İslamabad, Pakistan Talibanı’na karşı askeri operasyonları sürdürüyor

Pakistan’ın Karaçi kentinde geçen Pakistan Talibanı Hareketi’nin muhtemel saldırılarına karşı güvenlik alarmı verildi (EPA)
Pakistan’ın Karaçi kentinde geçen Pakistan Talibanı Hareketi’nin muhtemel saldırılarına karşı güvenlik alarmı verildi (EPA)
TT

İslamabad, Pakistan Talibanı’na karşı askeri operasyonları sürdürüyor

Pakistan’ın Karaçi kentinde geçen Pakistan Talibanı Hareketi’nin muhtemel saldırılarına karşı güvenlik alarmı verildi (EPA)
Pakistan’ın Karaçi kentinde geçen Pakistan Talibanı Hareketi’nin muhtemel saldırılarına karşı güvenlik alarmı verildi (EPA)

Pakistan güvenlik güçleri, ülkenin kuzeybatısındaki güvenlik güçlerine karşı terör saldırısı düzenleme kapasitesini ortadan kaldırmak için Hayber Pahtunvha eyaletinde ve özellikle Afganistan-Pakistan sınır bölgesinde düşük düzeyli operasyon başlattı.
Pakistanlı yetkililer, Afganistan Talibanı’nın Kabil’de kontrolü ele geçirmesinin ardından Afganistan-Pakistan sınır bölgesinde Pakistan istihbaratının yönetiminde Taliban gruplarına karşı onlarca operasyonun başlatıldığını belirtti.
Pakistan ordusuna bağlı küçük teşkilatların ve yerel polise bağlı Terörle Mücadele Dairesi ve paramiliter güçler Pakistan Talibanı Hareketi’ne bağlı hücrelerle silahlı çatışmalara girdi. Çatışmaların çoğunda Pakistan güvenlik güçleri Taliban savaşçılarını tutuklamak yerine öldürdü. Üst düzey bir güvenlik yetkilisi Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Kuzeybatıdaki operasyonumuz bir yere kadar başarılı oldu. Taliban Hareketi’nin kendisine bir dayanak noktası oluşturmasına hiçbir yerde izin vermedik. İzole durumdaki Pakistan Talibanı hücrelerine karşı yürütülen bu sınırlı operasyon ile Pakistan ordu teşkilatlarının 2014’te Kuzey Veziristan’daki radikal kabile mensuplarına karşı seferberlik halinde düzenlediği geniş çaplı askeri operasyon arasında tamamen zıtlık var.
Halihazırda istihbaratın yönettiği operasyonlar sınırlı bölgeleri kapsıyor ve bu operasyonlara Pakistan ordu güçlerinden az sayıda personel katılıyor.
Pakistan Talibanı’nın son 14 yılda Pakistan Devleti’ne karşı düzenlediği terör saldırıları çerçevesindeTaliban’ın Pakistan Devleti’ne iki tür tehdit oluşturduğu söylenebilir. Birincisi, Pakistan Talibanı, Pakistan’daki sivil hayat için tehdit oluşturuyor ve devletin güvenlik birimleri ile tesislerini açıktan tehdit ediyor. İkincisi, örgütün Pakistan’ın istikrarına zarar verme çabasıyla Pakistan topraklarını kullanarak bölgedeki ve uzak başka ülkelere saldırılar gerçekleştirme imkanına sahip olduğu gerçeği. Pakistan toprakları içinde sivil hayata ve askeri birimlere yönelik tehdidin etkileri devam ediyor. Ancak Pakistan Talibanı’nın Hindistan, ABD ve Çin gibi ülkeler için oluşturduğu tehdit bölgenin ve en çok Pakistan’ın istikrarına zarar veriyor.
Pakistan istihbaratı, Pakistan Talibanı Hareketi’nin ülkedeki kentsel alanlarda çok sayıda uyuyan hücresi bulunduğu görüşünde. Bu hücreler, 2014 yılında Kuzey Veziristan’daki askeri operasyonların ardından kabile bölgeleri üzerinden ülkeye sızan ‘sakalsız’ hareket üyelerinden meydana gelen grupların güneydeki şehirlere geçmeleriyle oluştu. Konuyla ilgili bir değerlendirmeye göre, Pakistan ordusu ve polisi bu uyuyan hücrelerden kurtulmak için Pakistan güçlerinin yönetiminde şehirlerde 25 binden fazla istihbarat operasyonu gerçekleştirdi. Operasyonlar sadece kısmi bir başarı sağladı. 2021 yılında Pakistan Talibanı Hareketi ülkedeki şiddet eylemlerine yeniden başladı. Afganistan Talibanı’nın yönetime gelmesinin etkisiyle önümüzdeki dönem, örgüt saflarının tekrar birleşmesine tanık olabilir. Pakistan’daki askeri yetkililer, Taliban’ın Pakistan içinde bir toprak parçasını bile ele geçirme fırsatı olmadığını söylüyor. Üst düzey bir yetkili, yaptığı açıklamada, Pakistan Talibanı Hareketi’nin kapasitesi önceki askeri operasyonlarla geriledi ve bu topraklarda kontrolü ele geçiremez. Pakistanlı yetkili, “Bu gibi bir durumda yakın gelecekte Taliban Hareketi’ne bağlı uyuyan hücrelere karşı operasyonların devam etmesi muhtemeldir” dedi.



