Tunus Cumhurbaşkanı Said: "Tunus Genel İşçi Sendikası ile bir sürtüşme yok"

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AA)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AA)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı Said: "Tunus Genel İşçi Sendikası ile bir sürtüşme yok"

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AA)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AA)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Tunus Genel İşçi Sendikası (TGİS) ile bir sürtüşmenin söz konusu olmadığını açıkladı.
Cumhurbaşkanlığının sosyal medya hesabından yayımlanan video görüntüsüne göre, Cumhurbaşkanı Said, TGİS Genel Sekreteri Nureddin et-Tabbubi ile bir araya geldi.
Ülkedeki son siyasi, iktisadi ve sosyal hareketlenmenin ele alındığı görüşmede Said, TGİS ile Cumhurbaşkanlığı makamının arasında herhangi bir sürtüşmenin söz konusu olmadığını belirtti.
TGİS’nin ülkedeki önemine vurgu yapan Said, "TGİS’nin önemli rolünün farkındayız. Her ne kadar görüşmelerimizi duyurmasak da sayın Tabubbi ile yüz yüze veya telefon ile iletişimimizi sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.
Görüşmede konuşan Tabbubi ise ülkenin siyasi çıkmaza girdiği bu günlerde Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmenin önemine vurgu yaptı.
Tabbubi, "Ülke olarak iktisadi, sosyal ve siyasi krizler ile mücadelenin içindeyiz. Bundan sonraki aşamada gerçek bir milli beraberlik içinde, tüm tarafların katkısı ile dayanışma içinde güvenli adımlar atacağız" dedi.

TGİS, Cumhurbaşkanı Said’i tek başına karar almakla eleştiriyor
TGİS, Tunus devriminin 11. yıl dönümü dolayısıyla dün yapılan yazılı açıklamada, "Tek taraflı alınan ekonomik ve mali kararlar var ve ülkenin bu yılının bütçesinde gerçek bir değişiklik yapma iradesi yok" ifadeleri ile Cumhurbaşkanı Said’i hedef almıştı.
Sendika açıklamasında, Cumhurbaşkanı Said'in, uluslararası finans çevreleriyle müzakereler de dahil olmak üzere ülkenin geleceğiyle ilgili alınacak kararlarının çoğunda, tek başına karar almanın yanı sıra sendikal çalışmaya karşı artan bir düşmanlık ve önüne engeller koyma eğilimi olduğu belirtilmişti.
Cumhurbaşkanı Said’in 25 Temmuz kararlarının ardından yaşanan süreçte TGİS tarafından yapılan açıklamalarda, ülkedeki siyasi krizden çıkış yolunun geniş katılımlı ulusal diyalog olduğu vurgulanıyordu.

Tunus'taki siyasi kriz
Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz 2021'de ilan ettiği olağanüstü kararlarla parlamentonun çalışmalarını dondurdu ve milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırdı.
Said, 22 Eylül 2021’de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını kendine bağladı.
Tunus Cumhurbaşkanı, son olarak 13 Aralık 2021’de açıkladığı "siyasi krizden çıkış yol haritası" ile ülkede 17 Aralık 2022'de erken genel seçime gidileceğini ve o zamana kadar Meclisin kapalı kalacağını duyurdu.
Cumhurbaşkanı'nın aldığı tüm bu kararlar, ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açtı.
Bazı kesimler Said'in kararlarını "darbe" olarak nitelendiriyor ve Tunus'un demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.



İsrail Güvenlik Kabinesi, Gazze'ye yönelik saldırının genişletilmesini onayladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu güvenlik kabinesi toplantısında konuşuyor (Arşiv -DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu güvenlik kabinesi toplantısında konuşuyor (Arşiv -DPA)
TT

İsrail Güvenlik Kabinesi, Gazze'ye yönelik saldırının genişletilmesini onayladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu güvenlik kabinesi toplantısında konuşuyor (Arşiv -DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu güvenlik kabinesi toplantısında konuşuyor (Arşiv -DPA)

İsrail kamu yayın kuruluşu bugün, bilgili kaynaklara dayanarak, İsrail Güvenlik Kabinesi'nin Gazze Şeridi'ndeki Filistin İslami Direniş Hareketi’ne (Hamas) yönelik saldırılarını kademeli olarak genişletmeyi kabul ettiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre, planın ancak ABD Başkanı Donald Trump'un önümüzdeki hafta bölgeye yapacağı ziyaretin ardından uygulanması bekleniyor. Habere göre, aynı zamanda Filistinli militan grup Hamas ile ateşkes sağlanması ve rehine anlaşmasına varılması için çabaların yoğunlaştırılacağı belirtiliyor.

Gazeteye göre, güvenlik kabinesi ayrıca Gazze'ye yardımların yeniden başlatılması için bir planı onayladı. Bu plan, Hamas'ın yardımları kendi militanlarına aktarmasını önlemek için dağıtım sisteminin yeniden düzenlenmesini öngörüyor. İki aydan fazla süredir İsrail, yaklaşık iki milyon Filistinlinin yaşadığı abluka altındaki bölgeye yardım girişine izin vermedi, bu da İsrail'in açlığı bir silah olarak kullandığı iddialarını gündeme getirdi.