Galatasaray'da küme düşme tehlikesi ve istifa protestoları... Gökçe: Bu aritmetik bugünlerde Galatasaray'ın hiç işine gelmiyor

Galatasaray, Süper Lig'de oynadığı son 11 maçtan sadece 1 galibiyet çıkarabildi / Fotoğraf: AA
Galatasaray, Süper Lig'de oynadığı son 11 maçtan sadece 1 galibiyet çıkarabildi / Fotoğraf: AA
TT

Galatasaray'da küme düşme tehlikesi ve istifa protestoları... Gökçe: Bu aritmetik bugünlerde Galatasaray'ın hiç işine gelmiyor

Galatasaray, Süper Lig'de oynadığı son 11 maçtan sadece 1 galibiyet çıkarabildi / Fotoğraf: AA
Galatasaray, Süper Lig'de oynadığı son 11 maçtan sadece 1 galibiyet çıkarabildi / Fotoğraf: AA

Süper Lig'in 22. haftasında Kasımpaşa'yı ağırlayan Galatasaray, sahadan yenilgiyle ayrılarak taraftarlarını hayal kırıklığına uğrattı.
Ligde oynadığı son 11 müsabakada sadece 1 kez kazanabilen sarı-kırmızılı kulüpte tepkiler Burak Elmas ve yönetim kurulu ile futbolculara yöneldi.
Fatih Terim sonrası göreve getirilen Domenec Torrent'e maç öncesi destek veren Galatasaray taraftarlarının birçok futbolcuyu da ıslıkla protesto ettiği görüldü.

Galatasaray'ın son dönemde elde ettiği başarısız sonuçlar, ağır bir tabloyu da göz önüne serdi. 
Bu sezon Avrupa'da namağlup lider olarak yoluna devam eden sarı-kırmızılılar, Türkiye'de ise bu başarıdan oldukça uzak.
Galatasaray, Süper Lig'de geride kalan 22 haftayı 27 puanla 13. sırada tamamladı. Küme düşme hattında 17. sıradaki Antalyaspor ile arasında sadece 4 puan bulunuyor.
İstanbul temsilcisi için asıl tehlike ise bundan sonra başlıyor. 
Sarı-kırmızılı ekip 23 Ocak'ta lider Trabzonspor, 6 Şubat'ta Alanyaspor ve 12 Şubat'ta ise Kayserispor ile zorlu mücadelelere çıkacak. 
Söz konusu maçlarda yaşanabilecek kayıplar, Galatasaray'ı küme düşme potasına sokabilir.

"Kaliteyle hayal kırıklığının iç içe geçtiği bir durum"
Spor yazarı Attila Gökçe, Galatasaray'ın içine düştüğü sarmalı ve buradan çıkış yollarını Independent Türkçe'ye değerlendirdi
Gökçe, Avrupa'da zirvede yer alan ancak Süper Lig'de bu görüntüsünden uzak olan ve büyük bir düşüş içerisine giren Galatasaray'la ilgili, "Paradoks bir durum bu tabii. Kaliteyle hayal kırıklığının iç içe geçtiği bir durum" dedi. 
Türkiye'de, Türk futbolunda en çok sıçrama yapan, parlayan, yıldız düzeyine çıkan Kerem Aktürkoğlu ve Marcao'nun da Galatasaray'da olduğunu hatırlatan Gökçe, "Ama birçok hayal kırıklığı yaratan, kalitesi tartışılan oyuncu da Galatasaray'da" ifadelerini kullandı.  

"İki güç arasında manyetik rüzgarlar estiği zaman futbolcuların kendilerini korumaları zordur" 
Bu oluşuma sezon başında teknik heyet ve yönetimin üzerinde anlaşarak adım attıklarını hatırlatan Gökçe, "Bu çok iyi başlayan, üzerine ittifak edilmiş 3 yıllık bir projeydi. Ama yıllardan beri olduğu gibi Fatih Terim'le Galatasaray Başkanları arasında birbirlerini taşıyamama sorunu yaşandığından proje zaman zaman hem yönetimin hem Fatih Hoca'nın hatalı uygulamaları, yanılmalarıyla ve başvurulan operasyonlarla proje olmaktan çıktı. Son ay karşılıklı sürtüşmeler başladı. Bir taraf 'Sonuna kadar çalışacağım, istifa etmeyeceğim' derken öteki taraf çağırdı ve işine son verdi. Şimdi böyle iki güç arasında manyetik rüzgarlar estiği zaman futbolcuların kendilerini korumaları zordur. Mental olarak dağılmışlardır. Onları motive edecek kişiler, kurumlar zaaf gösterince, devre dışı olunca futbolcular kendi hallerine kalırlar. Bunun bir adım ötesi de kendi aralarındaki gruplaşmalar, çekişmeler olabilir" diye konuştu.

Attila Gökçe / Fotoğraf: Twitter
"Galatasaray takımı inanılmaz bir mental problemle karşı karşıya"
"Galatasaray futbol takımı inanılmaz bir mental problemle karşı karşıya" diyen Gökçe, şunları kaydetti:
"Zihinsel, psikolojik, ruhsal problem ile karşı karşıya. Birçok futbolcu belki sahaya çıkmak, oynamak istemiyor. O gün yedek kulübesinde olmak daha rahat ettiriyor belki onları. Bu, antrenmanda çalışma ya da maça çıktıysa oynama enerjisini azaltan negatif bir durum. Dolayısıyla bu sorunu çözmek için yönetimin hamleler yapması gerekir. Yaptığı hamleler bir İspanyol hoca, bir danışman (Luis Campos). Danışman getirmek nedir? Yeterli midir? Doğru mudur? Bunu zamanla göreceğiz."

"Bu aritmetik bugünlerde Galatasaray'ın hiç işine gelmiyor, daha kötü günleri görebilir"
Fatih Terim'in ayrılığı sonrası göreve getirilen Domenec Torrent'in çıktığı iki maç sonunda beklemediği bir tabloyla karşılaştığına değinen Gökçe, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elbette Fatih Terim ayrıldıktan sonra -ki o da yanlış- biri gelecekti. O gelen kişi Galatasaray'ın yaralarını ne kadar sarıp yeni bir yapılanma biçimi ya da sezona salimen bitirme etkinliği gösterebilir bu tartışma konusu. Çünkü hoca, Hatayspor'dan sonra Kasımpaşa karşısında da arzu etmediği sonuçlarla karşı karşıya. 7 gol yedi takım. Yani bu aritmetik, bugünlerde Galatasaray'ın hiç işine gelmiyor. Daha kötü günleri görebilir."

"Trabzonspor maçı futbolcuları, taraftarı bir yere kadar motive edebilir"
Galatasaray'ın Süper Lig'in 23. haftasında oynayacağı Trabzonspor maçının oldukça önem arz edeceğini vurgulayan Gökçe, "Şöyle bir şey var: Trabzonspor maçı futbolcuları, taraftarı bir yere kadar motive edebilir. Ama bunun için yapılması gerekenler önce kaleci İsmail Çipe'ye kişisel olarak bu başarısız sonuçların tek mesulü olmadığı hatırlatılmalı. Trabzon'un hangi oyunu oynadığı, kimlerle oynadığı biliniyor. Galatasaray böyle bir oyunda paniğe kapılmadan mücadele ederse arkasından bulacağı büyük taraftar desteğiyle belki ligin akışını bile değiştirebilir. Yetersiz olanlar, performansı kötü olanlar vardır ama ne olursa olsun Galatasaray formasını giyiyorlar. Başrol oynayan, lider bir takımla iyi bir oyun ortaya koyup, iyi bir sonuç alarak, kendilerinin başrol oyuncusu olduğunu, tepe rekabetini unutmadıklarını ortaya koyabilirler. Bu olur mu? Olabilir. Olmayacak şey değil. Yönetim ve hocanın bu anlamda bir enerji ortaya koyması lazım" değerlendirmesinde bulundu. 

