Çin’de doğum oranı 73 yılın en düşük seviyesine geriledi

2021’de kayıtlı doğum oranı 1949’dan beri en düşük seviyeye geriledi (Reuters)
2021’de kayıtlı doğum oranı 1949’dan beri en düşük seviyeye geriledi (Reuters)
TT

Çin’de doğum oranı 73 yılın en düşük seviyesine geriledi

2021’de kayıtlı doğum oranı 1949’dan beri en düşük seviyeye geriledi (Reuters)
2021’de kayıtlı doğum oranı 1949’dan beri en düşük seviyeye geriledi (Reuters)

Çin’de hükümetin geçen yıl çiftlerin üç çocuk sahibi olmasına izin vermeye başlamasına rağmen, doğum oranları 2021’de rekor seviyeye geriledi.
Çin, yaşlanan bir nüfusun ekonomik risklerinden kaçınmak amacıyla, on yıllardır devam eden tek çocuk politikasını 2016’da rafa kaldırarak çocuk sınırını ikiye çıkardı. Ancak şehirlerde artan yaşam maliyeti, çiftleri daha fazla çocuk sahibi olmak konusunda isteksiz hale getirdi.
Ülkede geçen sene 10 milyon 620 bin bebek dünyaya gelirken, doğum oranının binde 7,52 olarak kayda geçtiği açıklandı. 2020 yılında doğum oranı ise binde 8,52 idi.
Bu, Ulusal İstatistik Bürosu’nun (NBS) verileri kaydetmeye başladığı 1949’dan bu yana en düşük seviye olurken, bu sonuç nüfusu çocuk sahibi olmaya teşvik etmek isteyen yetkililer üzerindeki baskıyı artırdı.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.