Lübnan: Beyrut şimdi de internet krizi ile karşı karşıya

İletişim Bakanı Şarku’l Avsat’a konuştu; “Tedarikçilerden mazot ödünç alıyoruz ve Merkez Bankası’nın kararı tesis sahiplerini korkuttu”

Mazot kriziyle yaşanan elektrik kesintisinden dolayı internet şebekleri hizmetlerini durdurmak zorunda kaldı. (AP_Arşiv)
Mazot kriziyle yaşanan elektrik kesintisinden dolayı internet şebekleri hizmetlerini durdurmak zorunda kaldı. (AP_Arşiv)
TT

Lübnan: Beyrut şimdi de internet krizi ile karşı karşıya

Mazot kriziyle yaşanan elektrik kesintisinden dolayı internet şebekleri hizmetlerini durdurmak zorunda kaldı. (AP_Arşiv)
Mazot kriziyle yaşanan elektrik kesintisinden dolayı internet şebekleri hizmetlerini durdurmak zorunda kaldı. (AP_Arşiv)

Lübnan’ın başkenti Beyrut’un Mazraa, Musaytbeh, Ras Beyrut, Minet el-Husun, Zukak el-Balat ve Ayn el-Marisah’ı içeren üçüncü bölgesinde 16 Ocak’ta internet hizmeti kesildi. ‘Ogero’ heyeti Genel Müdürü İmad Karidiyye, Mazraa Bölge Merkezi’nin çalışmayı durdurduğunu duyurdu. Karidiyye ayrıca, bataryalarla çalışan el-Eşrefiyye bölgesi merkezinin de ‘mazotun bitmesi gibi ‘sıradan bir nedenden’ dolayı kesintiyle tehdit edildiği konusunda uyardı. Genel Müdür, çalışma olanakları ve yakıt güvence altına alınmadığı taktirde istifa etmekle tehdit etti.
İmad Karidiyye, Twitter üzerinden yaptığı açıklama “Uyarı değil tebligat… Sabahın erken saatlerinde Beyrut’un üçüncü bölgesi ile iletişim kesilecek. Son litre mazotumuz bittiğinde Mazraa Central çalışmayı durduracak. Ey dünyanın altısı, iğrenç bürokrasinin bize yaptıklarından dolayı bizi suçlamayın. Beyrut, tüm şehirler ve tüm kasabalar, sizden özür diliyoruz” ifadelerine yer verdi.
Karidiyye, bu alarmı ilk kez çalmıyor. Daha önce de Ogero, birçok merkezin faaliyetlerini durdurdu. Öyle ki bazı Lübnan bölgeleri, aylardır günün farklı saatlerinde internet ve iletişim hizmetlerinde düşüşe tanık oluyor. Elektrik sağlama saatlerinin kısaltılması, Ogero’ya bağlı elektrik üretim grupları üzerinde büyük bir baskıya neden oluyor ve ulusal döviz kurunun dolar karşısında değer kaybetmesi nedeniyle pahalı hale gelen yakıtlara olan talebi artırıyor.
İmad Karidiyye, yaptığı açıklamada “Cumartesi günü saat 11.15’te Korniş el-Mazraa’da iletişim sıradan bir nedenden dolayı kesildi. Sebep, İletişim Bakanlığı’ndaki bir muhasebecinin, bakanlıkta bulunmaması dolayısıyla bir kâğıdı imzalamayı geciktirmesiydi. Bürokrasi, bu ülkede vatandaşa hizmet yolundaki çabalarımızı öldürüyor. 26 bin abonenin hizmeti kesildi” dedi.
Lübnan İletişim Bakanı Johnny el-Karm, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada bakanlığın yaklaşık 20 gündür mazot borç aldığını belirtti. Ogero’dan yakıt kesintisine yol açan iki ana soruna değinen Karm, “İlk sorun, heyetin mazot maliyeti için günlük 1 milyar Lübnan lirasına ihtiyacı var. Temsilciler Meclisi’nde heyet için onaylanan 350 milyar liralık krediden harcamaya geldiğimizde muhasebeci sorunuyla karşılaştık. Kanunen para harcamak için işlemi imzalayacak iki muhasebeci olması gerekir” şeklinde konuştu.
