Sinema salonlarında bu hafta üçü yerli, sekiz film vizyona girecek

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Sinema salonlarında bu hafta üçü yerli, sekiz film vizyona girecek

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Sinema salonlarında bu hafta üçü yerli, sekiz film vizyona girecek.
Başrollerinde Hazal Kaya, Onur Tuna ve Enis Arıkan'ın yer aldığı "Benden Ne Olur" filmi, bu hafta izleyiciyle buluşuyor. Yönetmen koltuğunda Murat Şenöy oturduğu filmin senaryosunu Aslı T. Kızmaz ve Müge T. Öztürk kaleme aldı.
Sosyal medya fenomeni Aslı Kızmaz'ın aynı adlı kitabından uyarlanan film, Sertab Bal adındaki deli dolu bir kadının hikayesine odaklanıyor.

"Düş Peşine"
Haftanın yerli filmleri arasında yerini alan "Düş Peşine", gönüllü olarak çalıştığı Düşler Akademisi'nin kapanmasını engellemek için çaba gösteren Kaan ve arkadaşlarının serüvenini anlatıyor.
Komediseverleri sinema salonuna çekmeyi hedefleyen filmde, Fester Abdü, Cihan Şimşek, Şeyda Erdoğan, Ecem Simge Yurdatapan ve Serkan Ercan rol aldı.

"Çığlık"
"Çığlık" (Scream) filmi serisinin meraklanan beklenen beşinci filminde, Courteney Cox "haber muhabiri Gale Weathers" rolünü, David Arquette ise "Şerif Dewey Riley" rolünü yeniden canlandırdı.
Bir dizi korkunç suçu kimin işlediğini bulmak için memleketine geri dönen bir kadının hikayesini işleyen filmin yönetmenliğini Tyler Gillett ve Matt Bettinelli-Olpin üstlendi.

"Karlar Kralı Norm 2"
"Karlar Kralı Norm" serisinin ikinci filmi, çalınan sanat eserini bulmak için tehlikeli bir maceraya atılan Norm ve arkadaşlarının macerasını animasyon sevenlerin beğenisine sunuyor.
Richard Finn ve Tim Maltby'in yönettiği filmin Türkçe seslendirmelerini Fatih Özacun, Uğur Taşdemir, Ali Çorapçı, Özgür Özdural ve Zencan Sakal gerçekleştirdi.

"Oğul"
İrlandalı film yapımcısı Ivan Kavanagh'ın yönetip senaryosunu kaleme aldığı "Oğul", oğlunu kurtarmak için her şeyi göze alan bir kadının hikayesini ele alıyor.
Dram ve gerilim türündeki filmde Andi Matichak, Emile Hirsch ve Luke David Blumm rol aldı.

"Kod 355"
"Kod 355", tehlikeli ellere geçen gizli bir silahın geri alınması için oluşturulan ve bir CIA ajanı ile üç uluslararası ajanın yer aldığı ekibin mücadelesini anlatıyor.
Adını, ABD'nin ilk kadın casuslarından birinin kod ismi olan "355"ten alan filmde başrolleri, Jessica Chastain, Lupita Nyong'o, Diane Kruger ve Penelope Cruz paylaştı. Filmde yönetmenliği Simon Kinberg üstlendi.

"Belle"
Prömiyerini 2021 Cannes Film Festivali'nde yapan "Belle"yi, animasyon dünyasının ünlü isimlerinden Mamoru Hosoda yönetti.
Hosoda'nın kendi kurduğu Chizu Stüdyosu'nda çektiği filmin konusu özetle şöyle:
"Köyde babasıyla yaşamını sürdüren 17 yaşındaki lise öğrencisi Suzu, beş milyar kullanıcısı olan U adındaki sanal evrende Belle adıyla ünlenir. Suzu, burada tanıştığı gizemli bir yaratıkla birlikte U'nun dört bir diyarında benzersiz maceralara yelken açar."

"Cin Perdesi"
Tayfun Can Demirtaş'ın "Cin Perdesi" adlı filmi, korkunç cinayetlerle ilişkili cin vakalarını araştıran Arzu ve Bora'nın yaşadıklarını konu ediniyor. Filmde Rabia Cemre Kaya, Mert Kara ve Fuat Başarılı başrolleri paylaştı.



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe