MASAM,  Yemen’de 32 ekip görevlendirdi

MASAM Müdürü Usame el Kasabi dün Aden’de basın toplantısı düzemledi. (Şarku’l Avsat)
MASAM Müdürü Usame el Kasabi dün Aden’de basın toplantısı düzemledi. (Şarku’l Avsat)
TT

MASAM,  Yemen’de 32 ekip görevlendirdi

MASAM Müdürü Usame el Kasabi dün Aden’de basın toplantısı düzemledi. (Şarku’l Avsat)
MASAM Müdürü Usame el Kasabi dün Aden’de basın toplantısı düzemledi. (Şarku’l Avsat)

Yemen’deki Mayın Temizleme Projesi (MASAM) Müdürü Usame el Kasabi, savaş cephelerindeki son gelişmelerin ardından tüm proje ekiplerinin (32 ekip) yeniden görevlendirildiği bilgisisni verdi. Temizlenen tüm mayınların yüzde 85'inin dış menşeli olduğuna dikkat çekti.
Kasabi dün Aden'de düzenlediği basın toplantısında Yemen topraklarında faaliyet gösteren tüm ekiplerin batı kıyısı, Şebva, Harib ve Marib’deki gelişmelerin ardından, dördüncü yılına giren proje kapsamaında yeniden görevlendirildiklerini vurguladı.
Yeniden görevlendirme sürecinin batı kıyısından başlayıp Şebva vilayetine kadar uzandığını belirten Kasabi, Hays bölgesinde daha önce de bir ekibin olduğunu, bugün altı ekibin daga görev aldığını söylediği açıklamasında Şebva’daki ekip sayısının da ikiden sekize çıkarıldığı bilgisini paylaştı. Yetkili, ekiplerin yeniden göreve başlamalarının, bölge halkının çağrıları doğrultusunda gerçekleştiğini kaydetti. Kasabi, bu yılki mayın temizleme faaliyetleirnin geçtiğimiz yıllara göre daha verimli olduğunu ifade etti.
Şebva’da temizlenen mayınların daha önce tüm Yemen’de ortaya çıkarılanlardan daha büyük boyutlarda olduğuna işaret eden Kasabi, çok sayıda el yapımı patlayıcı (EYP) bulunduğunu ve Yemen dışından ithal edilen EYP’lerde kullanılan teknolojilerde de gelişme tespit edildiğini vurguladı.
Kasabi, MASAM’ın teknik olarak mayınların ve patlayıcı cihazların üretiminde kullanılan malzemelerin Yemen kaynaklı olmadığının tespit edildiğini söyledi.
MASAM Müdürü, son iki hafta içerinde ikisi Batı Yakası'nda ve biri de Şebva'da olmak üzere üç proje uzmanının yaşamını kaybettiğine dikkat çekerek mayınların profesyonel bir biçimde bubi tuzaklı olduğunu ve uzaktan kontrol edildiğini belirtti. Yetkili açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu yüzden MASAM'da oyunun kurallarını değiştirdik. Artık geleneksel anlamda mayın temizlemeden bahsetmiyoruz. Bir mayın savaşındayız. Düşman ilerlediğinde onunla yeni bir yöntemle savaşıyoruz. Ekip liderleri bu yeni teknolojiye uyum sağlanması için yeniden eğitildi.”
Kasabi, Şebva’daki Useylan ve Beyhan ilçelerinin MASAM’ın mayınları temizlemek için üç yıl boyunca yürüttüğü çalışmanın ardından bölgeyi mayınsız alan ilan etmeye hazırlandıklarını, ancak İran destekli Husilerce yeniden döşenen mayınlar sebebiyle üç yıl daha çalışma gerçekleştirmek durumunda olduklarını söyledi.
Yeni ekip liderlerinin sahadaki yeni teknolojiler konusunda ekipleri eğiteceğini belirten Kasabi, Husi milislerin ağır kayıplar vermeleri nedeniyle mayın konusunda kendini geliştirdiklerine dikkat çekti.  
Kasabi, yaşanan tüm zorluklara rağmen mayın temizlemeye devam edeceklerini vurguladığı açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Sahada Yemenli ve yabancı uzmanlardan oluşan 500 kişi görev yapıyor. Son istatistiklere göre beşi yabancı olmak üzere iki kişi yaşamını yitirdi, 33 kişi de yaralandı. Sayısı oldukça fazla olan mayınları ve patlayıcuları temizlemek için zamanla yarışıyoruz.”
Resmi istatistiklere göre MASAM, faaliyet gösterdiği tüm alanlarda şu ana kadar 300 bini aşkın mayın ve patlayıcı temizledi.
Mayın türleri çeşitlilik gösteriyor
Kasabi, MASAM’ın kullandığı mayın temizleyicilerin yüzde 70'inin Yemen topraklarında çalışmaya uygun olmadığı bilgisini verdiği açıklamasında mayın tarama makinaları kullandıklarını ve bunun da tehlikeyi artırdığını vurguladı.
Oldukça farklı türde mayınlar bulduklarını belirten Kasabi, bugün temizlenen mayın türlerinin yüzde 85’inin ülke dışında üretildiğini bildirdi.
Daha önce en fazla meyının El Cevf, Taiz ve batı kıyısında olduğuna dikkat çeken yetkili, en çok mayınlı bölge olduğunu ancak bugün durumun tamamen değiştiğini söyledi. Hays’daki bir okulda, sağlık ocağında ve su deposunda büyük miktarlarda patlayıcı madde ele geçirdiklerini aktardı.
“Sana yönetiminin kaç mayın temizleme ekibi var?” ve “Birleşmiş Milletler (BM) tarafından destekleniyorlar mı?” sorularını yönelten MASAM Müdürü kendilerinin ise geçtiğimiz yıla göre daha modern ekipman, araba, mayın dedektörleri ve korunma araçlarına sahip oldukları bilgisini verdi.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz