Filistin Yönetimi İstihbarat Başkanı’nın Lapid ile görüşmesi tepkiye neden oldu

İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid. (Reuters)
İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid. (Reuters)
TT

Filistin Yönetimi İstihbarat Başkanı’nın Lapid ile görüşmesi tepkiye neden oldu

İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid. (Reuters)
İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid. (Reuters)

Filistin hükümetine bağlı Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı, İsrail Başbakanı Naftali Bennett’ın ardından başbakanlık koltuğuna oturacak olan Dışişleri Bakanı Yair Lapid’in Filistin İstihbarat Başkanı Macid Ferec ile görüştüğünün ortaya çıkmasından birkaç saat sonra Ramallah’ta bir açıklama yaptı. İsrail politikasını sert bir şekilde eleştirerek bunu sabotaj ve barış ufkunun kapatılması olarak nitelendirilen açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“İsrail’de iktidardaki koalisyonun önde gelenleri, İsrail hükümetinin yapısının zayıf, koalisyonun kırılgan ve Filistin tarafıyla barışı göğüsleyecek kuvveti olmadığı bahanesiyle barış sürecine yönelik yıkıcı tutumlarını temize çıkarıyorlar. Ancak bir taraftan Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarının gerçekliğinde köklü değişiklikler yapmak ve İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki sömürgeci çıkarlarının haritasını uygulayıp yayılmacı yerleşimci çıkarları ile uyumlu yeni bir gerçeklik yaratmayı hedefliyorlar. Bunun için Filistin topraklarındaki eylemlerine devam ediyorlar. Bu, gelecekte herhangi bir siyasi müzakere süreci olması halinde sonuçları belirleyici bir şekilde etkileyecektir.”
İsrail'in Kanal 13 televizyonu muhabirlerinden Hezi Simantov’a konuşan siyasi kaynaklar, Bakan Yair Lapid’in yakın zamanda İsrail’de, Filistin İstihbarat Başkanı Macid Ferec ile birkaç defa görüştüğünü aktardılar. Simantov söz konusu görüşmede siyasi konulara değinilmeden sadece güvenlik ve ekonomi ile ilgili başlıkların konuşulduğunu belirtti. “Bu toplantı, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Ebu Mazen) ve İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz tarafından başlatılan İsrail ile Filistin Yönetimi arasındaki ilişkilerin bir başka göstergesi” ifadelerini kullandı.
Abbas ve Gantz, Naftali Bennett hükümetinin kurulmasından bu yana iki kez bir araya geldiler ve birbirlerini evlerinde ağırlamaya özen gösterdiler. Önce Abbas Gantz’ı Ramallah’taki evine davet etmişti. Ardından da Gantz, Rosh Haayin kentindeki evinde Abbas’ı ağırlamıştı.
Bennett ve Lapid, hükümet yapısının çatışmayı çözüme kavuşturmak için siyasi girişimlerde bulunmaya müsaade etmemesinden dolayı şu anda kadar Abbas ile görüşmeyi kabul etmediler. Gantz ve diğer İsrailli bakanların ve yetkililerin Filistinlilerle yaptıkları görüşmelerden haberdarlardı. Bu yüzden Tel Aviv ve Ramallah'taki siyaset arenaları Lapid'in Ferec ile görüşmesi şaşırdı. İsrail muhalefeti bu görüşmeyi sert bir şekilde eleştirdi. Muhalefet kanadının lideri Binyamin Netanyahu da sert tepki gösterenler arasındaydı:
“Bu, arkasında Filistin devletinin kurulmasına zemin hazırlayacak siyasi bir atılıma hazırlanan sol bir hükümete sahip olduğumuz gerçeğinin saklı olduğu bir dalkavukluk ve ikiyüzlülüktür.”
Ramallah’ta ise eleştiriler doğrudan gelmese de Filistin Yönetimi içerisinden İsrail hedef alındı. Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada genel olarak işgal devleti ve kurumlarının genel olarak uluslararası arenada, özel olarak da ABD yönetimiyle yürüttüğü uluslararası toplumu yanıltmaya yönelik en geniş çaplı ve çirkin kampanyası dahilinde İsrail’in, çatışmayı çözmek için siyasi bir ufkun olmadığını iddia ettiğini bildirdi.
Bakanlık İsrail’de iktidardaki koalisyonun Filistin davası için siyasi çözüm ufkunun kapalı olduğu ve barış sürecinin durduğuna yönelik iddiaların kasıtlı olarak müzakerelerden kaçınma yöntemi olduğunu vurguladı. Bakanlığın açıklamasına göre İsrail yönetimi yeni sömürge gerçekliklerini sahada empoze etmeye devam etmek için zamanı kullanıyor. Böylece bu, müzakerelerin başlaması durumunda şartlarını ve pazarlık pozisyonunu güçlendirmesi için İsrail’e güçlü bir dayanak sağlamış olacak. İsrail, barış ufkunun tıkalı olması halinde Filistin davasını ortadan kaldırmak için sahada uyguladığı çirkin siyasi sürecin bir parçası olarak başkenti Doğu Kudüs -şu an işgal altında- olan bir Filistin devleti kurmaya yönelik her türlü fırsatın kapısını kapatmaya devam edecek.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.