İsrail Filistinli STK’lar konusunda Avrupa devletlerini ikna edemedi

Filistinli örgütlere karşı kanıt içermeyen başka bir İsrail belgesi daha gündemde

Ummu’l Hayr köyünde İsrail askeri aracının ezmesi sonucu hayatını kaybeden Filistinli aktivist Süleyman el-Hezalin’in cenaze töreni (WAFA)
Ummu’l Hayr köyünde İsrail askeri aracının ezmesi sonucu hayatını kaybeden Filistinli aktivist Süleyman el-Hezalin’in cenaze töreni (WAFA)
TT

İsrail Filistinli STK’lar konusunda Avrupa devletlerini ikna edemedi

Ummu’l Hayr köyünde İsrail askeri aracının ezmesi sonucu hayatını kaybeden Filistinli aktivist Süleyman el-Hezalin’in cenaze töreni (WAFA)
Ummu’l Hayr köyünde İsrail askeri aracının ezmesi sonucu hayatını kaybeden Filistinli aktivist Süleyman el-Hezalin’in cenaze töreni (WAFA)

İsrail, Avrupa kamuoyunda Filistinli altı sivil toplum kuruluşunu terörizmi destekleme ve finanse etme ile suçlama girişiminin başarısız olmasının ardından suçlamalarını pekiştirmek için gizlilik kazandırdığı ikinci bir belge hazırlayıp birkaç Batı devletine sundu. Ancak belgenin ciddi bir şekilde incelenmesinin ardından bu belgenin de herhangi bir delil içermediği tespit edildi. Ön tahminlere göre söz konusu belge yardımların kesilmesine yol açmayacak.
Yaklaşık iki buçuk ay önce İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, Filistinli altı sivil toplum örgütünün terörist olduğunu açıklamıştı. Vicdan Esirleri Koruma Kurumu(AdDameer), İnsan Hakları İçin Hukuk (el-Hak), Bisan Araştırma ve Kalkınma Merkezi, Filistin Kadın Komiteleri Birliği, Tarımsal Çalışma Komiteleri Birliği ve Uluslararası Çocuk Haklarını Savunma Hareketi’nin Filistin Şubesi’ni illegal ilan etmişti. Gantz, bu örgütlerin İsrail'de terörist olarak sınıflandırılan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin (FHKC) bir parçası olarak faaliyet gösterdiğini, altı örgütün FHKC’yi korumak ve yöneticilerinin cephenin üyeleri ve aktivistleri olduğunu, ona para sağlamak için çalıştığını iddia etti.
O dönemde İsrail, Avrupa'daki bağışçı ülkelere dönüp onlardan bu kuruluşlara fon sağlamayı durdurmalarını istedi. Ancak daha sonra çoğu Avrupa ülkesinin İsrail'in suçlamayı kanıtlamak için kendilerine aktardığı materyallerden memnun olmadığı ortaya çıktı. Bazı ülkeler, İsrail'in, söz konusu örgütlere yönelik iddialarını reddettiklerini resmen açıkladı. İsrail, ‘gizli’ olarak tanımlanan ancak herhangi bir devlet kurumunun resmi sembolünü taşımayan yeni bir belge hazırladı. Tel Aviv'deki sol görüşlü Mekomit sitesi tarafından yapılan bir ön inceleme, bu belgenin de gerçek bir kanıt sağlamadığını ortaya koydu. Örgütlerin Halk Cephesi ile üst düzey yetkilileri arasındaki kişisel temas iddialarına odaklanarak, örgütlerin Halk Cephesine yardım etmesinin genel iddialardan ibaret olduğuna işaret edildi. Ancak kişisel ve örgütlere yönelik iddialar hiçbir delille desteklenmedi.
Söz konusu web sitesi, suçlamaların esas olarak bu kuruluşlarda hiç çalışmamış iki Filistinli muhasebecinin kanıtlarına ve izlenimlerine dayandığını bildirdi. Mekomit’e göre Örgütlerin katıldığı iddia edilen ‘suç içeren’ faaliyetler arasında geleneksel dabke dansları öğretmek ve hastalara yardım etmek yer alıyordu. Genel Güvenlik Birimi’nin raporunun gönderildiği Avrupa ülkelerinin, örgütler aleyhine ‘somut delil’ bulamadığı belirtildi.
Ramallah'taki üst düzey bir Avrupalı ​​diplomat şunları söyledi: “Suçlamak için henüz bir yeterli kanıt sunulmadı. Hiçbir ülke bu iddiaları kabul etmedi, kimse ikna da olmadı. Eldeki bilgilere göre, Avrupa'daki ortaklar (bağış yapan ülkeler), İsrail'in sunduğu belgelerin, örgütlerin terörist ilanlarını haklı çıkardığına ikna olmuş değiller. Suçlamaları kanıtlayacak hiçbir şey bulamadı”.
Aynı Diplomat, İsrail'in yöneldiği ülkelerin yakında altı örgüte ekonomik desteğe devam edip etmeme konusunda karar vermek zorunda kalacağını tahmininde bulundu. Kanıt bulunamadığı için çoğu ülkenin desteklemeyi bırakmadığına dikkat çekerek, “İsrail'in örgütleri yasaklama kararı ‘herhangi bir Avrupa mahkemesi tarafından kabul edilmeyecek’ çünkü İsrail hukuku Avrupa Birliği'nin terörizmi tanımlama biçimiyle çelişen geniş bir terörizm tanımına dayanıyor” ifadelerini kullandı.
Ancak diplomat, Avrupa'nın İsrail'i kızdıran bir karar konusunda endişeleri olduğunu kaydetti. Bu nedenle herkesin barış konusunda taviz vermesini sağlayacak bir orta yol arayışı sürüyor.



