Avrupa’da Kovid-19 ile mücadele yönteminin değiştirilmesi tartışılıyor

Sağlık yetkilileri, Omikron dalgasının ardından salgınla yeni yöntemlerle mücadele etmeye hazırlanıyorlar.

Barselona’da koronavirüs tedbirlerine bağlılık sürüyor. (Reuters)
Barselona’da koronavirüs tedbirlerine bağlılık sürüyor. (Reuters)
TT

Avrupa’da Kovid-19 ile mücadele yönteminin değiştirilmesi tartışılıyor

Barselona’da koronavirüs tedbirlerine bağlılık sürüyor. (Reuters)
Barselona’da koronavirüs tedbirlerine bağlılık sürüyor. (Reuters)

Avrupa sağlık çevrelerinde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisine ilişkin stratejilerinde köklü bir değişiklik yapma ve virüsle mevsimsel influenza benzeri bir şekilde mücadele etmeye yönelik baskı artıyor. Ancak böyle bir adım için henüz erken olduğu uyarısı yapan Dünya Sağlık Örgütü (WHO) küresel aşılama oranı artmadan ve Omikron varyantının yol açtığı salgın dalgası sona ermeden böyle bir stratejiyi benimsemenin neden olacağı sonuçlara dikkat çekiyor.
İspanya, Belçika ve Hollanda gibi birçok Avrupa Birliği ülkesi, mevcut salgının, pandeminin başlangıcından bu yana sağlık otoriteleri tarafından benimsenen kısıtlamalara ve virüs takip standartlarına göre mücadele edilen son dalga olması için yakında gerçekleştirilecek Avrupa Sağlık Bakanları Konseyi’nde bu yönde bir girişimde bulunmaya hazırlanıyor.

Yeni yaklaşım
Avrupa ve uluslararası platformlarda bu öneriyi gündeme getirmeyi planlayan İspanya Sağlık Bakanı Carolina Darias, aşılama oranının yüksek seviyelere ulaşması ve yeni varyantın riskinin azalmasının ardından Kovid-19 takibi için mevcut sistemden tamamen farklı yeni bir sistem düşünülmesinin gerekli hale geldiğini belirtti.
Şarku’l Avsat’ın elde ettiği bilgilere göre birçok Avrupa ülkesindeki Ulusal Epidemiyolojik Bilimler Merkezleri, Kovid-19’un takibi için mevsimsel influenza için uygulananlara benzer planlar hazırladı. Ayrıca tüm enfeksiyonlar veya şüpheli durumlar için test ve analiz yapmayı bırakarak, virüsün yayılımı ve risk seviyelerini belirlemek için veri toplayacak ve genel eğilimi belirlemekle yetinecek bir uzmanlar ağı belirledi.
Avrupa Komisyonu yetkilileri, pandemi aşamasından endemik bir hastalık aşamasına doğru yavaş yavaş ilerleyen salgına karşı mücadele için üye ülkelerin sağlık otoriteleri arasında en iyi seçenekleri belirlemek üzere bir diyalogun gerçekleştiğini duyurdular. Mevsimsel influenza ile yıllardır süren mücadelede elde edilen deneyime rağmen, herhangi bir yeni stratejinin, tüm uluslararası sağlık otoriteleri arasında fikir birliği ile belirlenmesi gerektiğini vurguladılar.

Uyarılar artıyor
Avrupa Bulaşıcı Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) böyle bir adım için zamanın halen erken olduğu görüşündeler. Uzmanlar, söz konusu ülkelerdeki sağlık yetkililerinin ECDC ve WHO’ya tüm vakalar hakkında ayrıntılı veri sağlamaları için ısrar ediyorlar.
Komisyon, ECDC’den Kovid-19 salgınına yönelik yeni bir strateji belirlenmesi için olası seçenekler hakkında bir çalışma hazırlamasını istemişti. Komisyon’un bu isteği, AB ülkelerinden bir grubun, solunum yolu hastalıkları olgusunun özelliklerine uygun bir şekilde, hastalığın takibinde istisnai durumdan ileri sağlık takibine geçiş için hazırlık yapılmasını talep etmesinin ardından geldi.
Bazı Avrupa ülkeleri aylar önce bazı hastanelerde uzman sağlık ve istatistik ekiplerinin gözetiminde, salgını takip etmek üzere deneysel programlar uygulamaya başlamıştı. Simülasyonlar, birkaç hafta boyunca gizli bir şekilde yürütüldü. Belirli ana bölgelerdeki hastalıkların takip edilmesinin epidemiyolojik sahnenin gerçekliği için doğru bir yaklaşım sağladığını düşünen uzmanlara göre çalışmalarda cesaret verici sonuçlar elde edildi. Söz konusu sistemin, çoğunun pandemi sırasında diğer hastalıkları geçici olarak bırakmak zorunda kalan sağlık sistemlerine baskı uygulamadan çalıştığı vurgulandı.

