WHO ‘Kovid-19 ile bir arada yaşam’ üzerine çalışacak

Kovid-19 vakaları yüzde 89 artarken can kaybı azalıyor

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Doğu Akdeniz Bölgesi için düzenlediği dijital basın konferanstan bir kare (WHO)
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Doğu Akdeniz Bölgesi için düzenlediği dijital basın konferanstan bir kare (WHO)
TT

WHO ‘Kovid-19 ile bir arada yaşam’ üzerine çalışacak

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Doğu Akdeniz Bölgesi için düzenlediği dijital basın konferanstan bir kare (WHO)
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Doğu Akdeniz Bölgesi için düzenlediği dijital basın konferanstan bir kare (WHO)

Kovid-19’un Omikron varyantı vaka sayılarındaki artışa neden olsa da, özellikle aşılı kişilerde Delta varyantına kıyasla daha hafif şiddetli hastalığa neden oluyor. Bu da dünyanın, pandemi aşamasından “salgınla bir arada yaşama” aşamasına doğru geçilebileceğine işaret ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Dr. Ahmed el-Mandhari, WHO Programlar Bölümü Direktörü Dr. Rana Hajjeh, WHO Bölgesel Acil Durum Direktörü Richard Brennan ve Enfeksiyon Riski Önleme Programı Direktörü Abdulnasır Ebu Bekir’in katılımıyla dün düzenlenen sanal basın konferansında Doğu Akdeniz Bölgesi uzmanların yorumları arasında, rehavete yol açabilecek bu iyimser eğilimin yayılmasına ilişkin korkular ve salgının henüz bitmediğine yönelik uyarılar yer alıyordu.
Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Mandhari, “Pandeminin can kayıpları ve hastaneye yatış trajedilerinin yaşandığı kritik aşaması, 2022’de sona erebilir. Ancak şu anda hala pandeminin ortasındayız. Önceliğimiz, mevcut tüm araçları kullanarak hayat kurtarmak.” dedi.
Bölge Direktörü Mandhari salgın ile mücadelede iki ana aracın vazgeçilmez olduğunu, bunların aşı ve sağlık önlemleri olduğunu belirtti. Bu önlemler arasında, burun ve ağzı koruyacak şekilde maske kullanılması, sosyal mesafenin korunması, öksürürken veya hapşırırken burnun ve ağızın örtülmesi, iyi havalandırma sağlanması ve ellerin düzenli olarak yıkanmasını yer alıyordu. Mandhari, Omikron’un yayılmaya devam etmesinin yanı sıra hava sıcaklıklarının düşük olması sonucunda insanların kapalı yerlerde kalma zorunluluğu sebebiyle, önümüzdeki aylarda bu önlemlere riayet edilmesinin büyük önem taşıdığını vurguladı.
Omikron varyantı, bölgedeki 22 ülkenin 15’ine ulaştı ve önümüzdeki haftalarda daha fazla ülkeye ulaşarak baskın varyant olması bekleniyor. Varyant vaka sayılarının daha da artmasına neden oluyor zira, yılın ilk haftasında bu yana bildirilen toplam yeni vaka sayısı 206 bin 980’e, can kaybı ise bin 53’e ulaştı. Söz konusu veriler, önceki haftalara kıyasla, can kaybında yüzde 13’lük bir düşüşe rağmen vaka sayılarında yüzde 89’luk büyük bir artışı gösteriyor.
Mandhari aşı ve halk sağlığı önlemlerine riayet edilmesinin, “salgınla bir arada yaşama” aşamasına giden içinde bulunuduğumuz kritik aşamaya son verilmesine yardımcı olduğunu açıkladı. Ayrıca WHO ofisinin önümüzdeki aylarda, mevsimsel influenza virüsü ile mücadele de yapıldığı gibi, Kovid-19 ile bir arada yaşamak üzere bir strateji geliştirmek için çalışacağını da sözlerine ekledi.
