Çin’de doğum oranı 73 yılın en düşük seviyesine geriledihttps://turkish.aawsat.com/home/article/3419266/%C3%A7in%E2%80%99de-do%C4%9Fum-oran%C4%B1-73-y%C4%B1l%C4%B1n-en-d%C3%BC%C5%9F%C3%BCk-seviyesine-geriledi
Çin’de doğum oranı 73 yılın en düşük seviyesine geriledi
2021’de kayıtlı doğum oranı 1949’dan beri en düşük seviyeye geriledi (Reuters)
Pekin/Şarku’l Avsat
TT
TT
Çin’de doğum oranı 73 yılın en düşük seviyesine geriledi
2021’de kayıtlı doğum oranı 1949’dan beri en düşük seviyeye geriledi (Reuters)
Çin’de hükümetin geçen yıl çiftlerin üç çocuk sahibi olmasına izin vermeye başlamasına rağmen, doğum oranları 2021’de rekor seviyeye geriledi.
Çin, yaşlanan bir nüfusun ekonomik risklerinden kaçınmak amacıyla, on yıllardır devam eden tek çocuk politikasını 2016’da rafa kaldırarak çocuk sınırını ikiye çıkardı. Ancak şehirlerde artan yaşam maliyeti, çiftleri daha fazla çocuk sahibi olmak konusunda isteksiz hale getirdi.
Ülkede geçen sene 10 milyon 620 bin bebek dünyaya gelirken, doğum oranının binde 7,52 olarak kayda geçtiği açıklandı. 2020 yılında doğum oranı ise binde 8,52 idi.
Bu, Ulusal İstatistik Bürosu’nun (NBS) verileri kaydetmeye başladığı 1949’dan bu yana en düşük seviye olurken, bu sonuç nüfusu çocuk sahibi olmaya teşvik etmek isteyen yetkililer üzerindeki baskıyı artırdı.
Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemelihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5141632-arak%C3%A7i-n%C3%BCkleer-silah-pe%C5%9Finde-de%C4%9Filiz-ve-i%CC%87srailin-n%C3%BCkleer-silah-cephaneli%C4%9Fine-sahip
Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün yaptığı açıklamada ABD’nin İran'la müzakerelerdeki amacının İran'ı ‘nükleer haklarından’ mahrum bırakmak olması halinde Tahran'ın bu haklarından asla vazgeçmeyeceğini söyledi.
Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Arap-İran Diyalog Forumu'nda konuşan Arakçi, ülkesinin nükleer silah sahibi olmayı bir tabu olarak gördüğünü, ancak uranyumu barışçıl yollarla zenginleştirme hakkı konusunda ısrarcı olduğunu belirtti. Aynı zamanda İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan İranlı Bakan, ülkesinin diyalog ilkesine inandığını ve bölge ülkeleri arasında diyalog çağrısında bulunduğunu vurguladı. İran'ın bölgesel diyalogda daha üst bir aşamaya geçtiğini belirten Arakçi, “bölge ülkeleriyle ilk konferansı gerçekleştirmeyi başardık” dedi.
İran’ın resmi haber ajanslarının aktardığına göre İran ve ABD arasında Umman’da yapılması planlanan yeni müzakere turunun başlamasına bir gün kala yaptığı açıklamada Arakçi, İran'ın ABD ile görüşmelerini ‘iyi niyetle’ sürdürdüğünü söyledi.
İran Dışişleri Bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak müzakerelerin amacının İran'ı nükleer haklarından mahrum bırakmaksa, İran'ın hiçbir hakkından vazgeçmeyeceğini açıkça vurguluyorum.”
İran defalarca kez uranyum zenginleştirme hakkının müzakere edilemez olduğunu ileri sürerek bazı ABD’li yetkililer tarafından dile getirilen ‘sıfır uranyum zenginleştirme’ talebini reddetti.
Fakat ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff cuma günü verdiği bir röportajda, ABD ile yapılacak herhangi bir anlaşma kapsamında İran'ın uranyum zenginleştirme tesislerinin lağvedilebileceğini belirtti.
Arakçi ve Witkoff (AP)
Trump, İran'ın nükleer programına ilişkin uzun süredir devam eden anlaşmazlığı çözecek yeni bir anlaşmaya varılmaması halinde İran'ı bombalamakla tehdit etti. Göreve geldiği ilk dönemde Trump, ülkesinin Tahran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan ve İran'ın nükleer faaliyetlerini dizginlemeyi amaçlayan nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini açıklamıştı.
Batılı ülkeler, ABD'nin 2015 tarihli nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından Tahran'ın hız verdiği nükleer programının nükleer silah üretmeye yönelik olduğunu söylerken, İran bu çalışmaların sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.
Arakçi, sözlerini şöyle noktaladı:
“İran, ABD ile yaptığı dolaylı müzakerelerde nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılması hakkını vurguluyor ve nükleer silah edinmenin peşinde olmadığını açıkça ifade ediyor. İran müzakereleri iyi niyetle sürdürüyor. Eğer bu görüşmelerin amacı nükleerleşmemeyi sağlamaksa bir anlaşmaya varılabilir. Eğer amaç İran'ın nükleer haklarını kısıtlamaksa, İran bu haklarından asla vazgeçmeyecektir.”