Çin'de görücü usulüyle buluşmaya giden kadın, karantina ilan edilince eve dönemedi

Wang, tecrit nedeniyle günlerce neredeyse hiç tanımadığı biriyle aynı evde yaşamak zorunda kaldı (Douyin)
Wang, tecrit nedeniyle günlerce neredeyse hiç tanımadığı biriyle aynı evde yaşamak zorunda kaldı (Douyin)
TT

Çin'de görücü usulüyle buluşmaya giden kadın, karantina ilan edilince eve dönemedi

Wang, tecrit nedeniyle günlerce neredeyse hiç tanımadığı biriyle aynı evde yaşamak zorunda kaldı (Douyin)
Wang, tecrit nedeniyle günlerce neredeyse hiç tanımadığı biriyle aynı evde yaşamak zorunda kaldı (Douyin)

Çin'in de görücü usulüyle tanıştığı bir kişiyle ilk defa buluşmaya giden kadın, şehirde pandemi nedeniyle aniden tecrit uygulanmaya başlayınca evine dönemedi.
Henan eyaletindeki Cengcou şehrinde 6 Ocak'ta yaşanan olayda yalnızca soyadı paylaşılan Wang, daha önce tanışmadığı bir erkeğin evine gitti.
Buluşma için Guangdong eyaletindeki Guanco şehrinden Cengcou'ya seyahat eden 30 yaşındaki kadın, buluşmanın ardından eve dönmek için hazırlanırken, tüm mahallede Omicron varyantı nedeniyle hızlıca tecrit uygulamasına geçildiğini gördü.
Evine dönemeyen Wang, buluştuğu kişiyle günlerce birlikte yaşamak zorunda kaldı.
Evdeyken sosyal medyadan paylaşımlar yapan Wang, yayımladığı bir videoda "Artık yaşlanıyorum. Ailem beni 10 eş adayıyla tanıştırdı. Bunlardan beşincisi, mutfaktaki hünerlerini göstermek için beni evine davet etti" dedi.
Wang yayımladığı videolarda görücü usulüyle buluştuğu kişinin kendisi için yemek hazırladığı, yerleri sildiği ve dizüstü bilgisayarında çalıştığı anları görüntüledi.
Çin'de Twitter'ın muadili olan sosyal medya uygulaması Weibo'da yükselen trendler arasına giren Wang'ın paylaşımları viral oldu.
Wang, devlete ait The Paper adlı internet gazetesine salı günü yaptığı açıklamada, "Neredeyse hiç tanımadığım biriyle birlikte yaşadığım için çok çekingen ve tuhaf hissettim. Çok az konuşuyor. Konu mankeni gibi. Bunun dışında çok iyi biri. Yemek yapıyor, evi temizliyor ve çalışıyor" dedi.

Görüştüğü kişinin evinde ne kadar kaldığı tam olarak bilinmeyen Wang, tecrit uygulaması hafifletilince tekrar evinde döndü.
Çin, pandeminin yayılmasını önlemek için hayata geçirdiği katı "sıfır Kovid" uygulamalarıyla gündem olmuştu.
Şensi eyaletinin 13 milyon nüfuslu Şian şehrinde yetkililer, yeni Kovid-19 vakaları nedeniyle 23 Aralık'ta karantina uygulamaya başlamıştı. Katı tecrit kuralları altında birçok kişinin gıdaya ulaşmak için eşya takası yaptığı görüntüler basına yansımıştı.
10 milyondan fazla nüfusa sahip Cengcou şehrinde de 100'ün üstünde vaka tespit edilmesi üzerine benzer uygulamalar hayata geçirilmişti.
Worldometer verilerine göre ülkede bugüne dek 104 bin 580 vaka tespit edilirken, 4 bin 363 kişi virüsten yaşamını yitirdi.
Independent Türkçe, ABC News, CNN



Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
TT

Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)

Bilim insanları primat türlerinde alfa erkek olgusunun pek de gerçek olmadığını tespit etti. Geniş kapsamlı araştırma, dişi ve erkekler arasındaki hiyerarşik ilişkinin daha karmaşık olduğuna işaret ediyor.

