İşgalci güçlerin bariyerlerine rağmen 50 bin kişi Mescid-i Aksa’da namaz kıldı

Batı Şeria’da barışçıl yürüyüşlere yapılan müdahaleler sırasında onlarca kişi yaralandı.

İsrail güçlerinden iki unsur dün El-Halil’de düzenlenen protesto yürüyüşü sırasında Filistinli bir çocuğu tutukladı (AFP)
İsrail güçlerinden iki unsur dün El-Halil’de düzenlenen protesto yürüyüşü sırasında Filistinli bir çocuğu tutukladı (AFP)
TT

İşgalci güçlerin bariyerlerine rağmen 50 bin kişi Mescid-i Aksa’da namaz kıldı

İsrail güçlerinden iki unsur dün El-Halil’de düzenlenen protesto yürüyüşü sırasında Filistinli bir çocuğu tutukladı (AFP)
İsrail güçlerinden iki unsur dün El-Halil’de düzenlenen protesto yürüyüşü sırasında Filistinli bir çocuğu tutukladı (AFP)

İşgalci İsrail makamlarının işgal altındaki Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinin girişlerinde uyguladığı sıkı askeri güvenlik önlemlerine, yerleştirdiği bariyerlere ve çok sayıda engel çıkarmasına rağmen dün yaklaşık 50 bin kişi cuma namazını Mescid-i Aksa’da kıldı.
Topraklarından vazgeçmedikleri için baskılara ve tutuklamalara maruz kalan Negev’deki (Necef) 48 Filistinlileri’nin kazandığı zafer münasebetiyle yaklaşık 20 bin kişi sabah namazını Mescid-i Aksa’da kıldı. Bunların çoğu cuma namazını da kılmak için orada beklemeye devam etti.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nin değerlendirmelerine göre yaklaşık 50 bin kişi Mescid-i Aksa’nın çevresindeki alanda cuma namazı kıldı. İşgalci polis, bölgenin girişine dev bariyerler kurarak, sıkı bir şekilde üst araması ve kimlik sorgulaması yaparak sabah saatlerinden itibaren Aksa’ya akın edenleri engellemeye çalıştı. İşgalci güçler kentin sokaklarına, Aksa’nın çevresine ve giriş kapılarına konuşlandı, namaz kılmak için Aksa’ya gelenleri girişlerde durdurarak kimlik sorgulaması yaptı ve Batı Şeria’dan gelen binlerce vatandaşın girişini engelledi.
Filistinliler her cuma olduğu gibi Batı Şeria’nın çeşitli bölgelerinde barışçıl halk yürüyüşleri düzenledi. İşgalci güçler bu yürüyüşlerden bazılarına saldırdı. Kalkilya ilinin doğusundaki Kefer Kadum köyünde işgalci İsrail güçleri ile çıkan çatışmalar sırasında 6 kişi plastik mermilerle yaralandı ve onlarca kişi göz yaşartıcı gazdan etkilenerek boğulma tehlikesi atlattı. Kefer Kadum Halk Direnişi Koordinatörü Murat Şetivi, işgalci ordunun vatandaşlara ve evlerine karşı mermi, zehirli gaz ve yoğun bir şekilde göz yaşartıcı gaz kullandığını, 9 kişinin yaralandığını ve onlarca kişinin gazdan etkilenerek boğulma tehlikesi atlattığını açıkladı. İşgalci İsrail güçleri Deyr Belh, Gazze şehir merkezi, Han Yunus ve güneyinde de yürüyüş yapanların üzerine ateş açtı ve göz yaşartıcı gaz kullandı. Görgü tanıkları Gazze’nin doğusuna konuşlanan işgalci güçlerin çok sayıda göz yaşartıcı gaz fırlattığını ve Deyr Belh ile Han Yunus’un doğusundaki tarım arazilerine bilinmeyen sebepten ötürü makineli tüfeklerle ateş açtığını belirtti. Görgü tanıkları, özellikle hava sıcaklıklarının düştüğü bir dönemde ürünlerini kontrol eden vatandaşlar ve çiftçiler arasında korku ve panik hali yarattığını söylediler.
Nablus kentinin güneyindeki Beyta beldesi ile doğusundaki Beyt Dacn köyünde işgalci İsrail güçleriyle çıkan arbede sırasında 9 kişi plastik mermiyle yaralandı ve onlarca kişi gazdan etkilenerek boğulma tehlikesi atlattı.



