WHO yetkilisi Şarku’l Avsat’a: Kovid-19 ile birlikte yaşama stratejisi üzerinde çalışacağız

WHO Doğu Akdeniz Bölge Direktörü, Suudi Arabistan’ın pandemiyi kontrol altına alma çabalarını övdü ve Afrika’daki aşılama oranının yüzde 7,3’ü geçmediğini açıkladı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Dr. Ahmed el-Mandhari
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Dr. Ahmed el-Mandhari
TT

WHO yetkilisi Şarku’l Avsat’a: Kovid-19 ile birlikte yaşama stratejisi üzerinde çalışacağız

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Dr. Ahmed el-Mandhari
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Dr. Ahmed el-Mandhari

Omikron varyantının dünya çapında hızla yayıldığı bir zamanda, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Dr. Ahmed el-Mandhari Afrika’daki aşılama oranının yüzde 7,3’ü geçmediğini ve WHO’nun önümüzdeki aylarda koronavirüs ile birlikte yaşama stratejisi üzerinde çalışacağını açıkladı.
Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Dr. Ahmed el-Mandhari Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, bir hafta içerisinden dünya genelinden 15 milyondan fazla yeni vakanın bildirildiğini, bu rakamların pandeminin başlangıcından bu yana bildirilen en yüksek vaka sayısı olduğunu belirtirken söz konusu vaka sayılarının büyük ihtimalle gerçektekinden daha düşük olduğunu belirtti. Mandhari, vaka sayılarındaki bu büyük artışın, hızlı bir şekilde tüm ülkelerde yayılmış olan Delta varyantının yerini alan Omikron varyantından kaynaklandığını açıkladı. Omikron varyantı şu ana kadar dünyanın 6 bölgesinde 149 ülkede gözlemlendi.
WHO yetkilisi “Can kayıpları ve hastaneye yatış yoğunluğu ile öne çıkan, pandeminin kritik aşaması 2022’de sona erebilir ve önümüzdeki aylarda bölgemizde Kovid-19 ile bir arada yaşama stratejisi geliştirmek için çalışacağız. Virüs yok olmayacak, ancak mevsimsel influenza ve diğer yaygın virüslerde yaptığımız gibi, Kovid-19 ile de bir arada yaşayacak kadar kontrol altına alabiliriz.” açıklamasında bulundu.
Mandhari “Şu anda hala pandeminin ortasındayız. Önceliğimizi, etkinliği kanıtlanmış tüm araçları kullanarak hayat kurtarmak oluşturuyor. İnsanların yorgun olduğunu biliyoruz, ancak hazırlıklı olmamız ve virüsün bir adım önüne geçmeliyiz. Virüsün hızlanmasına ve bize bir adım geride bırakmasına izin veremeyiz” dedi.
Afrika’da ve dünyanın diğer bölgelerindeki bir dizi ülke, zayıf altyapı ve sağlık sisteminin kırılgan olmasının yanı sıra savaşların, çatışmaların ve sağlıkla ilgili acil durumların neden olduğu yansımalar sebebiyle sıkıntı yaşadıklarını belirten Mandhari, tüm bu faktörlerin bir araya gelmesinin, Afrika ülkelerinin ve benzer durumdaki birçok ülkenin aşı ihtiyaçlarını karşılamaktan veya aşı sürecini başarıyla tamamlayamamasına katkıda bulunduğuna dikkat çekti.
WHO Bölge Direktörü “Aşı eşitsizliği ve genel olarak sağlık alanındaki eşitsizlikler geçen yılın en büyük başarısızlıklarını temsil ediyordu. Ne yazık ki, düşük aşılama oranları sebebiyle yeni varyantları ortaya çıkması için ideal koşulları yarattık. Bu durumu düzeltmek için, söz konusu ülkelerin aşı ile ilgili hedeflerine ulaşmalarını sağlamak üzere destek vermeliyiz. Virüsün yayılmasını durdurmak ve yeni varyantların ortaya çıkmasını önlemek için, yüksek düzeyde aşılama yoluyla sürü bağışıklığına ulaşmamız gerekiyor.” açıklamasında bulundu.