Endemik yönelim
Avrupa’nın Kovid-19 pandemisine yönelik yaklaşımındaki bu köklü değişiklik eğilimi, uluslararası birçok kurum ve sağlık merkezini şaşırttı. Söz konusu kurumların başında WHO da yer alıyor. WHO Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge salı günü Kovid-19’un henüz endemik hastalık aşamasına ulaşmadığını dbelirttiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“salgına karşı verdiğimiz mücadelenin ortasındayız. öngörülerimizde ve atacağımız adımlarda son derece dikkatli olmalıyız. Kovid-19 hakkında halen bilmediğimiz şeylerden biri, enfeksiyon ile kronik veya kalıcı hastalık arasındaki nedensel ilişkidir.”
WHO uzmanları, Kovid-19’un endemik bir hastalık olarak ele alınması için vaka sayılarının sabitlenmesinin yanı sıra daha güvenilir ve daha doğru tahminlere ulaşılması gerektiğini vurguluyorlar. Ancak özellikle WHO son tahminleri, Avrupalıların yarısının şubat ayı sona ermeden önce enfekte olacağını göstermesi göz önüne alındığında henüz böyle bir durumun olmadığı yönünde.
Bu yaklaşım konusunda heyecanlı olan Avrupa çevreleri ise yeni bir stratejiye geçişin hemen olmayacağını ancak bir sonraki aşama için hazırlanmanın ve bu aşamadaki hedefleri ve gerçekleştirme yollarının bilinmesi gerektiğini vurguluyorlar. Komisyon yetkilileri, aşılama oranının artmasının ardından Avrupalıların giderek daha fazlasının, daha hafif önlemler ve kısıtlamaların olduğu bir geçiş için hazırlıklı olunmasını ve temkinli bir atılım yapılmasını istediklerini savunuyor.

Omikron testi
Uzmanlar, söz konusu yeni aşamaya geçişin, temel olarak Omikron varyantının yol açtığı mevcut dalganın sona ermesine bağlı olacağını, daha sonrasında hangi seçenek seçilirse seçilsin, sağlık yetkililerinin vaka sayısını saymayı bırakacağını ve hafif semptomlar gösterenlerden test istenmeyeceğini belirtiyorlar.
Yeni vaka ve ölü sayılarına ilişkin günlük istatistiklerin yayınlanmasına vatandaşlar arasında yarattığı kaygı ve depresyon nedeniyle son verilmesi çağrısında bulunanların sayısı artıyor. Bu bağlamda İtalya’daki gazeteler perşembe günü, vatandaşlar arasında bıraktığı olumsuz psikolojik yansımalar nedeniyle hükümete bu uygulamayı bırakmaya yönelik çağrıda bulunulan bir bildiri yayınladılar. İspanya ve Hollanda gazeteleri de bu istisnai duruma son verilmesi ve kademeli olarak ‘eski normale’ dönülmesi çağrısında bulunan yazılara yer verdiler.
İspanya Aile Hekimleri Derneği perşembe günü yayınladığı açıklamada, virüsün toplumda yayılmasını durdurmak için genellikle aksayan girişimler yerine savunmasız grupları korumaya odaklanma çağrısında bulundu. Diğer sağlık kuruluşları ise virüsün yayıldığı ve hastanelerdeki birincil hizmetler bölümlerini tüketen bir vaka artışına tanık olunduğu bir zamanda, salgını takip etmeye yönelik mevcut stratejide yapılacak herhangi bir değişikliğin acele edilmiş bir adım olacağı görüşündeler. ECDC ve WHO tarafından desteklenen bu kuruluşlar, mevcut stratejide yapılacak herhangi bir değişikliğin, doğrulanmış bilimsel kanıtlara dayanması ve uluslararası kuruluşlarla koordinasyon içinde düzenlenmesi gerektiğini vurguluyorlar.
Ancak acele edildiği ve dikkatli olunması gerektiğine yönelik yapılan tüm uyarılara ve çağrılara rağmen Kovid-19 gibi hızla yayılan ve bazı tahminlere göre insanlığın yarısını etkilemesi beklenen bir solunum yolu hastalığının her enfeksiyonunun test, analiz ve sınıflandırılmasını yapılmasının uzun vadede sağlıksal ve lojistik olarak mümkün olmadığına dikkat çekiliyor. Virüs ile mücadele yönteminde değişimin kaçınılmaz olduğu belirtilen açıklamalarda geriye sadece değişimin tarihinin ve özelliklerin belirlenmesinin kaldığı vurgulanıyor.



