerde sık sık yaşandığı gibi kocanın, yalnızca annesi veya kız kardeşi tarafından haksız yere suçlandığı için hemen karısını boşamasını buna örnek gösterdi. Süleymani, “Bu önemsiz nedenler aynı zamanda bize niyetleri de gösterir. Eşler arasındaki ilişkinin kökenine de ışık tutan bu nedenler bize bu evliliğin genellikle yalan ve kırılgan bir temele dayandığına işaret ediyor” şeklinde konuştu.
Muhâlea’ya gelince bunun çeşitli nedenleri olduğunu söyleyen Süleymani, bunlar arasında özellikle geniş aile içinde yaşamaktan memnun olmayan eşle ilgili olanların da bulunduğunu söyledi. Kadının rıza göstermediği takdirde böyle bir yaşama tahammül edemediğini bu durumun da onu, eşinden ayrı yaşama talebinde bulunmaya sevk ettiğini söyleyen Cezayirli gazeteci, maddi imkanın el vermediği durumlarda bunun boşanmaya kapı açtığını belirtti. Muhâlea’ya yol açan sebepler arasında kocanın ilgi ve istek açısından evlilik görevlerini yerine getirmemesi de yer aldığına dikkat çeken Süleymani, kadınlardan çoğunun kocalarının ‘evlilik hayatı’ olarak adlandırılan durumdan uzak kalmasından şikayet ettiğini ifade etti. Ayrıca bu konuda muhâlea ile sonuçlanan birçok hikaye olduğuna işaret etti.

*Muhâlea: Kadının belli bir bedel vermesi karşılığında kocanın ayrılmaya razı olması üzerine evlilik bağından kurtulmasını ifade eder. Karşılıklı anlaşmayla gerçekleşmesi sebebiyle bu işleme muhâlea adı verilir.



Suriye istihbaratı, DEAŞ'ın Şam'daki Seyyide Zeyneb türbesine yönelik bombalama girişiminin engelledi

 Seyyide Zeyneb'in türbesi yüzlerce yıldır Şam yakınlarında varlığını sürdürüyor (Şarku'l-Avsat)
 Seyyide Zeyneb'in türbesi yüzlerce yıldır Şam yakınlarında varlığını sürdürüyor (Şarku'l-Avsat)
TT

Suriye istihbaratı, DEAŞ'ın Şam'daki Seyyide Zeyneb türbesine yönelik bombalama girişiminin engelledi

 Seyyide Zeyneb'in türbesi yüzlerce yıldır Şam yakınlarında varlığını sürdürüyor (Şarku'l-Avsat)
 Seyyide Zeyneb'in türbesi yüzlerce yıldır Şam yakınlarında varlığını sürdürüyor (Şarku'l-Avsat)

Suriye resmi haber ajansı SANA'nın bugün bildirdiğine göre Suriye İstihbaratı, DEAŞ'ın başkent Şam'daki Seyyide Zeynep türbesini hedef alma girişimini engelledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre DEAŞ hücre üyelerinin saldırıyı gerçekleştirmeden önce yakalandığı belirtildi.