İsrail, Filistinlilerin mahkum Ebu Hamid'i ziyaret talebini reddetti

Birinci ve İkinci İntifada’nın sembollerinden biri olan mahkum Ebu Hamid tıbbi ihmal nedeniyle ölüm riski altında

Nasır Ebu Hamid
Nasır Ebu Hamid
TT

İsrail, Filistinlilerin mahkum Ebu Hamid'i ziyaret talebini reddetti

Nasır Ebu Hamid
Nasır Ebu Hamid

İsrail, Filistin Yönetimi'nin, Sivil İşler Kamu Kurumu Başkanı ve El Fetih Merkez Komitesi üyesi Hüseyin eş-Şeyh'in tutuklu bulunan ve hapishanede ölüm riski ile karşı karşıya olan Nasır Ebu Hamid’i ziyaret etme talebini reddetti.
Bakan Hüseyin eş-Şeyh yaptığı açıklamada, tutuklu Ebu Hamid'in sağlık durumunun kontrolü için yaptıkları resmi ziyaret talebinin İsrail hükümeti tarafından reddedildiğini söyledi.
Eş-Şeyh Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Nasır’ın hayatından tamamen İsrail'i sorumlu tutuyoruz ve resmi ve sivil uluslararası kurumları tutuklunun tedavisi ve serbest bırakılması için İsrail'e baskı yapmaya çağırıyoruz” diye yazdı.
49 yaşındaki tutuklu Ebu Hamid kanser hastası. Ciğerlerinde biriken sıvının dışarı atılamaması nedeniyle 4 Ocak'tan bu yana İsrail Barzilai Hastanesi’nde ve sağlık durumu çok kritik. Tutuklu, Birinci ve İkinci İntifada’nın simgelerinden biri.
Naci Ebu Hamid, tutuklu kardeşinin sağlık durumunun hala ciddi olduğunu ve ciğerlerinde biriken sıvıları dışarı atamaması nedeniyle doktorlar tarafından sürekli uyutulduğunu söyledi.
Naci Ebu Hamid, işgal makamlarının, Kızıl Haç, mahkumun ailesi veya başka bir parti farketmeksizin, hiç kimsenin Nasır'ı ziyaret etmesine ve durumunu kontrol etmesine izin vermediğini, bu durumun çok tehlikeli olduğunu söyledi.
Aile, bu ayın yedisinde işgalci İsrail polisi ve Cezaevleri İdaresi'nin yoğun güvenlik tedbirleri altında Barzilai Hastanesi'nde yoğun bakımda kalan oğulları Nasır'ı ziyaret edebildiler. Annesi ve erkek kardeşi, yüzündeki hortum ve bağlantılarla yüzüstü yatan Nasır’ı tanımakta zorlandılar.
Bundan sonra, ailesinin tekrar onu ziyaret etmesine izin verilmedi. Beş gün önce Barzilai Hastanesi'ndeki doktorlar, Nasır'ın kardeşine akciğerlerinin yüzde 30 oranında çalıştığını ve herhangi bir müdahalenin performansını etkileyebileceği için uyku halinde olduğunu bildirdi.
Annesinin evi İsrail tarafından defalarca yıkılan Ebu Hamid, Ocak 2021'in başında şiddetli göğüs ağrıları ve nefes almada zorluk çekmeye başladı.
Hapishane doktoru herhangi bir laboratuvar testi yapmadan hastalığın antibiyotikle tedavi edilebilecek normal bir enfeksiyon olduğunu doğruladı.
Tutukluların cezaevi yönetimine yaptığı baskılar sonucunda Nasır'ın röntgen çekimine sevk edilmesi üzerine sol akciğerinde kitle tespit edildi.
Mahkumlar Kulübü, Ebu Hamid'in geçen Salı gününden beri bilincinin kapalı olduğunu ve tehlikeli sağlık durumunun hızla arttığını söyledi.
Kulüp, İsrail'i Ebu Hamid'e karşı ‘yavaş öldürme politikası’ kullanmakla suçladı. Hasta mahkumlara yönelik tıbbi ihmal politikasının mahkum Ebu Hamid'i bu tehlikeli aşamaya getirdiğini vurguladı.
Ramallah'taki El-Amari kampındaki Nasır Ebu Hamid, işgalcilerin ömür boyu hapse mahkum ettiği 5 kardeşten biri. Altıncı kardeşleri olan Abdülmunim Ebu Hamid’i İsrail kuvvetlerinin saldırısında kaybettiler.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.