Koronavirüsün endemik bir hastalığa dönüşmesi ne anlama geliyor?

Koronavirüsün formunu gösteren açıklayıcı görüntüsü (CDC)
Koronavirüsün formunu gösteren açıklayıcı görüntüsü (CDC)
TT

Koronavirüsün endemik bir hastalığa dönüşmesi ne anlama geliyor?

Koronavirüsün formunu gösteren açıklayıcı görüntüsü (CDC)
Koronavirüsün formunu gösteren açıklayıcı görüntüsü (CDC)

Uzmanlar, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının endemik bir hastalığa dönüşmesini ve onunla yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini düşünüyor.
Omikron varyantının dünya genelinde yayılmasıyla birlikte enfeksiyon sayısında ani bir artış yaşanıyor. Washington Post gazetesi, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne (CDC) göre koronavirüs salgınının, pandemik ve endemik hastalık gibi terimler arasında fark olduğunu aktardı.
Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Vakfı Direktörü Dr. William Schaffner, salgının genellikle zaman ve coğrafya ile sınırlı olan büyük bir hastalık olduğunu söyledi.
Pandemi ise hastalığın daha geniş bir coğrafi alanda yayılmasıdır ve genellikle dünya çapındadır. Pandemi, genellikle insanların bağışıklığı olmamasıyla yeni bir virüs türünden kaynaklanır.
CDC, endemik hastalığı, bir hastalığın belirli bir coğrafi bölge içinde alışılmış yayılımı olarak tanımlar.
Johns Hopkins Üniversitesi Bulaşıcı Hastalıklar Bölümü Profesörü Stuart Campbell Ray, bunun ‘hastalık bulaşmasının beklenmedik bir şekilde yıkıcı olmadığı nokta’ anlamına geldiğini söyledi.
CDC Direktörü Rochelle Walensky geçtiğimiz Aralık ayında MSNBC’ye verdiği demeçte, koronavirüsün ABD ve dünya genelinde endemik olma potansiyelinin olduğunu söyledi. Walensky, grip gibi küçük zorluklara neden olan endemik birçok hastalığın olduğuna dikkati çekti.
Gazete, koronavirüsün endemik bir hastalığa dönüşmesinin salgının bitmek üzere olduğu anlamına gelmediğini, çünkü ABD dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinde vaka sayısında yaşanan artışın yanı sıra hastaneye yatışlar ve son derece bulaşıcı Omikron mutantının neden olduğu ölümlerin yaşandığını bildirdi.
Uzmanlar, koronavirüsün endemik bir hastalığa dönüşmesiyle hayatlarımızın pandemi öncesine geri dönemeyeceğini düşünüyor.
Massachusetts Genel Hastanesi’nde bulaşıcı hastalıklar uzmanı olan Dr. Jacob Lemieux, endemik hastalık teriminin, bu ‘korkunç, talihsiz yolculukta’ bulunduğumuz yer için faydalı bir kavram olduğunu açıkladı.
Yale Halk Sağlığı Okulu'nda mikrobiyal epidemiyoloji ve patoloji bölümü başkanı Albert Ko, pandemi aşamasından salgın aşamasına geçileceğini, bunun kademeli bir süreç olduğunu söyledi.
Schaffner ise açıklamasında, “Salgının bitmesi virüsün bittiği anlamına gelmiyor, sadece bu şekilde onunla yaşıyor ve virüsün özelliklerine göre bunu yapmaya devam ediyoruz” dedi.

