Irak Cumhurbaşkanı Salih: Bölgede terörü canlandırma girişimleri hafife alınmamalı

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi, DEAŞ saldırısıyla ilgili acil soruşturma talimatı verdi.

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih (Arşiv)
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih (Arşiv)
TT

Irak Cumhurbaşkanı Salih: Bölgede terörü canlandırma girişimleri hafife alınmamalı

Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih (Arşiv)
Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih (Arşiv)

Irak Silahlı Kuvvetler Genel Komutanlığı Sözcüsü Tümgeneral Yahya Resul dün (Cuma) yaptığı açıklamada, Silahlı Kuvvetler Genel Komutanı ve Başbakan Mustafa el-Kazımi’nin, Diyala ilinin El-Azim nahiyesinin Um El-Kerami bölgesinde aralarında Irak ordusundan bir subayın da bulunduğu 11 kişinin öldürüldüğü terör eylemine ilişkin acil soruşturma başlatma talimatı verdiğini bildirdi.
“Silahlı Kuvvetler Komutanı, terör örgütlerinin planlarını engellemek ve DEAŞ terör örgütü üyelerinin kullandığı bölgelerde büyük çaplı operasyonlar düzenlemek amacıyla teyakkuz seviyesinin en üst düzeylere çıkarılmasını emretti” diyen Resul, bu korkakça eylemi gerçekleştiren teröristlerin adil cezalarını almaları için her nerede olursa olsunlar peşlerine düşme çağrısı yaptı. Alman Haber Ajansı DPA’da yer alan habere göre Resul “Bu korkakça terör eylemleri silahlı güçlerimizin DEAŞ’ın bulunduğu bölgelerin izini sürme ve kalıntılarını Irak topraklarının her yerinden söküp atma kararlılığını artırıyor” ifadelerini kullandı.
Irak’taki siyasi parti ve oluşumlar saldırıyı kınadı. Suriye’de DEAŞ unsurlarının tutulduğu Sanayi Hapishanesi’ne yönelik büyük çaplı saldırı ile Irak ordusunu hedef alan söz konusu saldırının zamanlaması dikkati çekti. Irak Cumhurbaşkanı Salih, Bölgede terörü canlandırma girişimleri hafife alınmaması çağrısında bulundu. Salih, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Diyala’daki ordu kahramanlarının maruz kaldığı bu korkakça terör saldırısı, güvenliğimizi hedef almaya yönelik aşağılık ve başarısız bir girişimdir. Bölge düzeyinde terörü yeniden canlandırma girişimleri asla hafife alınamaz. Görevimiz, ulusal güvenliği koruyabilecek ve halka hizmet edebilecek bir hükümetin kurulması amacıyla iç cepheyi güçlendirmek ve anayasal kazanımları sürdürmektir” diye yazdı.
Irak Meclis Başkanvekili Hakim ez-Zamili, hükümete, ilave güvenlik gücünü harekete geçirme ve DEAŞ örgütünün konuşlandığı güvenlik açısından zayıf bölgelerin tümünde geniş kapsamlı bir operasyon başlatma çağrısında bulundu. Zamili, yaptığı açıklamada, “Irak hükümeti istikrarlı bölgelerden ilave güvenlik birliklerini alıp güvenlik açısından zayıf bölgelere göndermeli ve istihbaratın çabasıyla desteklenen geniş ve kapsamlı bir operasyon başlatmalıdır. Bunun amacı, Irak sınırlarında her yönden kontrolü sağlamak için yeni bir strateji üzerinden terör örgütlerini ve kalıntılarının takibini yapmak ve Irak dışında bile olsa tedarik kaynaklarını kurutmaktır” dedi.
Mısır terör saldırısını en sert ifadelerle kınadı. Mısır Dışişleri Bakanlığı Ofisi’nden yapılan açıklamada, “Mısır kardeş Irak’a, hükümetine, halkına ve elim olayda hayatını kaybeden masumların yakınlarına en içten taziye ve başsağlığı dileklerini sunuyor” ifadelerini kullandı. Mısır’ın, güvenlik ve istikrarı sağlamlaştırmaya yönelik alacağı önlemler noktasında Irak ile tam dayanışma halinde olduğu vurgulanan açıklamada Mısır’ın aynı zamanda kardeş Irak’ın terör kalıntılarını ve destekçilerinin kökünü kazıma ve bu korkakça terör eylemlerini aşma gücüne sahip olduğuna inandığı ifade edildi.
Mısır'daki El-Ezher Kurumu da saldırıyı kınayarak, “İslam dini ve İslam Peygamberi’nin uzak olduğu bu örgütlerin işlediği tüm suçlar ve şiddet eylemlerini reddettiğini” yineledi. Kurum yaptığı açıklamada, “Bu örgütü kökünden kazımak ve ortadan kaldırmak için uluslararası dayanışma gerekli” ifadesini kullandı. Ezher Şeyhi Dr. Ahmed et-Tayyib, Irak’a, hükümetine, halkına ve kurbanların ailelerine en içten taziyelerini sunarak, kurbanlara Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır dileklerini iletti.-



