Arap koalisyonu, Hudeyde'deki limanların askeri amaçlarla kullanılmaması güvencesi istedi

Arap koalisyonu, Hudeyde'deki limanların askeri amaçlarla kullanılmaması güvencesi istedi
TT

Arap koalisyonu, Hudeyde'deki limanların askeri amaçlarla kullanılmaması güvencesi istedi

Arap koalisyonu, Hudeyde'deki limanların askeri amaçlarla kullanılmaması güvencesi istedi

Yemen'de hükümeti destekleyen Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri, Birleşmiş Milletler'den (BM) Yemen'in Hudeyde ilindeki limanların askeri amaçlarla kullanılmamasını güvence altına almasını talep etti.
Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'da yer alan habere göre, Arap koalisyonundan yapılan yazılı açıklamada, Husilerin kontrolündeki Hudeyde ilindeki limanların yabancı savaşçıların ve balistik füzelerin ulaştığı bir merkez haline geldiği belirtildi.
BM'den Hudeyde ilindeki limanların askeri amaçlarla kullanılmamasını güvence altına alması talep edilen açıklamada, BM'nin Hudeyde ilindeki limanların teftiş edilmesine yönelik attığı adımın memnuniyetle karşılandığı ifade edildi.

Yemen ordusu: Husilerin Kızildeniz'e yerleştirdiği 8 mayın imha edildi
Öte yandan, Yemen ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Husiler tarafından Kızıldeniz'e yerleştirilen 15 deniz mayınından 8'inin bulunarak imha edildiği aktarıldı.
Geri kalan deniz mayınlarının bulunması için arama çalışmalarının devam ettiği kaydedilen açıklamada, söz konusu mayınların uluslararası denizciliği ve balıkçıların hayatını tehdit ettiği dile getirildi.

BM, limanların teftiş edilmesi yönünde talepte bulunmuştu
Birleşmiş Milletler (BM) Hudeyde Anlaşmasını Destekleme Misyonu'ndan (UNMHA) dün yapılan açıklamada, Yemen'in Hudeyde ilindeki limanların askeri amaçlarla kullanıldığı yönündeki iddiaların endişeyle takip edildiği belirtilmişti.
Açıklamada, UNMHA'nın, limanların askeri amaçlarla kullanıldığı endişelerini gidermeye hazır olduğu ve yetkisi dahilindeki limanların teftiş edilmesi yönünde talepte bulunulduğu kaydedilmişti.
Yemen'de hükümete destek veren Arap Koalisyonu Sözcüsü Turki el-Maliki, 8 Ocak'ta yaptığı açıklamada, İran destekli Husileri "Hudeyde'deki Salif Limanı'nı terör faaliyetleri ve bomba yüklü tekneler göndermek için kullanmakla" suçlamıştı. Maliki, "Hudeyde Limanı da İran'dan gelen balistik füzelerin ulaştığı ana liman. Limanları hedef almak istemiyoruz ve (Yemen krizine) kapsamlı bir siyasi çözüm arıyoruz" demişti.
Husilerin sözde Dışişleri Bakanı Hişam Şeref ise Suudi Arabistan'ı "Hudeyde'deki limanları yok etme niyetini gerekçelendirmek için bu limanların silah kaçakçılığı faaliyetlerinde kullanıldığı iddiasını ortaya atmakla" suçlamıştı.
Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de İran destekli Husiler ile Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap koalisyonunun destek verdiği hükümete bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor.



Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
TT

Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süuveyda vilayetinde bir hafta içinde 700'den fazla kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarının ardından, devletin ülkedeki ‘azınlıkları koruma’ ve ‘hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutma’ konusundaki kararlılığını yineledi. Eş-Şara bugün Suriyelilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Suriye devleti ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri korumaya kararlıdır ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya devam edecektir. Hiç kimse hesap vermekten kaçamayacak. İşlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyoruz... Adaletin sağlanmasının ve hukukun herkese uygulanmasının önemini vurguluyoruz.”

“Süveyda vilayetindeki son olaylar tehlikeli bir hal aldı” diyen Suriye Cumhurbaşkanı, “Suriye devleti durumu yatıştırmak için müdahale etmeseydi gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar kontrolden çıkacaktı” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre eş-Şara bugün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Suriye devleti zor duruma rağmen durumu sakinleştirmeyi başardı. Ancak İsrail'in müdahalesi, güneyin ve Şam'daki hükümet kurumlarının bariz bir şekilde bombalanması sonucunda ülkeyi istikrarını tehdit eden tehlikeli bir aşamaya itti. Bu olaylar sonucunda ABD’li ve Arap arabulucular durumu yatıştırmak amacıyla devreye girdiler.”

Eş-Şara sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bazı bölgeleri terk ederken, Süveyda'daki silahlı gruplar Bedevilere ve ailelerine karşı intikam saldırıları düzenlemeye başladı. İnsan hakları ihlallerinin eşlik ettiği bu intikam saldırıları, diğer kabilelerin Suveyda'daki Bedeviler üzerindeki kuşatmayı kırmak için bölgeye akın etmesine neden oldu.”

Eş-Şara, “Devlet, Suriye'nin kurtuluşundan sonra Süveyda'nın yanında durdu ve onu desteklemeye hevesliydi. Ancak bazı kişiler şehri ve ulusal istikrardaki rolünü kötüye kullandı. İçerideki bazı tarafların Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda dış destek aracı olarak kullanması Suriyelilerin çıkarlarına hizmet etmiyor, aksine krizi daha da kötüleştiriyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı, “İster Süveyda'nın içinden ister dışından olsun, işlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyor, adaleti sağlamanın ve hukuku uygulamanın önemini vurguluyoruz. Bu hassas noktada, aklın ve bilgeliğin sesinin galip gelmesine ve akıllı ve sağduyulu olanın önünün açılmasına ihtiyaç vardır. Gerçekler Suriye'nin bölünme, ayrılık ya da mezhepsel kışkırtma projeleri için bir deneme alanı olmadığını doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

Eş-Şara, “Suriye devletinin gücü, halkının bütünlüğünden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin gücünden ve ulusal çıkarlarının birbirine bağlılığından kaynaklanmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.