Bella Hadid, Instagram'da paylaştığı depresyon fotoğraflarını savundu

Bella Hadid kasımda yaptığı paylaşımda, "Zorluk yaşayan herkes için söylüyorum lütfen şunu unutmayın. Bazen duymanız gereken tek şey yalnız olmadığınızdır" demişti (Instagram/@bellahadid)
Bella Hadid kasımda yaptığı paylaşımda, "Zorluk yaşayan herkes için söylüyorum lütfen şunu unutmayın. Bazen duymanız gereken tek şey yalnız olmadığınızdır" demişti (Instagram/@bellahadid)
TT

Bella Hadid, Instagram'da paylaştığı depresyon fotoğraflarını savundu

Bella Hadid kasımda yaptığı paylaşımda, "Zorluk yaşayan herkes için söylüyorum lütfen şunu unutmayın. Bazen duymanız gereken tek şey yalnız olmadığınızdır" demişti (Instagram/@bellahadid)
Bella Hadid kasımda yaptığı paylaşımda, "Zorluk yaşayan herkes için söylüyorum lütfen şunu unutmayın. Bazen duymanız gereken tek şey yalnız olmadığınızdır" demişti (Instagram/@bellahadid)

Bella Hadid zor dönemde ağlarken görülebileceği selfie'ler yayımlamasını savundu.
Wall Street Journal'ın My Monday Morning köşesine pazartesi (17 Ocak) konuşan 25 yaşındaki manken Kasım 2021'de ağladığı fotoğraflarını paylaşması hakkında konuştu.
Dünyanın en başarılı modellerinden biri olan Hadid, "O gönderi daha az yalnız hissetmemi sağladı çünkü çok fazla kişi bana ulaşarak 'Ben de öyle hissediyorum' dedi" ifadelerini kullandı. 
Amerikalı model, "Böyle hisseden herhangi birinin bunun normal olduğunu bilmesini sağlamak için (bu fotoğrafları yayımladım)" dedi.
"Instagram'daki şeyler çok güzel görünse de nihayetinde hepimizin kumaşı aynı."
"Gerçeğim hakkında konuşabilmenin benim için hakikaten iyi olduğunu hissettim ve bir noktada artık hoş fotoğraflar paylaşamıyordum. Bunu atlatmıştım."
Hadid ayrıca bu tür fotoğrafların kamuoyunun Instagram'da istediği şeyler olup olmadığından emin olmadığını açıkladı ve "sorun değil" dedi.
Model şöyle ekledi:
"Sonsuza kadar Instagram'da olmak zorunda değilim. Gerçeğin yeni gerçek olduğunu hissediyorum ve benim için önemli olan da bu."
Mevcut akıl sağlığına da değinen Hadid şunları söyledi:
"Günlerim iyi geçiyor. Bugün iyi bir gün."
Hadid şu açıklamada bulundu:
"Bilinç bulanıklığı daha iyiye gidiyor, deprasyonda hissetmiyorum. Genelde olduğu kadar çok kaygı duymuyorum. Ama yarın uyandığımda tam tersi olabilirim. Bu yüzden çok bunalıyorum."
Hadid, kasımdaki gönderisinde kaygı, depresyon ve tükenmişlikle başa çıkmanın birkaç yıldır "her gün, her gece" gerçekliği olduğunu açıklamıştı.
Versace'nin ilham perisi geçmişte de kaygı ve depresyonla mücadelesini ele almıştı.
Hadid, 2019'da profesyonel başarısını akıl sağlığı durumuyla uzlaştırmanın zor olduğunu ifade etmişti.
O dönem Vogue Moda Festivali'nde konuşan Hadid şöyle açıklamıştı:
"Bu inanılmaz hayatı yaşayabildiğim, elimdeki fırsatlara sahip olduğum ancak bir şekilde yine de depresyonda olduğum için kendimi suçlu hissediyorum. Bu hiç mantıklı değil."
Independent Türkçe



Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
TT

Uzmanlar uyardı: Yaşlanmaya ilgili yaygın bir varsayım yanlış olabilir

Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)
Yeni bir çalışma yaşlanmanın, iltihaplanmanın nedeni olmayabileceğini öne sürdü (Unsplash)

Yeni bir çalışma, vücudun yaşlanmaya verdiği doğal tepkiye dair uzun süredir kabul gören bir inanışın yanlış olabileceğini öne sürüyor.

Yaşa bağlı iltihaplanma (inflammaging), ilerleyen yaşla birlikte gelişen kronik, düşük dereceli bir iltihaplanma şeklidir. İltihaplanma vücudu yaralanma veya enfeksiyona karşı korur.

Kronik iltihaplanmanın yaşlanma sürecini hızlandırdığı ve Alzheimer hastalığı, artrit, kanser, kalp hastalığı ve Tip 2 diyabet gibi çeşitli sağlık sorunlarına katkıda bulunduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar çoğu yaşlı kişinin yaşlandıkça iltihaplanmadan muzdarip olacağına uzun zamandır inanıyor.

Ancak bu hafta Nature Aging'de yayımlanan çalışma, sanayileşmemiş bölgelerdeki insanların kentsel bölgelerdekilerden farklı şekilde iltihaplanma deneyimlediğini ve bunun arkasında başka bir neden olabileceğini tespit etti.

Araştırmacılar, Bolivya Amazonları'ndan Tsimane ve Malezya Yarımadası'ndan Orang Asli olmak üzere sanayileşmemiş iki yerli nüfusun yaşantısını İtalya ve Singapur'dan iki grupla karşılaştırdı. 4 gruptan 18 ila 95 yaşındaki yaklaşık 2 bin 800 yetişkinden alınan kan örneklerini karşılaştırdılar.

Kronik enflamasyonun net bir şekilde yaşlanmayla bağlantılı olmayabileceğini, bunun yerine beslenme biçimi, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin önceden  sanılandan daha büyük rol oynadığını buldular.

Çalışma ayrıca sanayileşmemiş gruplardaki iltihaplanmanın, katılımcılar yaşlandıkça artmadığını da gösterdi.

Columbia Üniversitesi'nde çevre sağlığı bilimleri doçenti ve çalışmanın ortak yazarı Alan Cohen bulguların, iltihaplanmanın "şu anda anladığımızdan daha karmaşık" olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

The Independent'a konuşan Cohen, "Tsimane ve Orang Asli tüm bu yönlerden bizden farklı" diyor. 

Çalışmamızın anlamı, daha aktif olmamız gerektiğini söylemekten ziyade biyolojiyi iyi anladığımız ve onu hher yönüyle kontrol edebileceğimiz düşüncesine meydan okumak. Yani bu bir uyarıdır: Özellikle iltihaplanmayı azaltmak için belirli gıdaları tüketmekten ve haftalık popüler sağlık trendlerini takip etmekten kaçının.

Öte yandan diğer uzmanlar bu çalışmadan yola çıkarak kesin yargılara varmadan önce bir uyarıda bulunuyor.

Yale Yaşlanma Araştırmaları Merkezi Direktörü Vishwa Deep Dixit, New York Times'a yaptığı açıklamada kirliliğe daha az maruz kalan kişilerde kronik hastalık oranlarının daha düşük çıkmasının şaşırtıcı olmadığını belirtiyor. Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden farmakoloji alanında öğretim üyesi olan Bimal Desai ise bulguların değerli tartışmalara yol açması gerektiğini ancak "yaşa bağlı iltihaplanma anlatısını baştan yazmadan önce" daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu ekliyor.

Independent Türkçe