Kuveyt Parlamentosu, kadınların orduya alınması teklifi nedeniyle gerilime sahne oldu

Kuveyt Savunma Bakanı Sabah dün Ulusal Meclis’te konuşma yaptı. (KUNA)
Kuveyt Savunma Bakanı Sabah dün Ulusal Meclis’te konuşma yaptı. (KUNA)
TT

Kuveyt Parlamentosu, kadınların orduya alınması teklifi nedeniyle gerilime sahne oldu

Kuveyt Savunma Bakanı Sabah dün Ulusal Meclis’te konuşma yaptı. (KUNA)
Kuveyt Savunma Bakanı Sabah dün Ulusal Meclis’te konuşma yaptı. (KUNA)

Kuveyt Ulusal Meclis Başkanı Merzuk Ali el-Ganim, kadınların orduya alınmasına konusunda dün Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Hamad Cabir el-Ali es-Sabah’a karşı sunulan gensoruda, 10 milletvekilinin güvenoyu oylaması talebinde bulunduğunu açıkladı. Güvenoyu oylamasının 26 Ocak çarşamba günü yapılacağını belirtti. Savunma Bakanı’na yönelik güvenoyu önergesi sunan 10 milletvekilinin şu isimler olduğu açıklandı:
 arasında Şuayib el-Muveyzri, Samir es-Suveyt, Mübarek el-Hacref, Ahmed Muti el-Azmi, Halid el-Uteybi, Abdulkerim Al-Kandari, Merzuk el-Halife, Faris el-Uteybi, El-Saifi Mübarak el-Saifi ve Muhammed el-Mutir.
Bakan, Kuveytli kadınların orduya alınmasına izin verilmesi kararından vazgeçtiğini resmi olarak açıklamamış olsa da bu konudaki son adımı, diyanet işlerinden fetva beklemek ve orduya alınacak ilk kadın grubunun eğitimlerini ertelemek oldu. Ancak bu adımı kararından geri adım atmasını için baskı uygulayan muhaliflerini ikna etmeye yetmedi.
Milletvekili Hamdan el-Azmi dün Ulusal Meclis’te gerçekleştirilen gensoru oturumunda yaptığı konuşmada, Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Hamad Cabir el-Ali es-Sabah’ın Kuveytli kadınların ordu hizmetine girmesine ilişkin kararını bir fetva verilinceye kadar geri çekmesini ‘çelişki’ olarak değerlendirildiğini söyledi.
El-Azmi açıklamasında şeyhler tarafından yapılan çağrılar olduğunu, Bakan’ın o zaman kararından vazgeçmediğini ancak daha sonra geri adım attığını da sözlerine ekledi.
Hamdan el-Azmi sorularını yöneltmeden önce şu açıklamada bulundu:
“İhlaller olmasaydı, Bakan’a verdiğimiz nasihatlerden ve şeriata yönelik bir düzenin var olduğuna ilişkin uyarılardan sonra bu gensoruyu sunuyor olmazdık. Ancak Bakan kibirliydi ve uzlaşmaya varmadı. Sonra ise geri adım attığını ve şer’i fetvayı beklediğini söylediğine tanık olduk. Bakan, kadınların askere gitmesini istiyorsa kendi kızlarını orduya göndersin. Mecliste yönetilen soruların Kuveytli kadınlar için olduğunun söylenmesi ayıptır.”
Milletvekili ayrıca hakkındaki bazı yolsuzluk iddialarına atıfta bulunarak Savunma Bakanı’a “Kamu parasının kutsallığı konusunda ‘fetvanın’ görüşünü neden almadınız?” sorusunu yöneltti.
Milletvekili Hamdan El-Azmi, kadınların askere alınması konusunda tüm fetvaların savaşın sadece erkeklerin görevi olduğunu vurguladığına dikkat çekerek kadınların silah taşımasının gerek görülmediğini ve bunun caiz olmadığını da teyit ettiğini belirtti.
El-Azmi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hükümet ve üniversite onaylı bir merkez tarafından yapılan kamuoyu anketi, halkın kadınların orduya katılımına karşı olduğunu kanıtladı. Ankete göre kadınların büyük bir kısmı da buna karşı. Kadınların yüzde 81’i bunu kabul etmiyor. Şehirler bazında alınan sonuçlarda, el-Cehre’deki kadınların yüzde 89’u, el-Fervaniye’deki kadınların yüzde 73’ü, Havalli’deki kadınların yüzde 77’i, başkentte yüzde 75, Ahmedi’deki kadınların yüzde 74’ü ve Mübarek el-Kebir’deki kadınların yüzde 80 kararı reddetti. Bu istatistikler muhafazakar bir millet olduğumuzu gösteriyor.”
El-Azmi, Bakan’ın kararının sadece kadınların orduya alınması değil, aynı zamanda Kuveytli kadınların evlatlarından daha fazlasının da orduya girmesi anlamına geldiğini belirtti.
Bakanı Hamad Cabir el-Ali es-Sabah ise Ulusal Meclis’te kendisine yönelik düzenlenen gensorunun, bakanların siyasi güvenliğinin sağlanması ile ilgili anayasa maddesini ihlal ettiğini savundu. Ali es-Sabah, onaylanmış birçok anayasal yorumun da bu durumu doğruladığını vurguladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Anayasa metnine göre bir bakan, bakanlığı üstlenmeden önceki eylemlerinden ve eski bakanların çalışmalarından sorgulanamaz. Sadece iki saatlik bir hükümette, bir bakanın hesap vermesi için nasıl gensoru sunulabilir? Saat 10’da yemin edildi, saat 12’de ise gensoru sunuldu.”
