Nahda Hareketi: Bahiri'nin sağlık durumu geri dönüşsüz bir aşamaya girebilir

AA
AA
TT

Nahda Hareketi: Bahiri'nin sağlık durumu geri dönüşsüz bir aşamaya girebilir

AA
AA

Tunus’taki Nahda Hareketi, 31 Aralık’ta gözaltına alınan Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Nureddin el-Bahiri’nin sağlık durumunun çok kritik olduğunu ve geri dönüşü olmayan bir aşamaya girebileceğini açıkladı.
Nahda bünyesinde oluşturulan Bahiri'yi savunma heyeti tarafından konuya ilişkin yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, Saide el-Akrimi'nin eşi Bahiri'yi ziyaret etmesinin ardından, doktorunun kendisiyle iletişime geçerek sağlık durumunun çok kritik olduğu ve geri dönüşü olmayan bir aşamaya girebileceği bilgisini verdiği ifade edildi.
Doktorun Akrimi'den, herhangi bir şey olması durumunda bunda doktorların sorumluluğunun olmadığına dair bir belge imzalamasını istediği kaydedildi.
Açıklamada, bu tehlikeli durum karşısında, Bahiri'ye yönelik keyfi gözaltının sona erdirilmesi ve İçişleri Bakanı Tevfik Şerafeddin'in de Bahiri'nin hayatından bizzat sorumlu tutulması çağrısı yapıldı.

Ne olmuştu?
Nahda Hareketi, 31 Aralık 2021'de yaptığı açıklamada, "Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Nureddin el-Bahiri'nin sivil giyimli emniyet mensuplarınca kaçırılarak bilinmeyen bir yere götürüldüğünü" duyurmuştu.
Olayın ardından Bahiri'nin avukatları, Cumhurbaşkanı Kays Said ve İçişleri Bakanı Tevfik Şerafeddin hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
İçişleri Bakanı Şerafeddin ise Bahiri ile eski bakanlık yetkilisi Fethi el-Beledi hakkında "terör şüphelisi" olarak zorunlu ev hapsi kararı verildiğini bildirmişti. Şerafeddin, kararın keyfi değil hukuka uygun olduğunu savunmuştu.
Tunus'taki İşkenceyi Önleme Ulusal Kurumu'ndan 3 Ocak'ta yapılan açıklamada, milletvekili Nureddin el-Bahiri'nin, Binzert kentindeki bir hastanede tedavi altına alındığı ve açlık grevine başladığı belirtilmişti.
Şeker, tansiyon, aritmi gibi düzenli ilaç kullanımını gerektiren kronik hastalıkları bulunan Bahiri'nin sağlık durumu açlık grevine başlamasıyla kötüleşmişti.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.