Avrupa ülkelerinde Suriye rejimine karşı çok sayıda dava açıldı

Suriyeli heykeltıraş Halid Devva, Fransa’nın başkenti Paris’e iki saat uzaklıktaki Vanvey'de Suriye rejimi ve müttefikleri tarafından yıkıma uğrayan Suriye’deki bir sokağın maketini yapma çalışmaları sırasında (AFP)
Suriyeli heykeltıraş Halid Devva, Fransa’nın başkenti Paris’e iki saat uzaklıktaki Vanvey'de Suriye rejimi ve müttefikleri tarafından yıkıma uğrayan Suriye’deki bir sokağın maketini yapma çalışmaları sırasında (AFP)
TT

Avrupa ülkelerinde Suriye rejimine karşı çok sayıda dava açıldı

Suriyeli heykeltıraş Halid Devva, Fransa’nın başkenti Paris’e iki saat uzaklıktaki Vanvey'de Suriye rejimi ve müttefikleri tarafından yıkıma uğrayan Suriye’deki bir sokağın maketini yapma çalışmaları sırasında (AFP)
Suriyeli heykeltıraş Halid Devva, Fransa’nın başkenti Paris’e iki saat uzaklıktaki Vanvey'de Suriye rejimi ve müttefikleri tarafından yıkıma uğrayan Suriye’deki bir sokağın maketini yapma çalışmaları sırasında (AFP)