Mısır ve 20 diğer ülkeden açıklama: İsrail'in Somaliland’ı tanıması kararını reddederken kararı Filistinlileri yerinden etme planlarıyla ilişkilendirdiler

Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır ve 20 diğer ülkeden açıklama: İsrail'in Somaliland’ı tanıması kararını reddederken kararı Filistinlileri yerinden etme planlarıyla ilişkilendirdiler

Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır, 20 diğer ülke ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) tarafından dün yapılan açıklamalarda İsrail'in Somaliland'ın bağımsızlığını tanıma kararı kategorik olarak reddedilirken, Filistinlileri yerinden etme planlarıyla ilişkilendirdikleri kararı ‘biçim ve içerik olarak kabul edilemez’ olarak nitelendirdiler.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in Somali Federal Cumhuriyeti'nden ayrılmak isteyen ayrılıkçı bölgeyi tanıma kararının uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler (BM) Şartı'nı açıkça ihlal ettiği belirtildi.

Açıklamada, Mısır ve diğer imzacı tarafların Somali Federal Cumhuriyeti'nin egemenliğini destekledikleri ve ülkenin birliğini, toprakları üzerindeki egemenliğini ve toprak bütünlüğünü zedeleyen her türlü eylemin reddedildiği belirtildi.

Bildiriyi imzalayanlar taraflar arasında Mısır, Suudi Arabistan, Cezayir, Komorlar, Cibuti, Gambiya, İran, Irak, Ürdün, Kuveyt, Libya, Maldivler, Nijerya, Umman, Pakistan, Filistin, Katar, Somali, Sudan, Türkiye, Yemen ve İİT yer aldı.

Bakanlık açıklamasında, ‘diğer ülkelerin topraklarının bir kısmının bağımsızlığını tanımak tehlikeli bir emsal teşkil eder ve uluslararası barış ve güvenliği tehdit eder’ diyerek uyardı.

İsrail, geçtiğimiz cuma günü Somaliland'ın bağımsızlığını tanıdığını duyurdu.

Karar, Somali Cumhuriyeti’nin Arap Birliği (AL) üyesi olmasından dolayı Arap dünyasında yaygın bir tepkiyle karşılandı.