Bölge Direktörü Mandhari, bölgede bulunan 6 ülkenin makul aşı seviyelerine ulaşamamasıyla ilgili bir soruna dikkat çekerek, “Bölgemizde nüfuslarının yüzde 40’ını aşılamaya yetecek kadar aşıya sahip olmalarına rağmen, şu ana kadar nüfuslarının sadece yüzde 10’undan azını aşılamış 6 ülke (Afganistan, Cibuti, Somali, Sudan, Suriye ve Yemen) bulunuyor” dedi. WHO yetkilisi “Mevcut sorunlar, aşı tedarikinden ziyade, aşılara yönelik siyasi bağlılığın eksikliği, güvensizlik, sağlık sisteminin zayıflığı, lojistik zorluklar ve yerel topluluklarla sınırlı etkileşim gibi diğer zorluklarla ilgili.” İfadelerini de sözlerine ekledi.
Bölgedeki bazı ülkeler, ek dozlar uygulamaya başladı. Bu uygulama, WHO tarafından da reddedilmedi ancak şartlı bir şekilde kabul edildi. WHO Bölge Direktörü, hastalığa yakalanma olasılığı daha düşük olan kişilere ek doz verilmeden önce, enfeksiyon halinde şiddetli semptomlar gösterebilecek kişilere tam dozların uygulanmasının gerekli olduğunu belirtmişti.
WHO Doğu Akdeniz Ofisi Programlar Bölümü Direktörü Dr. Rana Hajjeh, enfeksiyona maruz kalınması durumunda ciddi semptomları önlemesi sebebiyle, aşıların Omikron da dahil olmak üzere tüm varyantlara karşı hala etkili olduğunu söyledi. Ayrıca yakın zamanda Kovid-19 karşıtı aşı listesine yeni bir tanesi eklendiğini, ABD’li Novavax tarafından üretilen Nuvaxovid aşısının acil kullanım izni aldığının duyurulduğunu açıkladı.
İnfluenza mevsiminin gelmesiyle, Hajjeh influenza karşıtı aşı olunmasının önemini vurguladı. Yetkili influenza aşının, Kovid-19 aşısı yerine geçmediğini ancak gelecekte influenza ve Kovid-19’u aynı anda hedef alan bir aşının bulunabileceğini belirtti.
WHO Bölgesel Acil Durum Direktörü Richard Brennan, Omikron dışındaki yeni varyantlarla ilgili olarak, Fransa’da ortaya çıkan IHU varyantının tehlikeli olmadığını belirterek, hızlı yayılmadığını ve hiçbir ülkenin bu varyantın aşılara direnç gösterdiğini bildirmediğini söyledi.
Kovid-19 ile ilişkili iyileşme sonrası sendromlara yönelik bir tedavinin bulunduğunu reddederken “Bu sendromlar enfeksiyonu atlatanların yüzde 5’ini etkiliyor, vakalarda yorgunluk, nefes darlığı, öksürük ve konsantrasyon bozukluğu gibi semptomlar görülürken, semptomların sayısı ve şiddeti kişiden kişiye değişiyor.” dedi.
Enfeksiyon Riski Önleme Programı Direktörü Abdulnasır Ebu Bekir, Deltacron’n yanı sıra Kovid-19 ve influenza birleşimden oluşan Florona adlı başka bir varyantın ortaya çıktığının duyurulması ile ilgili olarak, “Virüste mutasyonların oluşması yeni bir varyant ile karşı karşıya olduğumuz anlamına gelmez. Yeni mutasyonların yeni bir varyant oluşturup oluşturmadığı, söz konusu mutasyonlara yönelik araştırmaların, önceki varyantların mutasyonlarını inceleyen araştırmalar ve analizler ile karşılaştıırlması ile belirlenir. Elimizdeki kanıtlar şu ana kadar bu mutasyonlar sonucu yeni varyantlar oluştuğunu kanıtlamıyor” ifadelerini kullandı. 



Time dergisi, 2025’in ‘Yılın Kişisi’ olarak ‘Yapay Zekâ Mühendisleri’ni seçti

Yapay zekanın gelişimine büyük katkı sunan kişiler
Yapay zekanın gelişimine büyük katkı sunan kişiler
TT

Time dergisi, 2025’in ‘Yılın Kişisi’ olarak ‘Yapay Zekâ Mühendisleri’ni seçti

Yapay zekanın gelişimine büyük katkı sunan kişiler
Yapay zekanın gelişimine büyük katkı sunan kişiler

1927'den bu yana 'Yılın Kişisi'ni seçen Time dergisi, 2025'te bu unvana yapay zekayı layık gördü.

