ABD’li politikacıların finanse edilmesi fikri İsrail lobisini karıştırdı: ‘Paranın insanları satın alabileceğine inanan yeni Yahudi nesli var’

Bir AIPAC katılımcısı, ABD-İsrail temalı kıyafet giyiyor (Reuters)
Bir AIPAC katılımcısı, ABD-İsrail temalı kıyafet giyiyor (Reuters)
TT

ABD’li politikacıların finanse edilmesi fikri İsrail lobisini karıştırdı: ‘Paranın insanları satın alabileceğine inanan yeni Yahudi nesli var’

Bir AIPAC katılımcısı, ABD-İsrail temalı kıyafet giyiyor (Reuters)
Bir AIPAC katılımcısı, ABD-İsrail temalı kıyafet giyiyor (Reuters)

ABD’de İsrail’i desteklemek için kurulan bir lobi olan Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi’nin (AIPAC), Tel Aviv yönetimi ve aldığı kararları başarılı kılmak amacıyla, ABD başkan adaylarını ve Kongre üyelerini finanse etmek ve desteklemek için yeni bir siyasi komite kurma kararı almasının ardından, AIPAC şiddetli anlaşmazlıklara tanık oluyor. Lobinin bazı eski liderleri, söz konusu komitenin oluşumunun İsrail’e zarar vereceği ve birçok destekçisini etkileyeceği uyarısında bulundu.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, AIPAC iki ayrı siyasi komite kurmaya karar verdi. Bunlardan biri İsrail yanlısı başkan adayları için bağış toplama konusunda uzmanlaşmış bir komite, diğeri ise İsrail’e yönelik sevgi ve destek kavramlarını aşılamak için, Cumhuriyetçi Parti’den ve Demokratik Parti’den Kongre adaylarını destekleyen bir komite olması planlanıyor. Lobiye yakın bir kaynağa göre, zengin Yahudiler ve muhafazakar evanjelistler, İsrail yanlısı faaliyetleri ve arkasındaki temsilcileri bizzat destekliyordu ancak bağışlarda son yıllarda önemli bir düşüş yaşandı. Böylece ABD lobilerinin geri kalanı gibi, faaliyetleri kurumsallaştırma ve bunun açık bir şekilde ele alınması bir ihtiyaç haline geldi. Ancak AIPAC’ın eski liderleri bu kararı büyük bir hata olarak değerlendirdi. Lobiye 13 yıl boyunca (1980-1993) genel müdürlük yapan Tom Dine, “Lobi bu konuyu geçmişte birkaç kez ele aldı ve İsrail’e zarar vereceği sonucuna vardı” dedi. Dine, Haaretz gazetesine verdiği röportajda “AIPAC, ana kaygısı İsrail'e destek olan, parti olmayan ve partiler üstü bir organizasyondur. Yeni karar, belirli bir eyaletteki politikacıların, diğer politikacılara karşı desteklenmesini sağlar, bu da bizi bir tarafa karşı önyargılı yapar. Konuya stratejik çıkar açısından bakarsak da, İsrail’e dosttan çok düşman yaratırız” açıklamasında bulundu.
AIPAC Sözcüsü kararı savunarak, “ABD büyük değişiklikler geçiriyor ve siyasi eylem farklı bir hal aldı. Değişime ayak uydurmalı ve değişimle başa çıkmayı başarmalıyız. Özellikle İsrail’e desteğin iki büyük partiden de gelmesini sağlamaya çalıştığımız için, oyun açık ve net, biz de dikkatli ve dengeli olursak, hiçbir sorunumuz kalmaz. Biz İsrail’e yönelik desteği artırmak için çalışıyoruz” dedi.
Son 9 yıldır AIPAC’a liderlik eden Douglas M. Bloomfield ise “Karar, İsrail’in çıkarlarına bir darbe indirir. Paranın güç verdiğine ve insanları satın alabileceklerine inanan yeni bir ABD’li Yahudi liderler nesli var. Bu yanlış bir bakış açısı. İnsanlar değerlerimize bağlı kalmamızı istiyorlar, çalışmalarımızı izliyorlar ve hırslı ve tutkulu olmamızı bekliyorlar, parayı baskı aracı olarak kullanan açgözlüler olmamızı değil. Ayrıca böyle bir durumda bizden daha fazla parası olanların da bulunduğunu unutmamalıyız. Paraya yönelik amacımızı değiştirirsek, ona karşı savaşı kaybederiz” ifadelerini kullandı.



İran: Batı’nın UAEA’ya müdahalesi uluslararası ilişkileri zedeliyor

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
TT

İran: Batı’nın UAEA’ya müdahalesi uluslararası ilişkileri zedeliyor

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün(Pazar) yaptığı açıklamada Batılı ülkelerin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA/UAEA) çalışmalarına müdahale ettiğini savunarak, bu tutumun ajansın diğer ülkelerle ilişkilerini “ciddi şekilde zorlaştırdığını” söyledi.

Başkent Tahran’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Bekayi, İran ile UAEA arasında herhangi bir arabuluculuğa ihtiyaç olmadığını vurgulayarak, Kahire’de taraflar arasında sağlanan son mutabakatın “geçerliliğini yitirdiğini” dile getirdi.

Washington’un nükleer müzakerelerde “ciddiyetten uzak davrandığını” öne süren Bekayi, ABD’nin diplomatik teamüllere uygun hareket etmediğini ifade etti. Sözcü, UAEA’nın da ABD ile İsrail’in “siyasi baskılarına boyun eğdiğini” iddia etti.

Bekayi, ABD’yi “dünyanın en büyük istikrarsızlık kaynağı” olarak tanımlarken, Sudan’daki çatışmalara ilişkin değerlendirmesinde de ülkedeki gelişmelerin “son derece kaygı verici” olduğunu belirtti. Sözcü, Sudan’daki gerilimin tırmanmasından “Washington’un sorumlu olduğunu” ileri sürdü.


Fransa Genelkurmay Başkanı: Avrupa'da savaş tehdidine karşı hazırlıklı olunmalı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayı'nda Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık ederken, sağında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Emmanuel Moulin ve solunda Genelkurmay Başkanı General Fabien Mandon oturuyor (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayı'nda Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık ederken, sağında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Emmanuel Moulin ve solunda Genelkurmay Başkanı General Fabien Mandon oturuyor (AP)
TT

Fransa Genelkurmay Başkanı: Avrupa'da savaş tehdidine karşı hazırlıklı olunmalı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayı'nda Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık ederken, sağında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Emmanuel Moulin ve solunda Genelkurmay Başkanı General Fabien Mandon oturuyor (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayı'nda Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık ederken, sağında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Emmanuel Moulin ve solunda Genelkurmay Başkanı General Fabien Mandon oturuyor (AP)

Fransa Genelkurmay Başkanı Fabien Mandon, Avrupa'da savaş tehdidiyle ilgili açıklamalarının muhalefet yetkilileri tarafından kınamasının ardından dün yaptığı açıklamada sözlerini savundu. Mandon, Fransa Silahlı Kuvvetleri’nin ‘hazırlıklı’ olduğunu ve amacın ‘uyarmak ve hazırlık durumunu güncellemek’ olduğunu vurguladı.

Salı günü Paris'te düzenlenen Fransa'nın Belediye Başkanları Kongresi'nde konuşan General Mandon, ülkenin ‘kimliğini korumak için acı çekmeyi kabul etme ahlaki gücünü’ yeniden kazanmasının ve ‘çocuklarını kaybetmeye’ hazır olmasının gerektiğini söyledi.

Birçok siyasi figür bu açıklamaları şiddetle eleştirdi ve üst düzey askeri yetkilinin ‘savaş çığırtkanlığı’ yapan bir retorik kullandığını iddia etti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, cumartesi günü Güney Afrika’da gerçekleşen G20 Zirvesi’nde düzenlediği basın toplantısında, Genelkurmay Başkanı Mandon’a ‘tam güven duyduğunu’ ve sözlerinin ‘korku yaymak’ amacıyla ‘çarpıtıldığını’ söyledi.

‘Bu jeopolitik risklerin farkında olma ve dayanışma’ çağrısında bulunan Macron, “Fransa, güçlü bir orduya sahip, ancak aynı zamanda ortak eylem kapasitesine sahip güçlü bir ülke olmaya devam etmeli” dedi.

sadfr
Fransa bayrağı (Reuters)

General Mandon dün France 5 televizyonuna verdiği röportajda, “Bazılarının endişelerini anlıyorum, ancak bu müdahalenin amacı uyarmak ve hazırlıklı olmak” ifadelerini kullandı.