İsrail, son saldırıların akabinde Batı Şeria'daki bazı bölgeleri kuşattı

Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)
Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)
TT

İsrail, son saldırıların akabinde Batı Şeria'daki bazı bölgeleri kuşattı

Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)
Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde gerçekleştirilen bir operasyon sırasında iki İsrail asker (AP)

İşgalci İsrail askerleri, Filistinliler tarafından İsrail'in kuzeyinde ve Ramallah yakınlarında gerçekleştirilen saldırıların ardından, Batı Şeria'daki birçok şehirde yer alan köy ve beldeye boğucu bir kuşatma uyguladı. Bu saldırılar, çeşitli bölgelerde yerleşimciler tarafından Filistinlilere karşı her gün düzenlediği saldırılar ve işgalci İsrail güçleri tarafından gerçekleştirilen tutuklamaların devam ettiği bir dönemde gerçekleşti.

Filistinliler tarafından gerçekleştirilen son saldırılardan önce, İsrail'in Batı Şeria'daki saldırıları devam etti. Bu saldırılar sırasında çeşitli koşullarda birçok Filistinli öldü. İsrail, Filistinlilere yönelik baskınlarını, tutuklamalarını ve diğer saldırgan eylemlerini sürdürüyor.

Cuma günü İsrail'in kuzeyindeki Afula yakınlarındaki Beysan kentinde iki İsraillinin öldürüldüğü saldırının ardından, İsrail güçleri saldırının failinin geldiği Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesine boğucu bir kuşatma uyguladı.

fv
İsrail ordusunun dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde düzenlediği operasyon sırasında barikatlarla katılan bir yol (AP)

İşgalci İsrail güçleri, Kabatiya ve çevresindeki onlarca eve baskın düzenlerken birçok Filistinliyi gözaltına alarak sahada sorguya çekti. Gözaltına alınanların bir kısmı yakınlardaki gözaltı merkezlerine nakledildi. Gözaltına alınanlar arasında saldırılara karışanlardan Ahmed Ebu er-Rub'un ailesi, arkadaşları ve saldırıyla bağlantılı olduğundan şüphelenilen kişiler de vardı.

Baskın düzenlenen evlerin bazı odaları, ev sakinlerinin gözaltına alınmasının ardından askeri karargaha dönüştürüldü. Diğer evlerin sakinleri ise sokakların ve altyapının geniş çapta tahrip edilmesi ve beldenin yan girişlerinin çoğunun toprak setlerle kapatılması nedeniyle tamamen terk etmek ve bölgenin dışına kaçmak zorunda kaldı.

Öte yandan İsrail, Batı Şeria'nın merkezindeki Ramallah'ın kuzeybatısındaki yaklaşık 10 köye ve beldeye, Modi'in Illit Yahudi yerleşim biriminden 700 metre uzaklıktaki Hashmonaim kontrol noktası yakınlarındaki güvenlik çitine Filistinli silahlı bir kişinin ateş açtığı gerekçesiyle, herhangi bir can kaybı olmamasına rağmen, bir başka boğucu kuşatma uyguladı.

İsrail güçleri, Ni'lin köyünün ana girişini kapatarak insan ve araç giriş ve çıkışlarını engelledi. Kharbatha Bani Harith köyüne giden yol da kapatılırken bölge sakinlerinin giriş-çıkışları sırasında sıkı önlemler alındı. Atara askeri kontrol noktası da kapatıldı. Bunun sonucunda Filistinliler, Ramallah'ın kuzeybatısı ve batısındaki birkaç köye ve beldeye ulaşmalarını engelleyen ciddi bir trafik kriziyle karşı karşıya kaldı.

