Lübnan eski Başbakanı Hariri, parlamento seçimlerinde aday olacak mı?

Mikati, dün Serail'de Hariri'yi kabul etti (EPA)
Mikati, dün Serail'de Hariri'yi kabul etti (EPA)
TT

Lübnan eski Başbakanı Hariri, parlamento seçimlerinde aday olacak mı?

Mikati, dün Serail'de Hariri'yi kabul etti (EPA)
Mikati, dün Serail'de Hariri'yi kabul etti (EPA)

Lübnan eski Başbakanı Saad el-Hariri, dün yaklaşan parlamento seçimlerinde milletvekili adayı olup olmama kararını açıklamak üzere Beyrut’a gitti. Hariri’nin Beyrut’a dönüşü ile ilgili çeşitli spekülasyonlar ortaya atılırken eski Başbakan, ziyaretine mevcut Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile görüşerek başladı. Ardından Lübnan Başmüftüsü Şeyh Abdullatif Diryan’ı ziyaret etti. Hariri’nin görüşmelerini tamamladıktan sonra seçim konusunda ‘net bir karar’ vermesi bekleniyor.
Geçtiğimiz sonbahardan bu yana Beyrut’a ilk kez gelen Hariri, görüşmelerine Başbakan Mikati ve Bakanlar Kurulu Genel Sekreteri Mahmud Makiya tarafından kabul edildiği Grand Serail'i ziyaret ederek başladı.
Hariri'nin medya ofisinden yapılan açıklamaya göre, Mikati ve Hariri arasında son siyasi gelişmeler ve ülkedeki genel durumu çeşitli yönleriyle ele alan bir toplantı yapıldı.
Hariri, daha sonra Başmüftü Şeyh Abdullatif Diryan tarafından kabul edildiği Daru’l Fetva’yı ziyaret ederek, kendisiyle halkla ilişkiler ve ülkedeki son gelişmelerin tartışıldığı bir görüşme gerçekleştirdi.
Saad Hariri’nin Müstakbel Hareketi’nin liderleriyle bir toplantı yapması, Müstakbel’in parlamenter bloğu ile üyeleriyle son siyasi gelişmeleri tartışmak üzere bugün bir araya gelmesi bekleniyor.
Hariri'nin seçimlere katılma kararı, siyasi güçlerin ‘Müstakbel Hareketi’ içinde henüz etkin bir şekilde ortaya çıkmamış olan seçimlere katılma, seçim mekanizmalarını hazırlama ve adayları açıklamaya hazır olmaları ışığında Lübnan siyasi çevrelerinde en önemli tartışmayı temsil ediyor.
Hariri ile görüşen kişiler konusunda gizlilik hüküm sürerken, eski başbakanlara yakın kaynaklar, Şarku'l Avsat'a Hariri'nin aday olmamaya meyilli olduğunu söyledi. Bununla birlikte, Hariri'nin seçimlerle ilgili almış olabileceği herhangi bir kararın net olmadığı ifade edildi. Lübnan parlamento seçimlerinin 15 Mayıs'ta yapılması bekleniyor. İçişleri Bakanlığı geçtiğimiz hafta adaylık için başvuruların başladığını duyurdu.
Müstakbel Hareketi milletvekili Rola Tabsh, Hariri'nin Lübnan başkentine dönüşü hakkında yaptığı açıklamada, “İşlerin en hayırlısı orta olanıdır. Bugün, Hariri’nin şehrine ve ülkesine dönmesiyle, siyaset çarkı bir süredir sorulan sorulara yanıt bulmak için doğal olarak dönmeye başlıyor. Böylece rakipler ve dostlar seçimdeki kaderleri ve ağırlıklarını bilecekler. Herkes, mevcut boşluğun, sırtında kaç bıçak taşırsa taşısın, yalnızca Müstakbel lideri tarafından doldurulduğunu fark etti” ifadelerini kullandı.



Katz: Suriye'deki silahlı gruplar Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

Katz: Suriye'deki silahlı gruplar Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

Times of Israel'in haberine göre, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, dün Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi'nde yaptığı toplantıda, Suriye'de Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünen silahlı grupların bulunduğunu söyledi.

Katz, İsrail'in Şam ile bir güvenlik anlaşmasına veya normalleşmeye ulaşma yolunda olmadığını ve ülke içindeki Suriye güçlerinin veya çeşitli milislerin İsrail yerleşimlerine saldırmaya çalışabileceği veya Suriye Dürzi toplumunu yeniden tehdit edebileceği senaryolara hazırlandığını sözlerine ekledi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığı habere göre Husilerin Golan Tepeleri'ne kara harekâtı düzenlemeyi düşündükleri belirtildi.

İsrail güçleri ise Beşşar Esed rejiminin Aralık 2014'te devrilmesinden bu yana Güney Suriye'de dokuz noktaya konuşlandı. Bunların çoğu, iki ülke sınırında Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölge içinde yer alıyor. Bu noktalardan ikisi Hermon Dağı'nın Suriye tarafında bulunuyor.

İsrail, İsrail yerleşimlerini korumak ve Lübnan Hizbullahı veya diğer İran destekli milisler de dahil olmak üzere düşman güçlerin eline geçmesi durumunda tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak için Suriye topraklarının 15 kilometreye kadar uzanan bölgelerinde faaliyet gösterdiğini açıkladı.

Golan Tepeleri, Suriye'nin güneybatı köşesinde, Şam'ın 60 kilometre batısında yer almakta ve yaklaşık bin 860 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır.

İsrail, Haziran 1967'deki "Haziran Gerilemesi" olarak bilinen savaş sırasında Golan Tepeleri'nin yaklaşık bin 250 kilometrekarelik bir alanını işgal etti ve ardından 1981'de fiilen ilhak etti; ancak bu hamle Birleşmiş Milletler tarafından tanınmadı ve burası işgal edilmiş Suriye toprağı olarak görülmeye devam edildi.


İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.


BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.