Tunus Cumhurbaşkanı Said: Reformlar yolsuzlukla mücadele etmeyi hedefliyor

Almanya, Tunus’ta anayasal düzene dönüş için 100 milyon euro verecek

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı Said: Reformlar yolsuzlukla mücadele etmeyi hedefliyor

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, aşamaları ve tarihleri duyurulan reformların, ‘özgürlüğü korumayı, adaleti sağlamayı ve Tunus halkının parasını ve kaynaklarını yağmalayan herkese karşı mücadele etmeyi hedeflediğini’ belirtti.
Tunus Cumhurbaşkanı’nın açıklaması dün Fransız meslektaşı Emmanuel Macron’dan aldığı bir telefon görüşmesi sırasında geldi. Said “Egemenlik, tüm yetkilerin kaynağı halka aittir. Hiç kimse, Tunus halkının iradesi ile hiçbir ilişkisi olmayan, devlet kurumlarına içeriden zarar vermek için yapılan kanunlar ışığında sözde bir meşruiyet adına, kendisini yasa koyucu ilan edemez.” dedi.
Tunus Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan ve özel bir radyo istasyonu Mosaique tarafından aktarılan açıklamaya göre, iki lider Tunus-Fransız ilişkilerinin, ekonomi dahil olmak üzere her alanda iş birliği ile ilgili konuları ele aldı.
Cumhurbaşkanlığı’nın açıklamasına göre bu görüşmede, Said kesintiye uğrayan aşamalar ve Tunus’un yaşadığı krizden çıkış için belirlenen tarihler de dahil olmak üzere bir dizi konuda bildi verdi.
Kays Said ayrıca, “Bazı medya kuruluşlarında ve bir dizi sosyal medya platformlarında çıkan söylentilerin gerçekle hiçbir ilgisi yok.” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı bu bağlamda, “Ne yazık ki demokrasi, özgürlük ve adalet karşıtı birçok taraf bulunuyor ancak büyük meblağlar karşılığında yalan ve yanlış bilgi yayan bu taraflar, Tunus’a ve Tunus halkına zarar vermeyi amaçlıyor.” dedi.
Said ayrıca “İronik olarak, kendilerini zorbalığın kurbanı olduğunu belirtenler, zorbalığa geri dönmek, hatta paradan başka amacı olmayan taraflarla iş birliğine girerek, vatanlarına komplo kurmak, yurtları ve ülkeleri içeriden vurmak isteyen kişilerdir.” dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise, ülkesinin Tunus’a ekonomi alanı başta olmak üzere desteğini vurguladı ve Tunus yaşadığı birçok sorunu ve zorluğu anladığını belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanlığı yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Macron’un Tunuslu mevkidaşına ‘kapsayıcı’ bir geçiş aşaması uygulama çağrısında bulunduğunu söyledi. Açıklamada Macron’un, geçiş aşaması için bir takvimin duyurulmasına övgüde bulunduğunu ve Başkan Said’i, bu geçişi mümkün olan en geniş kapsamlı çerçevede uygulamaya koymaya teşvik ettiğini belirtti. Ayrıca, Tunus Cumhurbaşkanı’nın hukukun üstünlüğüne ve demokratik özgürlüklere saygı gösterme taahhüdünde bulunduğuna dikkat çekildi.
Geçen yıl 25 Temmuz'dan bu yana, Cumhurbaşkanı Said, parlamentoyu askıya alarak yetkileri tekeline aldı ve muhaliflerin protestolarına, yerel ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının kınamalarına rağmen, kararnameler çıkararak ülkeyi yönetmeye başladı.
Elysee Sarayı ayrıca Macron’un, Tunus Cumhurbaşkanını ülkenin tanık olduğu ekonomik krize karşı mücadele etmek için gerekli reformları içeren bir program hazırlamaya teşvik ettiğini ayrıca Fransa’nın Tunus’u desteklemeye ve bu reformların uygulamaya konulmasında eşlik etmeye hazır olduğunu vurguladı.
Almanya ise, bu kararı Cumhurbaşkanı Said’in anayasal düzene dönüş ve demokratik kazanımları geri getirme taahhüdü desteklemek için, yakında Tunus’a 100 milyon euro değerinde yardım yapacağını duyurdu.
Almanya’nın Tunus Büyükelçiliği’nin dün Facebook sayfasında yaptığı açıklamaya göre Almanya Büyükelçisi Peter Prügel Tunus Maliye Bakanı Siham el- Buğdiri ile görüşmesi sırasında, Alman Kalkınma Bankası’nın (KfW) 2020 yılında yapılan bir sözleşme kapsamında 100 milyon euroluk promosyon kredisinin önümüzdeki günlerde ödeneceğini açıkladı.
Açıklamada “Ödeme kararı, Cumhurbaşkanı’nın hazırladığı yol haritasına olan güvene istinaden alındı ve anayasal düzene dönüş ile ülkede demokratik kazanımların yeniden sağlanmasının önünü açacak.” ifadelerine yer verildi.



ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
TT

ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile telefonda kimyasal silahlar, yaptırımlar ve “İran'ın müdahalesi” konularını görüştüğünü bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında eş Şeybani'nin, Şam'ın yaptırımların, özellikle de Sezar Yasası'nın kaldırılması için Washington ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdiği belirtilerek, iki tarafın bu yasanın devam etmesinin “şirketlerin ve yatırımcıların uzun vadede Suriye'de ekonomik faaliyette bulunma kabiliyetlerini kısıtladığını” vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada Rubio'nun, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki direktiflerini uygulamaya devam ettiği ve “önümüzdeki aylarda Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılması için Kongre ile birlikte çalışacaklarını” söylediği aktarıldı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFPSuriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFP

Açıklamada, iki ülkenin katılımıyla kimyasal silahlar konusunda özel bir komite kurulması için tarafların ortak koordinasyon içinde hareket ettiği duyuruldu.

İran'la ilgili olarak Şam, “özellikle Tahran'a yönelik son saldırıların ardından İran'ın Suriye'nin iç işlerine karışma girişimleri” olarak tanımladığı durumdan duyduğu endişeyi dile getirirken, Washington da “mevcut meşguliyetlerine rağmen Tahran'ın Suriye'deki güç dengesini değiştirme arayışından vazgeçmeyeceği” uyarısında bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'na göre iki bakan terörle mücadele dosyasını da ele aldı ve özellikle Şam'daki Mar Elias Kilisesi'ne yapılan son saldırıdan sonra DEAŞ'ın hala “gerçek bir tehdit oluşturduğunu” teyit etti.

Açıklamada, ABD tarafının DEAŞ'ın “şu anda Suriye hükümetine yönelik en büyük tehdit” olduğunu vurguladığı ve bu alanda istihbarat paylaşımı ve Suriye'nin kabiliyetlerinin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını ifade ettiği ifade edildi.

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)

İki taraf ayrıca İsrail'in, Suriye'nin güneyine yönelik tekrarlanan saldırılarını da ele aldı ve eş Şaybani Suriye'nin 1974 tarihli Ayrılma Anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre Rubio, “bölgenin tanık olabileceği en kötü şeyin Suriye'nin bölünmesi ya da iç savaşa dönmesi” olduğu uyarısında bulundu.

Rubio, ülkesinin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma arzusunu dile getirerek, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik somut değişimi teyit eden bir adım olarak” eş Şeybani'ye mümkün olan en kısa sürede Washington'u ziyaret etmesi için resmi davette bulundu.