İran, Birleşmiş Milletler'deki oy kullanma hakkını geri almak üzere

İran, Birleşmiş Milletler'deki oy kullanma hakkını geri almak üzere
TT

İran, Birleşmiş Milletler'deki oy kullanma hakkını geri almak üzere

İran, Birleşmiş Milletler'deki oy kullanma hakkını geri almak üzere

Birleşmiş Milletler (BM) kaynakları, İran'ın cuma günü 18 milyon dolardan fazla parayı uluslararası örgütün Seul'deki bir hesabına aktardıktan sonra BM’deki oy kullanma hakkını geri almak üzere olduğunu duyurdu.
İsminin açıklanmasını istemeyen bu kaynaklardan biri Fransız haber ajansına (AFP) verdiği röportajda “bu paranın pazar veya pazartesi günü ulaşmasının beklendiğini” söyledi.
İran 11 Ocak'ta örgüte ödemesi gereken büyük borçlar olduğu için oy kullanma hakkını kaybetti.
BM Antlaşması’nın 19. Maddesi’nde “Örgüte mali katkısını ödemekte gecikmiş olan bir BM üyesi, eğer geciken ödemelerinin tutarı önceki iki tam yılın ödeme payları tutarına eşit ya da bundan fazla ise Genel Kurul’da oy kullanamaz” ifadeleri yer alıyor.
11 Ocak'ta BM Genel Sekreteri, İran'ın oy kullanma hakkını geri almak için 18,4 milyon dolar ödemesi gerektiğini açıkladı. Buna karşılık Tahran, Washington tarafından uygulanan ekonomik ve mali yaptırımlar nedeniyle BM’deki borçlarını ödemek için gereken asgari tutarı karşılayamayacağını belirtti.
Aylarca süren müzakerelerin ardından Tahran'a haziran ayında ödenmemiş katkı paylarını ödemesi ve oy kullanma hakkını geri kazanmasına izin veren bir muafiyet verildi.
AFP’ye göre ocak ayının başında İran Dışişleri Bakanlığı, Tahran'ın "ödemesi gereken katkı paylarını eksiksiz bir şekilde ödemeye ve sözünü yerine getirmeye riayet edeceğini" açıklamıştı. Ancak “haksız ve yasa dışı ABD yaptırımları yüzünden” borçlarını kapatamadı.
Bakanlık konuya ilişkin yaptığı açıklamanın devamında “BM Genel Sekreteri ve Genel Sekreterlik, yasa dışı yaptırımlarla mücadele eden ülkelerin özel durumlarını dikkate almalı ve ülkelerin katkı paylarını ödemelerine yardımcı olma konusunda tereddüt etmemeli” ifadelerini kullanmıştı.
BM'nin aralık ayında onaylanan yıllık çalışma bütçesi yaklaşık 3 milyar dolar. Çalışma bütçesinden ayrı olan BM Barış Gücü operasyonları için haziran ayında onaylanan bütçe ise 6,5 milyar dolar değerinde.
Perşembe günü Seul'deki hükümet kaynakları, Güney Kore'nin İran’ın oy kullanma hakkını geri kazanmak amacıyla BM üyelik aidatlarını ödemek için donmuş fonlarını kullanmasına ilişkin öneri hakkında Tahran ile istişarelerde bulunduğunu belirtti.
Seul merkezli Yonhap haber ajansının aktardığına göre kaynaklar Tahran’ın BM’ye ödemesi gereken gecikmiş borçlar sorununu çözmek için dondurulan paralardan yararlanmaya çalıştığını söylediler. Kaynaklardan biri “Hükümetimiz bu konuda İran hükümeti ile istişarelerde bulunuyor. İlgili istişareler ABD ve BM ile de yapılıyor” ifadelerini kullandı.
ABD, Tahran'ın BM’ye asgari katkı payını ödemek ve oy kullanma hakkını geri kazanmak için Kore Sanayi Bankası’nda (Industrial Bank of Korea) dondurulmuş durumda olan paralarının bir kısmını kullanmasını kabul etti.



İsrail medyası: Netanyahu ile Zamir arasında Gazze görüşmesinde sert bir tartışma yaşandı

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)
TT

İsrail medyası: Netanyahu ile Zamir arasında Gazze görüşmesinde sert bir tartışma yaşandı

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)

Medyada yer alan haberlere göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, dün gece güvenlik teşkilatlarının başkanları ve üst düzey bakanların katıldığı gergin toplantıda, Gazze Şeridi'nin gelecekteki askeri planları konusunda sözlü çatışmaya girdi.

İsrail'deki Kanal 12 televizyonunun haberine göre Netanyahu, Genelkurmay Başkanı Zamir'e, nüfusun büyük çoğunluğunu Gazze'nin güneyine nakletmek için bir plan hazırlamasını emretti.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre Zamir, Netanyahu'ya “Askeri bir hükümet mi istiyorsunuz? İki milyon insanı kim yönetecek?” diye sordu.

Habere göre Netanyahu sesini yükselterek Zamir'e şöyle bağırdı: “Askeri bir hükümet istemiyorum, ancak (Hamas'ı) hiçbir şekilde arkamızda bırakmaya hazır değilim. Buna izin vermeyeceğim.” Netanyahu sözlerine şöyle devam etti: “Güneydeki tahliye planının alternatifi, tüm Gazze Şeridi'ni işgal edip kontrol altına almak, bu da rehinelerin öldürülmesi anlamına gelir ve bunu istemiyorum, yapmaya da hazır değilim.”

Zamir, “Bu konuyu konuşmalıyız, biz buna razı olmadık. Aç ve öfkeli bu insanları kontrol altında tutmak, kontrolün kaybedilmesine yol açabilir ve kontrolün kaybedilmesi sonucunda İsrail ordusuna karşı ayaklanabilirler” diyerek uyardı. Netanyahu tartışmayı şu emriyle sonlandırdı: “Tahliye planı hazırlayın. Washington'dan döndüğümde görmek istiyorum.”