Hastalık daha az zararlı bir hale mi gelecek?
Ray, ‘endemik’ kelimesiyle ilgili en büyük yanılgının, hafif bir hastalığı ifade etmek ve endemik hastalığın zararlı olmadığı anlamına gelmediğini vurgulayarak, sadece hastalığın nispeten istikrarlı ve öngörülebilir olduğu anlamına geldiğini aktardı. Örneğin grip, son yıllarda her yıl yüz binlerce hastaneye yatışın yanı sıra ve 12 bin ila 52 bin insanın ölüme neden olmuyor. Hastalık endemik olduğunda, gripte olduğu gibi bulaşma seviyeleri mevsime göre değişim gösterebiliyor.
Ko, bir hastalığın, yeni mutasyonların ortaya çıkması veya aşı oranlarındaki düşüşün insanları hastalıktan daha tehlikeli mutasyonlara karşı savunmasız hale getirmesiyle direnç gösterebileceğini söyledi.
Önceki grip salgınlarına örnek veren Ray, “Genellikle salgın olarak düşündüğümüz virüsün salgın suşlarına sahip olabiliriz ve sanırım gelecekte koronavirüs ile böyle bir aşama görebiliriz” dedi.
Uzmanlar, virüsün bulaşma düzeyi ile insanlarda bağışıklık düzeyi arasında bir denge olduğunda salgın endemik bir duruma geçeceğinde kesin bir yanıt vermenin zor olduğunu söyledi. Ayrıca, yeni mutasyonun izlenmesi için küresel çabaların sürdürülmesi gerektiğinin önemini vurguladı.
Washington Post, koronavirüsün endemik bir hastalığa dönüşümünün kademeli olacağını ve dikkatli olmayı gerektirdiğini kaydetti.



Bu yılın çok konuşulan Oscar galibinden iddialı proje

Anora'da filme adını veren karakteri oynayan Mikey Madison, bir Rus oligarkın oğluyla evlenen New Yorklu seks işçisi rolündeydi (Neon)
Anora'da filme adını veren karakteri oynayan Mikey Madison, bir Rus oligarkın oğluyla evlenen New Yorklu seks işçisi rolündeydi (Neon)
TT

Bu yılın çok konuşulan Oscar galibinden iddialı proje

Anora'da filme adını veren karakteri oynayan Mikey Madison, bir Rus oligarkın oğluyla evlenen New Yorklu seks işçisi rolündeydi (Neon)
Anora'da filme adını veren karakteri oynayan Mikey Madison, bir Rus oligarkın oğluyla evlenen New Yorklu seks işçisi rolündeydi (Neon)

Oscar ödüllü oyuncu Mikey Madison'ın yeni projesi belli oldu... Madison, Kirsten Dunst'la birlikte Reptilia adlı gerilim filminde başrolleri paylaşacak.

26 yaşındaki Madison, Cannes'da Altın Palmiye kazanan Sean Baker imzalı Anora'daki performansının ardından kariyerine hız kesmeden devam ediyor. Oyuncu, Reptilia adlı yapımda Kirsten Dunst'la birlikte kamera karşısına geçecek. Film, gizemli bir denizkızı tarafından baştan çıkarılan bir diş hijyenistinin, Florida'nın egzotik hayvan ticaretiyle dolu karanlık ve tehlikeli yeraltı dünyasına çekilişini konu alıyor.

Oscar adayı filmin yönetmeni çekecek

Filmin yönetmen koltuğunda, 2019 yapımı çarpıcı drama Monos'la tanınan Alejandro Landes Echavarría oturacak. Senaryosu da Landes Echavarría ve Duke Merriman imzası taşıyan Reptilia'nın çekimlerine sonbaharda başlanması planlanıyor.

Landes Echavarría'nın önceki filmi Monos, 2019 Sundance Film Festivali'nde Dünya Sineması Dramatik Jüri Özel Ödülü kazanmış, ardından BFI Londra Film Festivali'nde En İyi Film seçilmişti. Monos, Kolombiya'nın 92. Akademi Ödülleri'nde En İyi Uluslararası Film dalındaki adayı da olmuştu. Yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi Porfirio ise 2011'de Cannes Yönetmenlerin On Beş Günü seçkisinde gösterilmişti. İlk belgeseli Cocalero ise 2007'de Sundance'te prömiyer yapmıştı.

Madison, Anora'dan önce Çığlık 5 (Scream 5), Quentin Tarantino'nun Bir Zamanlar... Hollywood'da (Once Upon a Time in Hollywood) ve FX dizisi Better Things'deki performanslarıyla tanınıyordu.

43 yaşındaki Dunst ise Melankoli'yle (Melancholia) Cannes Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazanmış, Köpeğin Pençesi'yle (The Power of the Dog) de Oscar adaylığı elde etmişti. Dunst'ın diğer önemli yapımları arasında Masumiyetin İntiharı (The Virgin Suicides), Marie Antoinette ve Örümcek Adam (Spider-Man) serisi yer alıyor. 

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter