Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemizde elbette enflasyon sorunu vardır, enflasyon artışı nispeten diğer ülkelerin altında kalmıştır

Enflasyon konusuna değinen Erdoğan, "Temmuz'da enflasyon ve şartlara bakarak gerekirse çalışanlarımızın durumlarını yeniden değerlendireceğiz" dedi

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemizde elbette enflasyon sorunu vardır, enflasyon artışı nispeten diğer ülkelerin altında kalmıştır

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısına katılarak açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında Türkiye'deki ekonomik gelişmelere değinen Erdoğan, "Ekonomide milletimize verdiğimiz sözü yerine getirmek için yapılan düzenlemeler yasalaşacak" dedi.
"Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokam hedefimize kararlılıkla devam ediyoruz" diyen Erdoğan şöyle devam etti:
"Ülkesinin geçmişinden bihaber gafillerin ezbere atıp tutarak milletimizin moralini bozmaya dönük gayretlerini kimi zaman üzüntü, kimi zaman da öfkeyle takip ediyoruz. Türkiye'de her kim bu gidişin önünü kesmek için adım atmışsa başına gelmeyen kalmamıştır. Devletlerin parçalanmasına yol açan alçak senaryoyu milletimiz ile birlikte yırtıp çöpe attık. Siyasi ve sosyal kaos denemelerini, FETÖ vasıtasıyla teşebbüs edilen darbe girişimlerini birer birer bertaraf ettik. Biz milletimizle birlikte istiklalimizle sarıldıkça maruz kaldığımız saldırıların cephesi daha da genişledi.
Türkiye, 15 Temmuz darbe girişimini bertaraf ettikten sonra Batılı ülkelerin husmetiyle karşı karşıya kalmıştır. ABD, doğrudan ekonomimizi mahvetme tehdidiyle sergilemeyi tercih etmiştir. Kimi Avrupa ülkeleri aynı tavrı daha dolaylı yollardan ortaya koymuşlardır. Ülkemize uygulanan örtülü ambargo, finans araçlarının öne çıkarıldığı bir boyuta ulaşmıştır. Bu süreçte de hemen tebdirlerimizi alarak mücadele saflarını sıklaştırdık. Yurtdışından finans sistemimizin dengelerini bozacak şekilde yapılabilecek araçların kontrolünü önemli ölçüde kontrol altına aldık."

"Enflasyon artışı nispeten diğer ülkelerin altında kalmıştır"
Konuşmasında enflasyon konusuna da değinen Erdoğan, salgın döneminde gelişmiş ülkelerin yükselen enflasyon gerçeği ile yüzleşmek zorunda kaldığını söyledi.
"Ülkemizde de elbette enflasyon sorunu vardır" diyen Erdoğan, "Türkiye döviz kuru dalgalanması gibi can yakıcı bir sorunla da boğuşmuştur. Enflasyon artışı nispeten diğer ülkelerin altında kalmıştır. Enflasyonda da ülkemizin gerçekleri ile bağdaşmayan şişkinliğin olduğu ortadadır. Milletimizin hiç bir kesimini enflasyon altında ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz. Önümüzdeki Temmuz ayında enflasyon gerçekleşmesine ve şartlara bakarak gerekirse çalışanlarımızın durumlarını yeniden değerlendireceğiz" dedi.
Erdoğan, özel okul ücretlerindeki artış tavanının da yüzde 36 seviyesiyle sınırladığını söyledi.

"CHP'li belediyelerin hepsinde çiftçiye bedava elektrik verilmesi için teklif sunacağız"
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidara geldikleri taktirde çiftçilere bedava elektrik verileceğiyle ilgili açıklamalarını hatırlatan Erdoğan, "Arkadaşlarımıza talimat verdik, nerede CHP yönetimi varsa, orada çiftçiye bedava elektrik verilmesi için çalışma yapılacak. Onların yerine bizim arkadaşlarımız o yükü omuzlayacaklar. Madem CHP'liler yoğun, teklifleri belediye meclislerine getiremiyorlar, onların yerine arkadaşlarımız bunu yerine getirecek. Maksat CHP'nin başındaki zatı kendi tabanı nezdinde rezil etmeyelim" ifadelerini kullandı.

