The Power of the Dog setinde gerginlik: "Benedict Cumberbatch bana 'koca oğlan' dedi"

The Power of the Dog setinde gerginlik: "Benedict Cumberbatch bana 'koca oğlan' dedi"
TT

The Power of the Dog setinde gerginlik: "Benedict Cumberbatch bana 'koca oğlan' dedi"

The Power of the Dog setinde gerginlik: "Benedict Cumberbatch bana 'koca oğlan' dedi"

The Power of the Dog'da rol alan Jesse Plemons, başrol oyuncusu Benedict Cumberbatch'in kullandığı metot oyunculuğu yönteminin kendisini üzdüğünü söyledi. 
Yönetmen koltuğunda Jane Campion'ın oturduğu filmde Plemons, Cumberbatch'in karakteri Phil'in kardeşi George Burbank'i oynamıştı. Filmde Phil, kardeşi George'a "şişko" diye hitap ediyordu. 
İki gün önce Variety'ye verdiği röportajda Plemons, canlandırdığı karakterle adeta bütünleşen Cumberbatch'in oyunculuk yönteminin sette rahatsızlık yarattığını dile getirdi. Plemons, Cumberbatch'in kendisine sette "koca oğlan" diye seslenmesine üzüldüğünü belirtti.  
Aktör, bu yorumun kendisini kızdırdığını ve Cumberbatch'in daha sonra özür dilediğini söyledi. Plemons şu ifadeleri kullandı:
"Bir keresinde Benedict Cumberbatch sinirimi bozmuştu. 'Hey koca oğlan' demişti. 'Şişko' dememişti. 'Lanet olsun bu ne lan' diye düşündüm. Daha sonra ona bu sözün beni sinirlendirdiğini söyledim. 'Çok üzgünüm' dedi. Ben de, 'Hayır endişelenme, harikaydı' dedim."
Karakterine girebilmek için Cumberbatch sette sık sık diğer oyunculara uzak durmuş. 
Daha önce NME'ye konuşan Cumberbatch kaba davranmak istemese de bir diğer rol arkadaşı Kirsten Dunst'la konuşmadığını söylemişti. 
The Power of the Dog, 79. Altın Küre Ödülleri'nde Drama dalında En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödüllerini aldı.
Independent Türkçe, Variety, NME



Gizli kodla keşfedilen Netflix dizisi izleyenleri hayran bıraktı

The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)
The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)
TT

Gizli kodla keşfedilen Netflix dizisi izleyenleri hayran bıraktı

The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)
The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)

Spotify'ın doğuşunu anlatan Netflix mini dizisi The Playlist, Rotten Tomatoes'da aldığı yüzde 100'lük beğeni puanıyla dikkatleri üzerine çekiyor. İzleyiciler gizli bir Netflix koduyla keşfettikleri "sürükleyici" mini dizi için "mutlaka seyredilmeli" diyor.

Bu 6 bölümlük mini dizi, Netflix'te "müzik türü kategorisi"ne ait özel bir içerik kodu sayesinde keşfedildi. Bu kodun, algoritmayı değiştirerek izleyicilere alışılmışın dışında içerikler sunduğu belirtiliyor. The Playlist, bu yöntemle öne çıkan en popüler yapımlardan biri oldu.

Her bölüm farklı bir karakterin gözünden

İsveçli girişimci Daniel Ek ve ortağı Martin Lorentzon'un müzik sektörünü değiştirme hikayesini anlatan The Playlist, Ekim 2022'de platformda yayına girdi.

Spotify Untold adlı kitaptan uyarlanan biyografik dizi, hikayeyi her bölümde farklı bir karakterin gözünden anlatıyor. Programcılar, avukatlar, sanatçılar ve müzik endüstrisinin kilit isimleri üzerinden Spotify'ın küresel müzik dinleme alışkanlıklarını nasıl değiştirdiği gözler önüne seriliyor.

IMDb'de de 10 üzerinden 7.4 puan alan dizi, izleyicilerden ve eleştirmenlerden büyük övgü topladı. 

Espinof'tan Carla Monfort, incelemesinde "The Playlist klasik bir biyografi gibi başlıyor ama sonunda sektöre eleştirel bir bakış sunuyor" ifadesini kullanıyor.

The Age'den Debi Enker ise "Modern anlatım diliyle, dijital devrimin ön saflarında yaşananları canlı bir şekilde yansıtıyor" yorumunda bulunuyor.

"Neredeyse kusursuz"

Arjantin merkezli gazete La Nacion, "Bu acımasız sektörü son derece merhametli bir yerden anlatıyor" diye yazıyor.

Eleştirmen Kate Sanchez, The Playlist için "Neredeyse kusursuz" diyerek ekliyor: 

Mini dizi, tüm biyografik yapımlar için yeni bir standart belirliyor. Çünkü teknoloji sektörünün hem mutluluk veren hem de yıkıcı yönlerini dürüstçe ortaya koyuyor.

İzleyiciler de diziyle ilgili görüşlerinde eleştirmenlere katılıyor. Bir Netflix abonesi, "Her bölümü farklı bir perspektiften anlatma fikri çok etkileyiciydi. 10 üzerinden 10, Kesinlikle izlemeye değer" ifadelerini kullanırken bir diğeri ekliyor:

Özellikle son bölümü epey sürprizliydi ama spoiler vermeyeceğim.

Başka bir izleyiciyse şu yorumu yapıyor:

Oyunculuklar çok iyi, kurgusu başarılı. Bir solukta izlenebilecek harika bir iş.

Independent Türkçe, Daily Mail, Unilad