Lübnan’ın eski Başbakanı Temmam Selam siyasetten uzak duracak

Şarku’l Avsat’a konuşan eski Lübnan Başbakanı Temmam Selam, kararının ‘değişim ihtiyacı ve siyasi durumun belirsizliği’ nedeniyle olduğunu vurguladı

Eski Lübnan Başbakanı Temmam Selam (Getty Images)
Eski Lübnan Başbakanı Temmam Selam (Getty Images)
TT

Lübnan’ın eski Başbakanı Temmam Selam siyasetten uzak duracak

Eski Lübnan Başbakanı Temmam Selam (Getty Images)
Eski Lübnan Başbakanı Temmam Selam (Getty Images)

Eski Lübnan Başbakanı Temmam Selam’ın gelecek baharda yapılması beklenen genel seçimlere katılmayacağını açıklamasıyla tarih, köklü Selam ailesi için tekerrür ediyor. Bu tavır, 1975 yılında Lübnan’daki ‘üç’ siyasi pozisyondan ayrıldığını açıklayan 70’li yaşlarındaki eski Başbakan babası Saib Selam’ın tavrına benzer bir adım.
Eski Başbakan Temmam Selam, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, merhum babasının bir gün kendisine şöyle dediğini söyledi; “Siyasi hayatta, bir politikacının ne zaman ayrılacağını bilmesi önemlidir. Bu, kamusal alanda çalışmak isteyen bir kişinin en önemli kararlarından biridir.”
Merhum Başbakan, kararın Lübnan iç savaşının zirvesinde geldiğini biliyordu. Oğlu ise tarihin, 2019’un sonunda Lübnan’ı sarsan halk hareketinin ve ardından Lübnan’daki finansal, ekonomik ve siyasi yansımaların ardından geldiğini biliyor. Temmam Selam, “Beyrutlu gençlerin, bıraktığımız ve bizim dışımızdakilerin de terk ettiği boşluğu doldurma zamanı geldi. Lübnanlılar yenilenmek istiyor. Onlara yol açmak için üzerime düşeni yapıyorum. Umuyorum ki yeni nesil, bizim neslimizin hatalarından ders çıkaracak ve başkalarının hırslarından bıkmış, karar ve duruşundan bıkmış Lübnan’ın kurtarılmasına katkıda bulunacaktır” açıklamasında bulundu. Selam, koltuktan ayrıldığını, ancak arenadan ayrılmadığını söylerken, “Evim açık kalacak. 1996 yılında beni tek başıma seçtiğinizde temsil etmekten onur duyduğum ülkemin ve şehrimin sorunlarının takipçisi olmaya devam edeceğim” dedi. Eski Başbakan ayrıca, “Yardım etmeye ve tavsiye vermeye hazırım. Ancak Lübnan’ın geleceğindeki karanlığa rağmen yeni neslin damgasını vurması gerekiyor. Bunun üzerine bahse girerim” şeklinde konuştu.
Siyasetten çekilme kararı, oldukça uzun zaman önce alındı. Ancak Selam’ın açıklaması, 20 Ocak’ta Müstakbel Hareket Genel Başkanı Saad Hariri’nin Lübnan’a dönüşüyle aynı zamana denk geldi. Hariri, seçimlerle ilgili zorlu kararların beklentisiyle Beyrut’a döndü. Bu kararlar arasında, bizzat aday olmayacağı ve bundan daha fazlası da bulunuyor.
Eski Başbakan Selam, isteksizliğinin gerekçelerini sunduğu kısa bir açıklama yaparak, bunun ‘ülkedeki durumun bozulma ve çöküş açısından ulaştığı noktadan’, ‘yeni bir kana, saf milli hedefler peşinde koşan genç ve temiz bir zihne imkan sağlayarak ciddi bir değişime katkı sağlama çabasından’, ‘yeni ve iddialı fikir, yöntem ve uygulamalarla ulus inşa etme yolunu takip etme fırsatı verilmeyi hak eden ve değişim arayan asi insanların taleplerine saygıdan’ kaynaklandığını söyledi.
Selam, “Ulusal Mutabakat Belgesi, Taif Anlaşması ve Lübnan Anayasası’ndan ve egemenlik ve bağımsızlıktan yola çıkarak, milletvekili seçimlerine katılma konusundaki isteksizliğimi, şehrim Beyrut’un kalbinde, iyi insanlarının yanında kaldığımı ve ülkenin yeniden inşasına giden her şeye katkı sağladığımı ilan ediyorum” dedi.
Temmam Selam, Lübnan’ın modern tarihinin zor bir döneminde, 2014- 2016 yılları arasında vekaleten cumhurbaşkanı olarak görev yaptı. Hükümeti, Mayıs 2014’teki cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar ülkeyi yönetmek üzere Şubat 2014’te kuruldu. Ancak Şii Hizbullah ve müttefiklerinin Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın gelişini sağlamak için yaptığı baskılar sonucunda cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kesintiye uğramasından sonra 2016 yılının sonuna kadar kaldı.
‘Lübnan’ın karanfili’ olarak bilinen babası, kendisine miras olarak makamını bırakmadı. Cumhurbaşkanı Emin Cemayel’in dört ayrı dönemde altı hükümet kurmasının ve on seçim dairesi için Beyrut Milletvekilliğini işgal etmesinin ardından başbakanlık görevini üstlenmeyi reddeden Saib Selam, 1984 yılında Lübnan’dan ve siyasi hayattan ayrıldı. Temmam Selam, yaptığı açıklamada, “Ne koltuğu ne de hükümet başkanlığını babamdan miras aldım. Allah ona rahmet eylesin. Daha ziyade siyasi hayata tek başıma girdim. Uzun bir iç savaşı sona erdiren Taif Anlaşması’nın ardından 1990’da, o dönemde boşalan meclis üyeliklerine atananlarla birlikte milletvekilliğine atanmayı reddettim” dedi. Aynı durum eski liderin Lübnan dışında çalışan oğlu Saib’e de yansıyacak. Kendisi, Temmam Selam’ın belirttiği üzere siyasete atılmayı düşünmüyor. Eski Başbakan, “Beyrut’ta ve ailede pek çok yetenek var. Oğluma siyasi bir çalışma miras bırakma sürecinde değilim ve o da buna katılmaya istekli değil. Çünkü mevcut siyasi oyun, bana benzemediği gibi ona da benzemiyor” ifadelerini kullandı.



Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

TT

Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

Magen Oz... İsrail neden Han Yunus'ta yeni bir eksen inşa ediyor?

İsrail ordusu bugün, aynı bölgede Hamas'a ait üç kilometreden uzun büyük bir tünelin imha edildiğini duyurduktan bir gün sonra, kuvvetlerinin “Majin Oz” adı verilen yeni bir eksenin açılışını tamamladığını açıklayarak Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri, özellikle de Han Yunus sakinlerini şaşırttı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, “188. Tugay ve Golani Tugayı güçleri Han Yunus'un doğusu ve batısını ayıran Majin Oz ekseninin açılışını tamamladı. Eksen yaklaşık 15 kilometrelik bir mesafe boyunca uzanıyor.”

Yeni “Majin Oz” ekseni Han Yunus'un doğusunu batıdan ayıracak ve Han Yunus'un Refah'tan ayrılmasını “Morag” ekseniyle de devam ettirecek.

Resim  İsrail ordusu tarafından yayınlanan, soldan sağa çapraz olarak uzanan ve Morag ekseni ile bir noktada kesişen Magen Oz ekseninin görüntüsü

Han Yunus bölgesindeki son hamleler, İsrail'in “insani şehir” olduğunu iddia ettiği ve Refah'taki (Gazze Şeridi'nin güneyi ve Han Yunus) yüz binlerce Gazzeli’nin bir çadır alanına tıkıştırılmasına yol açacak planla aynı zamana denk geliyor.

İsrail ordusuna göre bu yeni eksen, Hamas üzerindeki “baskının” ve Han Yunus Tugayı'na karşı yürütülen savaşın çözümünün merkezi bir parçası.

Bir parçalama politikası

Ancak İsrail, Gazze'yi parçalamak ve Doha'da devam eden dolaylı müzakerelerde İsrail'in Şerit'ten tamamen çekilmesinde ısrar eden Hamas üzerinde baskı kurmak için tesadüfi coğrafi eksenler dayatma politikası izliyor.

Gazze'deki saha kaynakları Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, "Yeni eksen İsrail'in kontrolü altındaki birçok bölgeyi kapsıyor: Kizan en-Neccar, Curti el-Lut, Şeyh Nasır, Mean, Menara, Huza'a, Absan, al-Kara'a ve Beni Suheyla." Kaynaklar, “bu bölgenin, herhangi bir Filistinlinin sınıra yaklaşmasını önlemek için sınırdan 2 kilometreden daha uzağa ulaşan geniş tampon bölgeler oluşturmayı amaçladığını,

bunun da Han Yunus'un doğu bölgesinde yaşayan yüz binlerce kişinin İsrail güçlerinin orada kalması halinde, evlerine dönmesini engellemek anlamına geldiğini” belirtti.

İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre yeni “Magen Oz” ekseninin ilan edilmesiyle Hamas üzerinde daha fazla baskı kurulması amaçlanıyor.

İsrail, Refah'ı Han Yunus'tan ayıran Morag ekseninden çekilmemekte ısrar ederken, İbrani medyasının Refah'ın yaklaşık 2 kilometreye kadar olan bazı bölümlerinde askeri kontrolü sürdürmesi koşuluyla “eksenden çekilmek için müzakerelerde esneklik önerdiği” yönündeki haberleri Hamas reddediyor. Hamas, tamamen çekilene kadar kademeli bir çekilme için harita ve belirli tarihler konusunda ısrar ediyor.

Hamas, özellikle geçtiğimiz ocak ayında gerçekleşen ateşkes sırasında İsrail ordusu tarafından kurulan Netzarim ekseninin (Gazze Şehri'nin güneyinde, Gazze Şeridi'nin kuzeyini merkezinden ve güneyinden ayıran) büyük bir kısmı ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde geçici olarak kurulan eksenlerin bir kısmını ortadan kaldırmayı başardıktan sonra, kademeli geri çekilme ve bu yeni eksenlerin ortadan kaldırılması taleplerinde ısrarcı görünüyor.

Büyük Tünel Yıkıldı

Bu arada İsrail ordusu dün, iki aydan uzun bir süre önce Han Yunus'ta yapılan operasyonlar sırasında keşfedilen büyük bir Hamas tünelini yıktığını duyurdu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, güçlerinin "merkezi bir yeraltı yolunda bulunan tüneli keşfettiğini ve tamamen yok ettiğini" belirterek, tünelin "yaklaşık 3,5 kilometre uzunluğunda olduğunu ve içinde birkaç sığınak bulunduğu" kaydedildi.

Şarku'l Avsat'a konuşan Filistinli saha kaynaklarına göre “bu tünel Hamas'ın askeri kolu olan El Kassam Tugaylarına ait en uzun tünellerden biri ve tünelden birçok tünel ve açılım bulunuyor, savunma tünelleri, komuta ve kontrol için kullanılan tüneller var.”

“Tünelin Mean, Al-Menara ve Han Yunus'un güneydoğusundaki diğer bölgelerde yer aldığını” belirten kaynaklar, “tünelin Kassam Tugayları savaşçıları için savaş düğümleri içerdiğine ve bu tüneli gerek bu bölgelerde gerekse büyük tünelin açıldığı yakın bölgelerde İsrail güçleriyle savaşmak için kullandıklarına” işaret etti.

Kaynaklar, son birkaç haftalarda bu bölgelerde çok sayıda operasyon gerçekleştirildiğini ve İsrail araçlarının patlayıcı düzenekler ve tanksavar füzeleriyle hedef alındığını belirtti.

Kaynaklar, savaşın belirli bir döneminde, büyük tünelin içinde, saha komutanlarının İsrail güçlerine karşı muharebeleri yönettiği, bu güçlerin hareketlerinin izlendiği ve onlara karşı saldırı planlamak için hareketlerinin belgelendiği komuta ve kontrol için özel tüneller bulunduğuna dikkat çekti.

rtgy6u
Gazze tünelinin içindeki bir İsrail askeri, Kasım 2023 (Reuters)

İsrail güçleri, savaşın başlangıcında ve Netzarim ekseninin kontrolünde duyurulduğu gibi, bazıları 2 ve 3 kilometre uzunluğa ulaşan, bazıları Gazze Şeridi'nin kuzeyi ile merkezini birbirine bağlayan ve araçların geçtiği çeşitli büyüklükteki tünellerin imha edildiğini sık sık duyurdu.

İsrail güçleri Gazze Şeridi'nde 20 aydan fazla bir süredir faaliyet göstermelerine, Hamas'ın kabiliyetlerini önemli ölçüde yok etmeyi başardıklarını iddia etmelerine rağmen, Han Yunus örneğinde olduğu gibi girdikleri bölgelere her yeniden girişlerinde daha fazla tünel ortaya çıkarmakta ve bunları yok etmek için çalışmaktadırlar. Saha kaynakları İsrail ordusunun daha önce bu bölgede en az bir kez, bazı bölgelerde ise iki kez operasyon düzenlediğini vurguluyor.