"Daha bizim karşımıza çıkaracakları adayın kim olacağı konusunda anlaşamıyorlar"
Erdoğan konuşmasında CHP'ye yönelik de eleştirilerde bulundu.
"Daha 2023 seçimlerinde adaylarının kim olduğu belli değil" diyen Erdoğan, "Sorsanız ülkenin yönetimine talipler. Daha bizim karşımıza çıkaracakları adayın kim olacağı konusunda anlaşamıyorlar. CHP'nin kendi içindeki adaylık mücadelesi kavgaya dönüşmüş durumda" dedi.
Erdoğan şöyle devam etti:
"Daha bu partinin içinde ortaya çıkan taciz, tecavüz vakalarını saymıyorum bile. Yaşanan her hadise faşist yüzlerini, nobran karakterlerini açıkça ortaya koyuyor. Bay Kemal ve yoldaşları bölücü örgütün siyasi uzantıları karşısında kâğıttan kaplana dönüştüler.  Eş başkanların hem CHP’yi hem de CHP’li büyükşehir belediye başkanlarını hedef alan hakaretlerine seslerini dahi çıkaramadılar.  Seçim meydanlarından kendilerine afedersiniz 'Mustafa Kemal'in itleri' diye ayar verenlerin gönüllü avukatlığına soyundular. Affınıza sığınıyorum, ağız ishaline tutulmuş kifayetsizler misali ne söylediklerini bilmiyorlar. Siyasetteki cari açıklarını hakaretle kapatmaya çalışıyorlar."

"Parlamentomuzda bu tür birilerini görmek istemiyoruz"
HDP Milletvekili Semra Güzel'in PKK mensubuyla fotoğraflarının ortaya çıkmasıyla ilgili de konuşan Erdoğan, "Malum terör örgütünden birisi ile resimler yayınlanıyor.  PKK'nın uzantısı olarak bu kadın parlamentoda. Biz tabii Karma Komisyona süratle bunu gönderdik. Gereği bunun yapılacaktır. Biz parlamentomuzda bu tür birilerini görmek istemiyoruz. PKK terör örgütünün uzantılarını görmek istemiyoruz.  Bay Kemal sen neden susyorsun? İP neden susuyorsun, HDP sen niye susuyorsun? Ağızlarından bir şey çıktı mı? Çıkmadı. Diğerleri de yanalı bohça, onlarda da bir şey yok. Bu teröristlerden oluşan parlamento demokratik bir parlamento olamaz" dedi.



Rusya, NATO'nun Ukrayna'daki varlığını reddediyor

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius (sağda), Alman Donanma Komutanı Koramiral Jan Christian Kac (ortada) ve Kaptan Bruder Nielsen, Berlin'deki Savunma Bakanlığı'nda düzenlenen bir Sea Tiger helikopterinin teslim töreninde askeri belgeleri inceliyor... 16 Aralık 2025 (EPA)
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius (sağda), Alman Donanma Komutanı Koramiral Jan Christian Kac (ortada) ve Kaptan Bruder Nielsen, Berlin'deki Savunma Bakanlığı'nda düzenlenen bir Sea Tiger helikopterinin teslim töreninde askeri belgeleri inceliyor... 16 Aralık 2025 (EPA)
TT

Rusya, NATO'nun Ukrayna'daki varlığını reddediyor

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius (sağda), Alman Donanma Komutanı Koramiral Jan Christian Kac (ortada) ve Kaptan Bruder Nielsen, Berlin'deki Savunma Bakanlığı'nda düzenlenen bir Sea Tiger helikopterinin teslim töreninde askeri belgeleri inceliyor... 16 Aralık 2025 (EPA)
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius (sağda), Alman Donanma Komutanı Koramiral Jan Christian Kac (ortada) ve Kaptan Bruder Nielsen, Berlin'deki Savunma Bakanlığı'nda düzenlenen bir Sea Tiger helikopterinin teslim töreninde askeri belgeleri inceliyor... 16 Aralık 2025 (EPA)