Çin’in kömür merkezi yeşil bir gelecek istiyor

Şansi, Çin'de hava kirliliğinin en yoğun olduğu bölgelerden (AFP)
Şansi, Çin'de hava kirliliğinin en yoğun olduğu bölgelerden (AFP)
TT

Çin’in kömür merkezi yeşil bir gelecek istiyor

Şansi, Çin'de hava kirliliğinin en yoğun olduğu bölgelerden (AFP)
Şansi, Çin'de hava kirliliğinin en yoğun olduğu bölgelerden (AFP)

Hindistan'dann daha fazla kömür üretilen Çin'in Şansi bölgesi, yeşil bir gelecek istiyor.

Guardian’ın haberinde, “Çin’in kömür merkezi” diye nitelenen bölgenin geçen yıl toplamda çıkarılan 1,27 milyar ton kömürle Hindistan’ı geride bıraktığı belirtiliyor.

Çin’in elektrik ihtiyacını karşılamada önemli rol oynayan Şansi, ülkedeki karbon salımının da merkezi konumunda.

Pekin yönetimi 2060’a kadar net sıfır karbon hedefine ulaşmayı amaçlıyor. Bu kapsamda Şansi’de kömür sektöründeki yaklaşık 1,7 milyon işin 2030’a kadar yok olması bekleniyor. Bu durumun da bölge açısından “ekonomik bir saatli bomba” olduğu ifade ediliyor. 

Şansi’nin buna karşı çözüm stratejilerinden biri yeşil enerjiye geçişi hızlandırmak. LONGi şirketi, Datong’da güneş paneli fabrikası açtı, burada çalışanların yarısı eski kömür işçileri.

Meijin Energy de kömürün yan ürünü olan kok gazından hidrojen yakıtı üretmeye başladı. Şirketin hidrojen üretim bölümünden Ma Kai şunları söylüyor: 

Kok işlemi sırasında çıkan gazı eskiden doğrudan yakardık ya da salardık. Bu hem çevreye zararlıydı hem de kaynak israfıydı. Artık bunu değerlendiriyoruz.

Ancak Helsinki merkezli düşünce kuruluşu Enerji ve Hava Temizliği Araştırma Merkezi’nden Lauri Myllyvirta, “Kömürden kimyasal üretimiyle temiz enerji olur mu?” diyerek yönteme karşı çıkıyor. 

Bölgede kültürel turizmin canlandırılması da talep ediliyor. 2024’te Linfen’deki Şiaoşitian ve Guangşeng tapınaklarını ziyaret eden turist sayısı yüzde 335 arttı. Haberde, bu artışta ünlü video oyunu Black Myth: Wukong’un da katkısı olduğuna dikkat çekiliyor. 

Bunlara ek olarak Çin yenilenebilir enerji üretimini hızlandırıyor. Nisan itibarıyla ülkedeki rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesi 1,500 gigawatt’a ulaştı. Ancak ülke hâlâ enerji ihtiyacının yüzde 60’ını kömürden karşılıyor. 

Independent Türkçe, Guardian, New York Times