Kasımpaşa maçını izlemeye gelen Galatasaraylı bazı taraftarların Fatih Terim maskesi taktıkları görüldü / Fotoğraf: AA
"Bütün bunlar toplanınca Galatasaray'ın işi hiç de kolay değil"
Galatasaray'ın Trabzonspor maçı sonrası Alanyaspor ve Kayserispor müsabakalarına değinen Gökçe, görüşlerini şöyle aktardı:
"Alanyaspor 'ne yapacağı belli olmayan, netameli' bir takım. Bütün aşamalarında iyi futbol oynayan bir ekip. Son zamanlarda kendilerinden beklenen performansı kaybettiler belki ama Galatasaray için çok ciddi bir rakip. Kaldı ki Galatasaray'ı son 2-3 yıl içinde İstanbul'da birden fazla yenmiş, kupadan elemiş bir takım. Bunu bir kenara not edelim. Bu zorluk derecesi yüksek bir maç. Artı Kayserispor maçı var. Türkiye'de en iyi taktisyen olan, elindeki futbolculardan en yüksek düzeyde en yüksek derecede yararlanan, takımı küme düşme psikolojisinin dışına taşıyıp şimdi 'Avrupa kupalarına ulaşır mıyız? Katılabilir miyiz' diye orta sıraların da üstüne çıkarma çabası gösteren bir takım. Pozitifleri çok Kayserispor'un. Bu maç da zor olacak Galatasaray için. Kaldı ki Hikmet Karaman büyüklerin başına dert olan bir hocadır. Bütün bunlar toplanınca Galatasaray'ın işi hiç de kolay değil."

"Yönetimin uzman kişilerle görüşüp başarı için acil bir kriz yönetimi hazırlaması lazım"
Bu sürecin kolay atlatılabilmesi için Galatasaray yönetimine öneride bulunan Gökçe, sözlerini şöyle noktaladı:
"Yönetimin belki dışarıdan uzman kişilerle görüşüp başarı için neler yapması gerektiğini, akıllı bir yol haritası çıkararak ona göre acil bir kriz yönetimi hazırlaması lazım. İflas halindeki konkordatolu şirketlerde büyük sorumluluklar taşıyan insanlar da bu tür akılcı yol bulup, bazı güçleri, bazı arayışları devreye sokabilirler. Tabii sportif anlamda ahlaklı şeylerden bahsediyorum. Yanlış anlaşılmasın 'etik ve bilimsel yollar' diyorum, başka bir şey demiyorum." 
Independent Türkçe



PSG galibiyetine rağmen Enrique’den uyarı

Paris Saint-Germain'in teknik direktörü Luis Enrique (Reuters)
Paris Saint-Germain'in teknik direktörü Luis Enrique (Reuters)
TT

PSG galibiyetine rağmen Enrique’den uyarı

Paris Saint-Germain'in teknik direktörü Luis Enrique (Reuters)
Paris Saint-Germain'in teknik direktörü Luis Enrique (Reuters)

Paris Saint-Germain Teknik Direktörü Luis Enrique, Ligue 1’de Metz’i 3-2 mağlup ettikleri karşılaşmada takımının büyük sıkıntı yaşadığını ve ilk 11’de zorunlu değişiklikler yapmak durumunda kaldığını söyledi.

Enrique, maçın ardından Ligue 1 Plus platformuna yaptığı açıklamada, “Son derece zor bir maçtı ve bunu karşılaşma öncesinde de biliyorduk. Metz özellikle ikinci yarıda etkili bir performans sergiledi ve işimizi oldukça zorlaştırdı” dedi.

Maçın kırılma anlarında orta saha kontrolünü kaybettiklerini belirten İspanyol çalıştırıcı, zorunlu rotasyonların ardından oyunun dengesinin PSG aleyhine bozulduğunu kaydetti.

Altyapıdan genç oyunculara forma şansı vermesiyle ilgili de konuşan Enrique, “Yetenekli genç oyunculara güvenmek kulübümüzün temel özelliklerinden biri” diye konuştu.