Johnny el-Karm, “Halihazırda her bakanlıkta bir muhasebecimiz var ve başka bir muhasebeci tutmak için Kamu Hizmeti Kurulu’na başvurduk, ancak talebimizi karşılamadılar. Yaklaşık iki hafta önce bizzat Maliye Bakanı Yusuf el-Halil’e ‘ya bir muhasebecinin imzasıyla işlem yapma hakkını bize vermesi ya da işleri kolaylaştıracak bir muhasebeci göndermesi’ için bizzat talepte bulundum. Ama bir yanıt alamadık. Ben de cumartesi günü Maliye Bakanı’nı arayarak sorunu çözmesini ve işleri kolaylaştırmak için işleme imza atmayı istedim. Ama yine bir sonuca varamadım” ifadelerini kullandı.
“Bu idari prosedür sorunları, mazot almak için tedarikçilere ödeme yapma yeteneğimizi engelledi ve hala mazotu borç olarak kullanıyoruz” diyen İletişim Bakanı, Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile temasa geçtiğini ve Başbakanın, kendisine bir çözüm bulacağına dair söz verdiğini açıkladı.
Johnny el-Karm’ın bahsettiği ikinci sorun ise Lübnan Merkez Bankası’nın, bakanlık tarafından petrol tesislerine ödenen fonları Lübnan lirası cinsinden bir döviz platformunda dolara aktarmayı reddetmesi. Bu çerçevede İletişim Bakanı, “Bir süre önce istisnai olarak tesislerden mazot almamıza ve kuruluşların bu tutarları döviz kuru üzerinden dolara çevirmeleri şartıyla Lübnan lirası olarak ödememize izin verdiler. Ancak Merkez Valisi Riyad Selame, geçen perşembe günü Merkez Bankası’nda borsanın onaylanıp onaylanmayacağını ve platformda dolar transferinin yapılıp yapılmayacağını görüşmek üzere Yönetim Kurulu toplantısı yapacağını bildirdi” dedi. Karm ayrıca, bu konunun, Merkez Bankası’ndan kredi açmadan önce gerekli miktarda mazot sağlamaktan korkmalarına yol açtığını söyledi.
Mazraa ve el-Eşrefiyye Central’a yakıt ikmali ile ilgili olarak ise Johnny el-Karm, “Mazraa Central’e mazot bağışlandı. Sorun çözülene kadar bize krediyle mazot satmayı kabul edenler de var. Aynı şekilde bize mazot ödünç verme isteğini ifade eden orduyla da temasa geçtik” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan, “Şu anda kriz yönetimi yöntemi üzerinde çalışıyoruz” diyerek, mazot peşinden koşmaya devam etmeyeceklerini vurguladı.
Ogero şirketi, İletişim Bakanlığı’na bağlı. Ancak idari bağımsızlığa sahip. Cep telefonu ve internet hizmetleri de dahil olmak üzere tüm telekomünikasyon ağları için temel altyapıyı oluşturuyor.
‘Ogero’ heyeti Genel Müdürü İmad Karidiyye, dün bir televizyon röportajında 17 Ocak’ta İletişim Bakanlığı’nda bir toplantı düzenleneceğini belirtti. Ogero’nun gerekli unsurlar olmadan çalışamayacağını söyleyen Karidiyye, “Çalışma araçları güvence altına alınmadıkça pozisyonumda kalmayı kabul etmeyeceğim. Bir başka yerde daha eylemsizlikten sorumlu tutulmayacağız. İnternet erişiminin güvenliğini sağlayamıyorsam, görevimi bırakmam daha iyi” değerlendirmesinde bulundu.
İmad Karidiyye, heyetin el-Cedid bölgesi için borçla yakıt temin edebildiğini ifade etti. Karidiyye ayrıca, “El-Eşrefiyye Central ve Korniş Mazraa krizini çözmek için yakıt sağlandı. Ancak sağlanan miktar sadece üç gün için yeterlidir ve sonrasında aynı girdaba geri dönülecektir” dedi.



ABD'nin Gazze Şeridi'ne yardım için desteklediği plan ne ve BM bunu neden reddediyor?

İsrail'in 6 haftadır tüm tedariği kesmesi Gazzelileri açlıkla tehdit ediyor. (Reuters)
İsrail'in 6 haftadır tüm tedariği kesmesi Gazzelileri açlıkla tehdit ediyor. (Reuters)
TT

ABD'nin Gazze Şeridi'ne yardım için desteklediği plan ne ve BM bunu neden reddediyor?