Filistinliler, Batı Şeria'da yerleşimciler tarafından yakılan bir camide cuma namazını kılıyor

Filistinliler, İsrailli yerleşimciler tarafından yakılan camide cuma namazını kılıyor (AP)
Filistinliler, İsrailli yerleşimciler tarafından yakılan camide cuma namazını kılıyor (AP)
TT

Filistinliler, Batı Şeria'da yerleşimciler tarafından yakılan bir camide cuma namazını kılıyor

Filistinliler, İsrailli yerleşimciler tarafından yakılan camide cuma namazını kılıyor (AP)
Filistinliler, İsrailli yerleşimciler tarafından yakılan camide cuma namazını kılıyor (AP)

Filistinliler, artan saldırılar nedeniyle yerleşimcilerin hedef aldığını söyledikleri bir camideki grafitileri, kırık camları ve kundaklama hasarını temizledikten sonra, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'daki bir köyde cuma namazını kıldılar.

Camiyi temizleyen Deyr İstiya köyü sakinleri, Reuters'a, yerleşimcilerin camları kırdığını, Hz. Muhammed'e (s.a.v.) hakaret içeren sloganlar yazdığını ve çarşamba akşamı düzenlenen saldırıda binayı ateşe vermeye çalıştığını söyledi.

Görsel kaldırıldı.Bir Filistinli, Batı Şeria'nın Deyr İstiya kentindeki El-Hac Hamida Camii'nde cuma namazı öncesi yanmış bir camı temizliyor (DPA)

Reuters'ın perşembe günü caminin içinde çektiği bir videoda, duvar yazıları ve yangın hasarı, ayrıca kırık camlar, kömürleşmiş iç döşemeler ve yanmış bir Kur’an-ı Kerim görülüyordu.

İsrail ordusu, güvenlik güçlerinin saldırı ihbarlarını aldıktan sonra camiye geldiğini, ancak herhangi bir şüpheliyi tespit etmediğini veya gözaltına almadığını belirtti.

Ordu, Reuters'e yaptığı açıklamada, "her türlü şiddet eylemini kınadığını ve bölgede güvenlik ve düzeni sağlamak için çalışmaya devam edeceğini" ifade etti.

Görsel kaldırıldı.Batı Şeria'nın Deyr İstiya kentindeki El-Hac Hamida Camii'nde cuma namazı öncesi yanan pencerenin önünde Kur'an okuyan bir Filistinli.

Artan saldırılar

Birleşmiş Milletler, Batı Şeria'da yerleşimci saldırılarının arttığını belirtirken, uluslararası örgütün ekim ayında Filistinlilere yönelik en az 264 saldırı kaydettiğini, bunun 2006'da bu tür olayları takip etmeye başladığından bu yana kaydedilen en yüksek aylık sayı olduğunu söyledi.

Fetih liderlerinden Raid Selman, bunun yerleşimcilerin Batı Şeria'daki toprakları ele geçirme girişimi olduğunu, ancak Filistinlilerin kararlı bir şekilde topraklarına bağlı kaldıklarını söyledi.

Filistinliler, 2,7 milyon Filistinlinin yaşadığı Batı Şeria'yı uzun zamandır gelecekteki bağımsız devletlerinin bir parçası olarak görmeyi arzuluyorlardı, ancak ardışık İsrail hükümetleri oradaki yerleşimleri genişleterek bölgeyi parçaladı.

Birleşmiş Milletler, Filistinliler ve çoğu ülke, yerleşimleri uluslararası hukuka göre yasadışı kabul ediyor. İsrail ise Batı Şeria ile dini ve tarihi bağları olduğunu öne sürerek buna itiraz ediyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu yerleşimlerde yarım milyondan fazla İsrailli yaşıyor.