Time dergisi, bugün yaptığı açıklamada “yapay zekâ mühendisleri”ni 2025 yılı için Yılın Kişisi olarak seçti. Şarku’l Avsat’ın Associated Press’in aktardığı habere göre dergi, 2025’in "Senenin sonuna doğru yapay zekanın tüm potansiyelinin açığa çıktığı ve buradan dönüş olmayacağının anlaşıldığını belirtti.

Dergi, sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

“Düşünen makineler çağını başlatmaları, insanlığı hem etkilemeleri hem kaygılandırmaları, bugünü dönüştürmeleri ve mümkün olanın sınırlarını aşmaları nedeniyle, yapay zekâ mühendisleri Time’ın 2025 Yılın Kişisi seçimidir.”

Time’ın kapağında Jensen Huang, Mark Zuckerberg, Sam Altman ve Elon Musk gibi yapay zekâ dünyasının önde gelen isimlerinin yer aldığı bir görsel kullanıldı.

Time dergisi, "Yılın Kişisi" olarak seçtiği yapay zeka temasına uygun biçimde son sayısında iki ayrı kapakla çıkıyor. Bunlardan ilkinde inşaat iskelesiyle çevrilmiş büyük boyutlu "AI” (İngilizce yapay zeka anlamına gelen “Artificial Intelligence”ın kısaltması) harfleri yer alıyor. İkinci kapakta ise yapay zekanın gelişimine büyük katkı sunan ChatGPT geliştiricisi Sam Altman, Meta'nın sahibi Mark Zuckerberg ve Tesla’nın sahibi Elon Musk'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda isim; 1932'de New York’ta bir gökdelen inşaatında çekilen ve işçileri çelik bir kiriş üzerinde mola verirken gösteren ikonik fotoğrafa benzer şekilde resmediliyor.


Karayipler’de gerginlik: ABD, Venezuela petrolüne yönelik el koyma operasyonlarını genişletiyor

Venezuela kıyılarında ele geçirilen Skipper adlı petrol tankerinin uydu görüntüsü (Reuters)
Venezuela kıyılarında ele geçirilen Skipper adlı petrol tankerinin uydu görüntüsü (Reuters)
TT

Karayipler’de gerginlik: ABD, Venezuela petrolüne yönelik el koyma operasyonlarını genişletiyor

Venezuela kıyılarında ele geçirilen Skipper adlı petrol tankerinin uydu görüntüsü (Reuters)
Venezuela kıyılarında ele geçirilen Skipper adlı petrol tankerinin uydu görüntüsü (Reuters)

Amerika Birleşik Devletleri’nin bu hafta bir petrol tankerine el koymasının ardından, Venezuela petrolü taşıyan daha fazla gemiyi durdurmaya hazırlanıyor. Kaynaklar, Washington’un bu adımını Venezuela Devlet Başkanı Nikolas Maduro üzerindeki baskıyı artırma stratejisinin parçası olarak değerlendiriliyor.

Bu hamle, ABD yaptırımları altındaki Venezuela’ya ait bir petrol sevkiyatına veya tankerine 2019’dan bu yana yapılan ilk el koyma işlemi oldu. Gelişme, Washington’un Karayip Denizi’nin güneyinde askeri varlığını artırdığı ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Maduro’yu iktidardan uzaklaştırma kampanyasını yoğunlaştırdığı bir döneme denk geliyor.

Denizcilik kaynakları, el koyma operasyonunun, Venezuela’dan ham petrol taşımacılığı yapan armatörler, işletmeciler ve acenteleri alarma geçirdiğini; birçok aktörün önümüzdeki günlerde planlanan seferleri yeniden değerlendirmeye başladığını aktardı.

frgt
ABD Başsavcısı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Venezuela kıyılarında petrol tankerinin ele geçirilmesi gösteriliyor (AFP)

Konunun hassasiyeti nedeniyle isim vermek istemeyen kaynaklar, ABD’nin önümüzdeki haftalarda daha fazla doğrudan müdahalede bulunmasının beklendiğini, hedef alınacak gemilerin yalnızca Venezuela petrolü değil, İran gibi yaptırımlı ülkelerden yük taşıyan tankerler olabileceğini belirtti.