İsrail'in 6 haftadır tüm tedariği kesmesi Gazzelileri açlıkla tehdit ediyor. (Reuters)
İsrail'in 6 haftadır tüm tedariği kesmesi Gazzelileri açlıkla tehdit ediyor. (Reuters)

ABD destekli bir vakıf, Filistin topraklarında yeni bir yardım dağıtım modelini denetlemek için mayıs ayı sonuna kadar Gazze Şeridi'nde faaliyete geçmeyi hedefliyor. Ancak Birleşmiş Milletler (BM), söz konusu planın dürüstlük ve tarafsızlıktan yoksun olduğunu belirterek, bu planda yer almayacağını ifade etti.

Gazze İnsani Yardım Vakfı nedir?

ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Gazze Şeridi'nde yardım dağıtımını denetleyecek. Cenevre Ticaret Sicili, vakfın şubat ayında İsviçre'de kurulduğunu gösterdi.

Plan hakkında bilgi sahibi bir kaynak, vakfın UG Solutions ve Safe Reach Solutions adlı iki ABD'li özel güvenlik ve lojistik şirketiyle çalışmayı planladığını söyledi. Plan hakkında bilgi sahibi olan ikinci bir kaynak ise Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın şimdiden 100 milyon dolardan fazla bağış aldığını bildirdi. Paranın nereden geleceği ise belli değil.

ABD'nin BM Daimî Temsilciliği Geçici Maslahatgüzarı Dorothy Shea bu ayın başlarında BM Güvenlik Konseyi'ne üst düzey ABD'li yetkililerin vakfın faaliyete geçmesi için İsrail'le birlikte çalıştığını söylemiş ve BM ile yardım kuruluşlarını iş birliği yapmaya çağırmıştı. İsrail, vakfın yardım dağıtımına karışmadan faaliyet göstermesine izin vereceğini söyledi.

Yeni plan nasıl işleyecek?

Gazze İnsani Yardım Vakfı, başlangıçta üçü güneyde ve biri Gazze Şeridi'nin orta kesiminde olmak üzere dört güvenli dağıtım bölgesinden faaliyet göstereceğini ve ‘önümüzdeki ay içinde Gazze Şeridi'nin kuzeyi de dâhil olmak üzere ilave bölgelerin açılacağını’ bildirdi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, ilk dağıtım bölgelerinin inşasının önümüzdeki günlerde tamamlanacağını ve İsrail'in ‘Gazze'nin güneyinde büyük güvenli bölgeler kurmayı’ planladığını söyledi. Netanyahu, “Biz diğer bölgelerde savaşırken Filistinliler kendi güvenlikleri için oraya taşınacaklar” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı, ‘sivillerin zorla yerinden edilmesinin hiçbir biçimine katılmayacağını ya da desteklemeyeceğini’ ve açabileceği tesislerin sayısı ya da yeri konusunda bir sınırlama olmadığını vurguladı. Vakıftan yapılan açıklamada, “Gazze İnsani Yardım Vakfı, yardımları sınır kapılarından güvenli dağıtım alanlarına taşımak için güvenlik yüklenicilerini kullanacak. Yardımlar bölgelere ulaştığında, sivil insani yardım ekipleri tarafından doğrudan Gazzelilere dağıtılacak” denildi.

İsrail'in BM Daimî Temsilcisi Danny Danon bazı yardım kuruluşlarının Gazze İnsani Yardım Vakfı ile çalışmayı kabul ettiğini açıkladı. Bu kuruluşların isimleri henüz bilinmiyor. Vakıf, dağıtım bölgelerine ulaşamayanlara yardım ulaştırmak için mekanizmaları tamamlamakta olduğunu söyledi. Vakıf ayrıca, yardım alanlarla ilgili hiçbir kişisel bilgiyi İsrail ile paylaşmayacağını ve İsrail ordusunun ‘dağıtım alanlarının hemen yakınında bulunmayacağını’ belirtti.

BM neden yeni dağıtım modeliyle iş birliği yapmıyor?

BM, ABD'nin desteklediği dağıtım planının örgütün köklü tarafsızlık, yansızlık ve bağımsızlık ilkelerine uymadığını söylüyor. BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Tom Fletcher, alternatif öneri üzerinde zaman kaybedilmemesi gerektiğini söyledi.

BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği brifingde Fletcher, “İsrail tarafından ilk ortaya atılan planla ilgili sorunların daha fazla yerinden edilmeyi dayatması, binlerce insanı tehlikeye atıyor. Yardımı Gazze Şeridi'nin sadece bir bölümüyle sınırlıyor ve diğer kritik ihtiyaçları karşılamıyor. Yardımı siyasi ve askeri hedeflere bağlı kılıyor. Açlığı bir pazarlık kozu haline getiriyor” ifadelerini kullandı.

