Husiler Şebve’de ağır yenilgi aldı

Ulusal ordu güçleri Şebve ve Marib'i birbirine bağlayan Es-Saadi Kavşağı'nda konuşlandılar. (Şarku'l Avsat)
Ulusal ordu güçleri Şebve ve Marib'i birbirine bağlayan Es-Saadi Kavşağı'nda konuşlandılar. (Şarku'l Avsat)
TT

Husiler Şebve’de ağır yenilgi aldı

Ulusal ordu güçleri Şebve ve Marib'i birbirine bağlayan Es-Saadi Kavşağı'nda konuşlandılar. (Şarku'l Avsat)
Ulusal ordu güçleri Şebve ve Marib'i birbirine bağlayan Es-Saadi Kavşağı'nda konuşlandılar. (Şarku'l Avsat)

Yemen’de İran destekli Husi milislerin, Amalika Tugayları, ulusal ordu ve aşiret mensuplarına yenilmesinin ardından Şebve vilayetinin Bayhan, Useylan ve Ayn ilçeleri yaklaşık üç aydır yaşadıkları karanlık sayfayı kapatarak özgürlüğün havasını soludular.
Kurtarılan bölgelerdeki halkla konuşan Şarku'l Avsat, savaşın etkilerine, Husi milislerin yol açtığı yıkım sahnelerine ve milislerin burada yaşayan insanlara zulmünü yerinde gözlemledi.
Şarku’l Avsat ekibi sabah saatlerinde Şebve'den vilayetin kuzeybatısında yer alan kurtarılmış mahallelere doğru yola çıktı. Söz konusu bölgeye ulaşım yaklaşık üç saat sürdü. Ana asfalt yol üzerinde Useylan ilçesine giderken yolun her iki tarafında mayın uyarı levhaları görüldü.
Bölge halkının aktardığına göre Husiler, halka zarar vermek ve ilçeleri yıldırım operasyonuyla özgürleştiren Amalika güçlerini hedef almak için tüm bölgeye mayın döşedi. Yolların hemen yanına, her gün yüzlerce insanın geçtiği alanlara da mayınlar yerleştirdiler.
Marib'e çıkan stratejik Es-Saadi Kavşağı’na konuşlu Amalika Tugayları’ndan birimlerin güvenliği sağlamak için tedbirler aldığı görüldü. Çatışmanın etkileri komşu binalarda ve bazı benzin istasyonlarında kendini gösterirken bölgede sakinliğin hakim olduğu hissediliyordu.
Amalika güçleri, alanın Husiler tarafından füze veya insansız hava aracı ile hedef alınma riski dolayısıyla Şarku’l Avsat ekibinden bölgeden ayrılmasını istedi. Ekip daha sonra En-Nekub bölgesine geçti ve gerek marketlerde gerekse devlet dairelerinde durumun normale döndüğünü gözlemledi. Daha sonra Bayhan bölgesine geçen ekip yolda yayan olarak yürüyen çok sayıda Afrikalı ile karşılaştı.
Bayhan’nın El-Ulya bölgesi oldukça kalabalıktı. Pazarlar dolu ve sivil ve askeri araçlar hareket halindeydi. Amalika Tugayları’na ait araçlar da şehrin güvenliği için devriye geziyordu. Vatandaşlar, Amalika Tugayları’na karşı memnuniyetlerini dile getirip hizmetleri için teşekkür ediyordu.
Bayhan'ın El-Ulya bölgesi sakinlerinden Salih Ali Mercan, üç ilçenin Amalika Tugayları tarafından kısa sürede kurtarılmasının etkileyici olduğunu söyledi.
Mercan, Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı:
“Allah'a hamd olsun Amalika Tugayları kısa sürede üç ilçeyi özgürleştirdiler. Koşullar zordu. Her alanda bizimle birlikte savaştılar. Yemen parasının geçerli olup olmayacağı konusunda bile yardım ettiler. Çok acı çektik. Bayhan'ın halen yardıma ihtiyacı var.
Meşru yönetimi destekleyen Arap Koalisyonu’na ait savaş uçaklarının Amalika Tugayları’na Bayhan’da verdiği desteğe dikkat çeken Yemenli vatandaş “Koalisyon’un hava operasyonları etkili ve isabetliydi” ifadesini kullandı.
Bayhan sakinlerinden Salih Ahmed Ceber de ‘bölgeyi İran destekli Husi hareketinin pençelerinden kurtarmanın olumlu bir adım olduğunu’ söyledi.
Ceber sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu adım, ülkeyi özgürleştirmenin başlangıcıdır. Artık Amalika güçleri sayesinde kendimizi güvende hissediyoruz. Koalisyon’un hava operasyonları, şehir dışındaki alanlarda ve Husilerin takip edilmesinde oldukça etkili oldu.”
El-Ulya bölgesindeki mağazalara, konutlara ve hatta camilere Husi milislerin astığı pankartlarda başta "Amerika'ya ölüm" ve "İsrail'e ölüm" olmak üzere birçok slogan göz çarpıyordu.
El-Ulya bölgesi sakinlerinden Ahmed el-Ceşani, Husilerin hakimiyeti sırasında halkın yaşadığı baskının ardından bölgenin kurtarılmasını ‘olağanüstü’ olarak nitelendirdi.
Ceşani açıklamasında “Her şey askıya alınmış durumdaydı. Bugün hayat normale döndü. Önce Allah'a şükrediyor, ardından en iyi adamlarını görevlendiren Amalika Tugayları’na teşekkürlerimizi sunuyoruz” ifadesini kullandı.
Şehrin ana pazarındaki çocuklardan biri okula neden gitmediklerine ilişkin yaptığı açıklamada “Savaştan dolayı eğitim durdu. Yakında okula döneceğiz. Husiler yenildi ve bu en önemli şey” dedi.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.