Zorluklardan çekinmeyen değişimde kararlı kadim ülke Fas 

Zorluklardan çekinmeyen değişimde kararlı kadim ülke Fas 
TT

Zorluklardan çekinmeyen değişimde kararlı kadim ülke Fas 

Zorluklardan çekinmeyen değişimde kararlı kadim ülke Fas 

Geçtiğimiz iki yılda Koranavirüs salgını nedeniyle, dünyada küresel ölçekte dalgalanmalar ve krizler yaşandı. Büyük küçük tüm ülkeler benzer şekillerde birçok zorlukla karşı karşıya kaldı. 
Dünyada salgın öncesinde, ulusal ekonomilerde, istihdamın modernizasyonu ve büyüme için bir kaldıraç olarak tüketim mekanizmalarının güçlendirilmesine dayalı karşılıklı üretim bağlantılarını birleştirmeye yönelik bir sürece girildi.  
Başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere pek çok ülke, toplumsal ve siyasal yapılarında dinamik dönüşümler ve yapısal reformlar yapmaya girişti.   
Ekonominin küreselleşmesi, modern iletişim tekniklerinin yaygınlaşması, bireysel ve toplumsal özgürlüklerin gelişmesi, dünya halklarının çoğunun yaşam standartlarını ve refah seviyesini yükseltti. Dolayısıyla hükümetler, vatandaşlarının refah seviyelerini korumak için kamu politikaları geliştirmekle yükümlüdür.    
Fas Krallığı, tarihi değerlerine her zaman bağlı kalmış fakat aynı zamanda çağın gelişmelerine ayak uydurabilmiştir. Fas yönetimi bu ilkesel tutum ışığında, vatandaşlarının ihtiyaçlarına yanıt verebilmek için, ekonomik ve politik kalkınma hedeflerini gerçekleştirme yönünde ciddiyetle çalışmaktadır. Fas, kadim geleneklere sahip bir ülke olarak kendi değerlerini korurken, değişen dünyaya entegre olmasını garantileyecek önemli dönüşümleri başarma hususunda kararlıdır. Bu dönüşümleri sağlarken, vatana ve vatandaşa hizmet anlayışıyla hareket etmekteyiz. Faslılar olarak, karşı karşıya olduğumuz ekonomik ve sosyal zorluklarla yüzleşmek için demokrasiyi güçlendirmenin önemini kavrıyoruz. Demokrasi ve kalkınmanın birbiri ile bağlı olduğu düşünülürse bu hususta önemli ilerlemeler kaydettiğimizi söyleyebilirim.  
 Kral 6. Muhammed’in liderliğindeki Fas diplomasisi, Batı Sahra’daki mutlak Fas egemenliği ve meşruiyetinin uluslararası arenada tescil edilmesini sağlamıştır. Böylelikle Tanca’dan Kuveyra’ya kadar Fas’ın toprak bütünlüğüne yönelik tehditlerin büyük ölçüde önüne geçilebilmiştir. Fas toprak bütünlüğünü kırmızı çizgi olarak görmekte ve bunu, bölge ve dünya ülkeleriyle kuracağı her türlü dostluğun vazgeçilmez bir şartı olarak ileri sürmektedir. Fas diplomasisi, haklı ulusal davasına ciddi olarak inanan dünya ülkeleriyle dostluklar geliştirmeyi sürdürecektir. Son dönemde, Kral 6. Muhammed önderliğinde, Körfez ülkeleri ile kazan-kazan yaklaşımına dayalı ekonomik iş birliği inşa etme girişimleri bulunmaktadır. Bu süreçte, Körfez ülkeleri Fas’ın toprak bütünlüğüne açık bir destek vererek yanımızda olmuştur. Fas Krallığının toprak bütünlüğünü tehdit eden güçler ise, uluslararası arenada yalnız kalmıştır.  
 Fas yönetimi, sürdürülebilir kalkınma hedeflerini gerçekleştirebilmek için, demokrasi ve modernleşme yönünde adımlar atmakta kararlıdır. Kral 6. Muhammed’in en özen gösterdiği meselelerden biri; insan onuruna yakışır bir şekilde vatandaşların yaşam koşullarının iyileştirilmesidir. 

Fas'ın üstesinden geldiği en önemli zorluk, kapsamlı bir kalkınmaya ulaşmak için tek siyasi yaklaşım olan demokrasiye güçlü ve açık bir şekilde bağlı kalabilmesidir. Kovid-19'la mücadele koşullarına rağmen, anayasal süre dahilinde genel seçimler zamanında yapılabilmiştir. Fas yönetimi, katılımcı demokrasi ve adil seçim mekanizmaları sayesinde, gelecekteki zorluklarla baş edebilmek için gerekli dönüşüm sürecini üstlenebilmiştir. Geçen eylül ayında seçilen hükümet, Fas toplumunun acil ihtiyaçlarının yanı sıra kraliyet direktiflerini de özümseyerek, tüm kamu alanlarında gerekli dönüşümleri gerçekleştirmeye yönelik hedefler içeren bir ekonomik program geliştirdi. Mevcut hükümet, kalkınma ve ilerleme yönündeki hedeflerini gerçekleştirebilmek ve ulusal ekonomiyi güçlendirmek için ‘sosyal devlet’ anlayışını benimsemektedir. Ekonomi programımızla, yeni iş fırsatlarının yaratılmasını, orta ve küçük işletmelerin desteklenerek işsizliğin azaltılmasını hedefliyoruz. Ayrıca sağlık sektörü ve kamu eğitim kurumlarının modernize edilmesi için ciddi girişimlerimiz var. Genel sosyal koruma kanunu çıkararak, vatandaşların devletle olan bağlarını güçlendiriyor ve toplumun refah seviyesini yükseltmek için çabalıyoruz.  
 Temel ve kapsamlı bir dönüşümün gerçekleşebilmesi için toplumun tüm fertlerine eşit hizmet sunulması gerektiğinin bilincinde olan hükümet, kırsal kalkınma programı oluşturmuştur. Bu program çerçevesinde, 350 bin ila 400 bin çiftçi ailesine destek sunulacaktır. Böylelikle bu çiftçilerin orta sınıfa dahil edilmesi hedefleniyor. Aynı zamanda 699 bin çiftçi ailesinin gelirlerini istikrara kavuşturmak için girişimlerde bulunuldu. Tarım sigortasının kapsama alanını 2,5 milyon hektar alana çıkararak daha fazla çiftçi ve ailesinin sosyal korumadan yararlanmasının önü açıldı.   
  Kral 6. Muhammed’in vizyoner liderliğinde, tüm anayasal kurumlar ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte içinden geçilen zorlu süreçleri aşma yönünde toplu bir irade gösteriyoruz. Hükümet rasyonel politikalarıyla, ülkenin beşerî ve doğal zenginliklerini en iyi şekilde değerlendirmek için çaba sarf ediyor. Böylelikle Fas toplumu, gelişmiş ülkeler arasında yer alabilmek için sağlam adımlarla ilerliyor. Fas Krallığı, doğaçlamadan uzak bir kararlılıkla, yeni yılın getireceği zorluklarla mücadele etmek için kapsamlı bir ekonomik, politik ve sosyal program başlatmıştır. Geleceğin Fas’ını inşa etme yolunda gerekli değişimlere hazırız.  



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.