Johnson’ın ofisi, Prens Philip’in cenaze töreni öncesinde düzenlenen partiler için Kraliçe’den özür diledi

Başbakanlık konutu Downing Sokağı 10 Numara (EPA)
Başbakanlık konutu Downing Sokağı 10 Numara (EPA)
TT

Johnson’ın ofisi, Prens Philip’in cenaze töreni öncesinde düzenlenen partiler için Kraliçe’den özür diledi

Başbakanlık konutu Downing Sokağı 10 Numara (EPA)
Başbakanlık konutu Downing Sokağı 10 Numara (EPA)

İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın Ofisi, ülke karantina altındayken Prens Philip’in cenaze töreninin arifesinde Başbakanlık konutunda düzenlenen partilerle ilgili skandalın ardından Kraliçe 2. Elizabeth’ten özür diledi.
AFP’nin haberine göre Johnson’ın Sözcüsü Jamie Davies tarafından yapılan açıklamada, “Bunun ulusal yas sırasında gerçekleşmesi çok talihsiz. Başbakanlık Kraliyet Sarayı’ndan özür diledi” dedi.
İngiliz basını, özrün resmi kanallar üzerinden yapılan bir telefon görüşmesiyle iletildiğini yazdı.

Ne olmuştu?
Daily Telegraph gazetesinin haberine göre, İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın ofisinde çalışanlar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kısıtlamalarının sürdüğü günlerde, Edinburg Dükü Prens Philip’in cenaze töreninin hemen öncesinde Başbakanlık konutunda iki veda partisi düzenledi.
Haberde, Johnson’ın iletişim direktörü James Slack ve kişisel fotoğrafçılarından birinin işten ayrılması nedeniyle Başbakanlık konutunda yaklaşık 30 kişinin katıldığı veda partisi düzenlendiği bildirildi.
Johnson’ın bu partilere katılmadığı da belirtildi.
Söz konusu haber, Johnson’ın 2020’de genel kapanma önlemlerinin ortasında bahçe partisi düzenlediğini kabul etmesinin ardından, kendi partisindeki bazı isimler de dahil istifa çağrılarının arttığı bir dönemde geldi.
Daily Telegraph gazetesi, veda partilerinin Kraliçe 2. Elizabeth’in eşi Prens Philip’in cenaze töreninin hemen öncesinde, tüm ülkenin ulusal yas içinde olduğu bir dönemde düzenlendiğine dikkat çekti.
Kraliçe’nin eşinin cenazesi sırasında kısıtlamalar nedeniyle kilisede ön sırada tek başına oturan görüntüsü, genel kapatma önlemlerinin ülkede ne denli ciddiye alındığının bir simgesi oldu.



İran’ın Dini Lideri Hamaney, İsrail ile savaşın ardından ilk kez kamuoyu önüne çıktı

İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney (İran medyası)
İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney (İran medyası)
TT

İran’ın Dini Lideri Hamaney, İsrail ile savaşın ardından ilk kez kamuoyu önüne çıktı

İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney (İran medyası)
İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney (İran medyası)

İran devlet televizyonu dün, ülkenin Dini Lideri (Rehber) Ali Hamaney'in İsrail ile savaşın ardından ilk kez kamuoyu önüne çıktığını ve Tahran'da düzenlenen dini bir törene katıldığını bildirdi.

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı’nın haberine göre Hamaney, bir grup İranlının katılımıyla Aşure gecesinde düzenlenen dini bir törene katıldı.

Mehr haberinde Hamaney'in İran'ı ‘küresel direniş cephesinin merkezi’ olarak nitelendirdiği bir konuşma yaptığını aktardı. Habere göre Hamaney, küresel Siyonizmi ‘sahte cephenin ana merkezi’ olarak nitelendirdi.

cfrg
İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney, Aşure gecesi vesilesiyle bir grup İranlıyla dini bir törene katıldı (EPA)

Devlet televizyonu tarafından yayınlanan bir videoda Ali Hamaney, dini tören sırasında bir camide namaz kılanları selamlarken görülüyor. Ali Hamaney en son 26 Haziran'da İsrail-İran savaşı sırasında kaydedilen bir konuşmada görünmüştü.

Etkinliğe, İran Şura Meclisi Başkanı da dahil olmak üzere İranlı bazı yetkililer de katıldı. İran’da bu tür etkinlikler her zaman sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleştiriliyor.

İran’da devletin tüm işlerinde son sözü söyleyen Hamaney’in son dönemde ortalarda görünmemesi, İsrail'in olası saldırılarına karşı sıkı güvenlik önlemleri alındığının bir işareti olarak değerlendirildi.

st
İran'ın Dini Lideri Hamaney, İsrail-İran savaşının ardından ilk kez Tahran'da düzenlenen dini törende kamuoyu önüne çıktı, 5 Temmuz 2025 (EPA)

İran, İsrail ile savaşta 900'den fazla kişinin öldüğünü ve binlerce kişinin yaralandığını kabul etti. Ayrıca nükleer tesislerinde ciddi hasar meydana geldiğini doğrulayan İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) müfettişlerinin bu tesislere girmesine izin vermedi.