Genç oyuncuların sahadaki performansından memnun kaldığını dile getiren Enrique, ikinci yarıda maçın temposunu ve kontrolünü ele almakta zorlandıklarını vurguladı.


Salih Yoluç ve Ayhancan Güven'in yarışacağı WEC nedir?

Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)
Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)
TT

Salih Yoluç ve Ayhancan Güven'in yarışacağı WEC nedir?

Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)
Serinin en ünlü ve prestijli yarışı, Fransa'da gerçekleştirilen Le Mans 24 Saat (WEC)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta Racing Team Turkey'nin Asian Le Mans Series'te yarışacağını açıklaması, motor sporları hayranlarının gözünü Dünya Dayanıklılık Şampiyonası'na (WEC) çevirdi. Biz de bu hafta WEC'i inceleyeceğiz.

FIA WEC, 2012'de FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu) ve Automobile Club de l'Ouest (ACO) tarafından kuruldu. Şampiyona, 6 saatten 24 saate kadar sürebilen uzun mesafeli yarışları içeriyor. Serinin temel özelliği, aracın performansıyla birlikte dayanıklılığı, yakıt stratejisini, lastik yönetimini ve pilot değişim temposunu aynı anda test eden bir format sunması.

WEC, yıllar içinde üretici katılımı açısından da motor sporlarının en yoğun rekabetçi alanlarından biri haline geldi. 2026 sezonunda 14 üretici mücadele edecek:
Alpine, Aston Martin, BMW, Cadillac, Corvette, Ferrari, Ford, Genesis (yeni katılım), Lexus, McLaren, Mercedes-AMG, Peugeot, Porsche ve Toyota.

Bu geniş üretici listesi, serinin teknoloji geliştirme açısından önemini de yansıtıyor. Yarışlarda kullanılan aerodinamik paketler, hibrit sistemler, dayanıklılık parçaları ve güvenlik çözümleri daha sonra üreticilerin yol araçlarına adapte ediliyor. Bu nedenle WEC, hem pist hem de ticari otomotiv sektörü için bir inovasyon laboratuvarı niteliğinde.

WEC'te yarışan arabalar temelde iki sınıfa ayrılıyor: Hypercar ve LMGT3. Bu ayrım ilk bakışta karmaşık görünebilir ama aslında basit bir mantığa dayanıyor. Hypercar sınıfı, şampiyonanın zirvesi kabul ediliyor.

Bu sınıftaki araçlar tamamen yarış için tasarlanmış, ileri mühendislik ürünleri. Onları yollarda görebileceğimiz bir otomobille karşılaştırmak mümkün değil. Üreticiler, Ferrari'den Porsche'ye, Toyota'dan Peugeot'ya kadar, kendi özel tasarımlarını geliştirip dayanıklılık yarışlarının sınırlarını zorlayan araçlar ortaya koyuyor.

Bu sınıfın amacı hız, teknoloji ve mühendislik üstünlüğü. Le Mans 24 Saat gibi dev bir yarışı genel klasmanda kazanan ekip de her zaman Hypercar kategorisinden çıkıyor. Yani bu sınıf, hem marka prestiji hem de teknik rekabet açısından şampiyonanın kalbi.

LMGT3 ise çok daha tanıdık bir görüntü sunuyor. Bu araçlar, herkesin günlük hayatta gördüğü veya bildiği spor otomobillerin yarışa uyarlanmış versiyonları.

Porsche 911, Ferrari 296, BMW M4 veya Aston Martin Vantage gibi modeller, LMGT3 sınıfında ciddi bir dönüşüm geçirmiş halleriyle piste çıkıyor. Bu dönüşüm; daha hafif gövde, artırılmış aerodinamik parçalar, yarış frenleri ve güvenlik ekipmanları gibi birçok değişikliği içeriyor.

Ancak araçların temel silueti ve karakteri hâlâ yol versiyonunu hatırlatıyor. Bu nedenle LMGT3 yarışları genellikle çok yakın mücadelelere sahne oluyor çünkü araçların performansları birbirine epey yakın.