Beyaz Saray, Perşembe günü yaptığı açıklamada, el konulan tankerin ABD’ye götürüleceğini ve geminin taşıdığı ham petrolün ülke tarafından tutulacağını açıkladı.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Gemi bir ABD limanına doğru hareket edecek ve Amerika Birleşik Devletleri petrolü müsadere etmeyi planlıyor” dedi.


Trump, Kiev ve Moskova’nın barış planına yaklaşımlarından “son derece rahatsız”

ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
TT

Trump, Kiev ve Moskova’nın barış planına yaklaşımlarından “son derece rahatsız”

ABD Başkanı Donald Trump (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump (DPA)

Beyaz Saray Sözcüsü Caroline Leavitt, Perşembe günü yaptığı açıklamada ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna ve Rusya’nın barış planına yönelik tutumlarından “son derece rahatsız” olduğunu belirterek, Trump’ın artık “söz değil, somut adımlar” görmek istediğini söyledi.

Leavitt, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Başkan, iki tarafın da tutumundan çok rahatsız. Sırf toplanmak için yapılan toplantılardan bıktı. Artık eylem istiyor” dedi. Sözcü, Başkan’ın özel temsilcisi Steve Witkoff ve ekibinin iki tarafla görüşmeleri sürdürdüğünü de aktardı.

Trump, Çarşamba günü yaptığı açıklamada Avrupalı liderlerin hafta sonu Ukrayna konusunda bir toplantı yapmak istediğini söylemiş, ancak ABD’nin katılımına ilişkin bir teyit vermemişti.

Leavitt, “Eğer gerçek bir barış anlaşması için somut bir fırsat doğarsa ve bu toplantıların hafta sonunda bir Amerikalı yetkilinin zaman ayırmaya değer olduğuna inanırsak, o zaman Washington adına temsilci göndeririz” ifadelerini kullandı. “Hâlâ gerçek bir barışa ulaşılabileceğinden emin değiliz ve süreci gerçekten ilerletip ilerletemeyeceğimiz konusunda da net değiliz” diye ekledi.

Trump’ın 28 maddelik barış planı

Trump’ın önerdiği plana göre, Ukrayna’nın doğusunda Moskova’nın talep ettiği Donetsk ve Luhansk bölgelerinin yanı sıra 2014’te ilhak edilen Kırım’ın da “Rus toprağı” olarak fiili tanınması öngörülüyor. Planda ayrıca güneydeki Herson ve Zaporijya bölgelerinin paylaşılması yer alıyor.

Mevcut taslağın kabul edilmesi halinde Kiev’in NATO’ya katılma hedefinden vazgeçmesi ve bunu anayasasına işlemesi gerekiyor.

Plan, Ukrayna ordusunun personel sayısının 600 bin askerle sınırlandırılmasını, NATO’nun Ukrayna’da asker konuşlandırmamasını, ancak Avrupa savaş uçaklarının Kiev’i korumak için Polonya’da konuşlanmasını içeriyor.

Ukrayna ve Avrupalı müttefikleri, planı Moskova lehine “fazlasıyla avantajlı” olduğu gerekçesiyle eleştirdi.

Ukrayna yönetimi planı inceledikten sonra bu hafta Washington’a 20 maddelik bir karşı öneri gönderdi; metnin ayrıntıları kamuoyuna açıklanmadı.

Zelenskiy: Washington, Ukrayna’ya toprak tavizi baskısı yapıyor

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Perşembe günü düzenlediği basın toplantısında ABD’nin, savaşı sonlandırmak için Kiev’e Moskova lehine toprak tavizi vermesi yönünde baskı yaptığını söyledi.

Zelenskiy, Washington’un özellikle Donetsk bölgesindeki bazı noktalardan Ukrayna güçlerinin çekilmesini ve iki ordu arasında “silahsızlandırılmış bir serbest ekonomik bölge” oluşturulmasını istediğini belirtti.