Suveyda'daki olaylar SDG ile aşiretler arasındaki ittifaklara ışık tutuyor

Suveyda vilayetindeki Bedevi aşiret savaşçıları, 19 Temmuz (AFP)
Suveyda vilayetindeki Bedevi aşiret savaşçıları, 19 Temmuz (AFP)
TT

Suveyda'daki olaylar SDG ile aşiretler arasındaki ittifaklara ışık tutuyor

Suveyda vilayetindeki Bedevi aşiret savaşçıları, 19 Temmuz (AFP)
Suveyda vilayetindeki Bedevi aşiret savaşçıları, 19 Temmuz (AFP)

Suveyda'da yerel Dürzi gruplar ile Şam'daki hükümet güçlerini destekleyen Bedevi aşiretler arasında yaşanan kanlı olaylar ve Arap aşiretlerinin Bedeviler lehine savaşa girmesi, Suriye'nin güneyinde yaşananların ülkenin doğu ve kuzeyinde de tekrarlanabileceği ve ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) karşı bir aşiret ayaklanması olasılığı spekülasyonlarına yol açtı.

Bu olasılık, Halep, Deyrizor ve Rakka vilayetlerinden gelen binlerce aşiret savaşçısının Suveyda'daki cephe hatlarına ulaşmasının ardından ortaya çıktı. Bu vilayetler, Kürt-Arap ittifakı bağlamında SDG ve Suriye hükümeti tarafından ortaklaşa kontrol ediliyor.

dfrgthyu7
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG), 2024 yılında Rakka kentindeki Arap aşiretlerinin şeyhleri ve liderleri için bir program düzenledi. (Şarku’l Avsat)

Arap Şammar aşiretinin şeyhi Şeyh Mani Hamidi Deham el-Cerba'ya göre Suveyda'daki olayların Cezire bölgesindeki durumla ilişkilendirilmesi söz konusu olamaz. Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan el-Cerba, “SDG'nin ve lideri Mazlum Abdi'nin bu zor ve son derece hassas aşamada siyasi uzlaşma ve dengelerin sağlanmasındaki rolüne değer veriyoruz. Ortaklığımız sayesinde bölgemiz ve tüm halkımız için tarihi bir başarı olarak kabul edilen mutabakatlara ulaşmayı başardık” ifadelerini kullandı.

Çoğunlukla Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde bulunan Şammar aşireti, 2013 yılında kurulan ve doğudaki Irak sınırı boyunca Kamışlı'nın doğusundaki Tel Elo ve Tel Tahmis köylerinde konuşlanmış tahmini 7-10 bin savaşçısı olan es-Sanadid güçlerine bağlıdır. Aşiret, Rakka ve Deyrizor kentlerinden yerel Arap gruplarla birlikte SDG'nin kurucu ortakları arasında yer alıyor.

Şeyh el-Cerba sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yıllar boyunca, kendimizi toprağın kardeşleri olarak adlandırdığımız bir aşamaya ulaştık. Çünkü bizler aynı bölgenin evlatlarıyız ve bu bölgenin tüm bileşenleri arasında kardeşlik ruhuyla birleşen ortak bir davanın sahipleriyiz.”

SDG Ekim 2015'te yayınladığı ilk bildiride kendisini ‘Arapları, Kürtleri, Suriyelileri ve Suriye coğrafyasındaki diğer tüm bileşenleri bir araya getiren, tüm Suriyeliler için ortak bir ulusal askeri güç’ olarak tanımladı. SDG lideri Mazlum Abdi, 10 Mart'ta Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile güçlerini ve sivil idareyi bu yılın sonuna kadar Savunma Bakanlığı ve devlet kurumlarının yapılarına entegre etmek üzere tarihi bir anlaşma imzaladı.

Raman Araştırma Merkezi'nde (Raman Center) Kürt meseleleri konusunda uzmanlaşmış bir araştırmacı olan Bedr Mulla Reşid, SDG'nin kuruluşundan bu yana aşiret niteliğindeki Arap askeri konseyleriyle ittifaklara dayandığını açıkladı. Şarku’l Avsat'a konuşan Reşid, “Suveyda'daki olaylar Suriye'nin kuzeydoğusundaki ittifakları kesinlikle etkileyecek. Şam hükümetinin, Cezire bölgesinde yerel bir aktörün yokluğunda SDG üzerindeki baskısını artırmak için yeni gerçeklikten yararlanmaya çalışması da dahil olmak üzere çeşitli senaryolar ortaya çıkabilir” dedi.

fghyjuı
Suriye'nin kuzeyindeki Rakka kenti el-Velde, Elbu Şaban ve el-Fedaile aşiretlerine ev sahipliği yapıyor. (Şarku’l Avsat)

Reşid, ABD'nin durumu istikrara kavuşturma çabaları, Suriye'ye yönelik ekonomik yaptırımların kısmen kaldırılması ve Türkiye'deki Kürtlerle yürütülen barış sürecine dikkat çekerek mevcut koşullar altında bir aşiret ayaklanması olasılığını dışladı. Reşid, ülkenin kuzeydoğusundaki Suveyda'da yaşananların tekrarlanmasını engelleyen başka faktörlerin de bulunduğuna işaret ederek, Suveyda'daki gibi yerel bir askeri grubun ve bu eğilimi destekleyen bölgesel bir tarafın bulunmadığına dikkat çekti. Reşid sözlerine şöyle devam etti: “ABD Suriye'nin istikrarını korumaya çalışıyor ve Türkiye şu anda PKK ile barış süreciyle meşgul; kendi iç sürecini etkilememek için SDG bölgelerinde tam ölçekli bir çatışmayı desteklemeyecektir.”

Aşiret liderleri, Suriye'nin birlik ve bütünlüğüne vurgu yaptı

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Cezire ve Fırat bölgeleri, başta el-Bakara, Tay, Şammar, Cis, el-Akidat, el-Velde ve Elbu Şaban olmak üzere Arap aşiretleriyle doludur. Ancak bu aşiretler savaşın son yıllarında ciddi bölünmeler yaşadılar. Geçen yılın yaz aylarında, el-Akidat aşireti lideri Musab el-Hifl'in kardeşi İbrahim el-Hifl'in, eski Suriye rejimi ve İranlı milislerin desteğiyle SDG'ye karşı yerel aşiretler ve savaşçılarla ittifak kurarak askeri bir isyana öncülük etmesinin ardından kanlı çatışmalar yaşandı. Bu çatışmalarda yüzlerce sivil ve silahlı unsur öldürüldü.

sdfgthy
Suveyda vilayetindeki Bedevi aşiret savaşçıları, 19 Temmuz (AFP)

Ancak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İhtiyar Heyeti Başkanı ve Haseke'deki Arap Cabur aşiretinin danışmanı Ekrem Mahşuş ez-Zuba, ister Deyrizor'da ister Rakka'da olsun SDG ile yerel aşiretler arasında herhangi bir çatışma yaşanması ya da aşiret savaşçılarının Suveyda cephesinden Cezire bölgesine hareket etmesi ihtimaline ilişkin şunları söyledi: “Bu çağrılar ve hareketler Arap aşiretlerinin değerlerini temsil etmiyor. Burada Arap, Kürt ve Hıristiyan bölge bileşenlerinin kanı, tarihi direnişte ve DEAŞ terörünün yenilgiye uğratılmasında birbirine karıştı. Hepimiz tek bir halk olarak kalacağız ve ülkemize ve güçlerimize bağlı kalacağız”.

Ez-Zuba, SDG'nin tüm bileşenleri temsil ettiğini belirterek, “Birçok tarafın fitne çıkarma çabalarına rağmen kuzey ve doğu bileşenleri ile askeri güçler arasında çatlak yaratma çabalarını reddediyoruz” dedi. Özyönetim bölgelerini diğer bölge ve vilayetlere kıyasla en istikrarlı bölgeler olarak değerlendiren ez-Zuba, toprağın sahibinin kendileri olduğuna dikkat çekti. Ez-Zuba, “Kaderimizi biz belirleriz, sosyal medya sayfaları değil. Aşiret ya da kabile, bölge dışından kişiler tarafından değil, sahada kim varsa onlar tarafından temsil edilir. Biz Suriye topraklarının birlik ve bütünlüğünü vurguluyoruz… Hiç kimse vatanseverliğimize dil uzatamaz” şeklinde konuştu.

dfrgtyu
Arap el-Velde aşiretinin şeyhi Şeyh Hamid el-Ferac (Şarku’l Avsat)

Tabka ve Rakka vilayetindeki Arap el-Velde aşiretinin şeyhi Şeyh Hamid el-Ferac da Şeyh el-Cerba ve ez-Zuba’nın sözlerine katılarak, özerk yönetim bölgelerindeki Arap aşiret mensuplarının SDG'ye desteğini yineledi. “Buradaki tüm Arap aşiretleri ve bileşenleri, bölgelerimizin güvenlik ve istikrarını bozmaya çalışan tüm gündemlere karşı SDG ile dayanışma içindedir” diyen Şeyh el-Ferac, aşiret mensuplarına şu çağrıda bulundu: “Yönetim bölgelerindeki istikrarı her gün baltalamaya çalışan projelere karşı durmak için herkesin birleşmesi gerekiyor. SDG terörizmi ortadan kaldırdı, bölge halkının güvenliğini koruyor ve mevcut imkanlar doğrultusunda tüm hizmetleri sağlıyor.”

Elbette Arap aşiretlerinin SDG yanlısı tutumları ortak değil. Zira özerk yönetim bölgelerinin dışında yaşayan aşiret üyeleri arasında SDG'nin kontrolünü açıkça reddeden ve bölgelerinin Şam'daki Ahmed eş-Şera hükümetine devredilmesini destekleyenler de var.