Claude Monet'in 5 tablosu müzayedeye çıkıyor

Monet'in tabloları Sotheby's’de sergilenecek.

Claude Monet’in 5 tablosu açık artırmaya çıkarıldı. (Sotheby's)
Claude Monet’in 5 tablosu açık artırmaya çıkarıldı. (Sotheby's)
TT

Claude Monet'in 5 tablosu müzayedeye çıkıyor

Claude Monet’in 5 tablosu açık artırmaya çıkarıldı. (Sotheby's)
Claude Monet’in 5 tablosu açık artırmaya çıkarıldı. (Sotheby's)

Fransız empresyonist (izlenimci) ressam Claude Monet’in müzayedeye çıkarılan tabloları büyük bir heyecan yarattı. Sotheby's Müzayede Evi’nden dün yapılan açıklamada, Monet’in beş tablosunun önümüzdeki mart ayındaki müzayedede satışa çıkarılacağı duyuruldu. ABD’li bir koleksiyonerin sahip olduğu beş tablo, yalnızca Monet’in renk ve çizgilerini değil, ışık tasvirindeki dehasının da ifadesi olarak görülüyor. Ayrıca tabloların sanatçının hayatının önemli bir dönemini ve sanatsal üslubunun gelişimini de yansıttığı belirtiliyor. Tablolar, Monet’in 19’uncu yüzyılın sonlarında yaptığı, nilüferlerden samanlıklara ve kıyı manzaralarına kadar en önemli motiflerini bir araya getiriyor.
Söz konusu tabloların başında “Kasımpatı Çiçekleri” yer alıyor. Bahçeleri oldukça seven Monet kendi bahçesine kasımpatı da dahil birçok farklı çiçek türü ekiyordu.
Sotheby’s Müzayede Evi’nin açıklamasında eserde Japon sanatçı Hokusai’nin Kasımpatı Çiçekleri tablosundaki açık etkisine işaret edildi. Kasımpatının Japonya’da özel bir yere sahip olduğu kaydedildi. Müzayede evinin tabloya 10 ila 15 milyon pound arasında bir değer biçtiği tahmin ediliyor.
Söz konusu tablolar arasında öne çıkan bir diğer eser de Giverny’nin Genç Kadınları. Eserde Monet’in çalışmalarında tekrar eden motiflerden biri olan ve sanatçının Giverny'nin Genç Kadınları olarak adlandırdığı saman yığınları konu alınıyor. Tablo, açık renkler, hasadın toplandığı ve saman silolarında depolandığı bir tarlanın yüzeyine dağılmış saman yığınları ile karakterize edilmiş. Yığınlar açık havada hafifçe dans ediyor gibi görünüyor. Zaten sanatçı onları “genç kadınlar” olarak tanımlıyor.  Zira samanlar tıpkı doğanın ritmine ve renklerine ayak uyduran genç kadınlar gibi tasvir ediliyor. Monet, Ekim 1890’da bir arkadaşına gönderdiği bir mektupta saman yığınlarını tasvir ettiği resim grubuna atıfta bulunarak, “Yılın bu zamanında saman yığınları üzerinde çalışıyorum. Güneş o kadar hızlı batıyor ki yetişemiyorum... Çizimin içine daha çok girdikçe, canlandırmak istediğim şeyi, yani anı tasvir etmede başarılı olmanın çok fazla çaba gerektirdiğini fark ettim” diye yazmıştı. Tablonun değeri 15- 20 milyon pound arasında tahmin ediliyor.
Müzayedede satışa çıkarılacak “Bennecourt’ta Buz Küpleri” (5-7 milyon sterlin) de sanatçının en ünlü resimleri arasında yer alıyor. Eserinde Seine Nehri’nin sularında yüzen buzları yakalamaya çalışan sanatçı, tıpkı Giverny’deki evinin yakınında bulunan gölde yüzen nilüferler gibi buzları da resmetmeyi başarmış.
Monet’in “Dieppe Yakınındaki Kayalıklar” tablosu (3,5-5 milyon sterlin) manzara resminde sanatçının soyutlamaya doğru evrilişini yansıtıyor. Bu resimdeki renk paleti ayırt edici özelliğiyle öne çıkıyor.
Tahmini satış fiyatları, mart ayında gerçekleşecek müzayedede yaşanacak heyecana dair fikir sunuyor. Müzayede evinin deki Empresyonizm ve Modern Sanat Departmanı Müdürü Helena Newman tarafından yapılan açıklamaya göre müzayede, Van Gogh ve Picasso ile birlikte eserleri en fazla fiyattan alıcı bulan sanatçılardan Monet’in önemini gözler önüne serecek. Newman açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Monet, Picasso ve Van Gogh ile birlikte bugün dünyanın en çok ilgi gören sanatçılarından biri. Sanatı, son yıllarda uluslararası sergiler ve müzayedeler yoluyla büyük ses getirdi.”
Tablolar 22 Şubat’tan itibaren New York ve Londra’da gösterilecek. Müzayede 2 Mart 2022’de Londra’da düzenlenecek.



Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
TT

Japonya'daki çocuk nüfusu, 44 yıldır düşüyor

Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)
Her yıl Tokyo'da düzenlenen geleneksel Nakizumo festivalinde bebeklerin ağlamasının onlara sağlık getireceğine inanılıyor (AFP)

Ciddi bir nüfus krizinin yaşandığı Japonya'da sorunun daha da kötüleştiğini bildiren bir veri daha açıklandı. 

İçişleri ve Haberleşme Bakanlığı, ülkedeki çocuk nüfusunun bu sene de düştüğünü bildirdi. 

14 yaş ve altındaki çocuklar 1 Nisan 2025'te 13,66 milyon olarak ölçüldü. Geçen sene bu rakam, 350 bin daha fazlaydı.

Dün kamuoyuna duyurulan veriler, bu trendin 44 yıldır kesintisiz sürdüğünü ortaya koyuyor.

Japonya'da toplam nüfusun yalnızca yüzde 11,1'ini çocuklar oluşturuyor. ABD'de bu oran yüzde 21,7, Çin'deyse 17,1. 

5 Mayıs'taki Çocuk Bayramı öncesinde yapılan bu açıklama, düşen doğum oranları ve hızla yaşlanan nüfusa dair endişeyi büyüttü. 

Nüfusun istikrarlı bir şekilde devamı için kadınların doğum ortalamasının 2,1 olması gerekiyor. Ancak Japonya'da bu rakam son yıllarda 1,3 civarında dolaşıyor. 

Bu da ölüm sayılarının doğumları geçmesiyle birlikte ülke nüfusunun azalmasına neden oluyor. Örneğin 2014'te 1,62 milyon kişinin öldüğü ülkedeki doğumlar, bu rakamın yarısından da azdı. 

Nüfusun yüzde 20'sinden fazlası da 65 yaşının üstünde. 

fdgh
"Nakizumo" ya da "ağlayan sumo bebek yarışması" diye bilinen geleneksel festivalde ringe çıkan bebekler arasında ilk ağlayan kazanıyor (Reuters)

Düşen nüfus; işgücü, ekonomi, toplumsal yapı ve sosyal yardım sistemindeki sorunların büyümesi anlamına geliyor.

Ülkedeki evlilik teşvik edilse de önceki seneye göre artış 10 binde kaldı. Boşanma rakamlarında da artış var. 

Uzmanlar nüfus düşüşünün en az 20-30 yıl daha sürmesini bekliyor. 2024'te 123,4 milyon olan Japonya nüfusunun 2065'te 88 milyona gerileyeceği tahmin ediliyor. 

Doğum oranlarının artırılması amacıyla 4 gün çalışma düzenine geçmek, evlilik ve çocuk teşviki, çocuk bakımevlerini artırmak gibi tedbirler alınıyor. Ancak hayat pahalılığı, düşük maaşlar, iş koşullarının zorluğu ve ülkenin yaşam alanlarının dar olması gibi sorunlar bu teşvikleri gölgeliyor. 

Bölgedeki Çin, Hong Kong, Tayvan, Güney Kore gibi ülkeler de benzer bir şekilde nüfus sorunuyla boğuşuyor. 

İspanya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde de aynı sıkıntı yaşansa da göç yoluyla çözüm bulunabilliyor.

Independent Türkçe, CNN, Reuters