Vaka sayılarının artması ile birlikte, WHO Bölge Direktörü ülkelere, antijen testi gibi PCR testlerinden daha ucuz ve daha az zaman alıcı olma avantajı sağladıkları için, yüksek seviyede doğruluk oranına sahip, kolay bir şekilde kullanılan hızlı tanı testi seçeneklerinin kullanma oranını artırmalarını tavsiye etti.
Mandhari “Ön saflardaki sağlık çalışanlarının desteklenmesi ve onlara gerekli araçların sağlanması son derece önemli bir öncelik olmaya devam ediyor. Son iki yılda çok yoruldular ancak hala son derece önemli bir role sahipler. Hastanelerin vaka artışı ile başa çıkmak için hazırlıklı olmalarını sağlamak ve kapasitelerini geliştirmek için çalışmalara devam edilmesi gerekiyor.” ifadelerini de sözlerine ekledi.
2022 yılında beklenen zorluklar ile ilgili olarak Mandhari şunları söyledi:
“Salgının üçüncü yılına girmek üzereyiz, aşılar ve tedaviler gibi yeni mücadele araçlarına sahip olmamıza rağmen, hala bu virüse karşı tam bir savaş halindeyiz. Ancak aşıların dağıtımındaki eşitsizlik, aşı olma konusundaki isteksizlik ve halk sağlığı tedbirleri ile sosyal önlemlere bağlılığın düşük olması da dahil olmak üzere son iki yılda karşılaştığımız tüm zorluklar, virüse tekrar ilerleme imkanı sundu. Bu yıl da aynı zorlukları yaşayacağız. Yeni varyantlardan kaynaklanan geni çaplı yayılma daha sert sonuçlara neden olabilir.”
Suudi Arabistan ile ilgili olarak, Mandhari Krallığın pandemiyi kontrol altına almak için büyük bir çaba sarf etmeye devam ettiğini, nüfusun çoğunluğunu kapsayacak şekilde aşılama oranını yükseltmek için çalıştığını vurgularken, Suudi Arabistan’ın bölgede aşılama için belirlenen hedefe ulaşan, hatta bu oranları aşan ülkelerden biri olduğunu kaydetti. Yetkili, Krallığın sağlık tedbirlerini sıkı bir şekilde uygulamaya devam ederken, önem seviyelerine göre yavaş yavaş sosyal ve dini etkinliklere dönmeyi planladığına da dikkat çekti.
Küresel düzeyde, bugüne kadar 300 milyondan fazla vaka ve 5,4 milyondan fazla can kaybı kaydedildi. Mandhari Güneydoğu Asya, Batı Pasifik ve Doğu Akdeniz’nin yeni vaka oranlarında en büyük artışı kaydedilirken, ABD ve Avrupa bölgesinin, dünya genelinde kaydedilen vakaların çoğunu oluşturduğunu açıkladı ve Afrika bölgesinin Omikron’a bağlı daha az vaka bildirdiğini söyledi.
Diğer yandan Mandhari, haftada ortalama 48 bin can kaybı bildirildiğini ve geçen yılın Ekim ayından bu yana istikrarlı olduğunu, çoğu ülkede hastaneye kaldırılan hasta sayısı artsa da, önceki dalgalarda gözlemlenen düzeyde olmadığını belirtirken, bunun nedeninin Omikron’un semptomların şiddetinin azalmasının yanı sıra aşılama veya atlatılan enfeksiyonlar sebebiyle bağışıklığın yayılmasından kaynaklanabileceğini düşünüyor. Yetkili “Doğu Akdeniz bölgesindeki vaka ve can kayıpları ile ilgili olarak, 16 Ocak 2022 itibariyle 17,8 milyon vaka ve 318 binden fazla can kaybı bildirildi” açıklamasında bulundu.