Moskova, Amerikan ve Ukrayna tarafları arasında Berlin'de yapılan ve Kiev'in barış anlaşmasını kabul etmesi için güvenlik garantileri verilmesine ilişkin görüşmelerden sızan bilgilerin ardından, NATO güçlerinin Ukrayna'ya konuşlandırılmasına karşı olduğunu vurguladı.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei Ryabkov, ülkesinin "ABD yönetimi ile Kiev müzakerecileri arasındaki son görüşmelerin nasıl sonuçlandığını bilmediğini, ancak ABD'den mevcut durum hakkında daha fazla bilgi edinmeyi dört gözle beklediğini" belirtti. Ryabkov, "Alınabilecek tüm kararlara açığız, ancak Ukrayna topraklarında NATO güçlerinin konuşlandırılmasına veya varlığına kesinlikle onay vermeyeceğiz" dedi. Ryabkov ayrıca, "“İstekliler Koalisyonu'nun NATO ile aynı, hatta belki de daha kötü olduğunu" ifade etti.

İlgili bir gelişme olarak, üst düzey Avrupalı ​​yetkililer, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ile birlikte dün, Kiev'e on milyarlarca doları bulan tazminat ödemelerine karar verecek uluslararası bir organ kurulması konusunda anlaştılar. 35 ülke tarafından imzalanan "Ukrayna Uluslararası Tazminat Komisyonu", tazminat taleplerini değerlendirecek ve karara bağlayacak.


Trump’tan Filistinliler dahil 7 ülkenin vatandaşlarına daha ABD’ye giriş kısıtlaması

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump’tan Filistinliler dahil 7 ülkenin vatandaşlarına daha ABD’ye giriş kısıtlaması

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump dün, Suriye dahil yedi ülkenin vatandaşlarının yanı sıra Filistin Yönetimi pasaportu sahiplerinin de ABD'ye girişini yasaklayarak seyahat yasağının kapsamını genişletti.

Beyaz Saray tarafından sosyal medya üzerinden yapılan açıklamada, Trump'ın ‘ABD'nin güvenliğini korumak amacıyla yabancı uyrukluların girişini daha da kısıtlayan ve sınırlayan bir karar imzaladığını’ duyurdu.

Başkanlık kararına göre kısıtlamalardan etkilenen diğer ülkeler arasında Burkina Faso, Nijer, Mali ve Güney Sudan yer alırken, Laos ve Sierra Leone'ye kısmi veya tam kısıtlamalar getirilecek.

Bu önlem, Filistin Yönetimi tarafından verilen pasaportlara sahip Filistinlileri de hedef alıyor. Trump yönetimi, halihazırda ondan fazla ülkeye kapsamlı kısıtlamalar getirdi. Suriye ile ilgili olarak, bu önlem, Washington'da iki Ulusal Muhafız askerinin vurulduğu saldırından birkaç gün sonra alındı.


Trump, "yaptırım uygulanan Venezuela petrol tankerlerine" abluka uyguluyor

Karayipler'de hazırlık seviyesini yükseltme çabaları kapsamında, ABD Deniz Piyadelerine ait iki Osprey uçağı Porto Riko'dan havalandı (AFP)
Karayipler'de hazırlık seviyesini yükseltme çabaları kapsamında, ABD Deniz Piyadelerine ait iki Osprey uçağı Porto Riko'dan havalandı (AFP)
TT

Trump, "yaptırım uygulanan Venezuela petrol tankerlerine" abluka uyguluyor

Karayipler'de hazırlık seviyesini yükseltme çabaları kapsamında, ABD Deniz Piyadelerine ait iki Osprey uçağı Porto Riko'dan havalandı (AFP)
Karayipler'de hazırlık seviyesini yükseltme çabaları kapsamında, ABD Deniz Piyadelerine ait iki Osprey uçağı Porto Riko'dan havalandı (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün Karakas'a yönelik baskı kampanyasında yeni bir tırmanışla, Venezuela'ya giden ve Venezuela'dan ayrılan "yaptırım uygulanan petrol tankerlerine" deniz ablukası uygulanacağını duyurdu.

