İsrail heyeti, askeri liderlerle görüşmek üzere Sudan’da

İsrail heyeti, askeri liderlerle görüşmek üzere Sudan’da
TT

İsrail heyeti, askeri liderlerle görüşmek üzere Sudan’da

İsrail heyeti, askeri liderlerle görüşmek üzere Sudan’da

Üst düzey bir İsrailli bir heyet, Sudan ordusu ve güvenlik liderleriyle görüşmek üzere 19 Ocak’ta Sudan’ın başkenti Hartum’a gitti. Gelişme, Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan’ın İsrail eski Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Şubat 2020’de Uganda’nın Entebbe şehrinde gerçekleştirdiği görüşmeden bu yana Hartum ve Tel Aviv’in düzenlediği bir dizi toplantının devamı niteliğinde. Sudan, 6 Ocak 2021’de İsrail ile İbrahim Anlaşması imzalarken, ülkedeki koşullar nedeniyle bocalayan İsrail ile ilişkilerin normalleştiğini açıklamıştı.
İsrail Yayın Kurumu 'Makan', üst düzey bir heyetin Tel Aviv’den Sudan’a geldiğini ve Sudanlı askeri liderlerle görüşmelerde bulunacaklarını bildirdi.
Hartum’daki medya kaynakları, heyetin Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan, yardımcısı Muhammed Hamdan Daklu ve Genel İstihbarat Başkanı Ahmed İbrahim Mufaddal ile görüşmelerde bulunmasının beklendiğini söyledi. Ancak Sudanlı veya İsrailli yetkililerden, bu görüşmelerin içeriğine dair açıklama yapılmadı. Ancak bir kaynak, Şarku’l Avsat’a görüşmelerin güvenlik ve ülkede yaşanan olaylarla sınırlı olduğunu söyledi.
Makan, Tel Aviv yakınlarındaki Ben Gurion Havalimanı’ndan kalkan uçağın, Hartum Havalimanı’na iniş yaptığını aktardı. Uçağın, Sudan’a ulaşmadan önce de Mısır’ın Şarm eş-Şeyh şehrinde durduğu belirtildi. İsrail Yayın Kurumu, heyette bulunanların isimleri ve pozisyonlarına ilişkin bilgi vermezken, heyetin ziyareti hakkında kısa bir açıklama yayınladı. Makan, heyetin Hartum’da güvenlik yetkilileri ve Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan ile görüşeceğini, İsrail Başbakanlık Ofisi’nin de haberi doğrulamadığını veya yalanlamadığını aktardı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Hızlı Destek Kuvvetleri’nden üst düzey bir yetkili, heyeti Hartum Havalimanı’nda karşıladı. Makan, bir İsrail heyetinin Sudan’a yaptığı son ziyaretin, Kasım ayında gerçekleştiğini belirtirken, heyete İsrail istihbarat teşkilatı Mossad başkanının başkanlık etmiş olduğunu vurguladı. Makan, söz konusu ziyaretin içeriğini açıklamadı.
İsrail heyetinin ziyareti, Sudan’daki karmaşık siyasi ve ekonomik koşullar ortasında gerçekleşti. Ülkede geçtiğimiz Pazartesi günü düzenlenen son protestolarda, güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu 7 kişi hayatını kaybetti. Ülke, neredeyse her gün protesto gösterilerine tanık oluyor. Pazartesi günü gerçekleşen olayları takiben, İsrail ile müttefik askeri hükümeti felç etmeyi ve devirmeyi amaçlayan bir sivil itaatsizlik ilan edildi.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times