Neden Kuzey Kore'den kaçan bazı kişiler geri dönmek istiyor?

İki ülkeyi dikenli tellerle ayıran sınırda Güney Kore askerleri sık sık devriye geziyor (AFP)
İki ülkeyi dikenli tellerle ayıran sınırda Güney Kore askerleri sık sık devriye geziyor (AFP)
TT

Neden Kuzey Kore'den kaçan bazı kişiler geri dönmek istiyor?

İki ülkeyi dikenli tellerle ayıran sınırda Güney Kore askerleri sık sık devriye geziyor (AFP)
İki ülkeyi dikenli tellerle ayıran sınırda Güney Kore askerleri sık sık devriye geziyor (AFP)

Gazeteci Justin McCurry, The Guardian'da kaleme aldığı yazıda Kuzey Kore'den Güney Kore'ye kaçtıktan sonra birçok kişinin neden iyi bir hayat kurmakta zorlandığını irdeledi. 
McCurry'nin bu bağlamda verdiği örneklerden biriyse 29 yaşındaki eski jimnastikçi Kim Woo-joo. Kim özgür bir hayat yaşamak isteyerek Güney Kore'ye geçse de kendisini çok ciddi zorluklar bekliyordu. 
Kasım 2020'de Güney Kore'ye geçen ancak bu ay geri dönmeyi tercih eden Kim büyük hayal kırıklığı yaşayanlardan biriydi. Kim gece vardiyası yapan bir ofis temizlikçisi olarak çalışıyordu ve görünüşe göre hiç arkadaşı yoktu. 
Kim'in yolculuğu Kuzey'den kaçanların hayatlarına dair soru işaretlerini yeniden gündeme getirdi. 

Kuzey Koreli sığınmacıların yüzde 47'si zihinsel zorluk yaşıyor
Kuzey Kore İnsan Hakları Veritabanı Merkezi'ne göre yaklaşık yüzde 20'lik bir oranla Kuzey Kore'den gelen sığınmacılar arasındaki işsizlik oranı Güney Korelilerin ortalamasından 6 kat daha yüksek. 
Güney Kore'nin Birleşme Bakanlığı her ne kadar kaçanların aylık ortalama gelirleri 2019'da rekor düzeye gelse de bunun yine de Güney Korelilerin çok gerisinde olduğunu belirtiyor. 
Bakanlık geçen yıl 1582 sığınmacının Güney'e yerleştiklerinde sosyal yardım paketiyle birlikte mali yardım aldığını ve bu kişilerin yüzde 47'sinin zihinsel zorluklar yaşadığını ifade ediyor. 
Kar amacı gütmeyen kuruluş Liberty in North Korea'nın Güney Kore ülke direktörü Sokeel Park şu ifadeleri kullanıyor:
"Kuzey Kore'de sanayide veya hükümet için çalıştıysanız Güney Kore'ye gelip eşdeğer bir iş yapmayı bekleyemezsiniz. Göreceli durumunuza bir darbe almanız gerekir ve bu özellikle Kuzey Koreli erkeklerin zihin sağlığı üzerinde etki bırakabiliyor."
Güney Kore'ye yeni gidenler casus olmadıklarını kanıtlamak için üç ay sorguya çekiliyor ve ülkedeki yaşam konusunda koçluk verilen destek merkezi Hanawon'da (birlik evi) benzer bir dönem geçiriyor. 
Sonrasındaysa ev bulmak veya üniversitede bir yer edinmek için 20 milyon won (yaklaşık 225 bin TL) devlet desteği ve ardından 5 yıl boyunca aylık 320 bin won (yaklaşık 3 bin 600 TL) ödeme almaya hak kazanıyorlar.

"Asıl eksik olan toplum hissi"
Park, asıl eksik olanın toplum hissi olduğunu belirtiyor. Tüm dezavantajlarına rağmen Kuzey Kore'de bunu tadan kişiler Seul gibi bir metropolde yaşamakta güçlük çekiyor.
Bununla birlikte çifte sığınma vakaları kaçınılmaz biçimde manşetlere düşse de tarihsel olarak bu olayların sayısı hayli düşük. 
Güney Kore'ye giden 33 bin 800 Kuzey Koreli'den sadece 30'u geri dönmüş. 
Kim'in aksine Güney Kore'de tutunmayı başaran, Seul'deki Kore Üniversitesi'nden mezun olan Joo Il-yong iki ülke arasındaki sistem farkının yaşama ayak uydurmayı çok zorlaştırdığını belirtiyor. 13 yaşında Güney Kore'ye gelen Joo şu ifadeleri kullanıyor:
"Kuzey Kore'de hayatımızı planlamak zorunda değildik, devlet bunu bizim için yapıyordu. Ama Güney'de kendi hayatımızın sorumluluğunu almak zorundayız."

