Kanser hastası genç, bacağının kesilip kesilmemesine yazı tura atarak karar verdi

(TikTok / @Alex1leg)
(TikTok / @Alex1leg)
TT

Kanser hastası genç, bacağının kesilip kesilmemesine yazı tura atarak karar verdi

(TikTok / @Alex1leg)
(TikTok / @Alex1leg)

Kanseri iki kez yenen genç, bacağının kesilip kesilmemesine karar verirken yazı tura attığını söyledi.
20 yaşındaki Alexander Parra kendisine ilk kez kanser teşhisi konduğunda ve 9 ay boyunca kemoterapi görmesi gerektiği söylendiğinde henüz 15 yaşındaydı.
Osteosarkom, diğer bir deyişle kemik kanseri teşhisi konan Parra şunları söyledi:
"Dizim normal denemeyecek kadar çok ağrımaya başladı ve sonra dizimde birdenbire büyük bir yumru belirdi. Doktorlar beni randevuya çağırdı ve beni oturtup kanser olduğumu söyledi."
"Beklediğim en son şeydi. Kim lisenin ilk yılının kemoterapiyle başlayacağını düşünür? Kemoterapi berbattı. Vücudumu iyileştirmek için onu öldürüyordu."
Tedavinin başlamasından iki ay sonra doktorlar Parra'ya tümörünün tedaviden bekledikleri şekilde etkilenmediğini söyledi ve gençten diz proteziyle bacağının kesilmesi arasında seçim yapmasını istedi.
Parra kararı için yazı tura atmaya karar verdi ve ampütasyonu seçti.
Bacağı kesildikten sonra doktorlar kanserin yayılmış olduğunu fark etti ve diz protezini seçmiş olsaydı bunu asla fark edemeyeceklerini söyledi.
Parra "Ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yoktu, ben de yazı tura attım ve ampütasyon çıktı. Eğer öyle çıkmasaydı ölmüş olurdum" dedi.
"Yürümeyi yeniden öğrenmek çok zordu. Çok iyi bildiğimi düşündüğüm bir şeyi nasıl yapacağımı öğrenmek zorundaydım."
2017'de kanseri atlattığı söylense de Parra, ertesi yıl 4. evre akciğer kanseri olduğunu öğrendi. Parra'ya üç ay ömrü kaldığı ve yaşama şansının yüzde 10 olduğu söylendi.

Tümörü alınan Parra, New York'taki Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi'nde 6 ay geçirdi ve 2019'da bir kez daha kanseri yendiği söylendi.
Şimdi, üç yılın ardından Parra, paralimpik yüzücü olmak için çalışıyor.
Parra şunları söyledi:
"Kanserden öğrendiğim bir şey varsa asla pes edemeyeceğiniz. İmkansızın karşısına çıkarıldım ama savaşmaya devam etmeyi seçtim."
"Yapmak istediğim tek şey doktorları haksız çıkarmak ve zoru başarmaktı. Artık bunu yaptım ve kendimle daha fazla gurur duyamazdım."
Independent Türkçe



Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
TT

Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)

Bilim insanları primat türlerinde alfa erkek olgusunun pek de gerçek olmadığını tespit etti. Geniş kapsamlı araştırma, dişi ve erkekler arasındaki hiyerarşik ilişkinin daha karmaşık olduğuna işaret ediyor.

İnsanların da içinde yer aldığı primat grubunda ya erkeklerin ya da dişilerin popülasyondaki hakim cinsiyet olduğu düşünülüyordu. Genellikle erkeklerin gruptaki hakimiyeti elinde tuttuğuna inanılıyordu.

Ancak hakemli dergi PNAS'te dün (7 Temmuz) yayımlanan çalışmada durumun sanıldığı kadar net olmadığı ve beklendiğinden daha fazla popülasyonda dişilerin egemen olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacılar maymunlar, lemurlar, tarsiyerler ve lorisler gibi 121 primat türüne ait 253 popülasyondan 5 yıl boyunca veri topladı. Ekip varsayımların ötesinde daha net bilgi edinmek adına ayrıntılı davranış kayıtları toplayıp grup içindeki kavgaları ve kazananları derledi.

Çalışmada karşı cinsler arasındaki kavga ve tartışmaların sanılandan çok daha sık yaşandığı saptandı. Bir grup içindeki anlaşmazlıkların ortalama yarısı dişi ve erkekler arasında geçti. 

Araştırma genelinde incelenen kavgaların yaklaşık yüzde 90'ını erkekler kazandığı için bu açıdan net bir erkek hakimiyeti olduğu söylenebilir.

Öte yandan araştırmacılar popülasyonların sadece yüzde 17'sinde bu durumun gözlemlendiğini söylüyor. İnsanların en yakın akrabalarından şempanze ve bonobolar bu kesimde yer alırken, lemur ve bonoboların da olduğu primat popülasyonlarının yüzde 13'ünde net bir dişi egemenliği vardı.

Geri kalan yüzde 70'lik kısımdaysa bir cinsiyetin diğeri üzerindeki hakimiyet ya orta düzeydeydi ya da hiç yoktu.

Fransa'daki Montpellier Üniversitesi'nden çalışmanın başyazarı Dr. Élise Huchard, "Sıkı bir erkek egemenliği gerçekten azınlıkta" diyerek ekliyor: 

Bunun çoğunluk olmasını beklemiyorduk çünkü literatürü iyi biliyoruz ancak yüzde 20'nin altında kalmasını pek beklemezdik.

Erkek egemenliğinin daha net olduğu gruplarda, bu cinsiyetin vücut veya dişlerinin daha büyük olduğu gözlemlendi. Ayrıca dişilerin kaçıp ağaçlara tırmanamadığı popülasyonlarda da benzer bir durum vardı.

Öte yandan dişiler hakimiyetini, üremeden gelen güçleriyle kazanıyordu. Dr. Huchard, "Bir dişi çiftleşmek istemiyorsa, erkek bu konuda hiçbir şey yapamaz" diye açıklıyor: 

Dişiler üremeyi kontrol ettiklerinde, bunu erkeklere karşı bir güç mekanizması olarak kullanabiliyorlar.

Bilim insanları ayrıca dişilerin birbirleriyle rekabet ettiği ve erkeklerin yavrulara daha fazla baktığı gruplarda da dişi egemenliğinin daha yaygın olduğunu gözlemledi. Bu türlerde dişiler ya genellikle yalnız oluyor ya da sadece erkek-dişi çiftleri halinde yaşıyorlar. Bu durum tek eşliliğin dişi hakimiyetiyle bağlantılı olduğu anlamına gelebilir.

Araştırmacılar bu sonuçların doğrudan insanlara uygulanamayabileceğini ancak yakın akraba türlerdeki cinsiyet rollerinde şaşırtıcı bir esnekliğe işaret ettiğini söylüyor. 

Dr. Huchard, "Bu sonuçlar, insanlık tarihinde daha sonra ortaya çıkan tarım toplumlarına kıyasla daha eşitlikçi olan avcı-toplayıcılar arasındaki kadın-erkek ilişkileri hakkında bildiklerimizle epey örtüşüyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, BCC Science Focus, PNAS