Filistin hükümetinin bir organı olan Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu, geçtiğimiz ekim ayında yayınladığı bir raporda Filistin topraklarını bölen kalıcı ve geçici bariyerlerin toplam sayısının, askeri kontrol noktaları ve kapılar dahil olmak üzere 916'ya ulaştığını bildirdi. Rapora göre bunların 243'ü 7 Ekim 2023'ten sonra inşa edilen demir kapılardı.

gbh
Dün Cenin'in güneyindeki Kabatiya beldesinde düzenlenen operasyona katılan İsrail güçleri (AP)

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'un bildirdiğine göre Ramallah yakınlarında meydana gelen olayın milliyetçi bir saldırı değil, bir Filistinlinin kuş avına çıktığı bir olay olduğu sonradan ortaya çıktı. İsrail ordusu tarafından daha sonra yapılan açıklamada, kuş avı için kullanılan silaha el koymak ve soruşturma yapmak amacıyla avcıyı aramak için bölgeye uygulanan kuşatmanın devam ettiği belirtildi.

Tüm bunlar olurken Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde günlük olarak tutuklama kampanyaları da devam ediyor. Bu tutuklama kampanyalarında, çoğu El Halil’den olmak üzere en az 14 Filistinli tutuklandı. Bunların arasında bir kadın ve bir çocuk da vardı. Cuma akşamı İsrail'in kuzeyinde bir bölge sakini tarafından düzenlenen saldırının ardından operasyonun sürdürüldüğü Kabatiya beldesinde tutuklananlar bu sayıya dahil değil.

Öte yandan Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde yerleşimcilerin saldırıları devam ederken, yerleşimciler Ramallah'ın batısındaki Bil'in beldesi girişinde Filistinlilere ait araçlara saldırarak maddi hasara yol açtı. Nablus'un güneyindeki Akraba bölgesine bağlı Khirbet Yanoun yerleşim biriminde yerleşimcilerin düzenlediği başka bir saldırıda bir Filistinli yaralandı.

Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu’na göre işgalci İsrail güçleri ve yerleşimciler kasım ayı boyunca 2 bin 144 saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılardan 360’ı Ramallah ve el-Bireh illerinde, 348’i El Halil’de, 342’si Beytlahim’de ve 334’ü Nablus’ta meydana geldi.


Arap dünyasından İsrail'in Somaliland'ı tanıma kararına tepki

Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)
Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)
TT

Arap dünyasından İsrail'in Somaliland'ı tanıma kararına tepki

Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)
Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)

Somali, İsrail'in Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanıma kararına karşı Arap ve İslam dünyasının desteğine güveniyor. Arap Birliği (AL), Somali’nin bu konudaki talebine dün acil bir delegeler toplantısı düzenleyerek yanıt verdi.

Somali'nin Kahire Büyükelçisi ve AL Daimi Temsilcisi Ali Abdi Avari, Şarku’l Avsat gazetesine verdiği demeçte, ülkesinin Tel Aviv'in açıklamasını reddetmek ve Somali'nin egemenliğini savunmak için Arap ve İslam düzeyinde harekete geçtiğini doğruladı. Bu adımlar arasında AL tarafından acil bir toplantı düzenlenmesi talebinin de olduğunu söyleyen Avari, ülkesinin diplomatik çabaları çerçevesinde yakında bir AL-İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesi toplantısı yapılması çağrısında bulunduğunu belirtti.

İsrail'in ayrılıkçı Somaliland bölgesini tanıma kararı, Filistin Yönetimi, Hamas ve Mogadişu’nun, bu kararla Somaliland’ın İsrail'in yaklaşık iki yıl önce Gazze Şeridi’ndeki savaşın başlamasından bu yana sürdürdüğü Filistinlileri yerinden etme planı çerçevesinde Filistinliler için yeni bir sürgün yeri haline gelebileceği uyarısında bulunmalarına yol açtı.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, İsrail'in bu hamlesinin yerinden edilme meselesini yeniden gündeme getireceğinden ve Tel Aviv'in, yeniden inşa ve istikrar için somut planlar bulunmamasına rağmen, Batı Şeria ve Gazze'ye baskı uygulayarak bunu yapmaya zorlayacağından endişe duyduklarını ifade ettiler.

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in bu adımı karşısında alaycı bir tavırla dikkati çeken bir tutum sergiledi. Somaliland'ın bağımsızlığını tanımayacağını açıklayan Trump, “Somaliland'ın ne olduğunu gerçekten bilen var mı?” diye sordu.