BM, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) Gazze Şeridi'ndeki yardım operasyonlarının belkemiği olduğunu söyledi. Ancak İsrail, UNRWA’yı kendisine karşı kışkırtıcılık yapmakla suçluyor ve çalışanlarını ‘terörist faaliyetlere karışmakla’ itham ediyor. BM tüm bu suçlamaları soruşturma sözü verdi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı, ‘pratik bir çözüm bulmak için İsrail ile birlikte çalışmanın insani ilkelerin ihlali anlamına gelmediğini’ savunuyor.

Yardım dağıtımı için neden alternatif bir plan önerildi?

İsrail, Hamas’ı yardımları çalmakla suçlayarak, 2 Mart'tan bu yana tüm yardımların Gazze Şeridi'ne girişini engelliyor. İsrail, 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyindeki kasabalara düzenlenen ve İsrail istatistiklerine göre bin 200 kişinin ölümüne yol açan saldırıda Gazze Şeridi'ne götürülen tüm esirlerin serbest bırakılmasını talep ediyor. Söz konusu saldırı, Gazze Şeridi'nde 53 bin kişinin hayatını kaybettiği savaşı tetikledi.

Geçtiğimiz nisan ayı başında İsrail, Gazze Şeridi'nde ‘yardımların izlenmesi ve girişi için yapılandırılmış bir mekanizma’ önerdi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ‘yardımlara daha fazla kısıtlama getirilmesi ve her kalori ve un tanesinin kontrol edilmesi’ tehdidinde bulunduğunu söyleyerek bu öneriyi reddetti.

O zamandan bu yana yardımların yeniden başlamasına izin vermesi için İsrail üzerindeki baskı artıyor. BM destekli bir küresel açlık gözlemcisi olan Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması, geçtiğimiz hafta Gazze nüfusunun dörtte birine denk gelen yarım milyon insanın açlık riski altında olduğu uyarısında bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump, ‘Gazze Şeridi'nde çok fazla insanın açlıktan öldüğünü’ kabul etti. İsrail'in önerisi konusundaki çıkmazın ortasında Washington, yardım dağıtımını denetlemek üzere yeni kurulan Gazze İnsani Yardım Vakfı'nı destekledi. Vakıf birkaç gün önce yaptığı açıklamada, mayıs ayı sonuna kadar Gazze Şeridi'nde çalışmaya başlamayı hedeflediğini belirtti. Bu arada İsrail, mevcut mekanizmalar çerçevesinde sınırlı yardımın yeniden başlamasına izin verdi.

Yardımların ulaştırılmasında şu anda hangi mekanizmalar kullanılıyor?

Çatışmaların başlamasından bu yana BM, Gazze Şeridi'ne yönelik insani yardım operasyonlarının İsrail'in askerî harekâtı, Gazze'ye erişim kısıtlamaları ve silahlı çetelerin yağmalamaları nedeniyle aksadığını belirtti.

Ancak BM, yardım dağıtma sisteminin etkili olduğunu ve bunun özellikle İsrail'in mart ortasında askeri operasyonlara yeniden başlamasından önceki iki aylık ateşkes sırasında belirgin olduğunu savundu. Yardımlar önce İsrail tarafından incelenip onaylandıktan sonra Gazze sınırları içine taşındı ve burada BM tarafından teslim alınıp dağıtıldı.

BM Sözcüsü Stephane Dujarric pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Bu sisteme geri dönebiliriz. İşleyen bir mekanizmamız var. Tekerleği yeniden icat etmemize gerek yok. Yardım operasyonlarında yeni bir ortağın bize Gazze Şeridi'ndeki işimizi nasıl yapacağımızı söylemesine ihtiyacımız yok” ifadelerini kullandı.

Fletcher pazartesi günü BM'nin yardım hacmini arttırmak için İsrail'den beklentilerini şöyle özetledi: Gazze Şeridi'ne biri kuzeyde diğeri güneyde olmak üzere en az iki sınır kapısının açılması, prosedürlerin basitleştirilmesi ve hızlandırılması, kota olmaması, erişimin engellenmemesi, yardım ulaştırılırken saldırı olmaması ve gıda, su, tuvalet malzemeleri, barınma, sağlık hizmetleri, yakıt ve gaz dahil olmak üzere bir dizi ihtiyacın karşılanmasına izin verilmesi.