İsrailli aşırı sağcı milletvekillerinden Şeyh Cerrah Mahallesi'ne provokatif ziyaret

İsrail'de aşırı sağcı görüşleriyle öne çıkan Dini Siyonizm Partisi milletvekilleri Itamar Ben-Gvir ile Bezalel Smotrich işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi'ne "provokatif" ziyarette bulundu.

İsrailli aşırı sağcı milletvekillerinden Şeyh Cerrah Mahallesi'ne provokatif ziyaret
TT

İsrailli aşırı sağcı milletvekillerinden Şeyh Cerrah Mahallesi'ne provokatif ziyaret

İsrailli aşırı sağcı milletvekillerinden Şeyh Cerrah Mahallesi'ne provokatif ziyaret

Ben-Gvir ile Smotrich, İsrail tarafından zorla evlerinden çıkarılma tehdidiyle karşı karşıya olan Filistinli ailelerin yaşadığı Şeyh Cerrah Mahallesi'ne çok sayıda İsrail polisi koruması altında geldi.
Yahudi yerleşimci yapılanmaların önde gelen isimlerinden ve İsrail’e bağlı Kudüs Belediyesi Belediye Başkan Yardımcısı Aryeh King’in de aralarında bulunduğu grup, önce İsrail makamlarının Yahudi yerleşimcilerin lehine evini boşaltması ihtarında bulunduğu Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki Filistinli Salim ailesinin evinin önüne, sonra da El-Kurd ile diğer Filistinli ailelerin yaşadığı alana geçti.
El-Kurd ailesinin yaşadığı bölgede, Yahudi yerleşimcilerle birlikte Filistinlilere hakaret eden Ben-Gvir, Filistinlilerin bu evlerden çıkarılacağını söyledi.
Buna karşın Filistinliler ise söz konusu Yahudi yerleşimci gruba sloganlar atarak tepki gösterdi.
Ben-Gvir ile yerleşimcilere karşı Filistin bayrağı kaldıran Filistinli Muhammed Ebu Humus, "Bu Filistin bayrağıdır, biz bu toprakların sahipleriyiz, burası bizimdir." dedi.
Ebu Humus, Ben-Gvir’e hitaben, "Sen bozguncu, katil, terörist, hırsız ve yalancısın.” sözlerini kullanırken, aşırı sağcı Milletvekili ise "Bu evler bizimdir, alacağız bunları." ifadelerini kullandı.
Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi son dönemde İsrail'in Filistinlilerin arazilerini ve gayrimenkullerini ele geçirmeye yönelik sürekli girişimlerine sahne oluyor.
İsrail makamlarının Yahudi yerleşimcilerin lehine evini boşaltması ihtarında bulunduğu Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki çok sayıda Filistinli ailenin İsrail mahkemelerindeki yargı süreci devam ediyor.



Şam'da geniş çaplı güvenlik toplantısı ve ‘planlara’ karşı uyarı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Elize Sarayı'nda düzenledikleri ortak basın toplantısının ardından samimi bir şekilde tokalaşırken (Arşiv - AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Elize Sarayı'nda düzenledikleri ortak basın toplantısının ardından samimi bir şekilde tokalaşırken (Arşiv - AFP)
TT

Şam'da geniş çaplı güvenlik toplantısı ve ‘planlara’ karşı uyarı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Elize Sarayı'nda düzenledikleri ortak basın toplantısının ardından samimi bir şekilde tokalaşırken (Arşiv - AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Elize Sarayı'nda düzenledikleri ortak basın toplantısının ardından samimi bir şekilde tokalaşırken (Arşiv - AFP)

Şam, ‘Suriye'nin ulusal dokusunu hedef alan planlar’ konusunda uyarıda bulunarak, uluslararası toplumu gerginliğin daha fazla tırmanmasının önlenmesi konusunda sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı. Son gerginliğin sorumlusunun İsrail olduğunu belirten Şam, Suriye'nin yeni gerçeklerin dayatılmasını kabul etmeyeceğini vurguladı.

Bu uyarıdan kısa bir süre önce Türkiye, Suveyda'da Bedevi aşiretleri ve Dürzi silahlı gruplar arasında yaşanan son çatışmaların ardından Suriye'nin kuzeyinde, güneyinde, doğusunda ve batısında ayrılıkçı hareketler tespit ettiğini açıklamıştı. Suriye İçişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İçişleri Bakanı Enes Hattab başkanlığında ve valilerin katılımıyla genişletilmiş bir toplantı düzenlendiği ve toplantıda Suriye'nin çeşitli illerindeki güvenlik durumunun tartışıldığı ifade edildi.

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile yaptığı telefon görüşmesinde, ülkesinin Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne bağlılığını vurguladı. Macron görüşmede Suriye'nin birleşmesi hedefine ulaşmak için herkesin haklarını güvence altına alacak sakin bir diyalog başlatılmasının önemine dikkat çekti.