Guy Ritchie'nin yeni dizisine büyük ilgi: Mutlaka izlenmeli

16 Nisan'da izleyiciyle buluşan Millenium Star Soygunu, yaklaşık 45 dakika uzunluğundaki üç bölümden oluşuyor (Netflix)
16 Nisan'da izleyiciyle buluşan Millenium Star Soygunu, yaklaşık 45 dakika uzunluğundaki üç bölümden oluşuyor (Netflix)
TT

Guy Ritchie'nin yeni dizisine büyük ilgi: Mutlaka izlenmeli

16 Nisan'da izleyiciyle buluşan Millenium Star Soygunu, yaklaşık 45 dakika uzunluğundaki üç bölümden oluşuyor (Netflix)
16 Nisan'da izleyiciyle buluşan Millenium Star Soygunu, yaklaşık 45 dakika uzunluğundaki üç bölümden oluşuyor (Netflix)

Netflix'in akıllara durgunluk veren yeni gerçek suç belgeseli Millenium Star Soygunu (The Diamond Heist), "tarihin en cüretkar soygunu" diye tanımlanan olayın perde arkasını gözler önüne seriyor. Platformun en çok izlenen yapımları arasında başı çeken belgesel, üç bölümden oluşuyor.

Emmy adayı yönetmen Guy Ritchie'nin yapımcılığını üstlendiği dizi, çok değerli Millennium Star Elması'nı çalmaya çalışan bir suç çetesinin inanılmaz hikayesini konu alıyor.

"Bu baskınla ilgili en iyi yapım"

Netflix, 18 yaşından küçük izleyiciler için uygun olmadığını belirttiği mini dizinin konusunu şöyle özetliyor:

Bu inanılmaz ama gerçek suç dizisinde, değerli bir mücevheri çalmaya kalkışan soyguncular ve onların peşine düşen polisler soygun girişiminin öyküsünü anlatıyor.

Yapımın arkasında yönetmen Jesse Vile'la birlikte Simon Chinn, Jonathan Chinn, Suzanne Lavery ve Ivan Atkinson gibi ödüllü isimler de yer alıyor.

İzleyiciler şimdiden belgesel için övgü dolu yorumlar yapıyor. Sosyal medyada birçok kullanıcı, yapımla ilgili "mutlaka izlenmeli" değerlendirmesinde bulunuyor.

Bir diğer izleyici belgeselle ilgili şöyle yazdı: 

Guy Ritchie'nin Millenium Star Soygunu belgeseli bugüne kadar bu baskınla ilgili izlediğim en iyi yapım. Olayı gerçekleştiren adamları bile konuşturmayı başarmışlar!

Başka bir izleyiciyse "Netflix'in Millenium Star Soygunu adlı belgeseli gerçekten çok iyiydi" yorumunu paylaştı.

Bir diğer kullanıcı, "Millenium Star Soygunu'nu yeni izledim. Harika. Olayı çok net hatırlıyorum. Üçüncü bölümün son cümlesi çok komik. Kesinlikle izlenmesi gereken bir belgesel" ifadelerini kullandı.

Sözkonusu başarısız elmas soygunu, Kasım 2000'de Londra'nın Greenwich bölgesindeki elmas sergisine yapılan baskınla gerçekleşmişti. Metropolitan Polisi, soyguncular harekete geçmeden önce olaya müdahale ederek baskını engellemişti.

56 yaşındaki Ritchie, suç dünyasını ekranlara taşımaya yabancı değil. Yönetmenin en bilinen projeleri arasında 1998 yapımı Ateşten Kalbe Akıldan Dumana (Lock, Stock and Two Smoking Barrels), 2000 yapımı Kapışma (Snatch) ve 2009 yapımı Sherlock Holmes yer alıyor.

Son olarak Netflix'te yayımlanan ve büyük ses getiren dizi The Gentlemen'la adından söz ettiren Ritchie, Theo James ve Kaya Scodelario'nun başrollerini paylaştığı yapımla 70 milyon izlenme elde etmiş ve ikinci sezon onayını almıştı.

Independent Türkçe, Metro, Hello