Çiftlik Bank davası sanığı Mehmet Aydın: Biri söylesin bana, ben ne yalan söylemişim de dolandırmışım

Sanık Mehmet Aydın mal varlığının satılarak mağdurların zararının giderilmesini istedi

Fotoğraf: AA (arşiv)
Fotoğraf: AA (arşiv)
TT

Çiftlik Bank davası sanığı Mehmet Aydın: Biri söylesin bana, ben ne yalan söylemişim de dolandırmışım

Fotoğraf: AA (arşiv)
Fotoğraf: AA (arşiv)

Kamuoyunda "Çiftlik Bank" olarak bilinen sistemin kurucusu oldukları gerekçesiyle tutuklanan "Tosuncuk" lakaplı Mehmet Aydın ile kardeşi Fatih Aydın'ın da aralarında bulunduğu 20 sanığın, haklarında açılan 3 ayrı dava kapsamında yargılanmasına devam edildi.
Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinde peş peşe yapılan 3 duruşmaya, tutuklu sanıklar Mehmet Aydın ve Fatih Aydın, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada tutuksuz 4 sanık ile 30 müşteki ve taraf avukatları da hazır bulundu.
Duruşmada söz alan Mehmet Aydın'ın avukatı, müvekkilinin mal varlığı üzerindeki tedbirin kaldırılmasını, bunların satılarak mağdurların zararının giderilmesini istedi.
Firari sanık Cengiz Samur'un avukatı da müvekkili hakkında tutuklanmayacağına yönelik güvence verilmesini, aksi halde savunmasının istinabe aracılığıyla bulunduğu ABD'de alınmasını talep etti.
Mahkeme, bugünkü duruşmalara katılan 30 müştekinin de beyanlarını aldı. Müştekilerden 28'i sosyal medyadan, arkadaşlarından ya da televizyonda yayınlanan reklamlardan öğrendikleri sisteme çeşitli miktarlarda para yatırdıklarını, bunların da bir kısmını alamadıkları için sanıklardan şikayetçi olduklarını söyledi. Müştekilerden ikisi ise sanıklardan şikayetçi olmadı.

"Dolandırıcı diye iftira atıyorlar bize"
Tutuklu sanık Mehmet Aydın, televizyonda hiçbir zaman oyunun reklamının yayınlanmadığını belirterek, "Para yatırın, şeklinde bir reklam vermedik. Sadece Çiftlik Bank bünyesinde üretilen ürünlerin reklamını yaptık. Burada para yatırmaya teşvik edici bir reklam yapmadık. Sistem için imzalanan sözleşmede, sistemin kapanması halinde 90 iş günü içinde paraların ödeneceği yazıyordu. Bu süre beklenmeden şikayette bulunulunca ödeme yapamadık." dedi.
Tutuklu sanık Fatih Aydın da duruşma salonundaki müştekilerin hiçbirini tanımadığını savunarak, şunları söyledi:
"Hiçbirinden bir kuruş parada almadım. Kendi istekleriyle kardeşimin şirketlerinde bir işe girişmişler, paralarını da almaya başlamışlar. Dolandırıcı, diye iftira atıyorlar bize. Zaten paralarını geri alıyorlarmış, her şeyden memnunlarmış. Biz örgüt kurmuşuz. Ben bu suçlamaları kabul etmiyorum. Ben yurt dışında kaçak olarak yaşamadım. Benim bir ailem, çocuklarım var. Çalışma iznim vardı. Ben kardeşimin şirketlerinin üzerinden para geçirmedim, mal varlığı yapmadım. Kardeşimin şirketinde asgari ücret karşılığında çalıştım."
Bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Ali Günay'ın, "Sen Uruguay'da nasıl yaşadın o zaman?" şeklindeki sorusuna Fatih Aydın, "Ben Uruguay'da yaşadığım dönemde büfecilik ve paket servisi işi yaptım. 3 çocuğuma şu anda Uruguay devleti bakmaktadır. Bunu zaten İnterpol biliyor. Dolandırıcılık yaptığıma dair hiçbir somut delil yoktur. Ben de öğrenmek isterim bu somut delili." cevabını verdi.

"Toplamda 34 milyon liralık mal varlığım vardı"
Mahkeme Başkanı Günay sanık Mehmet Aydın'a da "Senin yurt dışında mal varlığın var mı? Uruguay ve Kıbrıs'ta ne kadar var yani.?" şeklinde soru yöneltti.
Sanık Mehmet Aydın ise "Toplamda 34 milyon liralık mal varlığım vardı, 4 yıl önce. Şu an değeri yükselmiştir. Buradan eğer beraat edersem oradaki mal varlıklarımı da alabilirim. Çünkü orada da el konuldu." dedi.
Mehmet Aydın, dolandırıcılıkla suçlandığını belirterek, "Biri söylesin bana, ben ne yalan söylemişim de dolandırmışım." ifadelerini kullandı.

Müştekiler Mehmet Aydın'a tepki gösterdi
Bunun üzerine salonda bulunan bazı müştekiler Mehmet Aydın'a tepki gösterdi.
Söz alan müştekilerden B.T. "Biz onları tanımıyoruz. Verdikleri reklamlarla güvenimizi kazandılar. Yatırım yaptık ama paramızı alamadık. 500 küsur bin lira yatırdım. Neye göre zararım karşılanacak? Yaşamak için saatimi sattım. Ben 3 üniversite mezunuyum. İnandırdılar bizi. Ben 3 sene önce intihar ediyordum. Mehmet Aydın bunlara cevap verebilecek mi?" diye konuştu.

