İtalya’da 2 bin doktor aşı olmak istemediği için açığa alındı

İtalya’nın kuzeyinde bulunan Cremona bölgesindeki bir sağlık görevlisi, Kovid-19 hastası ile ilgileniyor (AFP)
İtalya’nın kuzeyinde bulunan Cremona bölgesindeki bir sağlık görevlisi, Kovid-19 hastası ile ilgileniyor (AFP)
TT

İtalya’da 2 bin doktor aşı olmak istemediği için açığa alındı

İtalya’nın kuzeyinde bulunan Cremona bölgesindeki bir sağlık görevlisi, Kovid-19 hastası ile ilgileniyor (AFP)
İtalya’nın kuzeyinde bulunan Cremona bölgesindeki bir sağlık görevlisi, Kovid-19 hastası ile ilgileniyor (AFP)

İtalya’da bir sağlık kuruluşu, yaklaşık bin 913 doktorun ve diş hekiminin koronavirüs aşısı olmayı reddettiği için açığa alındığını açıkladı.
Ulusal Cerrahlar ve Diş Hekimleri Derneği (FNOMCEO), söz konusu sağlık görevlilerinin aşı olduklarına dair herhangi bir belge sunmadığını açıkladı.
Şarku’l Avsat’ın DPA’dan aktardığına göre Kasım ayında bin 656 sağlık görevlisi açığa alınmıştı. Nisan ayında yürürlüğe giren bir kanun ile sağlık görevlilerinin koronavirüse karşı aşı yaptırması gerekiyor.
FNOMCEO, İtalya’da toplamda 33 bin 500’den fazla sağlık görevlisinin aşı olmadığını belirtti. Bu sayı, henüz aşı olmamışları, başka bir ülkede aşı olanları ve sağlık nedenleri yüzünden aşı olamayan kişileri de içeriyor.
Ayrıca yaklaşık 6 bin hemşire ve diğer sağlık görevlileri aşı yaptırmadıkları için işten uzaklaştırıldı. Yapılan açıklamada çok fazla sayıda görevlinin Kovid-19 nedeniyle karantinada olduğu belirtildi.

İtalya’da günlük vaka sayısında artış yaşanıyor
İtalya’daki Yüksek Sağlık Enstitüsü, son 7 gün içerisinde ortalama 100 bin kişi içinde 2 bin 11 kişinin koronavirüse yakalandığını belirtti. Ülkede haftalık vaka oranının bin 988’e ulaştığı ifade edildi.
Enstitü, koronavirüse yakalanan kişilerin yaklaşık yüzde 17’sinin yoğun bakımda tedavi gördüğünü ve yoğun bakımdaki hasta sayısında geçen haftalara göre bir değişme olmadığını açıkladı.
Enstitü, hastanelerdeki vaka sayının artarak yüzde 31’e yükseldiğini belirtti.
2022 yılının başlangıcından bu yana vaka sayısındaki artış nedeniyle İtalya hükümeti salgınla mücadele etmek için önlemleri sıkılaştırmaya başladı.
Geçtiğimiz Perşembe gününden bu yana İtalya halkı, kuaförlere ve güzellik salonlarına girmeden önce negatif bir CPR testi ibraz etmek zorunda kaldı. Ocak ayının başında hükümet, 50 yaşın üstündeki kişilerin koronavirüs aşısı yaptırmasının zorunlu olduğunu açıklamıştı.
Resmi veriler, 50 yaş üstü kişilerin aşı olmasıyla ülkede aşı olan kişi sayısının arttığını gösteriyor.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”