Batı, Viyana müzakerelerinde İran’a uyarı yaptı

Berlin ve Paris, kritik Şubat ayında yaklaşımın değiştirilmesi gerektiğini vurguladı

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, ABD’li mevkidaşı Antony Blinken, Fransız mevkidaşı Jean-Yves Le Drian ve İngiltere’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan Sorumlu Devlet Bakanı James Cleverly ile 20 Ocak’ta Berlin’de (AP)
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, ABD’li mevkidaşı Antony Blinken, Fransız mevkidaşı Jean-Yves Le Drian ve İngiltere’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan Sorumlu Devlet Bakanı James Cleverly ile 20 Ocak’ta Berlin’de (AP)
TT

Batı, Viyana müzakerelerinde İran’a uyarı yaptı

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, ABD’li mevkidaşı Antony Blinken, Fransız mevkidaşı Jean-Yves Le Drian ve İngiltere’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan Sorumlu Devlet Bakanı James Cleverly ile 20 Ocak’ta Berlin’de (AP)
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, ABD’li mevkidaşı Antony Blinken, Fransız mevkidaşı Jean-Yves Le Drian ve İngiltere’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan Sorumlu Devlet Bakanı James Cleverly ile 20 Ocak’ta Berlin’de (AP)

İran’ın nükleer programıyla ilgili görüşmelere katılan Batı Dörtlüsü’nün dışişleri bakanları, ‘müzakere sürecini hızlandırma, anlaşma şartlarına ortak uyuma geri dönme ve nükleer faaliyetlerinin genişlemesini durdurma’ gerekliliğine dikkati çekerek, Tahran’a bir uyarı daha gönderdi. Bakanlar, Viyana müzakerelerinin ‘önemsiz’ olsa da ‘hassas bir aşamaya’ ulaştığını belirtti.
İran nükleer meselesi, 20 Ocak’ta Berlin’de ABD, Almanya, İngiltere ve Fransa’nın dışişleri bakanlarının katıldığı dörtlü toplantının ana başlıklardan biriydi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Avrupalı ​​mevkidaşlarıyla görüşmesinden sonra Alman mevkidaşı Annalena Baerbock ile düzenlediği bir basın toplantısında Viyana sürecinin ‘hassas bir aşamaya’ ulaştığını söyledi. Blinken aynı zamanda, ilerleme kaydedilmediği takdirde Tahran ile farklı bir yol izlenmesi gerekeceği konusunda uyarıda bulundu. Reuters haber ajansının aktardığına göre ABD’li yetkili, “Gerçek bir aciliyet var ve anlaşma için ortak bir uyuma dönüp dönemeyeceğimizi belirlemek, artık birkaç hafta meselesi” dedi.
İran ile ABD arasında yaklaşık iki ay önce nükleer anlaşmanın kurtarılması amacıyla dolaylı görüşmeler yeniden başladı, müzakere heyetleri arasında çeşitli düzeylerde 25 gün mekik istişareleri yapıldı ve süreç düne kadar devam etti.
“Mevkidaşlarımla yaptığım görüşmelerden sonra değerlendirmem, karşılıklı bir uyuma geri dönüşün hala mümkün olduğu yönünde” diyen Blinken, “İran’ın hepimizin kabul edebileceği şartlar karşılığında nükleer anlaşmaya uymayı reddetmesi halinde atacağımız adımları birlikte görüştük” ifadelerini kullandı. ABD’li yetkili ayrıca, sekizinci tur müzakerelerinin ‘biraz mütevazi bir şekilde ilerlediğini, ancak henüz olunması gereken yere ulaşmadıklarını’ belirtti.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, ‘acil bir ilerleme sağlama’ gerekliliğine dikkati çekerek, Tahran’ı müzakereleri baltalamakla suçladı. ‘Çözüm penceresi kapanmak üzere’ diyen Baerbock, “Müzakereler kritik bir aşamada. Çok acilen ilerlemeye ihtiyacımız var, aksi takdirde ortak bir anlaşmaya varmayı başaramayacağız” şeklinde konuştu.
Bakan Baerbock, İran’ın uranyumu yüzde 60’a kadar zenginleştirdiğine dikkat çekti. Bu oran, nükleer silaha sahip olmayan bir ülke için benzeri görülmemiş bir oran. Alman Bakan ayrıca, “Bunun için makul bir açıklama yok. İran da bunun için makul bir açıklama yapmadı” dedi.
Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığı habere göre Yeşiller Partisi’ne bağlı politikacı, amacın hala nükleer anlaşmayı korumak ve uranyum zenginleştirmeyi durdurmak olduğunu, ayrıca ‘Viyana’daki müzakerelerin belirleyici bir aşamaya girmediğini, aksine belirleyici aşamada olduğunu’ söyledi.
Blinken da müzakerelerin ‘belirleyici bir anda’ olduğunu kabul ederken, bir anlaşmaya varmak için ‘zamanın tükendiğini’ vurguladı. Blinken’ın Berlin’deki görüşmelerinden bir gün önce de ABD Başkanı Joe Biden, Tahran ile görüşmelerden vazgeçilmemesi gerektiğini vurgulayarak, ‘biraz ilerleme kaydedildiğini’ belirtti.
Paris’te Fransa Dışişleri Bakanlığı, Bakan Jean-Yves Le Drian aracılığıyla ‘Paris’in Viyana’daki müzakerelerinin yavaş ilerlemesi ve sürdürülemez bir duruma gelme olasılığı konusundaki karamsarlığını yansıtan’ bir bildiri yayınladı.
