Irak Federal Mahkemesi, ulusal çoğunluk hükümetinin kurulmasını destekleyenler ile uzlaşı hükümetinin kurulmasını destekleyenler arasındaki ciddi anlaşmazlıklarla ilgili uzlaşıya varmaları için siyasi partilere yeni bir fırsat tanıdı. Federal Mahkeme’nin bu kararı cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili Anayasa’da belirlenen süre konusunda kafa karışıklığına yol açtı.
Irak Federal Mahkemesi, dün (Çarşamba) düzenlediği toplantıda, Milletvekilleri Basim Haşşan ve Mahmud el-Meşhedani’nin (meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ilk meclis oturumunu yönetti) ilk meclis oturumunun yasal olmadığı gerekçesiyle yaptığı itirazın karara bağlanmasını 25 Ocak’a erteledi. Federal Mahkeme geçen hafta yaptığı oturumda, itiraza ilişkin kararını 19 Ocak’ta ilan edeceğini açıklamıştı. Ancak dün yapılan oturumda davacıların ifadelerini almakla yetindi. Irak Federal Mahkemesi, ilk meclis oturumunun anayasa ve Meclis İç Tüzüğüne aykırı şekilde düzenlendiği yönündeki itirazları karara bağlayana kadar Meclis Başkanlığı Heyeti’nin (Meclis Başkanı ve iki yardımcısının) görevini geçici süreliğine durdurma kararı almıştı.
Federal Mahkeme’nin bu kararı cumhurbaşkanı seçimi konusunda Anayasa’da belirlenen sürelerle ilgili kafa karışıklığına sebep oldu. Bu karar bir taraftan ulusal çoğunluk hükümetinin kurulmasında ısrar eden Mukteda es-Sadr’ın liderliğindeki Sadr Hareketi ile uzlaşı hükümetinin kurulmasını isteyen Koordinasyon Grubu çatısı altındaki Şii siyasi partiler arasındaki anlaşmazlığın giderilmesi için yeni bir fırsat sunarken, diğer taraftan Anayasa’da Meclis’in cumhurbaşkanlığıyla ilgili adaylık başvurularını başlatması ve aday listesini ilan etmesi gibi özel prosedürleri tamamladıktan sonra en geç bir ay içinde cumhurbaşkanının seçilmesi hususunda zamanlama sorunu ortaya çıkardı. Federal Mahkeme Medya Merkezi 13 Ocak 2022 tarihli açıklamasında, Meclis Başkanlığı görevini geçici süreliğine durdurma kararının, cumhurbaşkanının en geç bir ay içinde seçilmesi ve akabinde sayıca en fazla meclis bloğunun bir adaya hükümeti kurma görevi vermesi gibi Anayasa’nın öngördüğü diğer kazanımlarla ilgili anayasal sürelerin işletilmesini etkilemeyeceğini belirtti. Bazı hukuk uzmanları söz konusu anayasal sürelerin ve kazanımların sadece bir durumda etkilenebileceğini belirterek, bu durumun Federal Mahkeme’nin 9 Ocak 2022’de düzenlenen ilk meclis oturumunda alınan kararları iptal etmesi olduğunu (ki şu ana kadar böyle bir karar alınmadı) ifade ederken, bazı hukuk uzmanları ise Federal Mahkeme’nin itirazları karara bağlamayı 25 Ocak’a ertelemesinin, Anayasa’da cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili belirlenen süreleri etkileyeceğini çünkü bu sürenin esas olduğunu ve 8 Şubat 2022 tarihinden sonraya ertelenemeyeceğini söylüyor.
Federal Mahkeme’nin kararı, Şii siyasi grupların lehine olacak
Federal Mahkeme’nin kararı, Sadr Hareketi ile Koordinasyon Grubu olarak kendi içinde bölünen Şii siyasi grupların lehine, Kürt partilerin ise aleyhine olacağı değerlendiriliyor. Nitekim Kürt partiler cumhurbaşkanlığı koltuğu için ortak bir aday üzerinde uzlaşmada ciddi zorluklar yaşıyor. Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Eski Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’yi cumhurbaşkanlığına aday gösterirken, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ise mevcut Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in önümüzdeki dönemde yeniden seçilmesini istiyor. İsminin açıklanmaması koşuluyla Şarku’l Avsat’a konuşan bir Kürt siyasetçi, “Kürdistan Bölgesi’nde Başkanlık koltuğunu ve hükümeti elinde tutan KDP, cumhurbaşkanlığı koltuğunda ısrarcı değil. Çünkü KDP Meclis Başkanı İkinci Yardımcısı’na kendi üyesini seçtirmesinin üzerine bir de cumhurbaşkanlığı koltuğunu alması durumunda, Kürdistan Bölgesi’nde ikinci parti konumunda olan ve Federal Meclis’te 19 sandalye kazanan KYB’nin ne Bağdat’ta ne de Kürdistan Bölgesi’nde herhangi bir pozisyonunun olmayacağının farkında. Dolayısıyla bu durumun iki parti arasındaki ortalık ile Kürdistan Bölgesi içindeki dengeler üzerinde tehlikeli yansımaları olur. Hatta bu durum Süleymaniye’nin Kürdistan Bölgesi’nden ayrılıp kendini bağımsız bir bölge olarak ilan etmesine yol açacak çekişmelere neden olabilir” ifadelerini kullandı.
Kürt siyasetçi, KDP ve KYB’nin bu tavırlarında ısrarcı olup olmayacakları sorusuna, “Özellikle Federal Mahkeme’nin itirazları karara bağlamayı ertelemesiyle birlikte meselenin çözüme kavuşması için birkaç gün gibi az bir süre kaldı. Dolayısıyla iki partinin 2018’deki senaryoya gitmemesi için bu mesele yakın zamanda uzlaşı yoluyla çözülmelidir. Sadr, Halbusi ve KDP arasında yeni bir ittifak sebebiyle KDP’nin eli şuan güçlü olabilir ancak Zibari’nin cumhurbaşkanlığı koltuğunu alması halinde sorun Bağdat ile sınırlı kalmayacak aksine Kürdistan Bölgesi’ndeki durumu kötüleşecek ve çözümü asla kolay olmayacak” diye yanıt verdi.