Ali es-Sabah 12 Ekim 2021’de Kuveyt tarihinde bir ilk olarak kadınların orduya katılmasına izin veren bir karar yayınladı. Karar, kadınların sivil uzmanlık alanlarında çalışması ile sınırlıydı. Sağlık ve askeri destek hizmetleri alanlarında çalışmalarını içeriyordu.
Savunma Bakanı 1 Kasım 2021’de kadınların askere alınması kararının ‘geri döndürülemez’ olduğunu söyledi. Sonrasında ise El-Azmi de Başbakan Şeyh Sabah el-Halid el-Hamad es-Sabah hükümetinin 8 Kasım 2021’de istifasını sunmadan önce konu ile ilgili olarak gensoru talebinde bulundu. Ancak hükümetin istifası nedeniyle gensoru gerçekleştirilemedi.
Savunma Bakan, söz konusu dönemde ordunun kararlarının geri alınamayacağını belirterek şu açıklamada bulundu:
“Askeri kurumlar hakkında bilinen gerçekler var.  Bu, Kuveytli kadınların askerlik gibi onurlu bir meseleğe dahil olmasına izin verilmesi kararı için de geçerlidir. Zira bu, Ulusal Muhafızlar’daki askeri birlikler ve polis güçleri gibi diğer kurumlarda olduğu gibi, Kuveyt ordusunun yeteneklerin geliştirilmesi açısından da önemlidir.”
Ancak Bakan, cumartesi günü Kuveytli kadınların orduya katılmasına izin verilmesi yönündeki kararını geri çekmesi için kendisiyle bir araya gelen bir grup şeyhle görüştükten sonra geri adım attı. Orduya dahil edilecek ilk kadın grubu için eğitimlerin ertelenmesini talep etti. Savunma Bakanlığı da kadın adaylardan ilk grubun orduya kaydının bu konuda şer’i bir görüşün alınmasının ardından yapılacağını belirtti.
İlk grubun eğitiminin Evkaf ve İslam İşleri Bakanlığı ile görüşünceye kadar ertelendiği kaydedilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“İlk başvuruda bulunan grupların Kuveyt ordusuna dahil edilmesine yönelik çalışmada, Resmi Fetva Kurulu’nun yanıtını aldıktan sonra hükümler, şartlar ve koşullar incelenecek. Ardından buna göre hareket edilecek.”
Diğer yandan Milletvekili Al-Azmi, sorgulanan bakanın ‘Eurofighter anlaşmasıyla ilgili olarak Sayıştay ve Soruşturma Komitesi’nin tavsiyelerini görmezden geldiğini ve bu konuda herhangi bir adım atmadığını’ savundu. Milletvekili, “Bu kamu parası meselesidir. Kamu parasını korumamız gerekir. Bu anlaşma Kuveyt tarihindeki en belirsiz askeri anlaşmalardan biridir” dedi.
Al-Azmi sorgulanan bakanın görev döneminde Kuveyt’in Eurofighter anlaşmasının kapsamında 7,75 milyar euro (yaklaşık 8,9 milyar dolar) değerindeki 28 uçaktan ilk ikisini aldığını belirtti. Aynı tip uçaklar ile ilgili olarak diğer Körfez ülkeleri tarafından varılan anlaşmalara kıyasla bu anlaşmadaki fiyatın ‘şişirilmesinden’ duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Savunma Bakanı, Eurofighter anlaşması konusunda verdiği yanıtta, sorgulamanın ardından birçok adım atıldığını söyledi. Ayrıca anlaşmanın imzalanmasının, Sayıştay’ın sözleşmeye yönelik gözlemlerini sunması ve bu konuda bir soruşturma komitesinin oluşturulmasının, kendisinin savunma bakanlığı görevini üstlenmesinden önce olduğunu vurguladı.
Bakan ayrıca göreve gelmesinin ardından konuyu takip ettiğini, 16 Haziran 2021’de Eurofighter anlaşmasına ilişkin soruşturma komitesinin nihai raporunun bir kopyasını Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu’na ilettiğini, raporun anlaşmaya yönelik tüm şüpheleri içeren 2 Eylül 2021 tarihli ikinci bir dosyaya eklendiğini vurguladı.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Tahran'ı ziyaret ederek Pezeşkiyan ve Bakıri ile görüştü

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a gelişinde İranlı yetkililer tarafından resmî törenle karşılandı. (AP)
Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a gelişinde İranlı yetkililer tarafından resmî törenle karşılandı. (AP)
TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Tahran'ı ziyaret ederek Pezeşkiyan ve Bakıri ile görüştü

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a gelişinde İranlı yetkililer tarafından resmî törenle karşılandı. (AP)
Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a gelişinde İranlı yetkililer tarafından resmî törenle karşılandı. (AP)

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında dün Tahran'da İran Dini Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Prens Halid bin Selman, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in yazılı bir mesajını ilettiğini belirterek, Dini Lider’le ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Tesnim haber ajansından aktardığına göre Hamaney görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkiler her iki ülke için de faydalı… Birbirimizi tamamlayabiliriz” ifadelerini kullandı.

Tesnim, Hamaney ile yapılan görüşmeye İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Prens Halid bin Selman, dün Tahran'a varışında Bakıri ile bir araya geldi. İran haber ajansları Bakıri'nin Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından beri Suudi Arabistan ile ilişkilerin artarak geliştiğini söylediğini aktardı. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini ve ülkesinin Suudi Arabistan ile savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tesnim'e göre Bakıri, “İran, Suudi Arabistan'ın Gazze Şeridi ve Filistin konusundaki tutumunu takdir ediyor” dedi.

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Prens Halid bin Selman'ın ziyareti, her iki ülkeyi de ilgilendiren boyutları olan bölgesel ve uluslararası gelişmelerin ortasında gerçekleşiyor.

Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için İran’a geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdullatif el-Melhem, Suudi Arabistan Savunma Bakanı’nın İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin Anlaşması’na bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ile Tahran arasındaki koordinasyon ve iş birliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

 Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün Tahran'da İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi. (EPA)Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün Tahran'da İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi. (EPA)

Şarku’l Avsat'a konuşan el-Melhem, Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamaya çalıştığını, bölgeyi çatışmalar evresinden istikrar ve güvenlik evresine taşımayı hedeflediğini ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklandığını söyledi. Suudi Arabistan ve İran arasındaki ikili ilişkilerin gelişmesinin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin ‘bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahın sağlanması ve halkların özlemlerinin gerçekleştirilmesi’ için yürüttüğü çabaların meyvelerinden biri olduğunu belirtti. Ziyaretin Suudi Arabistan'ın uluslararası ve bölgesel taraflarla iş birliği ve eşgüdüm içerisinde bölgenin güvenlik ve istikrarını arttırmaya yönelik devam eden diplomatik çabalarının bir parçası olması bekleniyor.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinden iki haftadan kısa bir süre sonra gerçekleşti. İkili istişarelerin yanı sıra Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve bu konuda sarf edilen çabaları ele aldı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ve İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif'in Kasım 2024'te İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Zirvesi kapsamında gerçekleştirdikleri görüşmeden (SPA)Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman ve İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif'in Kasım 2024'te İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) – Arap Birliği Zirvesi kapsamında gerçekleştirdikleri görüşmeden (SPA)

Suudi Arabistan Savunma Bakanı'nın Tahran ziyareti kapsamında bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Söz konusu ziyaret öncesinde bir dizi gelişme yaşandı. ABD-İran görüşmelerinin ilk turu geçtiğimiz cumartesi günü Umman'ın başkenti Maskat'ta gerçekleştirilirken, Suudi Arabistan ve ABD tarafları geçtiğimiz hafta beş istasyonda bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresinde bulundu.

Ziyaret, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Pekin Anlaşması ve 10 Mart'ta Çin'in himayesinde iki ülke arasındaki tarihi uzlaşma ve ilişkilerin yeniden başladığının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önde gelen Suudi yetkililerden biri.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün Tahran'da İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüştü. (AP)Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün Tahran'da İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ile görüştü. (AP)

Pekin Anlaşması’nın ardından iki ülkeden bir dizi üst düzey yetkili karşılıklı ziyaretlerde bulundu. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan Haziran 2023'te Tahran'a ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Bu ziyaret sırasında ‘iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslam kardeşliği ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu’ vurgulayan Prens Faysal bin Ferhan, “Bu ilişkiler bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Şartı gibi açık bir temele dayanmaktadır” dedi.

Pekin'deki anlaşmanın ardından bir dizi İranlı yetkili benzer şekilde Suudi Arabistan'ı ziyaret etti. Bu isimler arasında eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki İİT-Arap Birliği Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 İİT-Arap Birliği Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif yer alıyordu.

Pekin Anlaşması taahhütleri

Pekin Anlaşması'nı takip etmek üzere kurulan Suudi Arabistan-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantılarda iki ülke, Pekin Anlaşması'nı tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlı kalarak ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini geliştirme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşması'nı geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu ve Pekin Anlaşması'nın tümüyle uygulanması konusundaki kararlılığını açıkladı.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da ‘mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel iş birliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini’ gerektirdiğini belirtti. “İran-Suudi Arabistan eylemleri kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde ikili ve çok taraflı uluslararası iş birliğinin başarılı bir modelini taçlandırmaktadır” diyen Revançi, iki tarafın tarihi ve kültürel bağlar ve iyi komşuluk ilkesi temelinde çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında iş birliğini geliştirmeye devam ettiğini bildirdi.