Le Drian, müzakerelerin yaklaşık iki ay önce ‘beş aylık bir aradan sonra’ yeniden başladığını hatırlatırken, kendisi ve diğer dışişleri bakanlarının ‘müzakerelerin kısmi, çekingen ve yavaş ilerleme kaydettiği ve buna paralel olarak İran nükleer programı hızla ilerlemeye devam ederken müzakere sürecinin bu kadar yavaş ilerleyemeyeceği konusunda’ aynı sonuca vardıklarını vurguladı.
“Sürdürülemez bir duruma çok çabuk ulaşacağız. Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nın (nükleer anlaşma), kaçınılmaz sonuna ulaşacağını söyleyebilirim” diyen Bakan, Batılı ülkeler, Rusya ve Çin’in hala tüm tarafların taahhütlerine geri dönmesine bağlı olduklarına dikkati çekti. Fransız Bakan, “İran, bu yavaş tempoyla müzakerelere devam ederse, bu hedefe ulaşmak mümkün olmayacak” dedi.
Le Drian’ın açıklamasından 1 saat önce de Fransız bir diplomatik kaynak, isminin açıklanmaması koşuluyla gazetecilere açıklama yaptı. Diplomat, mevcut gidişat bir anlaşma sağlamayacağı için müzakerelerin hızının artırılması gerektiğini vurguladı. Son ilerleme, müzakerelerin temel konularını kapsamadı. Bu bağlamda diplomat, İran’ın müzakerelere yaklaşımının kritik Şubat ayından önce değişmesi gerektiğini ifade etti.
Kaynak, bir son tarih belirtmezken, müzakerelerin seyrine yönelik mevcut yaklaşımın kabul edilemez olduğunu söyledi. Kaynak ayrıca, “Yaklaşımı değiştirmemiz gerekiyor gibi görünüyor. Şubat ayının kesinlikle çok önemli olacağını düşünüyorum. Viyana’da böyle devam etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Aynı şekilde Fransa ve Japonya dışişleri ve savunma bakanları da 20 Ocak’ta video konferans aracılığıyla düzenledikleri bir toplantının ardından ortak bir bildiri yayınlayarak, İran’a nükleer faaliyetlerini genişletmesini durdurma çağrısında bulundu.
İran, ABD’li yetkililerle doğrudan müzakere etmeyi reddediyor. Bu da diğer tarafların (İngiltere, Çin, Fransa, Almanya ve Rusya), iki taraf arasında mekik çabası yapması yürütmesi anlamına geliyor.
Son birkaç gündür Batılı diplomatlar, gelecek birkaç hafta içinde bir ilerlemenin sağlanabileceğine dair iyimserlikten söz etti. Ancak zor sorunlara çözüm bulunamayan keskin anlaşmazlıklar hala mevcut. İran, Batılı güçler tarafından dayatılan herhangi bir zaman sınırını reddediyor.
Tahran’da muhafazakâr ‘Farheekhtegan’ gazetesi, ismi açıklanmayan bir İranlı kaynaktan alıntı yaparak, Batılı tarafların ‘şimdiye kadar yaptırımların kaldırılması için 10 günlük bir doğrulama süresi üzerinde anlaştıklarını’ bildirdi. Gazete, ancak İran tarafının daha uzun bir süre istediğini belirtti. Kaynak, 10 günlük sürenin Batılı tarafların doğrulama süreci için başlangıçta 1 gün vermesinden sonra belirlendiğine dikkat çekti.
Tahran rejiminin lideri “Rehber” Ali Hamaney’in uluslararası ilişkiler danışmanı Ali Ekber Velayeti’nin ofisine yakın olan gazeteye göre, ‘adım adım bir süreçte bir dizi önlemin uygulanmasına başlanması’ planlanıyor.
Bu hafta başlarında Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komitesi Sözcüsü Milletvekili Ebu el-Fadl Amuli, Devrim Muhafızları’na bağlı ‘Javan’ (Civan) gazetesine açıklamada bulunarak, Viyana görüşmelerinden kaynaklanabilecek herhangi bir anlaşmanın uygulama düzenlemelerinde zorluklar olduğunu belirtti. Sözcü, bu çerçevede ‘yaptırımların kaldırıldığını doğrulama’ ve ‘eski koşulların tekrarlanmaması sağlama’ meselelerine dikkati çekti. Amuli, geçici bir anlaşma yapma olasılığı hakkında medyada çıkan haberleri ise önemsemedi.
Aynı şekilde ‘Farheekhtegan’ gazetesine göre İran, Batılı taraflardan kendisine dört güvence vermesini istedi. Bu çerçevede ilki, İran’ın ‘Natanz’ ve ‘Fordo’ tesislerinde çalıştırdığı gelişmiş santrifüjleri tahrip etmeden korumakla ilgili. Bunların, nükleer anlaşmanın başarısız olması durumunda İran’ın nükleer alanda zarar görmemesi için Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ve İran’ın gözetiminde ortaklaşa mühürlenmesi.
İkincisi ise ABD Hazine Bakanlığı’nın, nükleer anlaşma devam etsin ya da etmesin, tüm şirketlere İran ile 4 ila 6 yıl arasında faaliyet gösterme izni veren bir uygulama emri yayınlamasıyla ilgili.
Üçüncü olarak kaynak, İran’ın Avrupa Birliği (AB) ve ABD’den yasal güvenceler talep ettiğini açıkladı. Dördüncü olarak ise İran, ABD Başkanı ve AB devlet başkanlarının yazılı olarak kabul etmesi koşuluyla nükleer anlaşmadan çekilmeyeceklerine dair siyasi bir güvence istiyor.