Bu iki sınıfın en ilginç yanıysa aynı anda, aynı pistte yarışmaları. Hypercar'lar daha hızlı olduğundan yarış boyunca LMGT3 araçlarına tur bindiriyorlar.

Bu durum, izleyenler için sürekli hareket, trafik yönetimi ve strateji gerektiren çok katmanlı bir yarış deneyimi oluşturuyor. Sürücüler sadece kendi içinde rekabet etmiyor, aynı zamanda farklı sınıflardan gelen tempolara uyum sağlamak zorunda kalıyor. İşte dayanıklılık yarışlarının hem karmaşık hem de büyüleyici olmasının nedeni bu.

WEC'teki sınıf ayrımı aslında şampiyonanın ruhunu oluşturan çeşitliliğin ta kendisi. Hypercar sınıfı üreticilerin teknoloji gösterisi, LMGT3 ise tanıdık spor otomobillerin yarış ruhunu temsil ediyor. Bu iki dünyanın tek bir yarışta buluşması, WEC'i diğer tüm motor sporlarından farklı ve benzersiz kılıyor.

WEC’de her yarış hafta sonu, belirli bir akışa sahip programla ilerliyor. Hafta sonu antrenman seanslarıyla başlıyor. Bu seanslarda takımlar araç ayarlarını denerken, yakıt tüketimini, lastik davranışlarını ve pist koşullarını analiz ediyor.

Ardından sıralama turları başlıyor. 2025’te yenilenen ve 2026’da da devam edecek bu formatta, her sınıf için önce 12 dakikalık bir sıralama bölümü yapılıyor. Bu bölümde en hızlı turları atan ilk 10 araç, Hyperpole adı verilen final seansına kalıyor. Hyperpole kısa, stresli ve tamamen hız odaklı bir mücadele; burada atılan en hızlı tur, yarışa kimin pole pozisyonundan başlayacağını belirliyor.

Tüm bu yapı hem rekabeti sıkı tutmak hem de seyirciye heyecan dolu bir hafta sonu sunmak için tasarlanmış durumda.

csdfgth
Takvim, WEC'in küresel görünürlüğünü artırmak amacıyla farklı pazarlara hitap edecek şekilde planlanmış durumda (WEC)

Türk motor sporları tarihinde uluslararası başarılarıyla bilinen Salih Yoluç, 2026'da WEC'e resmi dönüş yapacağını açıkladı. Daha önce Le Mans dahil birçok dayanıklılık yarışında zafer kazandı ve GT kategorilerinde önemli dereceler elde etti. 2026 sezonu için hedefi, LMGT3 sınıfında istikrarlı bir performans ortaya koymak.

Geçen yılın DTM şampiyonu Ayhancan Güven ise 2026'da Manthey Racing'le WEC'te yarışacak. Porsche destekli kariyerinin ardından dayanıklılık arenalarına geçişi, onun için yeni bir profesyonel sayfa anlamına geliyor. Sprint yarışlarındaki agresif ve kontrollü sürüş stilini uzun mesafe formatına nasıl adapte edeceği merakla bekleniyor.

Her iki pilotun da aynı sezon WEC'te yer alması, Türk motor sporları camiası adına tarihi bir gelişme. 

Racing Team Turkey'nin mücadele edeceği Asian Le Mans Series (ALMS), dayanıklılık yarışlarının Asya ayağını temsil eden FIA onaylı bir şampiyona.

Genellikle 4 saatlik yarışlardan oluşan bu seri LMP2, LMP3 ve GT sınıflarını içeriyor.

Takımların WEC öncesi araçlarını test etmeleri için önemli bir hazırlık kategorisi Asian Le Mans Series'te gösterilen başarılar, ekiplerin Le Mans 24 Saat için davet alma şansını doğrudan etkiliyor. Racing Team Turkey'nin katılımı, hem sportif hem de uluslararası görünürlük açısından ciddi önem taşıyor.