“Durum hızla kötüleşiyor” diyen General Mandon, “Bu değerlendirmeyi belediye başkanlarıyla paylaşmanın önemli olduğunu düşündüm” diye ekledi. Tepkilerin, Fransa halkının bunu yeterince anlamamış olabileceğini gösterdiğini belirten General Mandon, Rusya'nın oluşturduğu tehdidin analizinin Fransa’nın Avrupa'daki tüm müttefikleri tarafından paylaşıldığını ve hükümetler için bir yol haritası olan 2025 Ulusal Stratejik İnceleme belgesinde yer aldığını hatırlattı.

Söz konusu belgeye göre Fransa, 2027-2030 yılları arasında Avrupa'nın komşuluk bölgesinde önemli ve yoğun bir müdahale olasılığına hazırlıklı olmalı ve bu hazırlık kendi topraklarında hibrit saldırıların büyük ölçüde artmasıyla aynı zamana denk gelmeli. Fransa’ya ve Silahlı Kuvvetleri’ne büyük güven duyduğunu ifade eden General Mandon, “Onlar hazır ve Fransa'yı nasıl koruyacaklarını biliyorlar” dedi.

General Mandon, “Fransa'nın çocuklarını kaybetme olasılığını kabul etmesi gerektiği” ifadesinin ne anlama geldiği sorusuna verdiği yanıtta, Fransa Silahlı Kuvvetleri’nin ‘18 ile 30 yaşları arasındaki’ gençlerden oluştuğunu belirterek, “Bunlar, içinde bulunduğumuz durumu anlayan, katılmak isteyen ve bu taahhüdün riskler içerdiğinin farkında olan cesur kadınlar ve erkeklerdir” diye devam etti.

Fransa Hükümet Sözcüsü Maud Bregeon, General Mandon’un açıklamaları sonrası başlayan tartışmayı yatıştırmak amacıyla cuma günü yaptığı açıklamada, “Çocuklarımız Ukrayna'da savaşmaya ve ölmeye gitmeyecek” dedi.

General Mandon, hükümetin gönüllü askerlik hizmetinin uygulanacağını duyurmaya hazırlandığı bir dönemde, “Birçok komşu Avrupa ülkesi askerlik hizmetini yeniden getiriyor” diyerek, bunun ‘ülkede dikkate alınması gereken unsurlardan biri’ olduğunu söyledi.

Başta Almanya ve Danimarka’dan olmak üzere birçok Avrupalı yetkili gibi General Mandon da ekim ayında parlamentoya, Fransa ordusunun ‘Avrupa kıtasında savaşı sürdürmek’ isteyebilecek Rusya'ya karşı ‘üç veya dört yıl içinde bir şok’ için hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.


G20 liderleri grubun azalan rolü konusunda uyarıyor

Johannesburg'da G20 liderlerinin grup fotoğrafı (DPA)
Johannesburg'da G20 liderlerinin grup fotoğrafı (DPA)
TT

G20 liderleri grubun azalan rolü konusunda uyarıyor

Johannesburg'da G20 liderlerinin grup fotoğrafı (DPA)
Johannesburg'da G20 liderlerinin grup fotoğrafı (DPA)

G20 ülkelerinin liderleri, Güney Afrika'da düzenlenen ve ABD'nin boykot ettiği zirvede, artan jeopolitik bölünmeler ve tırmanan uluslararası rekabet ortamında, bloğun ekonomik krizleri ele almadaki rolünün azaldığı konusunda uyarıda bulundu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Amerikalı mevkidaşı Donald Trump'ın yokluğundan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, "Bunun çalışmalarımızı engellemesine izin vermemeliyiz. Görevimiz, karşı karşıya olduğumuz zorlukların üstesinden gelmek için orada olmak ve birlikte çalışmaktır" dedi. Bu arada Çin Başbakanı Li Çiang, "tek taraflılığın ve ticaret korumacılığının" yayılmasını eleştirerek "küresel dayanışmanın" durumunu sorguladı.

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Trump'ın yokluğunu önemsiz göstermeye çalışarak, grubun uluslararası iş birliği için önemli bir platform olmaya devam ettiğini ve "çok taraflılığın önemini vurguladığını" belirtti.