İran, İsrail adına casusluk yapmaktan suçlu bulunan bir kişiyi idam etti

İran bayrağı (Reuters)
İran bayrağı (Reuters)
TT

İran, İsrail adına casusluk yapmaktan suçlu bulunan bir kişiyi idam etti

İran bayrağı (Reuters)
İran bayrağı (Reuters)

İran'ın yargı haber ajansı Mizan, Tahran'ın bugün İsrail için casusluk yapmak ve İran muhalif gruplarıyla bağlantılı olmak suçlarından hüküm giyen bir kişiyi idam ettiğini bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre on yıllardır İsrail ile gizli bir savaş yürüten İran, İsrail istihbaratıyla bağlantılı olmak ve ülkedeki operasyonlarını kolaylaştırmakla suçladığı birçok kişiyi idam etti.

Oslo merkezli İran İnsan Hakları örgütü X platformunda, 27 yaşındaki mimarlık öğrencisi Akil Keşaverz olarak tanımlanan kişinin, "işkence altında alınan itiraflara dayanarak" İsrail için casusluk yapmak suçlamasıyla ölüm cezasına çarptırıldığını belirtti.

İran-İsrail çatışması, İsrail'in haziran ayında İran içindeki çeşitli hedeflere yönelik saldırılarıyla savaşa dönüştü; bu saldırılar arasında Mossad özel kuvvetlerinin ülkenin derinliklerine konuşlandırılmasını içeren operasyonlar da yer alıyordu.

İsrail için casusluk yapmaktan suçlu bulunan İranlıların idamları bu yıl önemli ölçüde arttı ve son aylarda birçok idam gerçekleştirildi.