Trump, ABD güçlerinin Venezuela kıyılarında bir petrol tankerine el koymasından günler sonra, Truth Social platformunda şunları yazdı: "Bugün, Venezuela'ya giren ve çıkan tüm yaptırım uygulanan petrol tankerlerine tam ve eksiksiz bir abluka uygulanması emrini veriyorum."

ABD Başkanı, Karayipler'de konuşlandırılmış devasa ABD donanma filosunun, Venezuela "daha önce bizden çaldığı tüm petrolü, toprakları ve diğer varlıkları ABD'ye iade edene kadar" "daha da büyüyeceğini" ifade etti. ABD Başkanı hangi tür petrol veya topraktan bahsettiğini belirtmedi, ancak Venezuela 1970'lerde petrol sektörünü millileştirmişti. Daha sonra, eski Başkan Hugo Chávez döneminde, şirketler çoğunluk hissesini Venezuela devletine ait petrol şirketi PDVSA'ya devretmeye zorlanmıştı.

Trump sözlerine şöyle devam etti: “Gayrimeşru Maduro rejimi, bu çalınmış petrol sahalarından elde edilen petrolü kendi faaliyetlerini, uyuşturucu terörizmini, insan kaçakçılığını, cinayetleri ve adam kaçırmayı finanse etmek için kullanıyor.”

Haftalarca süren askeri uçakların Venezuela açıklarında uçması, Washington'un uyuşturucu kaçakçılığıyla suçladığı teknelere düzenlenen ve 90'dan fazla kişinin ölümüne yol açan ölümcül saldırıların ardından, Trump yönetimi geçen hafta ülkeyi terk eden bir petrol tankerine el koyarak kampanyasını daha da ileriye taşıdı.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, ülkesinin yakınlarında ABD askeri yığılmasının, kendisini devirmek ve uyuşturucuyla mücadele operasyonu bahanesiyle Venezuela'nın bol petrolünü "çalmak" için bir planın parçası olduğuna inanıyor. Amerika Birleşik Devletleri, Venezuela'nın petrol sektörüne yaptırımlar uygulasa da ihracatına el konulması, zaten zor durumda olan ekonomiyi felç edebilir ve Maduro rejimini olumsuz etkileyebilir.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Venezuelalı bir danışmanlık şirketi olan Orinoco Research'ten Elias Ferrer, yaptığı açıklamada, "Petrol ihracatı olmazsa, döviz piyasası ve ülkenin ithalatı etkilenecek... ve ekonomik bir kriz yaşanabilir" diyerek, "Bu sadece ekonomik bir durgunluk değil, aynı zamanda gıda ve ilaç kıtlığı da olacak, çünkü bunları ithal edemeyeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

Dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip olan Venezuela, günde yaklaşık bir milyon varil petrol üretiyor. Ancak 2019'dan beri, petrolünü başta Çin olmak üzere karaborsada indirimli fiyatlarla satmak zorunda kaldığı bir ambargoyla karşı karşıya.

Aylar boyunca ABD, görünüşte Latin Amerika'daki uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele etmek amacıyla Karayipler'de önemli bir askeri varlık oluşturdu ve Venezuela özellikle hedef alındı. Karakas bu operasyonu, Washington ve birçok ülkenin gayrimeşru lider olarak gördüğü solcu Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro'yu devirmeyi amaçlayan bir baskı kampanyası olarak görüyor.