Elon Musk, roket yakalama kolları olan Starship fırlatma kulesinin görüntülerini paylaştı

Robotik araştırmacısı, yemek çubuğu benzeri kolları "Şimdiye kadarki en çılgın mühendislik tasarımlarından biri" diye tanımladı

SpaceX'in Teksas'a bağlı Boca Chica'daki Starbase tesisinde Mars'a gidecek Starship roketinin fırlatma kulesi (Twitter/elonmusk)
SpaceX'in Teksas'a bağlı Boca Chica'daki Starbase tesisinde Mars'a gidecek Starship roketinin fırlatma kulesi (Twitter/elonmusk)
TT

Elon Musk, roket yakalama kolları olan Starship fırlatma kulesinin görüntülerini paylaştı

SpaceX'in Teksas'a bağlı Boca Chica'daki Starbase tesisinde Mars'a gidecek Starship roketinin fırlatma kulesi (Twitter/elonmusk)
SpaceX'in Teksas'a bağlı Boca Chica'daki Starbase tesisinde Mars'a gidecek Starship roketinin fırlatma kulesi (Twitter/elonmusk)

SpaceX'in patronu Elon Musk, Mars'a gidecek Starship roketini fırlatmak ve yakalamak için kullanılacak kuleyi kamuoyuyla paylaştı.
The Independent'ın haberine göre, uzay firmasının Teksas'taki Starbase tesisinde inşaat halinde olan yapı, ikinci kademeyi yörüngeye ulaştıran roket iticisini tekrar yerine yerleştirmek için kullanılacak yemek çubuğu benzeri kollara sahip.

Robotik araştırmacısı Lex Fridman, fırlatma kulesini "Şimdiye kadarki en çılgın mühendislik tasarımlarından biri" diye niteledi.
Bir Starship roketinin ilk yörünge fırlatması gelecek 10 hafta içinde gerçekleşecek. Denemede uzay aracı, Starbase'ten kalktıktan sonra 90 dakikalık bir yolculuğu tamamlayıp Hawaii açıklarına inecek.
Geliştirmeler ve denemeler tamamlandıktan sonra SpaceX'in nihai hedefi, Starship roketlerini seri üretime geçirip yeni nesil roketlerden oluşan bir filo kullanarak Mars'ta kalıcı bir insan kolonisi kurmak.
Elon Musk'ın firması aynı zamanda, başka bir amaca uygun hale getirerek açık deniz fırlatma tesislerinden oluşan küresel bir ağ kurmak için kullanılmayan petrol sondaj kulelerini satın alıyor.
Milyarder daha önce 2024'e kadar Ay'a ve 2030'a kadar Mars'a Starship gönderme hedefinden bahsetmişti fakat uzay araçlarının geliştirilmesi, Jeff Bezos'un Blue Origin'ini ve NASA'yı içeren bir dava nedeniyle ertelendi.
Dava, ABD uzay ajansı için aya iniş aracı geliştirme ihalesinde sözleşmenin haksız şekilde SpaceX'e verildiği şikayetinden kaynaklanıyordu ama bu şikayet sonunda reddedildi.
Blue Origin, henüz New Shepard roketiyle bir yörünge görevi tamamlamamışken SpaceX uzaya yük taşımakta kanıtlanmış bir geçmişe sahip. 
2021'de SpaceX tek bir takvim yılında 30'dan fazla roketi yörüngeye fırlatarak kendi rekorunu kırdı.
SpaceX fırlatma geçmişi.jpg
Şirket yeniden kullanılabilir Falcon 9 roketlerinin kullanıldığı iki ayrı görevi birbirinden 15 saat arayla gerçekleştirerek kendine ait art arda fırlatma rekorunu da kırdı.
Roketlerin yeniden kullanılabilirliği Musk'ın Starship için amaçlarına ulaşmasının anahtarı olacak. Son fırlatma kulesi tasarımı aynı roket iticiyi kullanarak potansiyel olarak aynı günde birden fazla görev gerçekleştirilmesine olanak tanıyor.
Yakalama kolları da itici üzerinde bacaklara olan ihtiyacı ortadan kaldırarak her fırlatma için ağırlığı, gereken yakıtı ve maliyeti azaltıyor.
Tüm mekanizmalarını yeterince test etmek için zaman olmadığından, martta gerçekleşmesi beklenen ilk Starship yörünge uçuşu denemesinde kolların kullanılması beklenmiyor.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news