WEC, modern motor sporlarının en teknik, en stratejik ve en çok dayanıklılık gerektiren platformlarından biri. 2026 sezonuna girerken hem üretici sayısının artması hem de sınıflardaki rekabet dengesi, şampiyonayı daha çekişmeli bir hale getiriyor. Yoluç ve Güven'in aynı sezonda yer alması ve Racing Team Turkey'nin ALMS programı ise Türkiye adına tarihi bir dönem başlatıyor.

2026 sezonu, Türk motor sporları tutkunları için kaçırılmaması gereken bir dönem olacak.

Kaynaklar: WEC, ALMS


Mike Tyson, Floyd Mayweather maçının yer ve zamanını açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Mike Tyson, Floyd Mayweather maçının yer ve zamanını açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Mike Tyson, Floyd Mayweather'la planladığı gösteri maçının martta Afrika'da gerçekleşeceğini öne sürdü.

Tyson ve Mayweather'ın 2026 baharında dövüşeceği eylülde duyurulmuş ancak herhangi bir yer veya tarih açıklanmamıştı.

Bu detaylar henüz resmi olmasa da Tyson, geçen hafta "Mike Tyson'la Bir Deneyim" adlı etkinlikte konuşurken konuya değindi.

59 yaşındaki eski dünya ağırsıklet şampiyonu, "Floyd Mayweather, buna inanabiliyor musun?" dedi.

Martta Afrika'da olacak. İnanılmaz olacak, tüm rekorları kıracak. Sporun gelmiş geçmiş en büyük etkinliklerinden biri olacak.

Tyson en son Kasım 2024'te, 8 rauntluk profesyonel bir maçta eski YouTuber Jake Paul'la karşılaşmış ve puanla kaybetmişti. Bu, Tyson'ın 2020'de kendisi gibi boks ikonu Roy Jones Jr.'a karşı çıktığı gösteri maçından bu yana ilk karşılaşması ve 2005'ten beri ilk profesyonel müsabakasıydı.

Öte yandan Mayweather, eski UFC şampiyonu Conor McGregor'ı boks kariyerindeki ilk maçında nakavt ettikten sonra 2017'de 50-0'lık mükemmel bir karneyle emekliye ayrılmıştı. Ancak 48 yaşındaki sporcu daha sonra çok sayıda gösteri maçında mücadele etti.

Mayweather-Tyson karşılaşması gösteri maçı olarak duyurulsa da tarih, yer veya kurallar açıklanmadı ve hatta Mayweather'la Manny Pacquiao arasında bir rövanş karşılaşmasının, iki Amerikalının dövüşeceği bu müsabakayı engelleyebileceği bile düşünülüyordu.

Pacquiao ekimde, Mayweather'la rövanş maçından bahsederken "Şu anda görüşmeler sürüyor" demişti. 2015'te Mayweather, tarihin en yüksek hasılatlı boks maçında Filipinli boksörü puanla yenmişti.

46 yaşındaki Pacquiao, "Birbirimizi anlayıp anlayamayacağımıza bağlı" diye devam etmişti.

Ekiplerimiz doğrudan koordinasyon içinde. Rövanş yakında gerçekleşirse boks dünyasının heyecanlanacağından eminim. Kendi kararı, bu yüzden Mike Tyson'la dövüşmesini engelleyemem. [Birbirimizle] neredeyse aynı fikirdeyiz ancak hâlâ müzakere ettiğimiz birkaç detay var. Muhtemelen Las Vegas'ta gerçekleşecek. [Eski dünya şampiyonu Vasyl] Lomachenko'yla bir gösteri maçı için de bir görüşmemiz var. Ancak şu anda müzakere ettiğimiz Mayweather maçı gerçek bir dövüş.

Bu yaz profesyonel boksa geri dönen Pacquiao, WBC yarı ortasıklet kemeri için Mario Barrios'a meydan okumuştu. Pacquiao, 30 yaşındaki boksörle berabere kalmıştı.

Independent Türkçe