ISIS raporu: İran’daki yeni Natanz tesisi beklenenden daha büyük ve daha derinde yer alıyor

TT

ISIS raporu: İran’daki yeni Natanz tesisi beklenenden daha büyük ve daha derinde yer alıyor

Bilim ve Uluslararası Güvenlik Enstitüsü (ISIS) tarafından hazırlanan bir raporda, İran’ın ana uranyum zenginleştirme sahasının güneyindeki dağlık alanda bulunan yeni Natanz yeraltı tesisinin, Fordo Nükleer Tesisi’nden daha derine gömülü bölümler içereceği öne sürüldü.
Rapora göre yeni tesis, ana Natanz Nükleer Tesisi’nde gömülü santrifüj salonlarından önemli ölçüde daha derinde, yerin 8 metre altında yer alıyor.
Dağın boyutu göz önüne alındığında, yeni yeraltı tesisi aynı zamanda, Temmuz 2020’de ağır hasar gören ana Natanz Nükleer Tesisi’ndeki İran Santrifüj Montaj Merkezi’nden (ICAC) çok daha büyük olma potansiyeline sahip.
Yeni yeraltı tesisinin potansiyel boyutu, sağlayacağı olanaklar ve santrifüjler için yeni bir montaj tesisi içerip içermeyeceği hakkında soruları gündeme getirdi.
Batılı bir istihbarat yetkilisi, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “Natanz’ın yeni yeraltı sahasında, uranyum zenginleştirme çalışmalarının hızlandırılmasına katkıda bulunmak amacıyla bir tesisin inşa edildiğine inanmak için güçlü nedenler var” dedi.
Söz konusu raporda ise konuya ilişkin şu ifadelere yer verildi;
“İran’ın gizli nükleer tesisler inşa etme sicili göz önüne alındığında, yeni yeraltı Natanz sahasında ne yapmayı planladığı konusunda daha fazla netlik elde etmek Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ve ilgili tüm ülkeler için bir öncelik olmalıdır. İran bir uranyum zenginleştirme tesisi inşa ediyor ve bunu Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na beyan etmemişse, bu ciddi bir güvenlik ihlali olacaktır.”
Yeni yeraltı tesisini inşa etmek, Tahran’ın Tel Aviv’i sorumlu tuttuğu, Nisan 2021’de Natanz Nükleer Tesisi’ne yönelik saldırıdan sonra İran’ın önceliği oldu.
Dönemin İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Ali Ekber Salihi, “Tüm hassas bölümlerimizi Natanz yakınlarındaki dağın merkezine taşımak için 7/24 çalışıyoruz” dedi.
Ancak aradan 18 ay geçmesine rağmen, yeni tesis hala tamamlanmadı. Söz konusu tesisin Tahran’ın beklediği gibi 2022 yılında işletmeye hazır olup olmayacağı ise henüz bilinmiyor.
Bilim ve Uluslararası Güvenlik Enstitüsü raporuna göre, İran yeni tesis hakkında kamuoyuna fazla bilgi vermedi.
Bununla birlikte, potansiyel boyutu ve derinliği, yeni kompleksin en azından ICAC kapasitesine sahip bir tesisi, belki de daha fazla faaliyeti bünyesinde barındıracağını ve bunların Fordo’daki yeraltı zenginleştirme tesisine benzer veya daha fazla bir şekilde korunacağını gösteriyor.



Trump’ın yardım kesintileri 14 milyon kişiyi öldürecek

Trump yönetimi, birçok ülkeye yardım gönderen USAID’in Dışişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet göstermesini istiyor (AFP)
Trump yönetimi, birçok ülkeye yardım gönderen USAID’in Dışişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet göstermesini istiyor (AFP)
TT

Trump’ın yardım kesintileri 14 milyon kişiyi öldürecek

Trump yönetimi, birçok ülkeye yardım gönderen USAID’in Dışişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet göstermesini istiyor (AFP)
Trump yönetimi, birçok ülkeye yardım gönderen USAID’in Dışişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet göstermesini istiyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın küresel yardım kesintileri 5 yıl içinde 14 milyon kişinin ölümüne yol açabilir.

Hakemli dergi The Lancet’ın dün yayımladığı çalışmada, 133 ülkeden elde edilen veriler inceleniyor. ABD Uluslararası Kalkanıma Ajansı’nın (USAID) sağladığı fonların, gelişmekte olan ülkelerde 2001-2021’de 91 milyon kişinin ölümünü engellediği belirtiliyor.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, martta yaptığı açıklamada USAID’e bağlı programların yüzde 80’inin kapatıldığını duyurmuştu.

Araştırmada bu oranda bir kesintinin 2030’a kadar 14 milyon kişinin ölümüne yol açabileceğine dikkat çekiliyor.

Dünyanın açık ara en büyük insani yardım sağlayıcısı olan ABD’nin USAID sisteminde yapılan kesintiler nedeniyle 5 yaş altındaki 4,5 milyon çocuğun ölebileceğine de işaret ediliyor. Ajansın, 2001-2021’de 30 milyon çocuğun ölümünü engellediği vurgulanıyor. Çalışmada bu can kayıplarının fon kesintilerinin iptal edilmesi halinde önlenebileceği de belirtiliyor.

Araştırmanın yazarlarından Davide Rasella bulgulara dair şunları söylüyor:

Düşük ve orta gelirli birçok ülke için ortaya çıkacak şok, küresel bir salgın veya büyük bir silahlı çatışmayla karşılaştırılabilir ölçekte olacak.

Bilim insanı, fon kesintilerinin yoksul ülkelerde sağlık alanında “20 yıldır kaydedilen ilerlemeyi aniden durdurma, hatta tersine çevirme riski taşıdığını” da sözlerine ekledi.

Washington, geçen yıl yaklaşık 61 milyar dolar dış yardım sağladı ve bunların yarısı USAID aracılığıyla dağıtıldı.

Trump yönetimi, yeni modelde USAID’in daha verimli çalışacağını iddia ediyor. Ancak bir Birleşmiş Milletler yetkilisinin geçen ay BBC’ye yaptığı açıklamada, fon kesintilerinin ardından Kenya’daki mülteci kamplarında yüzbinlerce kişinin “yavaş yavaş açlıktan öldüğü” belirtilmişi.

Independent Türkçe, Reuters, BBC