Kuzey Koreli sığınmacıların yüzde 80'i kadın 
Bradford Üniversitesi'nde profesör Christoph Bluth, The Conversation'da kaleme aldığı yazıda1953'te Kore yarımadasındaki çatışmanın sona ermesinden bu yana yaklaşık 300 bin Kuzey Korelinin kaçtığını, dünya çapında çeşitli ülkelere taşındığını ve yaklaşık 30 bininin Güney Kore'ye yerleştiğini belirtiyor. 
Bluth'a göre pek çok sığınmacı Kuzey Kore'nin kuzey illerinden geliyor ve çoğunlukla kol emeği gerektiren işlerde çalışıyor. 
Sığınmacıların çoğunlukla yüksek eğitim düzeyine sahip olmaması kazançlarının çok düşük kalmasına neden oluyor. 
Öte yandan Bluth, Güney Kore'deki Kuzey Koreli sığınmacıların yaklaşık yüzde 80'inin kadın olduğunu ifade ediyor. Sosyal hizmetlere erişimde zorluk yaşayan, ayrımcılığa uğrayan bu kadınların bir çoğu fuhuşa zorlanıyor.
Independent Türkçe, The Guardian, The Conversation



İran: “Mossad” ajanı olduğu şüphelenilen 20 kişi tutuklandı

Tahran'da İran bayraklarının yanında yürüyen bir kişi (İ.B.A.)
Tahran'da İran bayraklarının yanında yürüyen bir kişi (İ.B.A.)
TT

İran: “Mossad” ajanı olduğu şüphelenilen 20 kişi tutuklandı

Tahran'da İran bayraklarının yanında yürüyen bir kişi (İ.B.A.)
Tahran'da İran bayraklarının yanında yürüyen bir kişi (İ.B.A.)

İran yargı yetkilileri bugün yaptıkları açıklamada, son birkaç ay içinde İsrail istihbarat teşkilatı Mossad'ın ajanı olduğundan şüphelenilen 20 kişinin tutuklandığını açıkladı. Reuters haber ajansına göre, yetkililer bu tür kişilere karşı en sert şekilde işlem yapılacağını ve suçlu bulunanların ibret olması için cezalandırılacağını belirtti.

Resmi medya organları, İran'ın çarşamba günü İsrail lehine casusluk yapmakla suçlanan ve haziran ayında İsrail'in İran'a düzenlediği hava saldırılarında öldürülen başka bir nükleer bilim adamı hakkında bilgi aktardığı belirtilen nükleer bilim adamı Roozbeh Vadi'yi idam ettiğini bildirdi.

Yargı sözcüsü Aşgar Cihangir bugün Tahran'da gazetecilere yaptığı açıklamada, 20 şüpheliden bazıları hakkındaki suçlamaların düşürüldüğünü ve serbest bırakıldığını belirtti, ancak serbest kalanların sayılarını açıklamadı.  

İran medyasına göre Cihangir, "Yargı, casuslara ve Siyonist rejim ajanlarına karşı hiçbir hoşgörü göstermeyecek. Caydırıcı cezalar vererek herkes örnek alacak" dedi.

Cihangir, soruşturma tamamlandığında tüm ayrıntıların açıklanacağını ifade etti.

İsrail lehine casusluk suçlamasıyla mahkum edilen İranlıların infazları bu yıl önemli ölçüde arttı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre son birkaç ayda en az sekiz idam cezası infaz edildi.

İsrail, haziran ayında 12 gün boyunca İran'ın üst düzey askeri komutanlarını, nükleer bilim adamlarını, nükleer tesislerini ve yerleşim bölgelerini hedef alan hava saldırıları düzenledi. İran ise İsrail'e füze ve insansız hava araçlarıyla (İHA) karşılık verdi.

İnsan Hakları Aktivistleri Haber Ajansı (Hrana) bin 190 İranlı'nın İsrail saldırılarında öldüğünü, bunların 436'sının sivil, 435'inin ise güvenlik personeli olduğunu bildirdi.

İsrail ise İran'ın misilleme saldırılarında 28 kişinin öldüğünü açıkladı.