Fransız Haber Ajansı (AFP), dünkü bir haberinde başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde Suriye rejimine karşı çok sayıda davanın açıldığını ve yargının sivil toplum kuruluşları (STK) tarafından belgelenen suistimallere ve ülkeden kaçanların ifadelerine dayanarak hareket ettiğini bildirdi.
Koblenz Eyalet Yüksek Mahkemesi, geçtiğimiz Perşembe günü, ‘insanlığa karşı suç işlemekle’ itham edilen ve savıcılık tarafından müebbet hapis cezasına çarptırılması istenen Suriye’nin eski istihbarat yetkilisi Enver Raslan hakkında kararını verdi.
Geçtiğimiz yılın başlarında ikiye ayrılan bu dava, 24 Şubat’ta eski bir istihbarat yetkilisinin mahkum edilmesiyle sonuçlandı. Her ne kadar ilk kez bir mahkumiyet kararı alınsa da karar sadece ‘insanlığa karşı suçlarda suç ortaklığı yapmakla’ itham edilen düşük rütbeli bir kişi hakkındaydı.
Almanya'da, Suriye rejiminin cezaevlerinde işkence gördüklerini iddia eden Suriyelilerin mahkemelere verdikleri şikayet dilekçeleri katlanarak artıyor. Berlin’in, davacıların milliyetlerine veya suçların nerede işlendiğine bakılmaksızın, yargının ciddi suçların faillerini yargılamasına izin veren evrensellik ilkesine göre yargı yetkisini kullandığı biliniyor.
Çoğunluğu Almanya'da mülteci olarak yaşayan yedi Suriyeli, Mart 2017'de, Suriye istihbarat servislerindeki yetkililer hakkında şikayet başvurusunda bulundular. 
Aynı yıl Eylül ayında, binlerce Suriyeli tutuklunun açlıktan yahut çeşitli işkencelere maruz kalarak vahşice öldürülmesini belgeleyen 50 bin fotoğrafla ülkesinden kaçan eski bir Suriye askeri polis fotoğrafçısına verilen takma olan Caesar (Sezar) ismiyle anılan dava çerçevesinde yaklaşık 27 bin fotoğraf mahkemeye sunuldu.
Bu davada, özellikle Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'e yakınlığıyla bilinen eski Suriye Hava Kuvvetleri İstihbarat Birimi Başkanı Cemil Hasan başta olmak üzere, hükümetteki ve Hava Kuvvetleri İstihbarat Birimi’ndeki üst düzey dokuz yetkili yargılanıyor.  Almanya ve Fransa'nın aleyhine uluslararası tutuklama emri çıkarttıkları Hasan, 2019 yılına kadar Suriye Hava Kuvvetleri İstihbarat Birimi’nin başındaydı.
Almanya yargısı, Temmuz 2021’de, Humus Askeri Hapishanesi'ndeki eski bir Suriyeli doktoru, tutuklulara işkence yapmaktan dolayı insanlık suç işlemekle suçladı. Suriyeli doktorun duruşması 19 Ocak'ta Frankfurt'ta başlayacak.
Paris Başsavcılığı, Eylül 2015'te Suriye rejimi tarafından gerçekleştirilen adam kaçırma ve işkence olaylarına karışanlar hakkında insanlığa karşı suç işleme şüphesiyle ön soruşturma başlattı.
Temmuz 2016'da rejimin hapishanelerinden birinde ölen 37 yaşındaki bir doktorun ailesi, çocuklarına işkence etmek ve öldürmekle suçladıkları Suriye rejimi hakkında Paris'te mahkemeye başvurdular.
Ekim 2016’da ise Fransız vatandaşlığına sahip iki Suriyelinin 2013 yılında Suriye'de kaybolmasına ilişkin olayın nasıl gerçekleştiğine dair bir soruşturma başlatılırken kayıp kişilerden halen haber alınamadı.
Davacılara göre Hava Kuvvetleri İstihbarat Birimi’nden olduklarını söyleyen görevliler, Suriye asıllı Fransız vatandaşları Mazen Debbagh ve oğlu Patrick’i tutukladılar.
Kasım 2018'de bir Fransız soruşturma hakimi, Suriye rejiminin üst düzey üç yetkilisi hakkında, Mazen Debbagh ve oğlu Patrick’in kaybolması olayına karıştıkları şüphesiyle uluslararası tutuklama emri çıkardı. Bu davada suçlanan üç kişinin, daha sonra Ulusal Güvenlik Bürosu başkanı olan Suriye Genel İstihbarat eski başkanı Ali Memluk ve Hava Kuvvetleri İstihbarat Birimi Başkanı Cemil Hasan ve İstihbarat Birimi’nin uluslararası şube başkanı Abdusselam Mahmud oldukları açıklandı.
Nisan 2021'de, 2013 yılında meydana gelen ve rejimin yaptığı söylenen kimyasal saldırılarla ilgili olarak üç STK tarafından yapılan şikayetlerle rejim aleyhinde başka bir adli soruşturma daha açıldı.
Aynı STK’lar, bu saldırılar ve 2017 yılındaki sarin gazı saldırısıyla ilgili olarak Almanya'da da benzer adli şikayetlerde bulunmuştu.
Geçtiğimiz yıl Aralık ayı sonlarında, Suriye asıllı bir Fransız, Suriye ordusuna kimyasal silah yapımında kullanılabilecek malzemeler temin etmekle suçlandı.
Konuyu yakından takip eden bir kaynağa göre böylece Fransa'da ilk kez Suriye rejim güçlerini desteklediği iddiasıyla yürütülen bir soruşturma kapsamında bir suçlamada bulunuldu.
Söz konusu STK’lar, 2017 yılında eski bir rejim askeri tarafından işlenen savaş suçlarını kınayan ilk ülke olan Avusturya, Norveç ve İsveç'te de rejimden şikayetçi oldular.
İsveç'te Nisan 2021'de dört STK, 2013 ve 2017 yıllarında meydana gelen iki kimyasal saldırının ardından Suriye Devlet Başkanı Esed ve rejimin bazı üst düzey yetkilileri hakkında adli şikayette bulundular.
İspanya yargısı ise Suriye asıllı bir kadının rejimin üst düzey dokuz yetkilisi hakkında 2013 yılında kardeşini zorla gözaltına almak, işkence yapmak ve öldürmekle suçladığı davayı reddetti.
Öte yandan Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2016 yılı sonlarında kurulan ve Mart 2011'den bu yana işlenen en ciddi uluslararası hukuk ihlallerine ilişkin soruşturmaları kolaylaştırmakla görevli olan uluslararası bir misyon, olaylara karışanlar hakkında başlatılan soruşturmaları kolaylaştırmak için kanıt toplama çalışmalarını sürdürüyor.



Suriye’de sivillerin üzerine varil bombası atılmasını öneren komitenin üyesi olan bir pilot tutuklandı

Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Suriye’de sivillerin üzerine varil bombası atılmasını öneren komitenin üyesi olan bir pilot tutuklandı

Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Lazkiye'deki iç güvenlik güçleri, Suriye’deki devrimin başlangıcında savunmasız Suriye halkına karşı varil bombalarının kullanılmasını öneren eski rejimin askeri komitesinin üyesi olan Tuğgeneral Faik Eyub Miyase’yi tutukladı.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), Lazkiye İç Güvenlik Komutanı Albay Abdulaziz el-Ahmed, Haffah bölgesindeki İç Güvenlik Müdürlüğü birimlerinin Terörle Mücadele Şubesi ile iş birliği içinde özel bir güvenlik operasyonu gerçekleştirdiğini söylediğini ve birkaç gün süren dikkatli izleme ve takip sonucunda, Lazkiye kırsalındaki Lukmani köyünden pilot Tuğgeneral Faik Eyub Miyase’nin tutuklandığını aktardı.

Albay Ahmed, Miyase'nin askeri rütbelerde yükseldiğini, teğmen pilot rütbesiyle mezun olduğunu ve 1982 yılında Hama Askeri Havaalanı’nda çalıştığını belirtti. Suriye devriminin başlangıcında Taftanaz Askeri Havaalanı'ndaki 63. Tugay'ın komutanlığına atanan Miyase, İdlib kırsalındaki Mestuma’daki hava ve kara harekât odalarıyla birlikte hedefleri belirlemekle görevlendirildi, böylece tüm bu noktalar daha sonra helikopterler tarafından hedef alınabilecekti.

Suriye rejimi tarafından Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kentindeki İnhil beldesine atılan varil bombası (Arşiv - Reuters)Suriye rejimi tarafından Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kentindeki İnhil beldesine atılan varil bombası (Arşiv - Reuters)

Miyase, ön soruşturmalar sırasında, devrimin başlangıcında varil bombalarının kullanılmasını öneren askeri komitenin üyesi olduğunu itiraf etti. Ayrıca, çeşitli illerde varil bombaları ve deniz mayınlarıyla hedef alınacak yerlerin belirlenmesinden de sorumluydu.

Lazkiye iç güvenlik komutanı, masumların kanıyla lekelenmiş her suçluyu adalete teslim etmek ve yasalar uyarınca hesap vermelerini sağlamak için her türlü çabayı göstereceğine dair taahhüdünü teyit etti.

Bu operasyon, İçişleri Bakanlığı ve ilgili makamların, geçiş dönemi adaletinin uygulanması, mağdurların ve ailelerinin haklarının güvence altına alınması ve hiçbir suçlunun hesap vermekten kaçmaması ilkeleri temelinde, Suriye halkına karşı işlenen suçlara ve ihlallere karışan eski rejimin simalarının peşine düşme ve hesap sorma çabaları çerçevesinde gerçekleşti.


İsrail, Gazze'deki tampon bölgeyi genişletmek için acele ediyor

 İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
TT

İsrail, Gazze'deki tampon bölgeyi genişletmek için acele ediyor

 İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun dün Gazze şehrinde bir evi yıkmasının ardından yükselen dumanlar (AP)

İsrail, Gazze Şeridi’nde işgal altındaki bölgeler (Sarı Hattın doğusu) ile Hamas'ın faaliyet gösterdiği bölgeleri (Sarı Hattın batısı) birbirinden ayıran Sarı Hattın yaklaşık 3 kilometre batısında yeni bir tampon bölge oluşturmaya çalışıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan silahlı gruplardan saha kaynaklarına göre İsrail'in bu çabaları, ateşkesin ikinci aşamasına geçmeden önce sahadaki yeni durumu istikrara kavuşturmayı amaçlıyor. Bu çabalar, işgalci İsrail güçlerinin tampon bölge için istedikleri yerleri belirlemelerine olanak tanıyan evlerin yıkılması ve arazinin düzleştirilmesini içeriyor.

Sahadaki bu gelişmeler, İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in geçtiğimiz pazar günü Gazze Şeridi'ndeki İsrail güçlerini teftiş ederken yaptığı açıklamalarla tutarlıydı. Zamir, Sarı Hattın yeni bir sınır, yerleşim yerleri için ileri bir savunma hattı ve bir saldırı hattı oluşturduğunu söyledi.

Buna karşın Hamas liderlerinden Husam Bedran, Zamir'in açıklamalarının işgalin ateşkes anlaşmasının şartlarına uymadığını açıkça ortaya koyduğunu vurguladı. Bedran dün Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, Hamas’ın anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmeden önce İsrail'in ateşkese yönelik ihlallerine son verilmesini istediğini belirtti.


Netanyahu: Şam ile temaslar bir anlaşmayla sonuçlanmadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Netanyahu: Şam ile temaslar bir anlaşmayla sonuçlanmadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden dün yapılan açıklamada, Suriye meselesine ilişkin ABD'nin de katıldığı son görüşmelerin iki taraf arasında bir anlaşma veya mutabakata yol açtığı iddiaları yalanlandı.

Açıklamada, Suriye ile ilgili konularda Washington'ın himayesinde görüşmeler ve temaslar yapıldığı, ancak bunların henüz ön görüşme aşamasında olduğu vurgulandı.

Bu konuda herhangi bir anlaşma veya niteliksel ilerleme olduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığı vurgulanan açıklamada, temasların ABD'nin bölgede yürüttüğü daha geniş diplomatik çabaların bir parçası olduğu belirtildi.

Kaynaklara göre Netanyahu, İsrail medyasının, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantıları sırasında, ABD'nin arabuluculuğuyla iki taraf arasında varılan anlaşmayı imzalamayı reddettiğini bildirmesinin ardından bu açıklamayı yapmak zorunda kaldı.