Harry Potter yıldızı Emma Watson rol arkadaşları Daniel Radcliffe ve Rupert Grint'le ilişkisini anlattı

Emma Watson'ın canlandırdığı Hermione Granger ve Daniel Radcliffe'in oynadığı Harry Potter büyücülük dünyasının kaderini değiştirmişti (Warner Bros)
Emma Watson'ın canlandırdığı Hermione Granger ve Daniel Radcliffe'in oynadığı Harry Potter büyücülük dünyasının kaderini değiştirmişti (Warner Bros)
TT

Harry Potter yıldızı Emma Watson rol arkadaşları Daniel Radcliffe ve Rupert Grint'le ilişkisini anlattı

Emma Watson'ın canlandırdığı Hermione Granger ve Daniel Radcliffe'in oynadığı Harry Potter büyücülük dünyasının kaderini değiştirmişti (Warner Bros)
Emma Watson'ın canlandırdığı Hermione Granger ve Daniel Radcliffe'in oynadığı Harry Potter büyücülük dünyasının kaderini değiştirmişti (Warner Bros)

Harry Potter serisinde canlandırdığı Hermione Granger karakteriyle tanınan Emma Watson, 2011'de sona eren serinin ardından rol arkadaşlarıyla arasının nasıl olduğundan bahsetti. 
Watson serinin 20. yılını kutlamak üzere hazırlanan Harry Potter 20th Anniversary: Return to Hogwarts (Harry Potter 20. Yıldönümü: Hogwarts'a Dönüş) adlı özel yapımda Daniel Radcliffe, Rupert Grint, Helena Bonham Carter, Ralph Fiennes gibi oyuncularla yeniden bir araya gelmişti. 
Vogue dergisinin Britanya edisyonuna verdiği ve 12 Ocak'ta yayımlanan röportajda özel yapımdan da bahseden Watson, serinin diğer başrol oyuncuları Radcliffe ve Grint'le şu anki ilişkisine dair konuştu. 31 yaşındaki aktris hâlâ iletişim halinde olduklarını ancak yazışmak yerine bizzat görüşmeyi tercih ettiklerini söyledi. 
Watson hem Grint hem de Radcliffe'in WhatsApp gibi uygulamalardan nefret ettiğini dile getirerek şu ifadeleri kullandı: 
"İkisi de WhatsApp'tan ve genel olarak telefonlarından nefret ediyor. Aslında üçümüz elektronikten gerçekten uzak durmaya çalışıyoruz, bu yüzden uygulamalar iletişimimizde büyük bir etkiye sahip değil. Grup sohbeti yapmıyoruz ama bireysel olarak konuşuyoruz. Rupert çarşamba bana kızının fotoğraflarını gönderdi ve öldüm."
Aktris, Radcliffe'le birbirlerini sakinleştirdiklerini de şu şekilde aktardı:
"Dan ve ben genellikle birbirimizin sinirlerini yatıştırmaya çalışırız. İkimiz de esas olarak ilgi odağının dışında kalmaya çalışıyoruz bu yüzden başka bir ilgi dalgasının geleceğini bilerek birbirimizin desteğini almak güzel."
Independent Türkçe, British Vogue, Screenrant



Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzmanlar, "çocukları ömür boyu obeziteye hazırlayan" aşırı işlenmiş bebek mamalarının "süpermarket raflarını ele geçirdiği" uyarısında bulundu.

Leeds Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yürüttüğü çalışma, reyonları dolduran bebek maması ürünlerinin üçte birinin, uzun vadeli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilen aşırı işlenmiş gıda (UPF) olarak sınıflandırıldığını ortaya koydu.

Araştırmacılar ayrıca, endüstriyel olarak üretilen gıda ürünlerinde doğal içerikleri öne çıkaran "yanıltıcı" etiketler konusunda ebeveynleri uyardı.

Ekip, önde gelen markalara ait 600 bebek maması ürününü analiz etti ve bebek atıştırmalıklarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 87'sinin, bebek kahvaltılık gevreklerinin ise yüzde 79'unun UPF olarak sınıflandırıldığını tespit etti. Bu, sözkonusu gıdaların genellikle ev yemeklerinde bulunmayan malzemelerle endüstriyel teknikler kullanılarak üretildiği anlamına geliyor.

Ayrıca, bebekler için pazarlanan popüler atıştırmalıklarda "endişe verici eğilimler" buldular. Bunlar arasında "erimiş" şişirilmiş atıştırmalıklar ve meyve bazlı çiğnemelik ve barlar da var.

Çalışmanın yazarları, Birleşik Krallık hükümetine UPF'ler konusunda daha sıkı düzenlemeler getirmesi çağrısında bulunarak, sunulan gıdaların "küçük çocukların büyürken yemesi gerekenlere çok az benzediğini" söylüyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı ve Leeds Üniversitesi'nde çocuk beslenmesi uzmanı olan Dr. Diane Threapleton şunları söyledi:

Bebek reyonunda aşırı işlenmiş atıştırmalıklar, tatlılar, kahvaltılık gevrekler ve hatta öğünlerin baskın olduğunu görüyoruz. Bunlar genellikle sağlıklı, organik veya 'ilave şeker içermez' iddialarıyla pazarlanıyor ancak küçük çocukların büyürken yemesi gereken gıdalara çok az benzeyen içeriklere sahipler ve yoğun işleme tabi tutuluyorlar. Bu ürünler, bebekleri en başından itibaren aşırı işlenmiş, aşırı tatlı yiyeceklere istek duymaya itiyor. Bu, hükümetin daha sağlıklı bir nesil yetiştirme konusunda ciddi olduğunu göstermesi için gerçek bir fırsat. Bebek maması reyonunun mevcut durumu kabul edilemez ve artık gözardı edilmemeli.

Çalışmaları, hükümetin "yanıltıcı" etiketlere sahip şekerli atıştırmalıkların satışını engellemek için "acilen" harekete geçmesi gerektiğini belirten Obezite Sağlık İttifakı (OHA) tarafından destekleniyor.

OHA Direktörü Katharine Jenner şunları söyledi:

Hükümetin 10 Yıllık Sağlık Planı, obeziteyi sona erdirmek için büyük bir hedeften bahsediyor ancak erken çocukluk dönemindeki açığı kapatmadığımız sürece asla bu hedefi yakalayamayız. Sağlıklı bir yaşam doğumdan itibaren başlar, bebeklerimize ve küçük çocuklarımıza gelişimlerini ve uzun vadeli sağlıklarını olumsuz etkileyen aşırı işlenmiş gıdalar veriyoruz. Bebek maması reyonu, çocukları ömür boyu kötü beslenme alışkanlıklarına, obeziteye ve diş çürümesine sürükleyen şekerli, aşırı işlenmiş atıştırmalıklarla dolu. Birleşik Krallık bir ağız sağlığı krizinin pençesindeyken, hükümetin bebek maması şirketlerinin yanıltıcı etiketlere sahip yüksek şekerli gıdaları satmasını acilen sınırlaması gerekiyor. Bu ürünler, çocuklarının sağlığını her şeyin üstünde tutmak isteyen ebeveynlerin ve bakıcıların iyi niyetlerini gölgeliyor.

Independent Türkçe