Fas’ta koronavirüs sebebiyle kapatılan okul sayısı 187’ye ulaştı

Ülke genelinde bir hafta boyunca uzaktan eğitim yapılacak.

Koronavirüs salgını Fas’taki eğitim kurumlarını etkisi altına aldı.
Koronavirüs salgını Fas’taki eğitim kurumlarını etkisi altına aldı.
TT

Fas’ta koronavirüs sebebiyle kapatılan okul sayısı 187’ye ulaştı

Koronavirüs salgını Fas’taki eğitim kurumlarını etkisi altına aldı.
Koronavirüs salgını Fas’taki eğitim kurumlarını etkisi altına aldı.

Fas Eğitim Bakanlığı pazartesi günü yaptığı açıklamada, ülkedeki eğitim kurumlarındaki epidemiyolojik duruma ilişkin bilgi paylaştı. 10-15 Ocak tarihleri arasında ülke genelindeki okullarda yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kaynaklı vaka sayısının 2 bin 596’ya ulaştığını bildirdi.
Bakanlık, son dönemde 24'ü yabancı diplomatik misyonlara ait olmak üzere toplam 160 okulun kapatıldığını duyurdu. Ülke genelinde kapatılan okul sayısı 187’e ulaştı
Koronavirüs kaynaklı vakalar ve kapatılan okulların coğrafi dağılımı ile ilgili olarak Bakanlık, Rabat-Salé bölgesinin koronavirüs kaynaklı vaka sayısının bine ulaşması ve 59 okul ve 40 sınıfın eğitime ara verdildiğini ve eğitim kurumlarındaki salgın açısından bölgenin ilk sırada yer aldığını belirtti.
Kazablanka-Settat bölgesi kapatılan okul sayısı bakımından ikinci sırada yer alırken vaka sayısında da ilk sırada yer aldı. Bölgede 35 okul ve 63 sınıfta eğitime ara verilirken vaka sayısı ise bin 641'e yükseldi.
Bakanlık tarafından Fas'taki kamu ve özel eğitim kurumlarının epidemiyolojik durumuna ilişkin yayınlanan bildiride, bir hafta içinde aynı sınıfta üç veya daha fazla vaka tespit edilmesi durumunda ilgili bölümün kapatılarak 7 gün süreyle uzaktan eğitime geçmesi kararının alınacağı bir sağlık protokolünün kabul edildiği kaydedildi.
Aynı okulda birden çok sınıfta 10 ve üzeri vakanın tespit edilmesi halinde ise kurumun kapatılması ve uzaktan eğitimin 7 gün süreyle benimsenmesi kararlaştırıldıç Yapılan açıklamaya göre ilgili makamlarla koordineli olarak alınan ihtiyati ve önleyici sağlık prosedürlerine uyulması için çalışmalar sürüyor.
Dİğer yandan, Fas’ın önde gelen mulafet partilerinden İlerleme ve Sosyalizm Partisi'nin Genel Sekreteri Nebil bin Abdullah başta turizm olmak üzere çok sayıda ekonomik sektörün kapanmadan etkilendiğini belirterek hükümeti salgın nedeniyle kapanan hava ve deniz sınırlarını açmaya çağırdı.
Abdullah, Temsilciler Meclisi'ndeki (parlamentonun ilk odası) İlerleme ve Sosyalizm Partisi'nin ekibiyle yaptığı iletişim toplantısında yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) mutasyona uğramış yeni türü Omikron varyantının yayılımının ülke genelinde yüzde 80’e ulaştığını göz önünde bulundurarak sınırların açılmasının ‘önemli bir adım’ olacağını söyledi. 
Sınırların açılmasının salgının yayılması açısından olumsuz bir etkisi olmayacağını vurgulayan Abdullah başta turizm sektörü olmak üzere binlerce Faslının çalıştığı sektörlerin koşullarının kötüleşmesinin ciddi şekilde ele alınması çağrısı yaptı.
Abdullah başta yolcular olmak üzere üç doz aşı uygulanması ve Kovid-19 PCR testi yaptırılması şartıyla sınırların açılmasını önerdi.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24