Mehmet Aydın, mal varlığı değerinin tespit edilmesini istedi
Duruşmada tekrar söz alan Mehmet Aydın, mal varlıklarının değerinin ne kadar olduğunun tespit edilmesini istedi. Mahkeme Başkanı Günay, önce mağdurların zararının ne kadar olduğunun tespit edilmesine yönelik bilirkişi incelemesi olacağını, ardından da sanıklarınkinin bilirkişi tarafından inceleneceğini söyledi.
Mehmet Aydın ise "Benim yaptığım hesaplamaya göre 200 milyon liranın üzerinde mal varlığım var. Müştekilerin zararını giderecek düzeydedir." ifadelerini kullandı.
Sanık Fatih Aydın da "Ben hala neden tutuklu olduğumu gerçekten anlamış değilim. Dava dosyasını okudum. Şirkette çalışmış, kardeşimden çalmış insanları dışarı saldınız. Ben neden buradayım onu merak ediyorum. Tahliyemi istiyorum." dedi.
Duruşmada söz verilen diğer tutuksuz sanıklar, suçlamaları kabul etmedi.
Mahkeme heyeti, sanıklar Mehmet Aydın ve Fatih Aydın'ın 3 ayrı davada da tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Firari iki sanık hakkındaki yakalama kararlarının da devamına hükmeden heyet, sanık Hakan Soysal hakkında ise savunmasının alınması amacıyla yakalama kararı çıkarılmasını kararlaştırdı.
Duruşma, eksikliklerin giderilmesi amacıyla ertelendi.

Olay
Kamuoyunda "Çiftlik Bank" olarak bilinen ve gelir getirme vaadiyle çok sayıda vatandaşın mağdur olmasına yol açan sistemin kurucusu ve 2 yıldan fazla süre firari bulunan Mehmet Aydın, Türkiye'nin talebi üzerine Brezilya tarafından sınır dışı edilmişti.
"Tosuncuk" lakabıyla tanınan Aydın, 3 Temmuz 2021'de İstanbul Havalimanı'nda uçakta gözaltına alınmış, 102 mağdurun şikayeti üzerine hakkında başlatılan soruşturma kapsamında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık", "tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı" suçlarından tutuklanmıştı.

Fatih Aydın Uruguay'da yakalanıp Türkiye'ye teslim edilmişti
"Çiftlik Bank" sistemine ilişkin soruşturma kapsamında "Bankacılık Kanunu'na aykırılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama", "bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" ve "tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı" suçlarından firari olarak aranan Fatih Aydın, geçtiğimiz temmuz ayında Uruguay'da düzenlenen operasyonla yakalanmıştı.
Aydın için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında iade talebinde bulunulmuş, ardından 2 Kasım 2021'de Türkiye'ye getirilmiş, sevk edildiği hakimlikçe tutuklanmıştı.

83 bin 446 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan Çiftlik Bank sistemine ilişkin 3 ayrı iddianamede, Mehmet Aydın ile Fatih Aydın'ın "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme", "bilişim sistemlerini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık" ve "ticari şirketlerin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 4 bin 449 kişiyi mağdur ettikleri gerekçesiyle 25 bin 39 yıldan 83 bin 446 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
İddianamelerde, Aydın kardeşlerin yanı sıra 18 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezası talep ediliyor.



Fransa: Lübnanlı George Abdullah bir hafta sonra serbest bırakılacak

Fransız polisi George Abdullah'a eşlik ediyor (AFP)
Fransız polisi George Abdullah'a eşlik ediyor (AFP)
TT

Fransa: Lübnanlı George Abdullah bir hafta sonra serbest bırakılacak

Fransız polisi George Abdullah'a eşlik ediyor (AFP)
Fransız polisi George Abdullah'a eşlik ediyor (AFP)

Fransız yargısı, Fransız cezaevlerinde yaklaşık 41 yıl hapis yatan Lübnanlı George İbrahim Abdullah'ın 25 Temmuz'da serbest bırakılmasına karar verdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Lübnan Devrimci Silahlı Grupları'nın eski lideri Abdullah, 1980'lerde ABD'li ve İsrailli diplomatlara yönelik suikastlara karıştığı gerekçesiyle 1984 yılında tutuklandı. Abdullah, Avrupa'nın en uzun süre hapis yatan siyasi mahkumlarından biridir.

ABD askeri ataşesi Charles Ray ve İsrailli diplomat Yaakov Parsimantov'un 1982 yılında Paris'te öldürülmesi ve 1984 yılında Strazburg'daki ABD Başkonsolosu Robert Ohm'a suikast girişimindeki rolü nedeniyle 1987 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

sdfvg
3 Temmuz 1986'da çekilen bir fotoğrafta, diplomatların öldürülmesine iştirak ettiği suçlamasıyla yargılanan George İbrahim Abdullah görülüyor (Arşiv-AFP)

George'un kardeşi Robert Abdullah karardan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, onun özgür kalacağı günün geleceğini hiç beklemediğini söyledi.

Robert, AFP'ye şunları söyledi: "Bu karardan dolayı çok mutluyuz... "Fransız yargısının böyle bir karar vereceğini ve serbest bırakılması birçok kez engellendikten sonra özgür kalacağı günün geleceğini beklemiyordum. Fransız yetkililer bir kez olsun kendilerini ABD ve İsrail'in baskılarından kurtarmış oldular” dedi.