Filistinliler, İsrail güçlerinin kendilerini yerleşimci şiddetinden korumadığını söylerken, İsrail ordusu herhangi bir sorunla karşılaştıklarında sık sık askerlerini gönderdiğini söylüyor.


Wittkoff, Halil el-Hayye ile yakında görüşmeyi planlıyor

ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff (Reuters)
ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff (Reuters)
TT

Wittkoff, Halil el-Hayye ile yakında görüşmeyi planlıyor

ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff (Reuters)
ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff (Reuters)

New York Times gazetesi, dün iki güvenilir kaynağa dayandırdığı haberinde, ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff'un yakın zamanda Filistin Hamas hareketinin baş müzakerecisi Halil el-Hayye ile görüşmeyi planladığını bildirdi.

Amerikalı arabulucular, birkaç gün önce, Gazze ateşkes anlaşmasının ikinci ve daha karmaşık aşamasına odaklanılırken, tünellerde saklanan bir grup Hamas savaşçısıyla ilgili krizin ortasında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi.

ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı Jared Kushner ile Netanyahu arasındaki görüşme, ABD ve bölge ülkelerinin İsrail ve Hamas'a iki yıllık yıkıcı savaşı sona erdirmeleri yönündeki baskıları altında ateşkes sağlanmasından bir ay sonra gerçekleşti.

Ancak ateşkes planında ilerleme kaydedilebilmesi için yalnızca iki taraf arasında daha önceki barış çabalarını engelleyen konularda anlaşmaya varılması değil, aynı zamanda tünellerde saklanan Hamas savaşçılarının krizine de bir çözüm bulunması gerekiyor.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre İsrail hükümet sözcüsü, Netanyahu ile Kushner'in Hamas'ın silahsızlandırılması, Gazze'nin silahsızlandırılması ve hareketin Gazze Şeridi'nin yönetiminde rol oynamamasının sağlanması konularını görüştüğünü, bütün bu konuların ateşkes görüşmelerinin bir sonraki aşamasında çözüme kavuşturulması gerektiğini söyledi.

Görüşmenin detaylarına yakın bir kaynak, görüşmede tünellerde sıkışan savaşçılar ve Trump'ın planında belirtilen Gazze'ye gelmesi beklenen uluslararası istikrar gücü konularının ele alındığını belirtti.

İsrail askeri kontrolü altında olan Refah'taki tünellerde yaklaşık 200 Hamas savaşçısı bulunuyor. Hamas, tünellerden çıkmak için izin istiyor ancak İsrail bu talebi şu ana kadar reddetti.

Wittkoff geçen hafta, Gazze'de Hamas kontrolündeki bölgelere savaşçıların silahlarını teslim etmeleri karşılığında geri dönmeleri için güvenli bir geçiş sağlanması yoluyla krizi çözme çabalarını, ateşkes planının uygulanması yönünde atılacak gelecekteki adımların bir testi olarak açıklamıştı.


Rubio: Trump'ın Gazze savaşını sona erdirme planı, Ortadoğu'da barışa giden en iyi yoldur

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
TT

Rubio: Trump'ın Gazze savaşını sona erdirme planı, Ortadoğu'da barışa giden en iyi yoldur

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme planının "Ortadoğu'da barışı sağlamanın en iyi yolu" olduğunu belirtti.

X platformunda yayınlanan bir paylaşımda Rubio, ABD'nin Gazze ile ilgili Güvenlik Konseyi'ne sunduğu karar tasarısının uluslararası ve bölgesel çapta geniş destek gördüğünü ve Trump'ın planını güçlendireceğini ifade etti.

Dışişleri Bakanı, ABD'nin Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Katar, Ürdün, Türkiye, Endonezya ve Pakistan'a ABD'nin taslak kararını desteklemelerinden dolayı minnettarlığını dile getirdi.

Rubio, Ortadoğu, gerçek ve kalıcı bir barışa ulaşmaya hiç bu kadar yakın olmamıştı" ifadesini kullandı.