İnsanların da içinde yer aldığı primat grubunda ya erkeklerin ya da dişilerin popülasyondaki hakim cinsiyet olduğu düşünülüyordu. Genellikle erkeklerin gruptaki hakimiyeti elinde tuttuğuna inanılıyordu.

Ancak hakemli dergi PNAS'te dün (7 Temmuz) yayımlanan çalışmada durumun sanıldığı kadar net olmadığı ve beklendiğinden daha fazla popülasyonda dişilerin egemen olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacılar maymunlar, lemurlar, tarsiyerler ve lorisler gibi 121 primat türüne ait 253 popülasyondan 5 yıl boyunca veri topladı. Ekip varsayımların ötesinde daha net bilgi edinmek adına ayrıntılı davranış kayıtları toplayıp grup içindeki kavgaları ve kazananları derledi.

Çalışmada karşı cinsler arasındaki kavga ve tartışmaların sanılandan çok daha sık yaşandığı saptandı. Bir grup içindeki anlaşmazlıkların ortalama yarısı dişi ve erkekler arasında geçti. 

Araştırma genelinde incelenen kavgaların yaklaşık yüzde 90'ını erkekler kazandığı için bu açıdan net bir erkek hakimiyeti olduğu söylenebilir.

Öte yandan araştırmacılar popülasyonların sadece yüzde 17'sinde bu durumun gözlemlendiğini söylüyor. İnsanların en yakın akrabalarından şempanze ve bonobolar bu kesimde yer alırken, lemur ve bonoboların da olduğu primat popülasyonlarının yüzde 13'ünde net bir dişi egemenliği vardı.

Geri kalan yüzde 70'lik kısımdaysa bir cinsiyetin diğeri üzerindeki hakimiyet ya orta düzeydeydi ya da hiç yoktu.

Fransa'daki Montpellier Üniversitesi'nden çalışmanın başyazarı Dr. Élise Huchard, "Sıkı bir erkek egemenliği gerçekten azınlıkta" diyerek ekliyor: 

Bunun çoğunluk olmasını beklemiyorduk çünkü literatürü iyi biliyoruz ancak yüzde 20'nin altında kalmasını pek beklemezdik.

Erkek egemenliğinin daha net olduğu gruplarda, bu cinsiyetin vücut veya dişlerinin daha büyük olduğu gözlemlendi. Ayrıca dişilerin kaçıp ağaçlara tırmanamadığı popülasyonlarda da benzer bir durum vardı.

Öte yandan dişiler hakimiyetini, üremeden gelen güçleriyle kazanıyordu. Dr. Huchard, "Bir dişi çiftleşmek istemiyorsa, erkek bu konuda hiçbir şey yapamaz" diye açıklıyor: 

Dişiler üremeyi kontrol ettiklerinde, bunu erkeklere karşı bir güç mekanizması olarak kullanabiliyorlar.

Bilim insanları ayrıca dişilerin birbirleriyle rekabet ettiği ve erkeklerin yavrulara daha fazla baktığı gruplarda da dişi egemenliğinin daha yaygın olduğunu gözlemledi. Bu türlerde dişiler ya genellikle yalnız oluyor ya da sadece erkek-dişi çiftleri halinde yaşıyorlar. Bu durum tek eşliliğin dişi hakimiyetiyle bağlantılı olduğu anlamına gelebilir.

Araştırmacılar bu sonuçların doğrudan insanlara uygulanamayabileceğini ancak yakın akraba türlerdeki cinsiyet rollerinde şaşırtıcı bir esnekliğe işaret ettiğini söylüyor. 

Dr. Huchard, "Bu sonuçlar, insanlık tarihinde daha sonra ortaya çıkan tarım toplumlarına kıyasla daha eşitlikçi olan avcı-toplayıcılar arasındaki kadın-erkek ilişkileri hakkında bildiklerimizle epey örtüşüyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, BCC Science Focus, PNAS