Barrack: Lübnan, Hizbullah konusunu İsrail ile görüşmeli

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, 22 Temmuz 2025'te Lübnan'ın Beyrut kentinde Reuters'a verdiği röportajda. (Arşiv-Reuters)
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, 22 Temmuz 2025'te Lübnan'ın Beyrut kentinde Reuters'a verdiği röportajda. (Arşiv-Reuters)
TT

Barrack: Lübnan, Hizbullah konusunu İsrail ile görüşmeli

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, 22 Temmuz 2025'te Lübnan'ın Beyrut kentinde Reuters'a verdiği röportajda. (Arşiv-Reuters)
ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, 22 Temmuz 2025'te Lübnan'ın Beyrut kentinde Reuters'a verdiği röportajda. (Arşiv-Reuters)

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve Başkan Donald Trump'ın Suriye temsilcisi Tom Barrack, bugün, Lübnan'ın Hizbullah meselesini İsrail ile görüşmesi gerektiğini belirterek, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarını genişletmemesini umduğunu söyledi.

Abu Dabi'de düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada, Lübnan'ın geçmişi unutup İsrail ile bir anlaşmayı hızlandırma zamanının geldiğini belirterek, Lübnan, Hizbullah ve İsrail arasında doğrudan görüşmeler çağrısında bulundu.

ABD elçisi ayrıca, ABD'nin geçen yıl devrilmeden önce eski Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimine uyguladığı Sezar Yasası kapsamındaki Suriye yaptırımlarının da kaldırılmasını umduğunu belirtti.

Trump, mayıs ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile yaptığı görüşmenin ardından Suriye'ye yönelik tüm yaptırımların kaldırılacağını duyurdu. Ancak, Şam ile ticareti kısıtlayan ve Sezar Yasası olarak bilinen en katı yaptırımlar, ancak ABD Kongresi kararıyla kaldırılabiliyor.

Bu arada Barrack, Türkiye'nin Gazze Şeridi'nde planlanan uluslararası istikrar gücüne katılmasının, "karşılıklı güven eksikliği" olarak nitelendirdiği bir durum nedeniyle pek olası olmadığını söyledi.

Barrack, Türkiye'nin Gazze'deki uluslararası güce katılımının, Hamas ile ilişkileri ve Filistin hareketini silahsızlandırmaya yönelik ABD destekli çabaları göz önüne alındığında faydalı olacağını belirtti.

Axios haber sitesi dün, iki ABD'li yetkili ve Batılı bir kaynağa dayanarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze barış sürecinin ikinci aşamasına geçişini duyurmayı ve Noel'den önce bölgedeki yeni yönetim yapısını açıklamayı planladığını bildirdi.

Trump yönetimi, savaşın geri dönmesini önlemek ve kırılgan ateşkesi sürdürmek için Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçmeyi hedefliyor. İlk aşamanın temel bileşenlerinden biri olan Hamas'ın hayatta olan ve ölen tüm tutukluları serbest bırakması neredeyse tamamlandı ve iade edilecek yalnızca bir tutuklunun naaşı kaldı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre anlaşmanın ikinci aşaması, İsrail'in Gazze'nin ek bölgelerinden çekilmesini, uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılmasını ve Trump liderliğindeki "Barış Konseyi"ni de içeren yeni yönetim yapısının harekete geçirilmesini içeriyor. BM Güvenlik Konseyi, geçen ay hem uluslararası istikrar gücünü hem de Barış Konseyi'ni yetkilendirmişti.

 


İsrail, Lübnan'ın diplomatik girişimlerine hava saldırılarıyla karşılık verdi

Lübnanlılar, dün Güney Lübnan'daki Cba köyünü hedef alan İsrail hava saldırısının ardından hayatta kalanları arama çalışmalarını izliyor (AFP)
Lübnanlılar, dün Güney Lübnan'daki Cba köyünü hedef alan İsrail hava saldırısının ardından hayatta kalanları arama çalışmalarını izliyor (AFP)
TT

İsrail, Lübnan'ın diplomatik girişimlerine hava saldırılarıyla karşılık verdi

Lübnanlılar, dün Güney Lübnan'daki Cba köyünü hedef alan İsrail hava saldırısının ardından hayatta kalanları arama çalışmalarını izliyor (AFP)
Lübnanlılar, dün Güney Lübnan'daki Cba köyünü hedef alan İsrail hava saldırısının ardından hayatta kalanları arama çalışmalarını izliyor (AFP)

İsrail dün, Lübnan ile sivil müzakerelerin sonucunda oluşan "olumlu atmosfer" hakkındaki yetkililerinin çelişkili pozisyonlarını çözüme kavuşturdu ve bunlarla askeri yoldan ayrı olarak ilgileneceğinin açık bir işaretini verdi. Ateşkes izleme komitesi toplantısından 24 saatten kısa bir süre sonra, Güney Lübnan'da dört evi hedef alan, bunlardan birinde Litani Nehri'nin kuzeyindeki bir eve yönelik saldırılar düzenledi.

İsrail'in bu gerilimi artırışı, Lübnan medyasının sızdırdığı bilgilere bir yanıt gibi görünüyor. Buna göre, İsrail ile müzakere heyetinin başkanı olan Büyükelçi Simon Karam'ın görevi, düşmanlıkların sona erdirilmesi, esirlerin iadesi, işgal altındaki topraklardan çekilme ve sadece Mavi Hat üzerindeki noktaların düzeltilmesi konularını görüşmekti. Yerel el Cedid kanalı ise Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın "Lübnan'ın normalleşmeye girmediğini ve bir barış anlaşması imzalamadığını vurguladığını" bildirdi.

Cumhurbaşkanı Avn, dün geceki hükümet toplantısında yaptığı konuşmada, "İlk oturumun çok verimli olmayacağı açık, ancak bu ayın 19'unda başlayacak olan sonraki oturumların önünü açtı" dedi ve "savaş dili yerine müzakere dilinin hakim olması gerektiğini" vurguladı.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.