ABD ve Rusya arasında Ukrayna konusunda Florida'da yeni görüşmeler başladı

Başkan Donald Trump, Florida'daki Palm Beach Uluslararası Havalimanı'nda Air Force One uçağından indikten sonra el sallıyor (AFP)
Başkan Donald Trump, Florida'daki Palm Beach Uluslararası Havalimanı'nda Air Force One uçağından indikten sonra el sallıyor (AFP)
TT

ABD ve Rusya arasında Ukrayna konusunda Florida'da yeni görüşmeler başladı

Başkan Donald Trump, Florida'daki Palm Beach Uluslararası Havalimanı'nda Air Force One uçağından indikten sonra el sallıyor (AFP)
Başkan Donald Trump, Florida'daki Palm Beach Uluslararası Havalimanı'nda Air Force One uçağından indikten sonra el sallıyor (AFP)

Amerikalı müzakereciler, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını sona erdirmeyi amaçlayan görüşmelerin son turu için bugün Florida'da Rus yetkililerle bir araya geldi. Trump yönetimi hem Rusya'yı hem de Ukrayna'yı çatışmayı sona erdirmek için bir anlaşmaya varmaya ikna etmeye çalışıyor.

Bu görüşme, dün Amerikalı yetkililerle Ukraynalı ve Avrupalı ​​yetkililer arasında yapılan görüşmelerin ardından gerçekleşti ve barış planı hakkındaki müzakereler, Rusya'nın Şubat 2022'de tam ölçekli işgalini başlatmasıyla başlayan çatışmaya bir çözüm bulunması konusunda bazı umutlar doğurdu.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in temsilcisi Kirill Dmitriev, ABD temsilcileri Steve Wittkoff ve Jared Kushner ile görüşecek Rus heyetine başkanlık edecek.

Geçtiğimiz hafta ABD, Ukrayna ve Avrupalı ​​yetkililer, savaşı sona erdirmek için yapılan görüşmelerin bir parçası olarak Kiev için güvenlik garantileri konusunda ilerleme kaydedildiğini belirttiler, ancak bu şartların Moskova tarafından kabul edilebilir olup olmadığı belirsizliğini koruyor.

Reuters'e konuşan bir Rus kaynağı, Dmitriev ile Ukraynalı müzakereciler arasında bir görüşmenin olası olmadığını belirtirken, bilgili kaynaklar ise ABD istihbarat raporlarının Putin'in Ukrayna'nın tamamını ele geçirme niyetinde olduğuna dair uyarılarının devam ettiğini ve bazı ABD yetkililerinin Moskova'nın barışa hazır olduğuna dair güvenceleriyle çeliştiğini söyledi.


Rubio: Venezuela, İran ve Hizbullah ile iş birliği yapıyor

Porto Riko'da ABD ordusuna ait C-17 Globemaster uçağı (Reuters)
Porto Riko'da ABD ordusuna ait C-17 Globemaster uçağı (Reuters)
TT

Rubio: Venezuela, İran ve Hizbullah ile iş birliği yapıyor

Porto Riko'da ABD ordusuna ait C-17 Globemaster uçağı (Reuters)
Porto Riko'da ABD ordusuna ait C-17 Globemaster uçağı (Reuters)

ABD, Venezuela'ya karşı gerilimi artırmaya devam ediyor; Başkan Donald Trump tekrar savaş tehdidinde bulunurken, Dışişleri Bakanı Marco Rubio da ülkeyi İran ve Hizbullah ile iş birliği yapmakla suçladı.

Dün NBC News’te yayınlanan röportajında ​​Trump, Venezuela ile savaş olasılığını masada tuttuğunu söyledi. Telefon görüşmesinde, "Bunu dışlamıyorum, hayır" ifadesini kullandı.

Rubio ise Venezuela'daki "gayrimeşru rejimi" "ulusal güvenliğimizi tehdit eden suçlularla iş birliği yapmakla" suçladı. Rubio, Başkan Nicolás Maduro rejiminin "İran, Hizbullah ve uyuşturucu kaçakçılığı çeteleriyle iş birliği yaptığını" belirtti.

Bu gerginliğin tırmanması üzerine hem Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva hem de Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, Washington ve Karakas arasında krize arabuluculuk yapılmasını önerdi.