Sudan Dostları Grubu: Halkın taleplerini destekliyoruz

Sennar Eyaletinden Sudanlı bir kız, Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi tarafından sağlanan gıda yardımını alıyor (SPA)
Sennar Eyaletinden Sudanlı bir kız, Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi tarafından sağlanan gıda yardımını alıyor (SPA)
TT

Sudan Dostları Grubu: Halkın taleplerini destekliyoruz

Sennar Eyaletinden Sudanlı bir kız, Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi tarafından sağlanan gıda yardımını alıyor (SPA)
Sennar Eyaletinden Sudanlı bir kız, Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi tarafından sağlanan gıda yardımını alıyor (SPA)

Sudan Dostları Grubu, ülkedeki son olayların Sudan halkının istikrar, refah, demokrasi ve sivil yönetim taleplerine desteğini yineledi.
Sudan Dostları Grubu’nun Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da yaptığı toplantı sonrası yayınladığı ve geçen hafta boyunca meydana gelen şiddetin altını çizen bir açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2021 tarihli 2579 sayılı kararı uyarınca Sudan Entegre Geçiş Yardımı Misyonu’na (UNITAMS) verilen görev kapsamında, UNITAMS gözetiminde Sudan liderliğinde yakın zamanda başlatılan siyasi süreç için güçlü uluslararası destek sağlanması ihtiyacı vurgulandı.
Fransa, Almanya, Suudi Arabistan, Norveç, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık, ABD ve Avrupa Birliği’nin oluşturduğu “Sudan Dostları Grubu”, dün Riyad’da düzenlediği toplantıda siyasi geçiş sürecine tam destek sözü verdi. Ayrıca grup, Sudan’daki siyasi açmazın çözümünü ve şiddetin sona erdirilmesini umarak, bu sürece katılan Sudanlı taraflar ile dayanışma vurgusu yapıldı.
Açıklamada, barışı, istikrarı ve adaleti sağlamanın, insan haklarına saygı göstermenin ve ekonomik iyileşmenin en iyi yolunun bu olduğuna dikkat çekildi ve herkesi kaçınılmaz olan demokrasiye geçişe iyi niyetle katılmaya ve halkın güvenini yeniden oluşturmaya çağırdı.
Sudan Dostları ülkede yaşanan tüm şiddet olaylarını kınadı ve sorumluların hesap vermesi için bağımsız soruşturma açılması çağrısında bulundu. Buna ek olarak gelecekte barışçıl protestoların korunması, olağanüstü halin kaldırılması, tıbbi tesislere yönelik saldırıların durdurulması, medyaya yönelik baskıların sonlandırılması, keyfi tutuklamaların ve gözaltıların engellenmesi istendi.
Açıklamada, Sudan Dostları’nın Sudan halkının karşılaştığı ekonomik zorlukların farkında olduğu ve bu zor dönemde Sudan halkına insani ve diğer açılardan doğrudan desteği sürdürme sözü verdiği belirtildi.
Sudan Dostları, demokrasiye sivillerin öncülük ettiği bir geçişi ilerletmek için somut adımların, uluslararası toplumun ekonomik yardımlarını eski haline getirmesi veya genişletmesi için gerekli koşulları yaratacağını ifade etti.
Açıklamada aynı zamanda, Afrika Birliği, Uluslararası Kalkınma Ajansı ve Arap Birliği de dahil olmak üzere bölgesel kuruluşların Sudan’da demokrasinin ilerlemesine önemli ve gerekli katılımı vurgulandı.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.